Abdülhamit I
Türk padişahı (İstanbul 1725-ay.y. 1789). Ahmet III ile Rabia Şermi Sultan’ın oğlu olan Abdülhamit I, babası Patrona Halil ayaklanmasıyla (17.30)tahttan indirildiğinde beş yaşındaydı. Çocukluğu ve gençliği sıkı bir denetim altında geçti. Ağabeyi Mustafa lll’ün ardından, 49 yaşında tahta çıktı. Sürüp gelen 1768 Osmanlı-Rus savaşı, iç ayaklanmalar ve para sıkıntısı, padişahlığı boyunca temel sorunları oluşturdu. Kozluca önündeki Osmanlı yenilgisinden sonra Ruslarla zorunlu olarak imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması’yla (1774) Kırım ve dolayları Ruslara verildi. Hemen ardından Avusturya, Bukovina’yı (Boğdan) işgal etti. Güneydoğudaysa Iranlılar, Musul’u ele geçirerek bir süre egemenlikleri altına almayı başardılar. Küçük Kaynarca Antlaşma- sı’nda Kırım’la ilgili hakları ne Ruslar ne de Osmanlılar doyurucu buldu ve Kırım hanını kimin seçeceği sorunu, ancak AynalıkavakTenkihnamesi ile bir çözüme bağlanabildi. Aynalıkavak’ta bu hakkın Ruslara tanınması ve Şahin Giray’ın Kırım hanı olmasına karşılık, Abdülhamit I, bölgede bazı kaleleri onartma ve asker yığma işlemini sürdürdü. Rusların, Avusturya ile birlikte Osmanlı devletini paylaşma kararını İngiltere ve Prusya’dan öğrenince, savaşa taraftar olmadığı halde Kılburun’a saldırıl- ması buyruğunu vermesiyle (1787), yeniden Rusya ve Avusturya ile 1792’ye kadar sürecek bir savaşa girildi. Abdülhamit I, bir yandan da iç ayaklanmalar ve hu
zursuzluklarla uğraşıp, Suriye’de Ruslarla işbirliği yapan Tahir Örmen ve oğlu Ali Tahir’in, ardından da Mısır’da Kölemenlerden Ali Bey’in ayaklanmalarını ve Mora ayaklanmasını başarılı biçimde bastırdı. Anadolu’da eşkıyalığa ve soygunculuğa başlayan leventlerin ocak örgütünü kaldırdı (1 776). Ayrıca, özellikle ordu kuruluşlarıyla ilgili çeşitli yenilikler yaptırıp, Kara Mühendishane- si’ni kurdurdu; Müteferrika matbaasını yeniden canlandırdı; yerli mal kullanılmasını ve küçük sanayiyi destekletti. Padişahlığı boyunca uğraştığı Rusya sorunuyla ilgili Özi kalesinin Ruslar tarafından alındığı haberi üstüne, felç geçirerek kısa bir süre sonra öldü ve İstanbul Bah- çekapı’da Dördüncü Vakıf Han’ın karşısındaki türbesine gömüldü. Dinsel inançları çok güçlü bir padişah olan Abdülhamit I, hayır kuruluşlarının yapımına geniş ölçüde yer vermiş, günümüzdeki Dördüncü Vakıf Han’ın yerinde bir imarethane, kapısına bir çeşme, sebil ve sübyan mektebi, karşısına da bir medrese, kütüphane ve türbe (kütüphanesi günümüzde Süleymaniye kütüphanesinin içindedir), annesi Rabia Sultan adına Beylerbeyinde tek minareli bir cami ile birlikte hamam ve sübyan mektebi, İstanbul’un çeşitli yerlerinde de çok sayıda çeşme yaptırmıştır (Dolmabahçe-Kabataş arasında, Setüstündeki çeşme; vb.).
Abdülhamit I
15
Tem