wiki

damarlar

iki önemli işlevi, besin sağlamak ve artık maddeleri atmaktır.
Büyük çokhücreli organizmalarda, hücrelerin
çoğu bu işlevleri tek başına yerine getiremezler. İnsanda
ve öbür büyük hayvanlarda bu maddeler, dolaşım
sistemi aracılığıyla doku hücrelerine götürülüp-getirilir.
Kan, besin maddelerini ince barsaklardan, oksijeni de
akciğerlerden sağlar; sonra da bunları, dokulara taşır.
Aynı zamanda kan, bedenin atılması gereken artıklarını
da, atılacakları yerler olan böbreklere, akciğerlere ve
deriye götürür. (Bk. DOLAŞIM SİSTEMİ.)
İnsanların dolaşım sistemi, kanı bedenin tüm dokularına
yayılmış damarlar yoluyla pompalayan kalptenve silindir biçiminde kan damarlarından oluşan
kapalı bir sistemdir. Atardamarlar; kanı kalpten
uzaklaştıran kan damarlarıdır. Bunlar, giderek daha incelen
atardamarlara ayrılır. Çıplak gözle görülemeyecek
kadar küçük olanlarına, atardamarcık denir. Atardamarcıklar
da kılcal damarlar diye adlandırılan çok
daha ince dallara ayrılırlar.
Kan ile çeşitli dokular arasındaki temel madde alışverişi,
bedenin aşağı yukarı heryanına yayılmış olan kılcal
damarların çeperleri boyunca olur. Yetişkin bir insanda
kılcal damarların toplam yüzey alanı, yaklaşık 6
300 m2’dir.Kılcal damarlar, birbirleriyle ağızlaşarak, ağ biçimi
bir örgü (ya da kılcal damarlar yatağı) oluşturur. Kılcal
damarlardan çıkan kan, toplardamarcıklar denen bir
başka grup kan damarı yoluyla kalbe yönelir. Atardamarcıklar
gibi bunlar da, çıplak gözle görülemeyen çok
küçük damarlardır. Toplardamarcıklar birleşerek toplardamarları oluşturur. Toplardamarlar da birleşerek,
büyük toplardamarları ve kalbe dökülen en büyük toplardamarları
oluştururlar.
Kalp, içinde dört boşluk bulunan ve çeperlerinin büyük
bölümü kas dokusundan yapılmış bir organdır. Üstteki
iki boşluğa “kulakçıklar”, alttaki iki boşluğa da “karıncıklar”
denir. Kapakçıklardan biri, kanın sağ kulakçıktan
sağ karıncığa, öteki de sol kulakçıktan sol karıncığa
akışını sağlar. Bedenin çeşitli bölümlerinden gelen
kirli kan, kalbin sağ kulakçığına, ordan da sağ karıncığa
girer. Sağ karıncıktan çıkan atardamar, akciğer atardamarıdır.
Akciğer atardamarı, sağ ve sol akciğerlere giden
sağ akciğer atardamarı ve sol akciğer atardamarı
dallarına ayrılır. Her akciğer atardamarı, atardamarcık
denen dalcıklara, bunlar da akciğer hava keseciklerinde, oksijen ve karbondioksit alışverişinin olduğu kılcal
damarlara ayrılırlar.
Akciğerlerden gelen, oksijen bakımından zengin temiz
kan, toplardamarcıklar ve küçük toplardamarlar
yoluyla sağ ve sol akciğer toplardamarlarına geçer.
.Bunlar, kalbin sağ kulakçığına açılırlar. İkili kapakçık,
kanın sol kulakçıktan sol karıncığa akmasını sağlar. Sol
karıncıktan, bedenin en büyük atardamarı olan aort
(aorta) çıkar. Önce yukarı doğru yükselir; sonra bir kavis
çizip dönerek, beden boyunca aşağı doğru gider.
Aortun üç bölümü vardır: Yükselen aort, aort kavsi,
inen aort. Aorttan, bütün organlara (akciğerler dışında)
giden atardamar dalları çıkar. Kan, beden dolaşımı sırasında,
bir organa yalnızca bir grup kılcal damar yoluyla
gider. Sözgelimi beyne giden kan, kalbe dönmeden,
böbreklere, mideye ya da kol kaslarına gitmez.
Kalp kasının içine dağılan kalp atardamarları, yükselen
aorttan çıkar.
Aort kavsinden üç büyük atardamar çıkar: Kol-baş
atardamarı (bu da, sağ ana şahdamar ve sağ köprücükaltı
atardamarı dallarına ayrılır), sol ana şahdamar, sol
köprücükaltı atardamarı. Şahdamarlar baş ve boyun
bölgelerine, köprücükaltı atardamarları da kollara gider.
İnen aorttan çıkan birçok dal, göğüs ve karın boşluğunun
birçok organına dağılır. İnen aort, sonunda, bacaklara
giden iki ana kalça atardamarı’na ayrılır. Aorttan
çıkan, karın boşluğunun iki atardamarına mezenter
atardamarları denir; bunların kılcal damarları ince barsamların
çeperlerindedir ve sindirilmiş besinleri alırlar.
Öbür birçok kılcaldamar gibi bunlar da, kalbe giden
toplardamarlara boşalmayıp, besinlerin bir bölümünün
depolandığı ya da daha başka amaçlarla kullanıldığı karaciğere
giden kapı toplardamarına dökülürler. Böbrek
atardamarlarının özel görevleri vardır: Metabolizmanın
artık ürünü olan üreyi böbreklere taşırlar. Böbrekler
de, kanı üreden temizlerler.
Birçok atardamarın, bedenin çeşitli yerlerinden gelen
kanı taşıyan arkadaş toplardamarı vardır. Kan, sonunda,
sağ kulakçığa iki büyük toplardamardan biriyle
döner: Baştan, kollardan ve göğüs boşluğundan gelen
kanın döküldüğü üst-ana toplardamar.
Kan, kalp içinde sürekli ve düzenli bir akıntı halinde
gitmez. Her iki kulakçık aynı anda kasıldığı, her iki karıncık
da hemen arkasından kasıldığı için, kan, atardamarlar
içine birdenbire atılır. Kalbe yakın büyük atardamarlar
esnek olduklarından, kanın akışı düzgünleşir ve
kalpten uzaklaştıkça, nabız da iyice zayıflar. Kılcal damarlarda
ve toplardamarlarda nabız alınamaz.
Kalpten uzaklaştıkça, atardamarların çapının gittikçe
küçülmesine karşılık, sayıları arttığından, toplam kesit
yüzeyi alanları artar. Bu kesit yüzeyi alanı arttıkça kan
akımının hızı da azalır. Kılcal damarİardan kan akımı hızının
çok yavaş olması, kan ile dokular arasında madde
alışverişine olanak verir. Kan kalbe yaklaştıkça ve kalbe
yakınlıklarıyla orantılı olarak toplardamarların toplam
kesit yüzeyi alanı azaldıkça, kan akımının hızı da artar.
Kan, atardamarlar yoluyla kalpten uzaklara gittikçe,
kan basıncı (tansiyon) da yavaş yavaş düşer. Kan kılcal
damarlara geçtiğinde, kan basıncında apansız bir düşme
olur;kan kalbe doğru aktıkça, kan basıncındaki bu
düşme ağır ağır sürer.
Büyük kan damarlarının çeperleri üç ana bölümden
oluşur: İç gömlek, orta gömlek, dış gömlek. İç gömlek,
damarın iç yüzünde yeralır. Orta gömlek, damarın orta
tabakasını, dış gömlek de en dış tabakasını oluşturur. İç
gömlek üç tabakalıdır: En içte endotel, sonra bağ dokudokusu,
en dışta da esnek lifler taşıyan iç esnek tabaka. Orta
gömlek lifleri, damar çeperini saran düz kası ve bağ dokusuna
ait esnek lifleri kapsar. Dış gömlek, bağ dokusundan
oluşan birtabakadır; büyük damarlarda, sinirler
ve çok küçük damarlar içerir.
Damar çeperinin gerçek yapısı, damarın cinsine göre
değişir. Aort, akciğer atardamarı, kol-baş atardamarı,
köprücükaltı atardamarı ve ana şahdamarlar, esnek
atardamarlardır; çeperleri esnek lif bakımından çok
zengindir.Ötekiler kaslı atardamarlardır; çeperleri çok
gelişmiş düz kasla çevrilidir. Kaslı atardamarlar, gereksinmeye
göre genişleyip daralabilirler. İçteki endotel
tabakası, bütün damarların ve kalp boşluklarının iç yüzeyini
örter. Kılcal damarlarda bu endotel tabakası, çeperi
yapan tek tabakadır.
Toplardamarların çeperleri daha incedir ve aynı
boyda bir atardamara oranla daha az kas lifi kapsarlar.
Kanın toplardamarlar içindeki akışı, bir ölçüde, çeper
kaslarının kasılma ve gevşeme hareketleriyle sağlanır.
Kasların bu kasılma ve gevşeme hareketlen, özellikle
ayakta duran bir kişide, bacakların toplardamarları için
çok önemlidir. Toplardamarlarda, içlerinde yükselen
kanın yerçekimi etkisiyle geriye kaçmasını önleyen kapakçıklar
vardır.
Kan damarlarında en sık görülen hastalık, damar
sertliğidir. (Bk. DAMAR SERTLİĞİ.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir