BATI SAMOA
DEVLETİN ADI……… Batı Samoa Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ…………………………………………. Apia
NÜFÛSU……………………………… 166.000 (1992)
YÜZÖLÇÜMÜ…………………………….. 2.831 km2
RESMÎ DİLİ………………….Samoaca ve İngilizce
DÎNİ………………..Hıristiyanlık (%70 Protestan,
…………………………………….% 30 Roma Katoliği)
PARA BİRİMİ Batı Samoa Talaşı
Yeni Zellanda’nın 2500 km kuzey ucunda,
Avustralya’nın 4300 km doğusunda, Hawai adalarının
3500 km güney batısında bir grup ada üzerinde
kurulmuş devlet. Samoa Adaları 171° batı
meridyeninden doğu ve batı olmak üzere ikiye
ayrılır. Bunlar doğuda ABD idaresinde 6 ada ile batıda
müstakil Batı Samoa Adaları adını alan 9 adadan
müteşekkildir.
Batı Samoa Adaları; meskûn bulunan Upolu,
Savaii, Manoa ve Apolima ile meskûn olmayan Fanuatapu,
Namua, Nuutele, Nuulaa, Nuusafe adalarından
müteşekkildir. Yüzölçümü toplam 2831
kilometrekaredir. Savaii, Samoa’nm en büyük adası
olup, 1715 kilometrekaredir. Upolu ise 1127
km2 olup, diğer yedi adası gâyet küçüktür.
Târihi
ABD, Samoa Krallığı ile 1878’de kendisine üst
verilmesi husûsunda bir antlaşma yapmıştır. Daha
sonra Almanya ve İngiltere ile de benzer antlaşma
yaptılar. Bir müddet sonra bu devletler arasında ihtilâflar
ortaya çıktı. Bu ihtilâflar neticesinde
1899’da yapılan antlaşma ile Doğu Samoa ABD’ye,
Batı Samoa ise Almanya’nın menfaatleri ön plânda
tutulacak biçimde serbest bırakıldı. İngiltere
başka bölgelerdeki menfaatlerini düşünerek buradan
tamâmen çekildi. Birinci Dünyâ Savaşına kadar
Batı Samoa, Almanya’nın kontrolünde kaldı.
1914’te Yeni Zellanda tarafından işgâl edildi. 1920
senesinden sonra Yeni Zellanda’nın kumandası altında
varlığını sürdüren Batı Samoa, 1947 senesinde
Yeni Zellanda’nın yönetiminde ve Birleşmiş
Milletlerin güvenliği altında olmak şartıyla yeni
bir statüye bağlandı. Batı Samoa, 1962 senesinde
bağımsızlığına kavuştu.
Fizîkî Yapı
Nuusafe hâriç diğer bütün adalar kayalık ve
volkaniktir. Savaii Adasının iç kısımlarında 1859
m, Upolu’da 1100 m yüksekliklere ulaşan tepeler
vardır. Adaların sâhil kısımları hâriç, çok az düzlüklere
rastlanır.
İklim
Adaların iklimi tropik olup sene boyunca
fazla değişiklik göstermez. Mayıs ve Kasım aylarında
kuvvetli güneydoğu rüzgârları eser. Şiddetli
tayfunlara mâruz kalır. Haziran ve temmuz
ayları bölgenin en serin ve en hoş aylarıdır. Senelik
ortalama sıcaklık 26,3°C olup, 23,2°C ile
29,3°C arasında değişir. Yağışlar dâimâ şiddetli
yağmur şeklinde olup, senelik ortalama 5000 milimetredir.
Nüfus ve Sosyal Hayat
166.000 olan nüfûsunun dörtte üçü, başşehri
olan Apia ile Upolu adasında bulunur. Halkın %
88’i Polenez ırkındandır v¿ konuştukları Samoa dili,
Polenez lisânının en eskisi olduğu sanılmaktadır.
Batı Samoa’nm devamlı batı ülkeleri ile temâsı
olmasına rağmen halkın millî kültürleri hiç değişmemiştir.
Aile arasındaki bağlara ve başkanlarına
çok önem verirler. Âile bağlarına verilen
ehemmiyet o derece kuvvetlidir ki, akrabâlık sosyal
ve ekonomik hayatta çok tesirlidir. Hıristiyanlık
dîninin hâkim olduğu Batı Samoa’da halkın
% 70’i protestan, % 30’u Roma katoliği mezhebine
bağlıdırlar. Okuma-yazmanın mecbûrî olmadığı
Batı Samoa’da, okumak için yaş tahdidi (sınırlaması)
yoktur. 16 yaşından yukarı olan nüfûsunun
% 97,8’i okuma-yazma bilir.Siyâsî Hayat
Yönetim biçimi cumhûriyettir. Devlet başkanları
5 senelik süre için meclis tarafından seçilir
1961 senesinde Birleşmiş Milletler Teşkilâtının
kontrolünde yapılan bir referandumla kabûl edilmiş
olan anayasası vardır. Buna göre devlet başkanlığı
görevi 1962’de bağımsızlığına kavuşmasından
sonra iki kişi tarafından yürütülecek, bunlar
hayatları boyunca bu görevlerini devâm ettirecekler,
bunların ölümlerinden sonra her 5 sene
için meclis tarafından seçilen bir başkan, devlet
başkanlığı vazifesini yürütecektir.
45 kişilik bir meclisi vardır. Meclis üyeleri
halk tarafından seçilir. Meclis üyeleri arasında
devlet başkanınca seçilen bir başbakan, meclis
adına yürütme görevini üstlenir.
Ekonomi
Ekonomisi çiftçilik ve balıkçılığa bağlıdır.
Tarım ürünleri oldukça mahdut (sınırlı) olup, mevcut
ihrâcâtmm % 90’ını teşkil eden Hindistan cevizi
ve kakao boldur. Yeraltı zenginlikleri yoktur.
Dış ticâretini; Yeni Zellanda, Avustralya ve Hollanda
ile yapar.
BÂTIL İTİ KÂT; Alm. Aberglaube, Fr. Préjugé,
İng. Superstition, False belief, heretical belief.
Aslı olmayan, gerçek olmayan inanç. Bâtıl, lügatte
“hurâfe, hak olmayan, sahte, boş, hükümsüz”
mânâlarına gelir. Zıttı olarak “hak, doğru” kelimeleri
kullanılır.
İlk insan ve ilk peygamber hazret-i Adem’dir.
Allahü teâlâ kullarına onun vâsıtasıyla dünyâda ve
âhirette saâdete kavuşmaları için emir ve yasaklarını
bildirdi. Buna göre insanların ilk dîni hak
dindir. Allahü teâlâ hak dinden haberi olmayanveya hak dinleri unutup, yanlış yollara sapanlara,
doğru yolu bulmaları için, zaman zaman peygamber
denilen rehberler gönderdi. İnsanlar, bu
rehberlerin gösterdiği doğru yolu unuttuklarında,
yâhud onlara uymayıp kendi başlarına gittiklerinde
hep yanlış yollara saptılar, bâtıl îtikâtların (inanışların)
içerisine düştüler.
Bâtıl îtikâtlar, çağlara, ırklara, iklimlere, insanların
kültür ve medeniyet seviyelerine göre değişiklik
gösterir. Günümüzde de çeşitli cemiyetlerde
yaşayan bâzı insanların birbirlerinden çok
farklı bâtıl îtikâtları vardır. Bâzı ülkelerde bâtıl îtikâtlar
toplumun bir kısmını veya tamâmını kaplayarak
uydurma din ve tarîkatler ortaya çıkmıştır.
Eski çağlarda olduğu gibi, günümüzde de bâzı
Afrika, Güney Amerika ve Asya’nın yerli kabile ve
insan toplulukları insan eliyle taş, ağaç, vs. gibi
maddelerden yapılmış resimlere, heykellere, güneş,
ay, çeşitli hayvan türleri gibi maddî varlıklara veya
hayâlî vehimlere tapınmaktadır. Bunlardan başka
modem toplumlarda da sâhib olunan ilmi ve teknik
seviye ile taban tabana zıt, türlü çeşitli bâtıl îtikâtlara
rastlanmakta, hattâ yerine göre vahşî, saçma,
tuhaf, saldırgan kültürel ekoller, bu tür îtikâtlara
dayanarak, peşlerine taktıkları insan grubları
ile parlayıp sönmektedirler. Bu sonuncu çeşidin
örneklerine Amerika ve Avrupa’da sık rastlanmaktadır.
Bizim toplumumuzda az rastlanan bâtıl îtikâtlar;
daha çok yeterli bilgi, kültür ve muhâkeme
seviyesinden mahrûm insanlar arasında görülür.
Sayıları pekçok olan bu tür inançlardan;
“Salı günü bir işe başlanmaz!”, “Elden ele sabun,
makas, bıçak, verilmez!”, “Çarşamba günü
çamaşır yıkanmaz!”, “Perşembe günü saç taranmaz!”,
“fala inanmak” gibi din ile ilgisi olmayanları,
mahallî de olsa, uyduranı bilinmeyen ve
sebep gösterilmeksizin körü körüne inanılanlarından
birkaçıdır.
Bunlardan başka bir de İslâmiyete art niyetlerle
sokulmak istenen bâtıl îtikâtlar vardır; “Sâdece
Muharrem’in 10. günü aşûre pişirip dağıtmak, mübârek
gecelerde helva pişirip dağıtmak, Hıdırellezde
ateş yakıp üstünden üç defâ atlamak, uğura
veya uğursuzluğa inanmak, kirâlık insan tutarak
ölü evinde veya mezar başında ağlatmak, bağırıp
çağırtarak kâfileyi, sanatlı sözler söyletmek, kabrin
etrâfını tavâf eder gibi dönmek vb.” misâl olarak
sayılabilir. İnsanları dünyâ ve âhiret saâdetine
kavuşturacak olan İslâm dîninin kaynaklarında
böyle şeylerin hiçbirine rastlanmaz ve yer verilmez.
İslâmiyet, başta putperestlik olmak üzere,
inanç, amel ve muâmelâtta bütün bâtıl îtikâtları kaldırmış,
her şeyde doğru, hak ve hakîkî olanı getirmiştir.
Bu hususları Islâmın temel kitapları tekrar
tekrar yazmaktadır.Ancak; bâzı büyük zâtlar için çeşitli şeyler adamak
konusunda bilgi eksikliğinden veya yanlışlığından
doğan bâtıl inanç ve uygulamalara bir takım
yerlerde rastlanmaktadır. Meselâ İslâm dîninde;
türbelere bez, iplik bağlamak, mezarlara mum yakmak
yoktur. Bunları Hıristiyanlar ve başka dinlerin
mensuplan yapmaktadır. Câhil halk veya din bilgisi
az kimselerin ölüler için para, mum, yemek ve benzeri
şeyler adayarak büyük zâtlara yaklaşmak, onlardan
faydalanmak istemeleri ve müşkillerinin
(problemlerinin) çözümünde, arzu ve isteklerinin yerine
getirilmesinde yardımlarını beklemeleri bâtıl îtikâtlardandır.
îslâmiyete uygun olarak büyük zâtların
rûhâniyetlerinden istifâde etmek için, adanacak
şeyler Allah için adanır. Sevâbı o büyük zâta bağışlanır.
Böylece o zâtın Allah katında adak sâhibine
şefâatçi olması ve bu kişinin arzusuna kavuşması
beklenir, umulur.
BATI SAMOA
28
Eki