Milletlerarası toplantıların sıklaşması, savaşın dönüm noktası
sayılan bu yılın Daşlıca niteliğidir. Müttefikler tarafında; Churchill
ile Roosevelt arasında yapılan, general de Gaulle ile general
Giraud’nun da katıldığı Casablanca konferansı (ocak); Churchill
ile Roosevelt arasındaki Washington konferansı (mayıs);
Churchill, Roosevelt, kanadalı Mackenzie King ve çinli Soong
arasındaki Québec konferansı (ağustos); Eden, Hull ve Molotov
arasındaki Moskova konferansı (ekim; ve nihayet, biri Kahire’de
Churchill, Roosevelt ve Çankayşek arasında (22-26 kasım), diğeri
Tahran’da, Churchill, Roosevelt ve Stalin arasında (28 kasım
– 2 aralık) yapılan iki büyük toplantı.
Mihver devletleri tarafında: Hitler’in peyk hükümetlerin şeflerine
yaptığı çağrılar, ne Romanya devlet başkanı Antonescu ile
(ocak ve nisan), ne Macaristan kral naibi Horty ile (nisan), ne
Bulgar kralı Boris ile (mart ve ağustos), ne de Mussolini ile, savaşın
artan zorluklarını düzene koymaya imkân verdi, italyada kesin önem taşıyan olaylar meydana geldi: 25 temmuzda
Büyük Faşist konseyi oturumundan sonra Mussolini’nin düşmesi,
iktidarın kral Vittorio Emanuele III ve mareşal Bardoglio’-
nun eline geçmesi, 3 eylülde mütareke isteğinde bulunulması ve
bunun 8 eylülde ilânı. Bununla beraber İtalya, alman kontrolundan
tamamıyle sıyrılamadı; Almanlar Mussolini’yi Abruzzi
bölgesinde kurtardılar ve Kuzey İtalya’da cumhuriyetçi faşist
bir hükümet kurması için ona yardım ettiler.
Nihayet, muharipler gözlerinden kaçan kuvvetleri de hesaba
katmak zorunda kaldılar: her yanda faaliyet gösteren Türk
diplomasisi; Lübnan’ın bağımsızlığı (kasım); ingilizlerin kontrol
altına almağa çalıştıkları yunan kurtuluş kuvvetleri içindeki ayrılık,
Tito’nun Yugoslavya’da gittikçe artan etkisi ve Mihailoviç’e karşı
cephe alışı, durumun kral tarafından kabul edilmesi, Hindistan’da
milliyetçilik hareketinin baskılan; savaşı karışık bir
hale sokuyor, gelecek günlerin zor olacağını gösteriyordu
01
Kas