çorbacı, Osmanlı Döneminde Yeniçeri
Ocağı’nm bölük zabitlerine, Tanzimat’tan
sonra ise gayrimüslimlerin yerel ileri gelenlerine
verilen unvan.
Önceleri İstanbul Acemi Ocağı’nı oluşturan
31 bölüğün komutanları ve yeniçeri yaya
bölükbaşları için bir lakap olarak kullanılan
“çorbacı”, 16. yüzyıldan sonra ocak unvan
ve rütbeleri arasına girdi. Orta zabitleri
çorbacı olarak adlandırılırken, bunların en
kıdemlilerine “yayabaşı”, bölük çorbacılarının
en kıdemlisine de “başbölükbaşı” denirdi.
Her ortada bir çorbacı vardı. Bunlara bu
adın verilmesinin, ocaklının Osmanlı padişahına
bağlılığım belirten “ocak” ve “kazan”
deyimleri gibi simgesel bir anlamı
vardı. Çorbacılar kırmızı çuhadan uzun kollu
cübbe, uzun entari, şalvar, san mest
pabuç giyerler, şal.kuşak bağlarlardı. Bölük
komutanı olarak her türlü cezayı verme ve
uygulama yetkileri vardı. Ağır cezalar için
yeniçeri ağasının onayını alırlardı. Yardımcılanna
çorbacı yamağı denirdi. 1825’te bu
unvan kaldınlarak yerine “orta ağası” rütÇorbacı,
Vanmour’un taşbaskı
çalışması, 1714
Alfa yapım
besi kondu. Ertesi yıl Yeniçeri Ocağı ile
birlikte bu da kaldırıldı.
Çorbacı unvanı, eyaletlerde yeniçeri yazılmanın
gelenekleştiği 18. yüzyılda simgesel
olarak ocağa kaydolan âyan ve eşraf ile
Tanzimat Döneminde gayrimüslim köylerin
muhtarları, vilayet ve sancak meclislerindeki
cemaat temsilcileri, Rum ve Ermeni
büyük tüccarlar için de kullanılmıştır.
çorbacı
16
May