Batı Karadeniz Bölümünde, Karadeniz,
Kastamonu, Bolu ve Çankırı arasında yer alan
bir ilimiz. Türkiye’nin kara elmas (kömür) yatağıdır.
Trafik numarası (67), telefon kod numarası (381 l)’dir.
Zonguldak, toprağının altındaki kömürün henüz
varlığının bilinmediği sıralarda bir köy idi. Sazlık ve
bataklık bir arazide bulunduğu için (Sazlık) mânâsına
gelen “Zongalık” adıyla anılırdı. Yirminci asır başında
küçük bir kasaba iken Cumhuriyet devrinde hızla geliş
miştir. Bu mütevazi köy bilahare modern kasaba ve
büyük bir şehir haline gelmiş ve (Zongalık) kelimesi de
halk lisanında “Zonguldak” olarak yerleşmiştir.
Tarihi
Zonguldak ve çevresinin tarihi Hititlerle başlar.
Anadolu’da ilk siyasî birliği kuran Hitit İmparatorluğu
bu bölgeyi sınırlan içine dahil etmiştir. Bu devirde bu
bölgeye verilen isim “Palla”dır. Hitit İmparatorluğu iç
savaşlar ve iktidar kavgalan ile zayıflamış ve nihayet yıkılmıştır.Hititlerden sonra Anadolu’ya ve dolayısıyla bu bölgeye
Firigya Krallığı hakim olmuştur. Frigya Krallığının
yıkılışığı ile Anadolu’ya ve bu bölgeye Lidya Krallığı
hakim olmuştur. M.Ö. altıncı asırda Pers İmparatorluğu
Lidya’yı yenince Lidya Krallığının topraklarını
kendisine katmıştır. Anadolu’nun büyük kısmı gibi bu
bölgeye de Persler hakim olmuştur. Bu sıralarda Dorlu
Rumları Ereğli’de (Herakleis) ve Amasra’da (Amastris)
ticarî koloniler kurdular. M.Ö. dördüncü asırda Makedonya
Kralı İskender Pers İmparatorluğu’nu yenerek
Anadolu ve İran’ı Makedonya Krallığına katmıştır.
Makedonya Kralı İsikender’in ölümü üzerine bu
bölge Pers asıllı, fakat Rumlaşmış, Pontus Krallığı tarafından
alındı. Karadeniz’in kuzeyi (Kırım) ve güneyi
(Kuzey Anadolu sahilleri) Pontus Krallığı’nın elinde
olup, batısında Bitinya Krallığı ve güneyinde Galata
Krallığı bulunuyordu.
M.Ö. birinci asırda Roma İmparatorluğu Anadolu’
da bulunan Pontus, Bitinya, Galata, Bergama, Kapodakya
ve diğer krallıklara son vererek bütün
Anadolu’yu Roma İmparatorluğu sınırlan içine kattı.
M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölü
nünce Anadolu gibi bu bölgede Doğu Roma (Bizansın) Î
tayına düştü. BizanslIlar devrinde Bizans topraklarına
slâm Orduları ve İranlı Sasaniler pek çok akınlar yapmışsa
da bu bölge akmlardan uzak kalabilen nadir
bölgelerden biridir.
1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra bütün Anadolu
gibi bu bölgeyi de Anadolu Fatihi ve Anadolu Türk
Devletinin kurucusu Selçuklu Oğuzlarından Kutalmış-
oğlu Birinci Süleyman Şah fethetmiştir. Bunun üzerine
Hıristiyan dünyası, Bizansın daveti ve papalığın teşviki
ile Haçlı seferlerini başlatmışlardır. 25 sene Haçlı seferleri
sebebiyle Anadolu içlerine çekilen Selçuklulardan
Batı, bilhassa sahil şehirlerinden çoğunu Bizans yeniden
işgal etmiştir. Zonguldak bölgesi de Bizansın geri aldığı
yerlerden biriydi. 1204’de Dördüncü Haçlı Seferinden
sonra Cenevizliler Karadeniz ticaretine hakim oldular.
Amasra, Ereğli ve Filyos’ta Ceneviz siteleri kurdular. .
Onüçüncü asırda bu bölge (Amasra hariç) tamamen
Türkler tarafından yeniden fethedilmiştir. 1291’de Candaroğullan
Beyliği başkentini Eflani’de kurmuştur.
(Eflani Zonguldağa bağlı bir kaza merkezidir). Candaroğulları
sonraki isimleri (İsfendiyaroğulları) 1326’da
Safranbolu’yu fethettiler. 1291-1309 arasında Eflan
Candaroğullarının başkentliğini yapmıştır. 1309’da baş
kent Kastamonu’ya taşınmıştır.
Candaroğullan 1309 senesine kadar Selçuklu Devletine
(Konya’ya) bağlı oldular. 1309’dan sonra İlhanlIlara
tâbi oldular. 1383’te Osmanlılara bağlı olan
İsfendiyaroğullannı 1392’de Yıldırım Sultan Bayezit
Hân, Osmanlı hakimiyetine girmiş olan Filyos batısı
topraklarından sonra bugünkü bütün vilâyet toprakları
Osmanlı Devletinde birleşmiş oldu.
Yıldırım Sultan Bayezit Hân 1402 Ankara Savaşı’nda
Timur Hân’a yenilince, Osmanlı Devleti “Fetret
Devri” denilen bir devre içinde sıkıntılı günler geçirdi.
Osmanlı Devleti taht kavgaları ile parçalanma durumuna
geldi. Osmanlı Devleti’ni yeniden şahsında birleş
tiren Çelebi Sultan Mehmed Hân bu bölgeye hakim
oldu. Fetret Devrinden sonra Osmanlı Devleti yeniden
eski gücüne ulaştı ve seferler ve genişleme başladı.
Fatih Sultan Mehmed Hân 1459’da Amasra’yı
Cenevizlilerden alarak fethetti. Bu sefer Fatih’in Güney
Karadeniz (Anadolu’nun kuzey sahillerini) Osmanlı
Devletine katan üç seferinden ilki idi. Zonguldak’ın
toprakları içinde Osmanlı devrinde hiçbir sancak (vilayet)
yoktu, hepsi Anadolu Beylerbeyliğine bağlı 14 sancaktan
biri olan Bolu’ya bağlı idiler.
Tanzimat’tan sonra bu kazalar Kastamonu vilayeti
(eyaletine) bağlandılar.
Osmanlı devrinde her türlü istila ve savaştan uzak
kalan bu topraklar üstünde insanlar sükûnet içinde
yaşamıştır. Tarihi hiçbir mühim vak’aya sahne olmamış
tır. Ondokuzuncu asır başlarında gemilerde buhar gücü
kullanıldığı için kömür büyük önem kazandı. Ticaret
gemileri gibi savaş gemileri de buharla çalışıyor ve buhar
da kömür ile temin ediliyordu. Henüz Osmanlı topraklannda kömür bulunamamıştır. Sultan İkinci Mahmud
Hân, Osmanlı topraklan içinde maden kömürü bulacaklara
mükâfat vereceğini bir ferman ile ilâfn etti.
Orduda da askerlere maden kömürü tanıtılarak terhislerinde
memleketlerinde bu madeni aramalan ders olarak
anlatıldı.
1829 senesinde Ereğli ilçesinin Kestanelik Köyünde
oturan Uzun Mehmed bir gün deniz kenarına inmişti.
Bir fırtına sebebiyle “limancık” isimli kuytu bir köşeye
sığındı. Isınmak için ateş yaktı. Az sonra ateş etrafındaki
siyah taşlann yanarak kor haline geldiğini görünce
“Buldum, kömürü buldum” diye bağırdı. Çünkü askerlikte
deniz eri iken öğretilenlere çok benziyordu. Bu
yerden bir küfe dolusu kömürü sırtına yükleyip
“Alaplı” yolundan İstanbul’a geldi. İstanbul’daki ilgililere
başvurdu. Yapılan incelemelerle bunun kömür
olduğu anlaşılarak Padişah’ın fermanı ile Uzun Hasan’a
30 altın mükâfat ve ölünceye kadar 6 alün maaş
bağlandı. “Kara elmas” denilen kömür yatağını bulan
ve ülkeye önemli bir yeraltı zenginliğinin kazandınlmasında
yer alan Uzun Mehmed’in hatırası için
Zonguldak’ta bir anıt dikilidir.
Kömür madeni sebebiyle Zonguldak gittikçe gelişti.
Cumhuriyet devrinde ise en çok gelişen bir kaç şehirden
biridir. Ereğli Demir ve Çelik Tesisleri i}e Zonguldak
daha büyük hızla kalkınmıştır. Cumhuriyet devrinde il
olan Zonguldak demiryolu ile Ankara’ya bağlanmış ve
liman tesisleri yapılmıştır.
Fiziki Yapı
Zonguldak il topraklannın yüzde 49’u dağlardan
yüzde 35’i platolardan ve yüzde 16’ya yakını ovalardan
ibarettir. Karadeniz’de uzunca bir kıyısı olup, dağlar
denize paraleldir. Dağlar genel olarak 2 bin metrenin
altındadır.
Dağlan Zonguldak ilinde dağlann tipik bir özelliği
vardır. Dağlar denize paralel üç sıra halindedir. Denizden
içeriye gittikçe bu sıra dağlar Zonguldak Dağlan
olup, yükseklikleri 1000 (bin) metreden alçaktır. Başlıca
tepeleri ise Göldağı (771 m.), Boğma Tepe (663 m.) dir.
3 1 2 Rehber Ansiklopedisi
İkinci sıradaki dağlar birinci sıraya nazaran daha
yüksektir. Fakat batı kısmında yükseklik bin metrenin
altındadır. Doğudaki kısım daha yüksektir. Kızılcaören
Tepesi (1379 m.), Göktepe (1416 m.)> Sançiçek Tepesi
(1726 m.), başlıca yüksek tepeleridir.
Üçüncü sıra daha yüksek olup, Bolu dağlannın kısmen
uzantısıdırlar. Başlıca dağlan ise Keltepe (1976
m.), İl’in en yüksek dağıdır. Kızıltaç Tepesi (1486 m.),
Kaklıcak Tepesi (1462 m.), Karatepe (1517 m.)ve Panayır
Tepe (1544 m.) dir. Dağlann etekleri ve aralan plato
ve yaylalarla kaplıdır. Başlıcalan Karabük ve Safranbolu
platoları ve Avdan ve Çetiören yaylalandır.
Ovalar. Zonguldak ilinde akarsulann meydana
getirdiği pek çok vadi vardır. Bazılan genişliyerek ovalar
meydana gelir. Bartın Ovası en önemli olanıdır.
Bartın Çayı vadisinden genişlemesi ile meydana gelir ve
bu ova Bartın Çayı ile bunun kollan olan Kozaırmak ve
Kozanaz sulan ile sulamr.
Akarsular: Zonguldak ili akarsu bakımından
oldukça zengindir. Başlıca akareulan: Filyos Çayı,
Köroğlu Tepesinden gelen Gerede Çayı ve Bolu’dan
gelen Bolu Suyu ile beslenir. Zonguldak içinden geçerken
Soğanlı ismini alır. Karabük’te Araç Çayı ile birleşir.
Hisarönü doğusunda Karadeniz’e dökülür.
Bartın Çayı: Eflâni yakınlannda iki kol halinde
çıkar; Bartın ilçe merkezinde Kozlu Irmağı ve Kocanaz
ile birleşince Bartın Çayı ismini alır. Bartın Burnu yakı
nında Karadeniz’e dökülür.
Diğer akarsular Araplı Irmağı, Üzülmez Deresi ve
Gülünçırmak gibi küçük akarsulardır.
Göller Zonguldak ilinde önemli tabiî ve sunî göl
yoktur.
İklim ve Bitki Örtüsü
İklim: Zonguldak ilinde Karadeniz iklimi hüküm
sürer. Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava akımlanna
karşı açık olduğundan Doğu Karadeniz Bölgesine
nazaran kışlar daha soğuk geçer. Ortalama senelik
yağış miktan 1250 mm.dir. Her mevsim yağışlıdır. Kıyı
dan içlere gidildikçe yağış azalır. Senenin 5 günündesıcaklık +30°C’nin üstünde ve 15 gün 0°C’nin altında
seyreder. Karadeniz’in en serin bölgesidir. Sıcaklık -8°C
ile +40,5°C arasında seyreder.
Bitki Örtüsü: Zonguldak ili bitki örtüsü bakımından
çok zengin sayılır. Î1 topraklarının yüzde 65’i orman ve
fundalıklardan, yüzde 32’si ekili-dikili alanlar, yüzde 3’ü
çayır ve meralarla kaplıdır. Yüksek yerlerdeki ormanlar
iğne yapraklı, daha alçaklardaki ormanlar ise yayvan
yapraklı ağaçlardır. Kuzeydeki ormanlarda kayın,
güneydeki ormanlarda ise köknar, karaçam, kayın ve
meşe çoğunluktadır. Ormanaltı bitkileri ise kızılcık,
alıç, ahlat, üvez, çayır otları, sarmaşık, çalı süpürgesi,
orman gülü, kuş üvezi, eğrelti otlan, fındık, ısırgan,
karayemiş, çoban püskülü ve böğürtlen olarak çok zengin
bir ormanaltı bitki örtüsüne sahiptir.
Ekonomi
Zonguldak ilinin ekonomisi madenciliğe ve sanayiye
dayanır. Ormancılık, hayvancılık ve tarla tarımı
ikinci önemli bir kaynaktır. İl sınırlan içinde zengin
kömür (kara elmas) yatakları bulunur. Bunlara dayalı
demir-çelik fabrikaları ve bunlara bağlı yan sanayii ekonominin
belkemiğidir. Zonguldak bir nevi işçi şehridir.
Tanm: Zonguldak il ekonomisi büyük ölçüde madenciliğe
ve sanayiye dayanmasına rağmen, faal nüfusun
yarısı tarım sektöründe (tanm, ormancılık, avcılık ve
hayvancılıkta) çalışır.
Ormanlar geniş bir bölgeyi kaplamasına rağmen
ekili alan azdır ve 220 bin hektardır. Yılda yaklaşık
olarak yetişen tanm ürünleri 150 bin ton buğday, 50 bin
ton arpa, 10 bin ton yulaf, 10 bin ton kaplıca (buğdaygillerden),
120 bin ton mısır, bin ton bakla ve 309 bin ton
fasulyedir.
Seb^e olarak 12 bin ton karalahana, 12 bin ton
hıyar, 12 bin ton sakızkabağı, 10 bin ton pırasa ve 10
3 1 4 Rehber Ansiklopedisi
bin ton ıspanak yetişir. Mey va olarak, 10 bin ton armut,
10 bin ton fındık, 10 bin tona yakın erik, 8 bin ton dut, 6
bin ton ceviz, 5 bin ton kestane, 4 bin ton kızılcık, 4 bin
ton kiraz ve aynca ayva, vişne ve çilek yetişir. Ekime
müsait alanlar az ve engebeli olduğu için tanm araçları
azdır, fakat tanmda sulama gübreleme ve modem araç
lar kullanılır.
Hayvancılık: Zonguldak ilinde çayır ve mera çok az
olmasına rağmen hayvancılık (besi hayvancılığı)
oldukça gelişmiştir. “Jersey” ırkı inekleri ile sığır cinsi
İslah edilmiştir. Sığır sayısı daha fazladır. Yaklaşık olarak
hayvan varlığı 400 bin sığır, 150 bin koyun, 120 bin
kıl keçisi, 50 bin tiftik keçisi, 1,5 milyon tavuk ile 30 bin
arı kovanı ile yüksek sayılır.
Zonguldak ilinde balıkçılık ta önemli yer tutar. Zonguldak
ve Bartın kıyılannm açıkları hamsi sürülerinin
yuvalandığı yerlerdir. Ereğli ve Amasra’da balıkçı bannakları
vardır. Bu ilde hamsinin yanında kalkan, istavrit,
palamut, mezgit, lüfer ve torik te avlanır.
Ormancılık: Zonguldak ili orman varlığı bakımından
çok zengin sayılır. 540 bin hektara yakın orman ve
30 bin hektara yakın fundalık alanı vardır. Orman
içinde 254 ve orman kenannda 269 köy vardır. Senede
yaklaşık olarak 500 bin m3 sanayi odunu ile 900 bin ster
yakacak odunu elde edilir.
Madenler: Zonguldak ili maden kömürü bakımından
Türkiye’nin en zengin ilidir. Maden kömürü Türkiye
Kömür İşletmeleri Kurumunun Ereğli Kömür
İşletmesi tarafından çıkanlır. Faal nüfusun yüzde 15’i
ve 50 bine yakın kişi maden çıkarma işlerinde çalışır.
Maden kömürü çıkarılan üretim havzasında 14 milyar
ton kömür rezervi vardır. Zonguldak ilinde zengin
maden kömürü yanında demir, mangenez, barit, kalker, dolamit, kuvarsit, alimunyum ve kil de
bulunmaktadır.
Kömür yatakları Ereğli’in doğusunda Köseağzı
yakınından başlar, Kozlu, Zonguldak, Kilimli arasında
büyük damarlar halinde bulunur. Çatalağzı bölgesinde
yer yer kaybolur. Kömür havzasının boyu 180 km., eni
50 km.dir. 1829’da bulunan kömür 20 sene sonra işletilmeye
başlanmıştır. Bu bölgedeki kömürün enerjisi bol,
kalitesi üstün ve dünyanın en iyi cins taş kömürleri
arasında yer alır. Senelik istihsal 10 milyon tona yakındır.
Devrek’te bakır ve Çaycuma’da volfram çıkarılır.
Zonguldak’ta bir kısım yer üstünde çalışırken, çok
sayıda kişi de yerin çok derinliklerinde maden kömü
rünü yer üstüne çıkarmak için çalışır.
Eneıji: Zonguldak ilinde kömür artıklan ile çalışan
Çatalağzı Termik Santrali vardır. Üretilen elektrik enerjisi
Marmara Bölgesine ve Batı ve İç Anadolu’ya verilir.
Termik Santral, Etibank tarafından işletilir.
Sanayi: Zonguldak ili sanayi bakımıdan İstanbul,
Kocaeli ve İzmir’den sonra gelir. Zengin maden
kömürü, enerji santrali, liman şehri oluşu, gür orman
varlığı, başta demir-çelik tesisleri olmak üzere pek çok
sanayi tesislerinin kurulmasına ve ilin ileri bir sanayi
bölgesi haline gelmesinin başta gelen sebebi olmuştur.
1927’de 10 kişiden fazla işçi çalıştıran sanayi iş yeri 27
idi. Bugün 270’e yaklaşmıştır. Zonguldak limanı 1893’te
yapılmıştır. Karabük Demir-Çelik Fabrikasının yapı
mına 1937’de başlanarak, 1948’de Karadeniz Ereğlisi
limanı yapılıd. 1949’da Filyos Ateş Tuğla Fabrikası
Zonguldak’ın zengin orman ¡irenlerinden Travers imalâtı için
hazırlanan keresteler.
açıldı. Eskiden beri Ereğli ve Bartın’da bulunan büyük
tekne tersaneleri geliştirildi. Çok sayıda, mobilya fabrikaları,
kireç, kâğıt ve bisküvi fabrikalan; 1970’den
sonra artan özel sektöre ait fabrikalar önemli sanayi
kuruluşlandır.
Ç uma’da Türkiye’nin üçüncü büyük kâğıt fabrikası,
yem fabrikası, deri ve kösele atölyeleri, CDK
Demir Sanayi Koli. Şti., Devrektaş, Çaytaş, Dokap
Orman Ürünleri işleten fabrikalar bulunmaktadır.
İlin en önemli sanayi kuruluşlan Karabük DemirÇelik
İşletmeleri (KDÇİ) ile Ereğli Demir Çelik İşletmeleri (Erdemir)’dir. Türkiye’de ağır sanayiinin kalbi
Ereğli ve Karabük’te atar. Ereğli’deki tesisler Ortadoğu’
nun en büyük tesisleridir. Karabük’teki fabrika genel
olarak inşaat demiri, pik boru benzeri yuvarlak maddeler;
Ereğli saç levhalar, teneke gibi yassı maddeler imâl
eder.
Ulaşım: Karayolu: Milletlerarası E-5 karayolunun
İstanbul-îzmit-Bolu-Ankara bölümü Gerede yakınından
ayrılan Devrek-Çaycuma ile Zonguldak’a ulaşır.
Karasu’dan itibaren Karadeniz’e (kıyıya) paralel olarak
uzanan yol Adapazan’ndan ayrılan bir yol ile birleşerek
E-5 karayoluna bağlanır. Gerede yakınından ayrılan
diğer bir yol Karabük-Safranbolu-Bartın-Kurucaş’a
ulaşır. Bu hat üzerindeki yerleşim merkezleri de Gerede
vasıtasıyla E-5 karayoluna bağlanır.
İl sınırlan içinde devlet yollan uzunluğu 1003, il
yollan 490 km. olup, bu yollar oldukça iyi kalitetedir. 3
bin km. yol vardır.
Demiryolu: Ankara-Kayseri hattından aynlan Çankın
ilinin güneydoğu ve güneybatı doğrultusundan geçerek
Eskipazar’ın kuzeyinde Zonguldak il topraklarına
giren hat; Karabük-Çaycuma-Bartın ilçelerinden sonra
kıyıya paralel giderek Zonguldak’a ulaşır. AnkaraZonguldak
arasında hergün Kara Elmas Eksperesi karşılıklı
olarak çalışır. Aynca Zonguldak-Karabüjc,
Zonguldak-Çaycuma ve Zonguldak-Gökçebey arasında
karşılıklı olarak günde 3 posta treni sefer yapar.
Denizyolu: 1953’te işletmeye açılan Zonguldak
limanı 460 m. uzunlukta ve 25 m. genişlikte kuzey
mendireği ile 412 m. uzunlukta ve 12 m. genişlikte
güney mendireği vardır. Aynı anda 7 gemi doldurma ve
boşaltma yapabilmektedir. Rıhtımlarda havzada üretilen
kömür yüklenir ve ocaklarda kullanılacak direkler
boşaltılır. Yolcu gemileri ve feribotlar 300 m. uzunluktaki
nhtıma yanaşırlar.
Ereğli’de iki ayrı liman vardır. Aynca Deniz Kuvvetlerinin
8640 m.lik kapalı anban ile Ereğli Kömür
İşletmesinin açık kömür depolan da bulunur. Bartın
limanında da 1500 m.lik bir kapalı anbar ile yükleme
boşaltma kapasitesi 800 ton olan bir liman
bulunmaktadır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Nüfus: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
1.045.181 olup, bunun 352.529’u şehirlerde ve 692.652’
si köylerde yaşar. Senelik nüfus artışı binde 18,03,
yüzölçümü 8629 km2.dir. Nüfus yoğunluğu 123’dür.
Örf ve Adetler: Zonguldak bölgesinde Hititler’den
bu yana birçok millet ve kültürler gelip geçmiştir. Onü-
çüncü asırda Türkler bu bölgeyi ikinci defa fethedince
buraya Türkmen boylan yerleştirilmiştir. Bu bölge kısa
zamanda nüfus ve kültür bakımından Türkleşti ve
Türk-İslâm kültürü bu bölgede hakim oldu. Diğer kültürler,
örf ve âdetler unutulmuştur.
Mahalli Kıyafet: Bartın, Devrek ve Safranbolu’da
geleneksel giyimler devam etmektedir. Kadınlar; başlanna
fes geçirir ve üzerine “çatkı” veya “atça” denilen
örtüler örterler. Gövdeye önü boydan boya açık kol
ağızlan ve yakası oyalı “ ustufa” giyilir. Özel günlerde
telli yelekler, ipekliden sırmalı yelekler “kutnu”lar giyilir.
İş esnasında pazenden şalvar üzerine bol büzgülü
etek, bunun üzerine aynı kumaştan çarşaf giyilir. Ayak-kabılar kısa topukludur. Yemeni veya takunya giyilir.
Erkeklerde; “ seymen” kıyafeti hakimdir. Keçe külah
veya fes, bürümcek gömlek, zıpka ve poturdan ibarettir.
Zıpka bol ağlı olup, paçaları dar, dizden yukarısı
geniştir. El dokuması bezden veya ketenden yapılır. Sık
düğmeli mintan ve üstüne körüklü yelek, ayaklara
kabaralı ayakkabı giyilir.
Halk Oyunları: Safranbolu, Devrek ve Eflâni folklor
bakımından zengindir. Kıyılarda Karadeniz, iç
kısımlarda Bolu, Kastamonu ve Çankırı ilinin özellikleri
görülür. Halk türküleri ve müziği zengindir. Halk
oyunlarında davul oyunları, seymen, köçek ve efe oyunları
yaygındır. Köroğlu, Sepetçioğlu-Çardak, Açkapı,
Beylere, Aman gibi zeybek oyunları, Amani, Kaşık
oyunu, Çıtırdağ ve Gençosman gibi çengi oyunları en
çok oynanan oyunlardır.
El San’atlan: Amasra’nın şimşir torna işleri Türkiye
çapında meşhurdur. Bu ilde yetişen ketenden yapılan
keten el dokumalar meşhurdur. Ereğli’nin çileği de çok
tanınmıştır.
Mahalli Yemekleri: Kuyu kebabı, bandırma ve
beyaz baklavası meşhurdur.
Eğitim: Zonguldak ilinde okur-yazar nisbeti yüzde
95’e yakın olup, eğitim seviyesi oldukça yüksektir.
Okulsuz köyü yoktur. 1350’ye yakın ilkokul, 70 ortaokul
ve 60 meslek ve teknik lise vardır. Ankara Hacettepe
Üniversitesi’ne bağlı Zonguldak Devlet Mühendislik ve
Mimarlık Fakültesi ile Ankara Gazi Üniversitesi’ne
bağlı Ereğli Yabancı Diller Yüksek Okulu gibi, iki yüksek
öğretim kurumu vardır.
Tarihi ve Turistik Yerleri
Zonguldak ili çok sayıdaki tabiî güzellikleri, av bölgeleri,
tarihi eserleri, içme ve kaplıcaları ile turizme çok
elverişli olup, turizm gittikçe gelişmektedir.
Tabiî Güzellikleri: Zengin bir bitki örtüsüne ve uzun
bir kıyı şeridine sahip olan Zonguldak ilinde çok sayıda
tabiî güzellikler bulunur. Başlıcalan:
Yedi Göller Devrek ilçesinde “Millî Park” ilan edilen
yer zengin bitki örtüsü ve ormanlarla kaplıdır.
Ayrıca küçük 7 adet gölün manzarası çok güzeldir.
Gölde bol balık ve civarında av hayvanlan vardır.
Amasra: Bartın ilçesinin bucağı olan bu tarihi şehir
bir yanmada üzerindedir. Balığı bol, yarımadanın iki
tarafındaki koylar durgun ve berraktır. Kıyı ise ince
kumla kaplıdır. Deniz ve orman iç içedir. Fatih Sultan
Mehmed Hân Amasra’yı fethettiğinde (Cenevizliler’
den aldığında) Bartın’dan gelen yol üstünde “Bakacak
Tepe”den Amasra’yı seyrederken beyaz atından kalkarak
“Acep, çeşm-i cihan (Dünyanın gözbebeği) bu mu
ola?” demişti. Bu tepeye “Bakacak Tepe” ismi bu
zaman verilmiştir. Bartın Amasra karayolunda “Askersuyu” denilen çeşmeden sonra Amasra’nın güzelliği
ortaya çıkar.
Yayla: Zonguldak-Devrek karayolu üzerinde
orman içinde bir dinlenme yeridir. Hergün bin kişi istifade
edebilir genişliktedir. Çamlık: Karabük yakınında
orman içi bir dinlenme yeridir. Manzarası güzel, bitki
örtüsü zengin ve suyu boldur. Hergün bin kişi istifade
edebilir. Çakraz: Amasra yakınında diniz sporlarının
yapıldığı bir yerdir. İnkumu: Bartın yakınında deniz
sporlarının yapıldığı bir yerdir. Güzelcehisar: Bartın
yakınında deniz sporları yapılan yerdir. Türkali Köyü
Plajı: Zonguldak yakınındadır. Uzunkum: Zonguldak’
tadır. Deniz sığdır. Kopuz: Denizi sığ, sahili ince kumlu
ve çevresi ağaçlıklıdır.
Filyos kıyılam Filyos çayının denize döküldüğü bu
yerin tabiî güzelliği emsalsizdir. Ereğli kıyısı: Çeliği ve
çileği meşhur olan Ereğli’nin deniz sahilleri çok
güzeldir.
İçme ve Kapbcalar: Zonguldak ilinde çok sayıda
maden suyu ve kaplıca “vardır. Fakat bunlardan istifade
yeterli değildir. Bostanbükü İçmesi: Bartın ilçesindedir.
Dereköy Maden Suyu, Bartın ilçesindedir. Karaçayır
Kaplıcası: Kozlu bucağındadır.
Kokaksu Kaplıcası: Çaycuma’nın Saltukova bucağındadır.
Zonguldak: Yedi Tepe üzerinde olan bu şehir;
orman ve denizin, kucaklaştığı yerdir. Bartın: Tabiî
güzelliği çok olan bir şehirdir. Karadeniz’in incisidir.
Tarihi Eserler: Zonguldak ilindeki tarihi eserlerinçoğunluğu Osmanlı devrine aittir. Tarihi eserler bakı
mından zengin bir ildir. Zonguldak yeni bir şehir
olduğu için tarihi eserler Bartın, Amasra, Devrek, Safranbolu,
Ereğli ve Eflâni’dedir.
Camiler: İzzed Mehmed Paşa Camii: Sultan
Üçüncü Selim Han’ın Sadrazamı İzzed Mehmed Paşa
tarafından 1796’da yaptırılmıştır. Kubbeli ve tek mineralidir.
İzzet Paşa Kütüphanesi: Hâlen kütüphane
olarak kullanılmaktadır. Köprülü Camii: Safranbolu’
dadır. 1662’de yapılmıştır. Sadrazam Köprülü Mehmed
Paşa yaptırmıştır. Şehrin en büyük camisidir.
Kazdağlı Camii: Safranbolu’dadır. 1779’da yapılmıştır.
Dağdelen Camii: Safranbolu’dadır. 1767’de yapılmış
tır. Hidayetullah Camii: Safranbolu’dadır. 1719’da
yapılmıştır. Halil Bey Camii: Bartın’dadır. 1872’de
yapılmıştır. Orta Camii: Bartın’dadır. Yanınca Bosna
Valisi İbrahim Paşa 1897’de, tekrar yanınca 1901’de
Binbaşı Necip Bey yeniden yaptırmıştır. Aşağı Camii:
Bartın’dadır. Camiye 12 basamaklı taş merdivenle çıkı
lır. 40 pencerelidir. Hacı Mehmed Camii: Bartın’da
çarşı içindedir. Hacı Mehmed tarafından yaptırılmıştır.
Arap Camii: Bartın’dadır. Kemerköprü Camii: Bartın’
dadır.
Mescid: Safranbolu Mescit Mahallesindedir. Tarihi
bir eserdir. Namazgâh; Safranbolu dışında ve tepe
üzerindedir.
Gazi Süleyman Paşa Medreresi: Safranbolu’da
Cami-i Kebir Mahallesindedir. Gazi Süleyman Paşa
yapürmıştır. Sultan Abdülmecit Han tamir ettirmiştir.
Tekkeler: Kalealtı Tekkesi, Ali Baba Tekkesi ve
Haydar Ağa Tekkesi Safranbolu’dadır. Ebûderden
Türbesi: Bartın’dadır. Osmanlı eseridir. Fatih Sultan
Mehmed Han’ın komutanlarından Ebûderden’in kabridir.
Haşan Paşa Türbesi, Safranbolu’dadır. Sultan
Birinci Abdülhamid H an’ın Safranbolu’ya gönderdiği
Koca Recep Paşa’nın oğludur. Hacı Emin Efendi Türbesi:
Safranbolu’dadır. Şeyh Mustafa Türbesi, Safranbolu’
dadır. Ali ve Haşan Baba Türbesi Safranbolu’dadır.
Çeşmeler: Safranbolu’da tarihi çeşme olarak Köprülü
Çeşmesi (1683), Akçasu Çeşmesi (1691), Taşminare
Çeşmesi (1775), Hışır Pınarı Çeşmesi (1774), Paşa
Pınarı Çeşmesi (1803), Hacı Mehmed Ağa Çeşmesi
(1811), Antepzade Hacı Mehmed Çeşmesi ( T! ), Hacı
Abdı Çavuş Çeşmesi (1813), Tuzcu Pınan Çeşmesi
(1819), Salih Paşa Çeşmesi (1833), Çatal Pınarı Çeşmesi
(1836), Talim Meydan Çeşmesi (1837), Köprübaşı Çeş
mesi (1847) ve Alabekir Çeşmesi.
Safranbolu Evleri: Anadolu Türk sivil mimarisinin
en güzel örneğidir. Ondokuzuncu asırdan beri orijinalliğini
muhafaza eden bu evlerin bulunduğu bölge “sit
alanı” ilân edilmiştir. Koruma altına alınan bu evlerintavanları, oymalı duvarları, pençeleri ve kapı tokmak- Amastris kalıntıları: Pers Kralı Dârâ’nın kızı Amastria
lan ile ilgi çekmektedir. Kaymakam Konağı, Saraçoğlu adına kurulan şehrin kalıntılandır.
Konağı, Safranbolu Arasta Çarşısı, Havuzlu Asmalar
Konağı restore edilmiştir.
Safranbolu, koruma ve restore çalışmalarının çok
ehemmiyet arz ettiği ve turistik değeri gittikçe artan bir
Anadolu kasabasıdır. Türkiye’nin tarihi ve ananevi
hususiyetlerini burada bulmak mümkündür.
Folklor araştırmacı ve uzmanlan dikkati bu şehre
çevrince, tarihi değeri olan bu evler, korunma altına
alındı. Safranbolu neredeyse bütünüyle muhafaza
altına alınmış bir şehir haline gelmiştir.
Cinci Hanı ve Hamamı: Safranboluda Cinci Hoca
tarafından yaptırılmıştır. Onyedinci asır eseridir. Taş
Köprü: Eflâni Çayı üzerinde 34 m. uzunluğunda iki
kemerli köprüdür. Candaroğulları tarafından yapılmış
tır. Kokat Köprüsü: Bartın’da Kokat suyuna giden yol
üzerindedir. 1786’da yapılmıştır. Osmanlı eseridir.
Eski Eserler: Amasra Kalesi: Amasra’da kalıntılan
bulunan bu kale Romalılar tarafından yapılmış ve
Cenevzliler genişletmiştir. Boztepe üzerindedir.
Roma Devri Kilisesi: Roma devrinde bir mağarada
yapılan bu kilise dünyamn ilk kilisesi kabul edilmektedir.
Ereğli’dedir. Romalılar Hıristiyanlığı serbest bırakınca
Ereğli metrepolis olmuştur.
Bedesten: Amasra’da Roma devri birinci asnna ait
hamamdır. Bir ara bedesten olarak kullanılmıştır.Zonguldak ili Merkez (Zonguldak), Bartın, Çaycuma,
Devrek, Eflâni, Ereğli, Karabük, Kurucaşile, Safranbolu
ve Ulus ilçelerinden ibarettir.
Merkez (Zonguldak): 1985 nüfus sayımına göre toplam
nüfusu 251.051 olup, bunun 119.125’i şehirde ve
131.926’sı köylerde yaşamaktadır. Senelik nüfus artışı
binde 16,15, yüzölçümü 637 kmVdir. Merkez bucağına
bağlı 7, Beycuma bucağına bağlı 16, Kilimli bucağına
bağlı 7 ve Kozlu bucağına bağlı 14 köyü vardır. Karadeniz
kıyısında geniş bir koya dökülen Üzülmez Deresi’
nin ağzında kurulmuştur.
Büyük bir limanı, demiryolu istasyonu ve sanayi merkezi
olduğu için hızla büyümektedir. Zonguldak
modem bir şehirdir. Yedi tepe üzerinde kurulmuştur.
Yerin üstü gibi yerin altı da faaliyette olan iki katlı bir
şehirdir.
Bartın: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
147.780 olup, bunun 25.015’i şehirde ve 122.765’i köylerde
yaşar. Senelik nüfus artışı binde 28,53 ve yüzölçümü
1266 km2.dir. Merkez bucağına bağlı 84, Amasra
bucağına 28, Arıt bucağına 16 ve Kozcağız bucağına
bağlı 35 köyü vardır. Bartın’ın bucağı olan Amasra çok
güzel turistik bir merkezdir.
Bartın limanında yılda 250’ye yakın gemi, yüklemeboşaltma
yapmaktadır. İlçe ekonomisi tarla tarımı,
ormancılık, meyvacılık, hayvancılık, balıkçılık, sanayi
ve turizme dayamr. İlçedeki fabrikalar çimento, orman
ürünleri ve yapı malzemesine dayanır.
Çaycuma: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
100 bin 164 olup, bunun 11.568’i şehirde ve 88.596’sı
köylerde yaşar. Senelik nüfus artışı binde 22,13 ve
yüzölçümü 490 km2.dir.
Merkez bucağına bağlı 30, Hisarönü bucağına
bağlı, 8, Perşembe bucağına bağlı 23 ve Saltukova bucağına
bağlı 20 köyü vardır. Filyos çayı çevresinde tarıma
elverişli bir alanda yer alır. Ekonomisi tahıl ekimine,
sebzecilik, ormancılık ve hayvancılığa dayanır. Seka
Kâğıt Fabrikası ilçenin en önemli sanayi kuruluşudur.
Devrek: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
103.492 olup, bunun 16.789’u şehirde ve 86.703’ü köylerde
yaşar. Senelik nüfus artışı binde 17,57 ve yüzlö-
çümü 1222 km2’dir. Merkez bucağına bağlı 51, Eğerci
bucağına bağlı 13 ve Gökçebey bucağına bağlı 14 köyü
vardır. Ekonomisi ormancılığa, orman ürünlerinin
işlenmesine ve bitki tarımına dayanır. İlçede sunta,
kereste ve yapı malzemesi fabrikaları vardır.
Eflâni: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
20.153 olup, bunun 3.055’i şehirde ve 17.098’i köylerde
yaşar. Senelik nüfus artışı yerine azalma olup, binde
16,11 ve yüzölçümü 619 km2.dir. Merkez bucağına
bağlı 53 köyü vardır. Engebeli ve ulaşım imkânı zor bir
alanda olduğu için gelişmemiştir. Nüfus başka yerlere
göç etmektedir. Ekonomisi ormancılık, hayvancüık ve tahıl ekimine dayanır.Ereğli: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu1
179.292 olup, bunun 54.396’sı şehirde ve 124.896’sı köylerde
yaşar. Senelik nüfus artışı binde 19,84 ve yüzölçümü
1132 km2.dir. Merkez bucağına bağlı 76, Alaplı
bucağına bağlı 37 ve Ormanlı bucağına bağlı 17 köyü
vardır. Ekonomisi madenciliğe ve sanayiye dayanır.
İkinci Demir Çelik Fabrikası bu ilçede kurulmuştur.
Türkiye’nin en zengin kömür yatakları bu ilçededir.
Karabük: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
144.617 olup, bunun 95.500’ü şehirde ve 49.117’si köylerde
yaşar. Senelik nüfus artışı binde 19,25 ve yüzölçümü
1376km2.dir. Merkez bucağına bağlı 39 ve Yenice
bucağına bağlı 18 köyü vardır. İlçede demir-çelik fabrikası
kurulmadan önce 16 hanelik bir köy idi. İlçe halkı
nın çoğu ormancılıkla uğraşır, fakat ilçenin zenginliği
sanayiden sağlanır.
Kurucaşile: 1985 nüfus sayımına göre toplam nüfusu
11.527 olup, bunun 1.175’i şehirde ve 9.776’sı köylerde
yaşar. Senelik nüfus artışı binde 1U.97 ve yüzölçümü
159 km2.dir. Merkez bucağına bağlı 27 köyü vardır.
Engebeli ve kayalık bir arazidir. Ekonomisi balıkçılık,
hayvancılık ve tarıma dayanır. Az miktarda mısır, buğ
day, çavdar, fındık, ceviz ve incir yetişir. Küçük ahşap
tekne ve mobilyacılık yapılır.
Safranbolu: 1985 nüfus sayımına göre toplam
nüfusu 41.998 olup, bunun 22.323’ü şehirde ve 19.665’i
köylerde yaşar. Senelik nüfus artışı binde 12.40 ve
yüzölçümü 1013 km2.dir. Merkez bucağına bağlı 43 ve
Ovacuma bucağına bağlı 14 köyü vardır. Ekonomisi
tahıl üretimi, bağcılık, sebzecilik ve meyveciliğe dayanır.
Çarşı ismi verilen eski mahalleleri “sit alanı” ilan
edilerek muhafaza altına alınmışür. Lokumu meşhurdur.
İsmini bu bölgede yetişen “Safran” bitkisinden alır.
Ulus: 1944 senesinde ilçe olmuştur. 1985 nüfus sayı
mına göre toplam nüfusu 45.117 olup, bunun 3.007’si
şehirde ve 42.110’u köylerde yaşar. Senelik nüfus artışı
binde 0.53 ve yüzölçümü 715 km2.dir. Merkez bucağına
bağlı 51 ve Kumluca bucağına bağlı 20 köyü vardır-.
Topraklarının büyük kısmı ormanlıktır. Ekonomisi
ormancılık ve hayvancılığa dayanır.
ZONGULDAK,
24
Oca