wiki

HATÂLI KURTULUŞ REÇETELERİ:

Zamânımızda İslâm dünyâsı biiyük içtimâi, kültürel, siyâsî ve
İktisadî hastalıklar ve buhranlar ile pençeleşmektedir. Bilhassa son
bir asırdan beri de, bu hastalık ve buhranlardan kurtulmak için ortaya
bir sürii kurtuluş reçetesi atılmıştır. Bu reçetelerin çoğu tamamen
veyâ kısmen- hatalı olup, hastalık ve bıdıranları bir kat daha artırmaktan
başka bir şeye yaramaz. Derin bir kültüre, görüşe ve anlayışa
sâhib olmıyan kimseler İslâm dünyâsının kurtuluşunu öncelikle
siyâsî çalışmalarda görüyorlar. Halbuki hastalık siyâsî değildir
ki, ilâcı siyâsî olsun. İslâm dünyâsındaki hastalık kültür ve içtimaiyatla
ilgilidir. Dâvâ siyaset mes’elesi değil, adam mes’elesidir. İslâm
dünyâsında inşân unsuru çok zayıftır. İstatistik kitâblarma bakarsanız
500 ilâ 750 milyon müslümân var yeryüzünde. Fakat bu sayı kalabalığı,
kemmiyet çokluğu fazla bir şey ifâde etmiyor. Dünyâ üzerindeki
bütün sayıları 15 milyonu geçmeyen Israiloğulları, sayıca az,
fakat tesir, keyfiyet, ilim, kültür, lıer çeşit silâh bakımından kuvvetli
oldukları için âdeta bütün insanlığı perde arkasından idâre ediyor ve
sıcak veyâ soğuk lıer harpten galib çıkıyorlar.
İslâm dünyâsında, İslâma has temel müesseseler büyiik sarsıntı ­
lar geçirmektedir. İslâm maarifi, ilim ve kültür hayâtı, İslâm tasavvufu,
tarikatlar, İslâm ahlâkı, İslâm âdetleri, İslâm âilesi, dinî emir
ve yasaklara riayet, İslâmî kıyafetler, İslâmî yaşayış tarzı çok zayıflamıştır.
îslâmm yasak etmiş olduğu her türlü kötülük İslâm dünyâ-■smda yayılmaktadır, îiibâ, içki, fuhuş, gdyr-i meşru ahm satım ve ticaret,
tesettüre riâyetsizlik, gıybet, iftira, emânete hiyânet, ihlâssızlık,
cehalet gibi âfetler içtimâi bünyeyi bir kanser gibi sarmıştır.
Kemmiyetçe çok kalabalık, fakat keyfiyetçe pek zayıf İslâm kütlelerini,
sayıca az, fakat tesir ve keyfiyetçe erk kuvvetli fâcir azınlıklar
idâre etmektedirler.
Bu şartlar altında, müslümânlarm kurtuluşunu siyâsi faaliyetlerde
aramak, siyâcî faaliyetlere öncelik ve ehemmiyet vermek bize
hiçbir şey kazandırmaz, fakat çok vakit, imkân ve fırsat kaybettirir.
İslâm dini başka, İslâm dünyâsı başka şeydir. İslâm dini en son
ve en mükemmel dindir. Onda hiçbir eksiklik yoktur. Çünkü İlâhî
bir nizamdır. Fakat müslümânlar ile İslâm dini arasında bugün bü­
yük bir uçurum açılmıştır. İslâm dini yüksekte duruyor; fakat biz
onu iyice tatbik, etmediğimiz, birçok hususlarda ilımâJ ettiğimiz,
emir ve yasaklarını çiğnediğimiz için çökmüşüz, düşmüşüz, alçalmı­
şız.
İslâm dünyâsının gerçek kurtuluşu şu sahalarda gösterilecek gayretlere
bağlıdır: (1) ÎMÂN çalışmaları. (2) İBÂDETE sarılma. (3)
DİNÎ ve dünyevî faydalı ilimleri yaymak. (4) Başta İHLÂS olmak
üzere İslâmî faziletleri, dinî ahlâk sistemini fertlere ve cemiyete hâ­
kim kılmak. (S) Ahlâksızlıklarla mücadele etmek. (Meselâ bu devirde
gıybet umumileşmiştir. îslâmın yasak ettiği bıı kötü ahlâklardan
kurtulmadıkça kurtuluş olmaz.) (6) MÜTEŞEBBİS, MÜESSİR,
MUVAFFAK, HÂKİM, GAALİB, BECERİKLİ müslümân fertler ve
topluluklar yetiştirmek. (7) Temel alt yapıyı teşkil eden içtimâi ve
kültürel müesseselerin kontrolünü ele geçirmek. (Masonlar, yahudiler
ve İslâm düşmanları bu rnetodla dünyâya hâkim olmuşlardır.)
İbn Haldun’un «Mukaddime», Dr. Gustave le Bon’un «Kütleler
Psikolojisi», Wilhelm Röpke’nin «Çağımızın Buhranı» gibi en klâsik
ve yayt,m içtimâiyat kitâblanndaki basit kültürden bile mahrum
kimse’erin, pek sathî ve hayâli nazariyelerle müslümân dünyâsını
siyâcî maceralara sürüklemeleri cidden acınacak bir hâldir.
Kurtuluş İmâm. Gazâlî’lerin, Kitâb’tan, Sünnet’ten ve Selef-i Sâ-
lihie’âen delil göstererek bize sundukları reçetedir. Bunun esası
da MÜSLÜMANLARIN KENDİ KENDİLERİNİ İSLAH ‘ ETMELERİ,
İLME SARILMALARI, TAM BİR SIDK VE İHLÂS İLE
DİNE DÖNMELERİDİR.Bâzıları «İmâm Gazâlî ile siyâsetin ne ilgisi vardır?» diyeceklerdir.
İlgisi vardır. Çünkü, biz, Türk milletine 14 asırlık İslâm tarihi
boyunca yazılmış en büyük dinî irşad kitâbmı sunuyoruz. Bu kitâb
müslümânlara kurtuluş yolunu göstermektedir. Ortaya bir metod
koymaktadır. Biz bu satırlarımızla din kardeşlerimizi bu metoda dâ-
vet ediyoruz.
Evet kurtuluş îmân, ahlâk, ihlâs, ilim ve ibâdettedir. Üstün miislümânlar
yetiştirmektedir. Kurtuluş, nefisle yapılan büyük cihaddadır.
Kurtıduş ahlâk ve fazilet sâhibi olmaktadır. Öteki işler bunİardan
sonradır.
Bu metodla çalışanlar hem kendilerini kurtarır, hem de din kardeşlerine
faydalı olurlar. İslâm tarihi bunun misâlleriyle doludur.
Zamânımızda da çok müsbet örnekler vardır. Yurdumuzdaki örnekleri
herkes bilmektedir. Biz yirminci asırda Hindistan (Pakistan)
miislümânları arasında yetişen yüksek bir şahsiyete işâret edelim.
Bu, Mevlânâ Ilyas’tır. (21) Açtığı çığır son derece faydalı olmuştur.
Bu zât, siyâsî patırtıların ve ihtirasların dışında ve onlardan çok yüksek
îmânî bir hareket kurmuş, milyonlarca müslümâmn yetişmesine
ve hizmet etmesine sebeb olmuştur. Siyâset topuzu ile hareket etmiş
olsaydı netice alamıyacak, belki de zararlı olacaktı.
İmâm Gazâlî hazretlerinin İhyâ’sını düşüne düşüne okuyanlar
çok incelikleri öğreneceklerdir.
Mes’eleyi din kardeşlerimizin firâsetlerine havale ederek mevzuu
burada kesiyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir