standart para,giriminin,
belirli bir ağırlıkta altın olarak’.kabul edildiği
ya da para değerinin belli, ağırlıkta âİtınuı
değerine dpnk tutulduğu para sistemi- Ütk’e
içinde altın standardının benimsenmesi,
uluslararaşı düzeyde de altın standardının
uygulanması sonucunu getirir. Altın standardında
ya altın sikkeler yasal para olarak
dolaşıma girer ya da kâğıt para, istendiğinde
şabit bir fiyatfa altına çevrilebilir.
Hiçbir ülkecje altın standardı uygulanmasa
da uluslararası güzeyde altın standardı sistemi
yürürlükte kalabilir. Pu durumda, ya
altının kendisi ya da sabit fiyat üzerinden
altına çevrifebilen bir para birimi uluslararası
ödeme aracı olarak kullanılır, Bu
sistemde, ülkeler arasındaki döviz kurları
sabittir. Döviz kurları, altının bir ülkeden
ötekine taşınma maliyetini aşarak sabit altın
parkesinin üzerice* çıkar j a da altına düşerse,
kurlar resmî düzeye .dönünceye değin,
ülkeden ,ülkeye büyük miktarlarda altın
sikkç ve külçe giriş .ya da çıkışı gerçekleşir.
Altın standardı ilk kez İngiltere’de,
1821’de yürürlüğe kondu. lÖ71’de Almanya,
1878’de Fransa, İsviçre, Belçika ve
İtalya, 1893’te de Rusya altın standardını
kabul etti. ABD’nin de bu sistemi uygula- –
maya başladığı 19. yüzyılın sonunca Hindistan
ve Japonya’nın da içinde plduğu^birçok
ülkede altın standardına geçflnûşjfr.4914’e.
değin, ülke içi ve uluslararası’ tam ‘ altın
standardı sistemlerinde, altının eşit âğjrlık*
taki altın sikkelerle değişimi ve altın’ sikkelerin
altın elde etmek amacıyla eritilmesi,
olanaklıydı. Altın külçe ve sikkeler; serbestçe
ithal ya da ihraç edilebiliyordu.
Tam altın standardı sistemi, anj^k;-,
1870’lerden I. Dünya Savaşı’nın başlaması-!
na değin uygulanabildi. Ama, pek çokülkede
altın sikkeler dolaşımdan, çekilmiş
olduğu halde, 1928’e gelindiğinde gerek,
ülke içi gerek uluslararası altın’ standatcjı
sistemleri yeniden yürürlüğe girmişti. Altınkambiyo
sistemi de(*), 1914 öncesine göre. ,
daha yaygın ölçüde uygulanıyordu. Altııf r
standardı sistemi, 1930’lardaki Büyük Bunalım
sırasında yeniden çöktü. 1937’ye gelindiğinde tam altın standardım sürdüren
hiçbir ülke kalmamıştı. « •*
II. Dünya Savaşı sonrasında, döviz kurlarının*
çoğunlukla dolara ya da altına göre
ayarlandığı ,bir sisteme geçildi. 1958’de yeni^
den»bir tür altın standardı sistemine dönüldü.
Buna göte, önde*ğelen Avrupa ülkeleri
uluslararası ödemelerde kendi paralarının
altına ya da dolara serbestçe çevrilebilirliğini
garanti ediyorlardı. Ulusal düzeyde altın
standardına dönüş ise hiç görülhıedi.
Altın standardının yararları şunlardır i 1)
Hükümetlerin ya da bankaların aşırı banknot
çıkararak enflasyon yaratma olanaklarını
kısıtlar. Bununla birlikte, L» Dünya
Savaşı’ndan önceki dönemde bile, ülkeden
altın çıkışı görüldüğü durumlarda yetkililerin
para arzını daraltmadıklanria tanık olunmuştur.
2) Sabit bir kur yapısı ^aratarak
uluslararası ticarette bir ölçüde belirlilik
sağlar:
Sistemin sakmcalan da şöyle sıralanabilir:
1) Altın madenlerinden gelen yeni dltm
arzıyla, dünya ekonomisinin artan para arz!î
gereksinimleri arasında sıkı bir ilişki olmadığından,
bu * sistem para’ arzında yetefli
esnekliği sağlamayabilir. 2) Ülkeler, kendi
ekonomilerini dünya ekonomisindeki burfalım
ya da enflasyondan soyutlamakta başansız
kalabilirler. 3) İşsizliğin arttığı ya da
iktisadi büyüme hızının -düştüğü* durumlarda,
ödemeler dengesi açığı veren ülkelerin
sistemç uyum süreci uzun ve sancılı‘Olabilir.
Ayrıca baki iki katlı altın sistemi.
altın standartı
28
Nis