Abdülaziz Efendi (k a r a ç e l e b îz a d e ) (d. 1591, İstanbul – ö. 12 Ocak 1658, Bursa), Osmanlı şeyhülislamı ve tarihçi. 17. yüzyılın önemli tarihçilerindendir. Ulema yetiştiren Karaçelebizade ailesin- dendi. Babası Rumeli Kazaskeri Hüsamed- din Hüseyin Efendi’dir. Medrese öğrenimi gördü. Şeyhülislam Sunullah Efendi’den özel dersler aldı. 1612’den sonra Bursa veEdirne medreselerinde öğretmenlik etti. 1619’da . Süleymaniye Medresesi’ne geçti. 1623’te İstanbul’daki ulema ayaklanmasına katıldı. Bundan dolayı Bursa’ya sürüldü. 1624’te Kırşehir, 1626’da. Mekke kadısı olarak görev yaptı. 1627’de İstanbul’a geldi. 1634’te IV. Murad tarafından İstanbul kadılığına atandı. Uygulamalarıyla kentin yiyecek sıkıntısını artırdığı gerekçesiyle boğulmasına hüküm çıktı. Ancak bağışlanarak Kıbrıs’a sürgüne gönderildi. Bir buçuk yıl sonra döndü. 1648’e değin kendisine görev verilmedi. Bu dönemde tarih çalışmalarıyla uğraştı. 1640’lann ilginç olaylarını yakından izledi 1648’de Sultan İbrahim’in tahttan indirilmesi ve IV. Mehmed’in padişah ilan edilmesiyle ilgili ayaklanmanın düzenleyicileri arasındaydı. İbrahim’in öldürülmesinde de etkili oldu. Yeni padişah IV. Mehmed tarafından Rumeli Kazaskerliğine atandı. Saltanat naibesi Kösem Sultan’la geçineme- diğinden şeyhülislamlığı elde edemedi. Ancak kendisine şeyhülislamlık payesi verildi. 2 Mayıs 1651’de, ocak ağalarının desteği ile fiilen şeyhülislam oldu. Beş ay kalabildiği bu görevi sırasında, unutulan ve uygulamadan kalkan bazı törenleri, arpalık kullanım kurallarını, vakıfların yönetim koşullarını gündeme getirdi ve uygulamaya koydu. Esnaf ayaklanması biçiminde ortaya çıkan, saray ağalarının Kösem Sultan’ı boğmalarıyla sonuçlanan olaylarda yine halkın önüne düşerek eylemleri yönlendirdi. Ancak aleyhine dönüşen gelişmeler karşısında Topkapı Sarayı’na sığındı. Şeyhülislamlıktan azledilerek Sakız’a sürüldü. Bir süre sonra Bursa’daki çiftliğinde oturmasına izin verildi. Abdülaziz Efendi, âlim, tarihçi ve şairdi. Şiirde Azizî mahlasını kullanarak süslü ve teknik bakımdan güçlü şiirler yazdı. Ama daha çok tarihçiliği ile ünlendi. Başlangıçtan 1648’e değin dünya tarihini özetleyen, özellikle 1640-47 arasına ilişkin bölümü önemli olan Ravzatü’l-Ebrar (1832) ve devamı niteliğindeki, 1647-57 arasını kapsayan Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar, Kanuni’nin yaşamını anlatan Süleymannâme (1832), IV. Mu
rad’ın Revan seferiyle ilgili Zafernâme ya da Tarih-i Feth-i Revan ve Bağdad başlıca tarih çalışmalarıdır. Ayrıca ahlak, fıkıh, tefsir ve siyer alanlarında risaleleri vardır.
Abdülaziz Efendi
01
May