On dokuzuncu Osmanlı Şeyhülislâmı. İsmi, Abdülkâdir’dir.
Sultan İkinci Bâyezîd ve Yavuz Sultan Selîm Han
zamanlarında Kâdıaskerlik yapan Müeyyedzâde
Abdurrahmân Efendinin kardeşi Şeyh Abdülkerîm
Hacı Efendinin oğludur. Şeyhî adıyla meşhûr oldu.
1514 (H. 920) senesinde İstanbul’da doğdu.
1594 (H. 1003) senesinde İstanbul’da vefât etti
ve Eyyûb Sultan civârında Yahyâ Efendi Dergâhı
bahçesinde babasının yanına defnedildi.
Abdülkâdir Efendi, medrese tahsilini tamamladıktan
sonra, Şeyhülislâm Ebüssüûd Efendinin
hizmetinde mülâzım (stajyer) olarak çalışıp icâzet
aldı. İlk olarak Gelibolu Sarıca Paşa Medresesi
müderrisliğine tâyin olundu. Bu esnâda Ebüssüûd
Efendinin kızıyla evlendi. 1562 (H. 970) târihinde
Süleymâniye Medresesi müderrisliğine terfi
ettirildi. Daha sonra 1566 târihinde Şam, yine aynı
sene içinde Mısır kâdılığına, 1568’de İstanbul,
1569’da Bursa kâdılığına tâyin edildi. Arkasından
Anadolu Kâdıaskerliğine, 1571 (H.979)de de Rumeli
Kâdıaskerliğine getirildi. 1573’te mütekâid
(emekli) oldu. 1583’te tekrar Süleymâniye Dâr-ülhadîs
müderrisliğine getirildi.
Abdülkâdir Efendi, 1587 târihinde Çivicizâde
Mehmed Efendinin vefâtı üzerine Üçüncü Murâd
Han tarafından Şeyhülislâmlığa tâyin edildi. Bir yıl
on bir ay bu vazifede kaldı. 1589 senesinde Yeniçeri
askerinin başkaldırdığı Beylerbeyi ve Mehmed
Paşanın öldürüldüğü sırada (Beylerbeyi
Vak’ası) 250 akçe gündelik ile emekliye ayrılıp,
evine çekildi. İbâdet ve ilmi çalışmaları ile meşgûlken
vefât etti.
Abdülkâdir Şeyhî Efendi âlim, fâzıl, ilmiyle
âmil ve güzel ahlâk sâhibi bir zât olup, ilim ve irfânıyla
çevresini tenvir etti (aydınlattı). Eyüb’de
kendi adıyla bir mescid yaptırmıştır. Daha sonraları
burası Anadolu’dan İstanbul’a hâfız olmak
için gelen gençlere barınak olmuştur.