Zorlamak eylemi. —2. Baskı: Hiçbir zorlama yok, herkes seçiminde özgürdür. —Denize. Fırtına, kötü yük dağılımı, anormal koşullar vb. nedeniyle oluşan aşırı gü- cün’bir gemiyi etkilemesi. || Geminin hızını artırmak için makinelere aşırı yüklenme. —Dilbil. Söz zincirinin bir noktasında, belli bir birimle birlikte kullanılabilecek öteki birimlerin rastlaşmalarına ilişkin kısıtlamalar (zorunluluk ya da yasaklama) bütünü. (Kesitse! zorlamalar ya da seçim zorlamalarımdan da söz edilir.) [Bk. ansikl. böl ] —Koregr. Elden geldiğince en doğru harekete, en açık pozisyona ulaşmak amacıyla harcanan çabayı yoğunlaştırarak, alıştırmaları yineleme. (Örn. bir bacağı ikinci pozisyona yükseltmek, büyük bir şpagat gerçekleştirmek, kusursuz bir en -dehors’a ulaşmak için.) —Mant. 1963’te R Cohen tarafından seçim belitinin ve süreklilik varsayımının ZF kümeler kuramından bağımsızlığını tanıtlamak amacıyla ortaya konan ve eklemlerle niceleyicilerin klasik yorumunda bir değişiklik yapılmasına yönelen yöntem. —Sil. Namlusu yivli ateşli silahlarda, mü- cefin çeperi ile mermi arasındaki boşluğu (hava payını) ortadan kaldıran yöntem. (Bu yöntemle merminin namlu çeperlerine çarpması önlenerek atış isabeti çoğaltılmış olur.) ♦ sıf. Zor kullanarak sağlanan: Zorlama bir çalışma. —ANSİKL. Dilbil. Zorlamalar paradigma ekseninde kendini gösterir ve sentagma ekseninde gerçeklik düzlemine çıkar. Söz zinciri çizgisel nitelikli olduğundan, sözcenin belli bir noktasında aynı düzeyden iki birim birden bulunamaz. Ote yandan, bir dilsel birim özelliğiyle, öteki birimlerle kullanım koşullarını belirler. Örneğin havlamak fiili [+ canlı, -insan] özelliklerini taşıyan bir özne gerektirir. Bir dolaysız kurucular dilbilgisi oluşturmak için büyük önem taşıyan zorlama kavramı, özellikle dağılıma dilbilim tarafından incelenmiştir-
kk