Haccac-ı Zalim ve Zeytin Tüccarı
Vaktiyle Haccac-ı Zâlim! Tarihe zâlim Haccâc diye
kaydedilmiş! Haccâc, çok zulmetmiş, halkı, inim
inim inletmiş; Bir gün Haccâc’m anası:
— Ey oğul nasıl can vereceksin? Ah demiş. Sen
Cehennemde nasıl yanacaksın ben de bir anne olarak
nasıl dayanacağım. Haksız yere bu kadar insanları öldürüyorsun
demiş.
Haccâc, hemen sarayın balkonuna fırlamış, yoldan
geçen birini çağırmış, gel buraya demiş.. Adamcağız
korka korka gelmiş. Korkusundan ayakta duramıyor
tirtir titriyor. Kolay mı Haccâcm huzuruna çıkıyor.
Haccâc, adama korkma anama söz verdim, birşey
yapmıyacağım der.
Ve ne iş yaparsın diye adama sorar adam :
— Zeytin tüccarıyım der. Haccâc :
— Bir ton zeytinden ne kadar yağ çıkar, yarımtondan ne kadar çıkar, bir kilodan ne kadar yağ çıkar,
bir tâneden ne kadar çıkar diye sorar. Adam bir
bir cevap verir. Haccâc :
— Sen iyi bir tüccarsın, işinin, mesleğinin inceliklerini
çok iyi biliyorsun, tam bir esnafsın der. Haccâc;
adam a: >
— Peki, Müslüman mısın? der. Adam s
— Müslümanım der. Haccâc :
— İslâmm şartı kaç? der. Adam :
— 3 der. H accâc:
— İmanm şartı kaç der? A d a m :
— 4 der. Haccâc :
— Guslün farzı kaç? der. Adam .
— On der.
Haccâc, adama 24 tane suâl sorar. Dini hakkında
bir tanesinin bile doğru cevabını alamaz. Haccac, anasına
döner, görüyorsun ya! Anacığım. Allah, beni gönderip
bu kendilerine zulmetmiş adamları terbiye ediyor.
Ben zâlim değilim. Asıl zâlim bunlar. Üç günlük
dünyası için bir tek zeytinden bile ne kadar yağ çıkacağım
biliyor da esas insanlığının gereği olan dinini
hiç bilmiyor. Küçücük bir çocuğun bileceği 32 Farzı bile
bilmiyor. Ebedî hayatı için hiç bir dakikasını bile
vermemiş, der.
İzah ve Acıklama:
Ey Allah diyen mümin!
Halimizi kıyaslarsak farkımız nedir?.. 24 saatimizin
kaç dakikasını dinimiz, âhiretimiz için ayırıyoruz?
Çocuklarımızın dünya diploması, için yapmadığımız fedakârlık bırakmıyoruz, adım adım okuluna
gidip gitmediğini araştırıyoruz da dinini, kitabını öğrenip
öğrenmediğini kaç adım takip ediyoruz?.. Sonra
da huzur, rahat arıyoruz dünyada!.. Hayır Hayır
dünyada huzur bizim hakkımız değil. Dünyada huzur
vazifesini yapanların hakkıdır.
İran elçisi Medine’ye gelip Halife Hz. Ömer’i aramaktadır.
Büyük tantanalı saraylar anyor gözüyle
İran elçisi. Medineliler:
— Ne arıyorsun? diye sordular. Iranlı:
Halifeyi arıyorum dedi. Halîfe orada hurma dallarının
oradadır dediler.
İran elçisi gitti baktı ki, Hz. Ömer, kurumuş hurma
dallarının içinde, çalı çırpı üzerinde uyuyor. İran
elçisi, hayretinden kendini alamıyor ı
— «Uyu! Y â Ömer uyu! Böyle sıcak hurma dalları
üzerinde korkusuzca uyumak ancak senin hakkmdır.»
demekten kendini alamaz.
Allah’dan başka herkes hesâba çekilecek. «Her nefis
cayır cayır e r âlinden hesâb verecek, işlerinden
sorguya çekilecektir.
Bütün fazüetler ancak bu ölçü ile meydana gelmiş
ve gelecektir. Bu ölçüler olmadan fazilet ve vazifeler
olmayacak ve olamayacaktır.