Farz olan oruç, ramazan ayı içinde tutulan oruçtur; kazâ ve keffâret de bunun kaçırılmasından doğmaktadır. Şu halde ibâdetine başlamak ve son vermek için ramazan ayının giriş ve çıkışını bilmek, «hangi gün ramazan ayının birinci günüdür, hangi gün ramazan bayramıdır» tesbit etmek gerekmektedir. Rasul-i Ekrem (s.a.) âlim cahil, okuyan okuyamıyan, şehirli köylü… herkesin kullanabileceği bir ölçü vermiş «Ramazanın giriş hilâlini görünce oruca başlayın, tekrar aynı hilâli görünce oruca son verin» buyurmuştur. Havanın bozuk olması gibi bir engel görüşe mâni olursa «Şa’bân ayını otuza tamamlayarak, ondan sonraki gün oruca başlamamızı» emretmiştir. (Buhâri, Müslim). Bu hadis-i şerif hem görme (rü’yet-i hilâl) hem de hesaplama yolunu göstermekte, her ikisinden de faydalanmaya cevaz vermektedir. Yapılan ilmi araştırmalar ve tecrübeler rü’yet ile hesaplamanın paralel düştüğünü, bir tarafta hatâ olmadıkça sapma da olmadığını, hesabm «şu gün, şurada görülecektir» dediğinde «rü’yetin o gün orada vaki olabildiğini» göstermektedir. Ayrıca ulemanın ekseriyeti, İslâm dünyasının herhangi bir yerinde hilâl görülünce diğer yerlerde bulunan ve bizzat hilâli görmemiş olan müslümanlann da oruç ve bayram ibâdetlerini yapabilecekleri görüşünde birleşmişlerdir. Son yıllarda yapılan ülkeler arası ilmi çalışmalar geçmiş ihtilâflann metod farkmdan veya dikkatsizlikten ileri geldiğini tesbit imkânı vermiş, birliğe doğru önemli adımlar atılmıştır. (1) Müslümanların yapacağı şey, selâhiyetli makamların önceden ilân ettikleri günde orucuna başlamak ve bayramını yapmaktır.
Ramazanın başlangıcı:
12
Ara