c) Bir fiil asıl ve vasfından dolayı değil de akid hârici bir sebeple yasaklanmış olursa ne bâtıl olur ne de fasid; ancak onu işlemek diyâneten haram olur; Cum’a ezanı sırasında alış – veriş ile meşgul olmak, bir kimsenin pazarlığı üzerine —o vazgeçmeden ve izin vermeden— pazarlık etmek buna örnektir. Fesadın Sebepleri: «Fer’î ve tamalayıcı bir noktada şer’in akit nizamına aykırılık» fesâd sebeplerinin en geniş ifâdesidir. Bunu kısaca açıklamak için önce ikiye ayırmak gerekir.- Husûsî sebepler, umûmî sebepler. Husûsi sebepler akidden akde değişeceği için onları burada ele almamız mümkün değildir. Umûmî sebepleri ise dörde ircâ etmek mümkündür: Cehâlet, ğarar, ikrah ve müfsid şart. 1 — Cehâlet: Burada cehâletten maksad akdin mahalli, bedeli, bilinmesi gereken müddet gibi unsurlardan birisinin bilinmemesidir. Bu bilinmezlik de iki derecelidir. a) Tam bilinmezlik: Taraflar arasmda anlaşmazlık çıktığı takdirde haklıyı ortaya çıkarmaya mâni olacak ölçüdeki bilinmezliktir: sürüden herhangi bir koyunu satmak, kira bedelini ta’yin etmeden bir yeri kiralamak, hisseleri belirtmeden zirâat ortakçılığı, kârm taksim şeklini konuşmadan şirket akdi yapmak gibi. b) Az bilinmezlik : Evde, dükkânda, sandıkta olanın hepsini satmak gibi akidlerde de satılan şey belli değildir; fakat anlaşmazlık çıktığı takdirde dâvâyı sonuçlandırmak mümkündür; buradaki cehâlet icrâya mâni değildir. (8) 2 — Garar: Olmayanı var göstermek, rizikoya düşürmek, aldatmak gibi lügat mânalarında kullanılan «ğarar»m fıkıhtaki mânası: akdin kesin olmayan şüpheli veya muhtemel bir unsura veya hususa dayanması ve bağlı bulunmasıdır.
Akadin Fesadı
13
Ara