Allah Teâlâ insanları önce topraktan, sonra da kadın erkekçiftinden yarattığı halde, renklerini, dillerini ve kabiliyetlerinifarklı kılmış, onları millet ve kabilelere ayırmıştır; bunda, insanlıkçapında tanışma, ilim, marifet ve medeniyet alış – verişiile dayanışma gibi hikmetler vardır; tıpkı bunun gibi kadın veerkek cinsini ve herbirini kendi aralarında farklı yaratmış, şekilleri,sesleri, parmak izleri gibi kabiliyet ve istidatlarını dafarklı kılmıştır. Bu farklılık, farklı eserler ve neticeler verdiğinden,farklı ihtiyaçları karşıladığından dolayı —aileden milletedoğru, küçük ve büyük topluluk içinde— ferdler ve gruplar,
yaşamak ve gelişmek için birbirine muhtaç olmuşlardır. İnsanın tek başma insanlık ideallerini gerçekleştirebilmesi bir yana, biyolojik hayatını devam ettirebilmesi, romanlarda bile mümkün olamamıştır. Her şeyin tek yaratıcısı olan Allah, insandaki kabiliyetlerin ve hususî vasıfların da yaratıcısıdır : «Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri özlemeyin. Erkeklere, kazandıklarından bir pay, kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan bol nîmet isteyin. Doğrusu Allah her şeyi bilir.» (Nisâ: 4/32) «Allah’ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarfetmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler…» (Nisâ: 4/34) «Allah nzık verirken kiminizi diğerlerine üstün tutmuştur. Üstün kılınanlar emirleri altında bulunanların nzıklannı vermezler. Oysa nzıkta hepsi eşittir. Allah’ın nimetini bile bile inkâr mı ediyorlar?» (Nahl: 16/71) «Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak, doğrusu âhirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır.» (îsrâ: 17/21) Şu halde kabiliyetleriyle gururlanmak, başkalanna karşı üstünlük taslamak, iğreti elbise ile çalım satmaya benzer. Yapılacak şey, Allah tarafından bahşedilen kabiliyet ve imkânları değerlendirmek ve yerinde kullanmaktır ki, İslâm’da buna «şükür» denilmekte (Gazzali, İhyâ, Kitâbu-ş – Şükr), insanlann çoğunun bu şükür vazifesini yerine getiremediklerine işaret edilmektedir: «… Ey Dâvûd oğullan! Şükredin! Kullanmdan şükredenler pek azdır.» (Sebe’: 34/13) Toplum hayatı ferd için, toplumu teşkil eden ferdlerin farklılığı toplum hayatı için zaruridir. Zarurî olan bu farklılık; yani insanların biyolojik, psikolojik, ekonomik ve kültürel yönlerden, kimisi doğuştan, kimisi sonradan olma farklılıklan, bazı sistemlerde sınıfların teşekkül ve çatışmasına âmil olurken, İslâm’da dayanışma, yardımlaşma ve bütünleşme sebebi olmaktadır.