FEMİNİZM i. (fr. fSminisme’den).
Kadınların toplum için deki görevini genişletmeyi amaç edilen doktrin.
Fizyol. Bir erkeğin az çok belirgin kadınlık özellikleri göstermesi.
Her çağda ve her toplumda feminizm eğilimleri görülmüştür. XVIII. yy. filozofları ve kadın edebiyatçıları tarafından hazırlanan feminizm hareketi, fransız devrimi sırasında ortaya çıktı. 1791’de Olympede Gouges, ünlü Declaration de s Droits de la Femme et de la Citoyenne’i (Kadının ve Kadın Yurttaşların Hakları Bildirisi) yazdı. Saint-Simon’cular, Fourier’ciler kadın
hürriyetini, programlarının temel maddelerinden
biri saydılar.
1840’a doğru FloraTristan, Saint-Simon’culara katılan ve 1848 devrimi sırasında düşüncelerini gerçekleştirmeğe çalışan Pauline Roland gibi birçok kadının da bu konuda çalışmaları oldu. Kadın dernekleri kuruldu. 1849’da bir kadın Fransa seçimlerinde adaylığını koydu. Bu konuda çok çekimser görünen kamuoyu, doktrincilerin fikirlerini (Stuart Mill’in Kadınların Boyunduruk Altına Alınması, 1869’-da yayımlandı) benimsemediyse de kadınların artık uyanmış olduğu gerçeğini hal ve şartlar karşısında kabul etmek zorunda kaldı. Kadının hürriyeti önce İktisadî alanda (gündelikçi olarak çalışma), sonra öğretimin gelişmesi sayesinde fikir alanında ve nihayet seçme ile seçilme hakkının tanınmasıyle siyasî alanda gerçekleştirildi, iki cinsin siyasî eşitliği uzun mücadeleler sonunda elde edildi; özellikle İngiltere’de mücadele* çetin oldu: Manchester’li bir kadın, Pankhurst, Sosyal ve Siyasî Kadın birliğini kurdu; bu birliğin süfrajetler diye anılan üyeleri, zaman zaman şiddetlenen gürültüler çıkardılar (1903). Bk. KADIN.
Fizyol. Feminizm’de erkeği kadına azçok benzeten biçim değişiklikleri, özellikle ikinci derecedeki cinsî özelliklerle ilgilidir: göğüs ve kalçaların gelişmesi, sakal yokluğu, derinin inceliği v.b. Feminizm, ruhî bakımdan yalnız homoseksüellik eğilimi değil aynı zamanda kadın zevk, meslek ve işlerine yatkınlık da doğurur. Bu durum, erbezi iç salgılarının yokluğuna veya azlığına bağlanır; nitekim erkek üretim organlarının köçelmesi feminizmde hemen hemen değişmez bir kuraldır, (l m )