VİKİNGLER VE AMERİKA

VİKİNGLER VE AMERİKA

I. .-. ‘_înn en iyi denizcileri olan Vikingler, İzlanda’nın batısın-1»— keşfetme teşebbüsünde bulundular. İşte bu yüzden, Kı-I mt’ r.r cinayet mahkûmu, Grönland’ı keşfetti, oraya Grön-fc-. İke») adım vererek bir koloni kurdu. Beş on yıl sonra, er ir_<=îon, daha batıya giderek, Vinland, «Üzüm Toprakları» ipr– rugün ya Nevvfoundland’a veya Amerika’nın kuzeydo-pr- • ~ eden topraklara çıktı.

H =j-; efsanevî olarak nitelenen bu başarının şartları, 1966’da Ifi r-z _lbilirncilerinin Grönland’da çıkardıkları 1,5 km derinli-B.rr rurul sütununun incelenmesiyle belirlendi. Bin yıldan es-:: bulaşmasının incelenmesi, X.~XI. yy’larda, daha ılıman fese- özünden kuzey denizlerinin büyük bir kısmının buzlar-|ıuc^-:fjıı ortaya koydu: öyleyse İskandinav denizciler Ame-; “labilir.
ğıtımı (Vicenza, Bologna, Roma ve Ulm’da kitabın birçok baskısı yapılmıştı) bilgilerde gerçek bir devrime yol açtı.

Bu çalışma Dünya’nm küre biçiminde yuvarlak olduğu ilkesinden yola çıkar ve projeksiyon metoduyla nasıl harita yapılacağını anlatır. Kitapta 27 haritalık bir atlas ve bir dünya haritası vardır. Ayrıca kitap kıyıların ayrıntılı bir çizimini ve denizciler için pratik koordinatları da içerir.

Ancak Ptolemaios’un Dünya’nın çevresini ölçmekte yaptığı bir hata sebebiyle (yaklaşık 10 000 km daha az) XV. yy AvrupalIları aynı okyanusun Avrupa, Asya ve Afrika’yı çevrelediğini düşünüyorlar; Japonya’yı da (o zamanlar Cipango olarak adlandırılıyordu) Asya’ya dahil ediyorlar ve onun Asya’nın en doğu ucu olup, bugünkü Kaliforniya’nın yerinde olduğunu düşünüyorlardı. Ve işte bu belirlemeden de, hep batıya doğru ilerlendiğinde, kısa zamanda Asya’nın en uzak doğusuna varılacağı düşüncesi doğmuştu.

ilkçağ bilgilerinin yeniden keşfinin yanı sıra, denizcilik ve gemi inşaatı da büyük gelişmeler kaydediyordu. Doğu’da uzun zamandır kullanılan ve mıknatıs kutbunu gösteren mıknatıslı iğne Araplar tarafından Avrupa’ya tanıtıldı. 1300 yıllarına doğru İtal-yanlar bunu geliştirerek açık denizlerde denizciliği mümkün kılan, pratik pusulayı yarattılar: XV. yy’da bir gökcisminin yatay düzlemle yaptığı açıyı ölçen eski bir aracın uyarlaması olan Por-
z _ yolculuklar sırasında Ibni Batuta, dini inanışları le .^r^aştığı insan topluluklarından çok rahatsız olmuş gf.:.la da çok miktarda etnolojik bilgi vermiştir.

(nünavlar

f* -: ..-..-a Avrupa’yı tehdit eden Iskandinavlar, Kuzey fszr.s. ‘-Yuk kaşifleridir. X. yy’da, büyük bir ihtimalle darı ialilar’m gelmiş olduğu İzlanda’ya yerleştiler. İzime “.-reketle 1000 yılından önce Grönland’a ve muhte-l; 125 yıllan arasında, New Foundland’a ve Ameri-;;ğusuna ulaştılar: «Vinland» olarak adlandırdıkla-: – keşiflerinin geleceğiyle ilgilenmezken, Vikingler zı vı ve Grönland’ın da bir kısmını kolonileştirdiler. r.sîiyan veya Hıristiyan olmayan mezar taşlarının ;lculukların onlar için ne büyük riskler taşıdığını :.sk Hint Okyanusu için de geçerliydi. Müslüman :gemilerinin yüzde 90’ını kaybediyorlardı. Daha t;fere çıkan her beş Portekiz gemisinden ancak bir a geri gelebiliyordu.) İskandinavyalılar’m genel–H^ara bağlı meraklan, onları doğuya doğru, özel–..r.erini Hazar denizine kadar incelemeye sürüklere avların ilk hükümdar hanedanı olan Rurik Hane-_-r.- kökenlidir.)

IĞ’IN MİRASI i TEKNİK GELİŞMELER

1 r_palıları, en azından XIII. yy’a kadar, coğrafya ve

> :r.-sunda Eski Yunanlılar kadar bile bilgi sahibi de–a ^.arşılık Araplar Eski Yunanlılar’m bilgileriyle bağ-: ,.îr ve Ortaçağ boyunca coğrafî ve astronomi bilgi-ızz-sz. Büyük tüccarlar, büyük gezginler (XIV. yy’da -1-T-distan’ı dolaşan ve Sumatra Denizi ile Çin’e va-î arjta gibi) Uzakdoğu’yla ilişki kurdular ve oradan _r i.Iarca çok aranan ipek ve baharat getirdiler. Vene-; ; rumhuriyetleriyle ticaret yaptılar ve bu cumhuri-_ ir: ■ İ3 Avrupa’da XIII. yy’dan itibaren eski bilgiler ye-_~i va başladı.

r ; rrunda Venedikli Marko Polo, Uzakdoğu gezisini c . • Kitabı’nı (İl Milione veya Divsament dou Mon-Avrjpa, orada şaşırarak ama inanmadan, binlerce r i; .-ildiği, ipek dolu arabaların sokaklarda dolaştığı, şehirlerin tasvirlerini okudu. Çoğunlukla Po-cana ciddîye alman başka kitaplar ise bütünüyle -T Sir John Mandeville’in «Şövalye Sir John Mande-: V:”.;uluklan» (The Voyage and Travels of Sir John

• r_gl”t. 1356) adlı kitabı buna iyi bir örnektir: onun -j gözleri ve ağızları omuzlarında olan insan biri;– hayvan tasvirleri büyük rağbet görmüştü. j ieğru Latinceye (aydın Avrupalılar’ın dili) Yu-. —_ ve coğrafyacı Ptolemaios’un MS II. yy’da

r-z-.: K::avuzu» (Geografike Hifegesis) adlı temel ki-; ru kılab.r. XVI. yy’tn ikinci yarısında yoğun da-
tekiz usturlabı kullanılmaya başlandı. Usturlabın göstergesini kutup yıldızına çevirmek, yüksekliği derecelendirmek ve arkasından birçok astronomi tablosu kullanarak bilinmeyen sulardaki bir geminin hangi enlemde bulunduğunu saat ve güne göre kesin olarak belirlemek için yeterliydi. Daha sonra denizciler bu hesaplan Güneş’i kullanarak yapmayı öğreneceklerdir. Nihayet geminin pupasına yerleştirilen menteşeli dümeninin geliştirilmesi de gemiciliği daha emin ve verimli hale getirdi.

Ama bütün bu araçlar eğer gemilerin yapısı bütünüyle yenilenmiş olmasaydı okyanusları aşmak için yeterli olamazdı. Gerçekten de, kürekle çekilen kadırgalar ince ve hızlıydılar ama Atlantik’in meydan okumasına karşı koyamayacak derecede suya yakındılar (yükseklikleri 1,5 m’yi ancak geçiyordu). Yelkenliler yüksek kenarlarına rağmen tek direkleri ve tek yelkenleri sebebiyle ağır ve yavaştı. İşte tam bu sırada Portekiz’de yapımcılar gemicilikte devrim yapan ve daha sonra tüm büyük kaşiflerin kullanacağı bir gemi inşa ettiler: karavela (orta tonajlı yelkenli savaş gemisi). Bu gemi geleneksel iki elemanı, uzun yolda arkadan rüzgâra uygun Kuzey Avrupa’nın kare donanımı ile Araplar tarafından geliştirilmiş ve rüzgârın yönü ne olursa olsun kenarlardan çekilebilen üçgen yelkeni birleştiriyordu. Üç direkli, beş yel-
Niccolo ve Matteo Polo.

Marco Polo’nun babası ve amcası, 1266yılında, Kubilay Han’ın uzattığı altın tableti alıyorlar. Büyük Han; Papa’ya gönderdiği bu tablet mektupla ondan «yedi sanat dalında uzman yüz bilge» göndermesini istemektedir. (Elyazması, Millî Kütüphane, Paris.)
215

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*