Cenâb-ı Peygamber (SA.V.) sabah namazı esnasında Bilâl Hazretleri’ne şöyle buyurdu : «Ya Bilâl! İslâmiyette işlediğin en umut verici amelinden bana haber ver. Çünkü ben senin ayakkabılarının takırdısını Cennette hemen önümde duydum..» Bunun üzerine Hz. Bilâl dedi ki: «Ben ister gece, ister gündüz ne kadar abdest aldımsa, mutlaka o abdestle namaz kıldım ki, o namaz bana farz kılınmamıştır. Kanaatımca en umut verici amelim bu olsa gerek. »®51 Başka bir rivâyette ise : «Ya Bilâl! Cennette hangi amelinle önüme geçmiş oldun? Çünkü ben geçen gece Cennete girdiğimde senin ayak tıkırdı- nı önümde duydum..»*5* îmam Ahmed ve Tirmizî’nin rivâyetlerinde ise, son cümle şöyledir: «Çünkü ben setlin ayakkabılarının tıkırdısmı işit– tim.» Diğer bir rivâyette bu hadîs şöyle ifâde edilmiştir : Resûlüllah (SA.V.) Efendimiz sabahlayınca, Bilâl’i çağırtmış ve «Ya Bilâl! Cennette ne ile benim önüme geçmiş oldun?» Diye sormuş ve şunu ilâve etmişti: «Çünkü ben ne kadar Cennete girdimse, mutlaka senin ayak seslerini önümde işittim. Geçen gece de Cennete girdiğimde yine senin ayak patır- dmı önümde duydum ve sonra kare şeklinde bir saraya geldim, sarayın tarasası altmdan indi. Bu saray kime aittir? diyesorduğumda, Araplardan bir kişiye aittir, diye cevap verdiler. Bunun üzerine tekrar sordum : — Ben de Arabım, bu saray kime aittir? — Kureyş’ten bir kişiye.. — Ben de Kureyşliyim. Bu kime aittir? — Muhammed ümmetinden bir kişiye. — Ben Muhammed’im, kime aittir bu? — Hat t ab’m oğlu Ömer’e… Bunun üzerine Hz. Bilâl (R.A.) dedi ki: — Ya Resûlâllah! Ne kadar ezan okudumsa, mutlaka ezanı müteâkip iki rek’at namaz kıldım. Bana ne kadar abdestsiz- lik ânz olduysa, mutlaka hemen abdest aldım ve bildim ki bundan dolayı Allah’ın benim üzerimde iki rek’at namaz (tavsiyesi) vardır. Hazret-i Peygamber (S.A.V.) ona: — İşte bu iki amelinden dolayı Cennette önüme geçmiş bulunuyorsun! .2S3 Resûlüllah (S.A.V.) Efendimiz’in bu beyânı temsilî mahiyettedir ki rü’yasmda kendisine gösterilmiştir. Bundan, Bilâl’- in hakikaten Cennette Resûlüllah’ın önüne geçtiği hükmü çıkarılamaz. Bazısına göre, Bilâl’in Cennete girmesi ve bu menkıbenin onun hakkmda meydana gelmesi, sırf abdesti bozulduğunda vakit kaybetmeden abdest alması ve her abdestten sonra iki rek’at namaz kılması sebebiyledir. Bilindiği gibi sahîh rivâyet- lerde, hiç kimsenin kendi ameliyle Cennete giremiyeceği bildirilmiştir. Biz buna cevap olarak deriz ki: Cennete girmek Allah’ın rahmetiyle olur. Fazlalık derecelerde, farklılık amellerin durumuna göre olur. Nitekim Cenâb-ı Hakk’ın: «İşlediğiniz (iyi) ameller karşılığında Cennete giriniz!» meâlindeki beyânın tefsirinde de bu husus belirttiğimiz şekilde açıklanmıştırîmam Nevevî (R.A.) diyor ki: Abdest aldıktan sonra iki rek’ât namaz kılabilmek için kerahet vakitlerinden biri girmemiş olmalıdır. Aksi halde kılınmaz. Meşhur olan görüş de bu- dur. Hanefî imamlarından bir kısmına göre, kerahet vakti bile olsa iki rek’at namaz kılınır. Özellikle ihrâm giyen kimsenin, kerahet vakti bile olsa iki rek’ât namaz kılması uygun olur. Çünkü bu namazın sebebi, ihrâm giymeyi arzu etmektir. O vakitte bu arzu tahakkuk edince, namaz da kılınır. Camie saygı namazı, abdest sünneti namazı da kerahet vakitlerinde böy- ledir254 Evet, tetavvu’ namazlar kerahet vaktinde câiz de olabilir, mekrûh da olabilir.256 îmamm arkasında Fâtiha ya da zamm-ı sûre okumak, İmam Ebû Yusuf ve îmam A’zam’a göre mekrûhtur.258 Fecir doğduktan sonra hayırlı bir söz müstesna, konuşmak da mekrûhtur.267 Fakîh olan kimse kendisi Kur’ân okuyorsa, efdâl olanı, kendi kırâetiyle namaz kılması, başkasına uymasıdır.268 îmam A’zam diyor ki: Öne geçip namaz kıldırmak isteyen imam yanlış Kur’ân okuyorsa, o camii terkedip başka bir cami’e gidip namaz kılmakta bir beis yoktur. Bunun gibi diğer cami’lerdeki imamlar o cami’deki imamdan daha hafif kıldırıyor ve sesi daha güzel bulunuyorsa, camii terkedip diğer cami’lere gitmekte bir vebâl görülmemiştir.*69 Ashâb-ı kirâmdan Amr bin Anbese’nin (R.A.) naklettiğine göre, Amr diyor ki: Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’e : — Ya Resûlâllah! Abdestten bana haber ver, dedim. Buyurdular ki: «Sizden herhangi biriniz Allah için abdest almaya başlar, ağzım çalkalar, sonra burnuna su verir ve sümkürürse; mutlaka hataları ağzından ve burnundan akan su ile çıkar. Yüzünü, Allah’ın emrettiği şekilde yıkarsa, mutlaka yüzündeki hatalar su ile birlikte çıkıp gider. Sonra ellerini ve kollarım Allah’ın emrettiği şekilde dirseklerine kadar yıkarsa, mutlaka hataları parmak uçlarından akan su ile birlikte çıkıp gider. Başmı Allah’ın emrettiği şekilde meshedince, mutlaka hataları başından çıkar. Sonra iki ayağını Allah’ın emrettiği şekilde topuklarına kadar yıkayınca, mutlaka hataları ayaklarının etrafından çıkıp gider. Sonra kalkıp lâyık olduğu şekilde Allah’a ham- dedip O’na senâda bulunur, sonra da iki rek’ât namaz kılacak olursa, mutlaka anasından doğduğu gündeki gibi günâhlardan temizlenmiş olur (kul hakkı, millet hukuku müstesna)..»260 Muttasıl bir senedle Ebû Hüreyde’den yapılan rivâyette Resûlüllah (S.A.V.) Efendimiz buyurdular ki: «Allah’ın ne ile hataları sildiğini, dereceleri yükselttiğini size haber vereyim mi? Ashâb-ı kirâm : — Evet, ya Resûlâllah, dediler. Buyurdular ki: — Soğuk günlerde tastamam abdest almak, kötülüklere karşı sabretmek, mescidlere çokça adım atmak, bir namazdan sonra diğer bir namazı (dört gözle) beklemek… İşte bunlar ribattır, yâni düşmana karşı koruyucu kaledir (veya Allah yolunda nöbet tutup gözetleme yapmanm sevâbıdır).» Abdurrahman bin Selâm, kendisinden yapılan muttasıl bir senedle diyor ki: Allah’ın indirdiği bazı kitaplarda rastladım: Kim her abdestsizlik vâki olduktan sonra abdest alır, bu arada kadınların yanma çokça girip çıkmaz, haksız yere mal edinmezse; kendisine hesapsız şekilde dünyalıktan rızık verilir. Bu konuyla iligli diğer hadîslere gelince : «Kim abdestli, tertemiz olarak temiz bir elbise içinde yatağına uzanır da yatarsa, mutlaka onun o temiz elbisesi içindebir melek de geceler. Gecenin hangi saatinde uyanırsa, o melek onun için şöyle istiğfarda bulunur: «Allah’ım, bu kulunu bağışla; çünkü o tertemiz olarak geceledi.»2®1 «Dosdoğru olun, (amellerinizi) sayıp dökmeyin! Bilmiş olun ki, amellerinizin en hayırlısı namazdır. Abdesti de ancak mü’min olan muhafaza eder.» (Abdesti bozulunca vakit kaybetmeden abdest alır).383 O halde mü’mine yakışan, bütün gündüz abdestli olmaktır. Akşamleyin de abdestli olarak yatağına uzanmaktır. Kul böyle yapınca Allah onu sever. Melekler ona değer verip koruyucu olurlar. Devamlı olarak da o kul Allah’ın himayesinde bulunur. Abdestli iken bir şey yiyecek ya da içecek olursa, yemek ve içmek onun midesinde zikreder. Ve onun midesinde bulundukları sürece onun için istiğfar ederler.*88 Hazret-i Osman (R.A.) abdest alırken azâsmı üçer defa yıkadıktan sonra şöyle dedi: Resûlüllah (SA.V.) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu işittim: «Kim benim bu abdestim gibi abdest alırsa, mutlaka hataları, yüzünden, ellerinden ve ayaklarından çıkıp gider.»284 Konuyla ilgili diğer hadîsler: «Herhangi bir kişi abdest alır, güzel bir abdestte bulunur, sonra namaz kılarsa, mutlaka Cenâb-ı Hak onu o namazla ondan sonra kılacağı namaz arasında bağışlar.»388 «Abdestli bulunduğu halde abdest alan kimseye Cenâb-ı Hak on iyilik yazar.»288 Hazret-i Enes bin Mâlik’den (R.A.) yapılan sahîh rivâye- te göre: Resûlüllah (S.A.V.) Efendimiz bir sâ’ (3334 gr.) su ile ve bundan biraz fazlası ile gusleder; bir avuç su ile de abdestahrdı. Diğer bir rivâyette ise beş mekkûk ile gusleder, bir mek- kûk ile abdest alırdı.2″‘ Hazret-i Âişe (R. Anhâ) vâlidemizden yapılan rivâyette, deniliyor ki: Resûlüllah (S.A.V.) Efendimiz sâ’ ile gusleder, bir avuç su ile de abdest alırdı.
ABDESTİN SÜNNET NAMAZI VE ABDEST İLE GUSÜLDE KULLANILACAK SU MİKTARI HAKKINDA VÂRİD OLAN SAHÎH HADÎSLER VE BU HUSUSTA İMAMLARIN GÖRÜŞLERİ
12
Eki