wiki

ABDÜLGANİ NABLÜSÎ

Osmanlılar devrinde
yetişen, âlimlerden ve evliyâdan. İsmi, Abdülganî,
babasının adı İsmâil olup, Nablüsî diye
meşhûr olmuştur. 1640 (H. 1050) senesinde Şam’da
doğdu. 1731 (H. 1143)de aynı yerde vefât etti ve
oraya defnedildi.
Babası ona küçük yaşta Kur’ân-ı kerîm okumayı
öğretti. On iki yaşına kadar İslâm terbiyesiyle
yetiştirdi. On iki yaşındayken babası vefât edince,
ilim tahsiline başlayıp, zamânın en büyük âlimlerinden
edebiyât, fıkıh, tefsir, hadis, tasavvuf ve diğer
ilimleri öğrendi. Nakşibendiyye yolunu Şeyh
Sa’îd Belhî’den tâlim eyledi. Yirmi yaşma geldiği
zaman, ders okutmaya, talebe yetiştirmeye ve kitap
yazmaya başladı.
Peygamber efendimizi metheden çok güzel
bir şiir yazdığında, bâzıları bu şiirin kendisine âid

olmadığını iddiâ edip, inanmadılar. Bunun üzerine
Peygamber efendimize bağlılığını ifâde eden bir
şerh (açıklama) ve ikinci bir şiir daha yazdı. Bir
müddet sonr^ insanlardan uzak kalmak, dünyâyı
terk etmek için evinde inzivâya çekildi. Yedi sene
sonra kapısını ilim öğrenmek isteyenlere tekrar
açtı. Şöhreti çok yayıldı. Çok uzaklardan akın
akın talebeler geldi. Çeşitli ilimlerde iki yüze yakın

değerli kitab yazdı. 1664 senesinde İstanbul’a
gelip bir müddet burada kaldı ve ders okuttu. Mısır,
Bağdâd ve Hicaz’a giderek ilminden istifâde etmek
için koşanlara dersler verdi. Tasavvufta ilerleyip,
evliyâlıkta yüksek derecelere erişti. Gerek
zamânının meşhûr evliyâsmı tanımak ve sohbetlerinde
bulunmak, gerekse önceki evliyânın kabirlerini
ve mukaddes makamları bulup ziyâret
etmek için çeşitli yerlere seyâhatlerde bulundu.
1688’de Bikâ’ya, bir sene sonra Lübnan, Kudüs ve
Halîlürrahmân’a, 1693’te Mısır’a, 1696’da Hicaz ve
1700’de Trablus’a gitti. 1702’de yeniden Şam’a
gelerek Sâlihiyye’ye yerleşti. Şam’daki Selîmiyye
Câmi-i şerifinde ders okutmaya devâm etti. Şam’da
vefât etti.
Fıkıh, tefsir, hadis ilimlerinde emsâli az bulunur
âlimlerden olan Abdülganî Nablüsî, güzel ahlâk
ve beğenilen sıfatlar ve huylar ile süslenmişti.
Herkese iyilik yapmak için elinden geleni yapardı.
Çok kerâmetleri görülmüştür.
Eserleri:
İslâm âleminde çok kitab yazan âlimlerdendir.
Kâmûs-ül-A’lâm ve Esmâ-ül-Müellifîn kitaplarında
180’den fazla kitabının adı yazılıdır. Bâzıları
şunlardır: Hadîka kitabı, büyük âlim İmâmı
Birgivî’nin Tarîkat-ı Muhammediyye’sinin açıklamasıdır.
Ahlâk, fıkıh ve tasavvuf bilgilerinden
bahseder. Keşf-ün-Nûr an Eshâb-il-Kubûr kitabında,
evliyânın öldükten sonra da kerâmet sâhibi
olduklarını ye ruhlarından istifâde edilebileceğini
çok güzel îzâh etmektedir. Hülâsat-ütTahkîk
kitabı; mezheblerin birleştirilemeyeceğini
isbât etmektedir. İsmi geçen kitaplar, İhlâs Vakfı
tarafından İstanbul’da basılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir