Osmanlı Devletinin kuruluşunda büyük hizmetleri geçen mücâhid kumandan, fethi dillere destan olan Aydos Kalesinin fâtihi. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. Er- tuğrul Gâzi zamânında başlayan cihad hizmetini Osman Gâzi ve oğlu Orhan Gâzi devirlerinde de devam ettirdi. Osman Gâzi ve Orhan Gâzinin gözü pek kumandanlarından ve silâh arkadaşların- dandı.
Abdurrahmân Gâzi ve diğer mücâhid gâziler, sonradan üç kıt’a ve yedi iklime hükmeden Os- manlı Devletinin kuruluşunda en önemli rolü oynadılar. Akça Koca, Samsa Çavuş ve Konur Alp, Akyazı, İznik ve İzmit ile meşgul olurken, Abdurrahmân Gâzi de İstanbul tarafındaki hisârlara akınlar düzenledi. Bursa fethedilinceye kadar, Bizans sınırında uç beyi olarak hizmetlerde bulundu.
1328 senesinde Orhan Gâzi, Abdurrahmân Gâzi ile Konur Alp’i Aydos Kalesinin fethi ile görevlendirdi. Bu kalenin istihkâmları çok sağlam olduğundan, kalenin fethi uzadı. Bu arada kale tekfurunun kızının gördüğü rüyâdan sonra yazdığı mektup üzerine yapılan hareket neticesinde kale fethedildi. Orhan Gâzi kale tekfurunun Müslüman olan kızını Abdurrahmân Gâzi ile evlendirdi. Abdurrahmân Gâzi bundan sonra İznik üzerine akınlarda bulundu.
Târihe altın harflerle geçen bir çok kale fethine ve meydan muhârebelerine iştirak eden Abdurrahmân Gâzi, 1329 senesinde vefât etti. Kabrinin Eskişehir yakınında kendi adı ile anılan köyde olduğu rivâyet edilmektedir.
A B D U R R A H M Â N H IBR İ; Osmanlı âlimi, târihçi ve şâir. 1603 (H. 1012)te Edirne’de doğdu. 1676 (H.1087)da Serez’de vefât etti. Ulemâdan Hüseyin Efendinin oğludur. İlk tahsilini Edirne’de, medrese tahsilini ise İstanbul’da yaptı. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik ve değişik şehirlerde kâdılık yaptı. Siroz’da kâdı iken vefât etti. Din ilimlerinde ehil bir âlim olduğu gibi, târih ve edebiyâta da vakıftı. Pekçok eser yazmıştır. Başlıca eserleri şunlardır: 1. Riyâd-ül-Arifîn; Hüseyin Vâizî’nin Hadîsi Erbaîn adlı eserinin tercümesi ve şerhidir. 2. Enîs-ül-Müsâmirîn; on dört bölümden meydana gelen bu eser bir cilttir. Konusu târih olup, Edirne’nin fethi ve fethinden sonraki hâdiselerden bahseder. Ayrıca bu eserde Edirne’de yetişmiş olan meşhûr zevâtın hayâtlarını kısaca yazmıştır. Edirneli Ahmed Efendi tarafından üç büyük cild hâlinde şerh edilmiştir. 3. Defter-i Ahbâr; târihe dâir bir eser olup, altı defter ve bir hâtimedir. 4. Hadâyık-ul-Cinân; sekiz bâb hâlinde olup, dînî hikâyeleri ihtivâ eden bir eserdir. 5. Divânçe, 6. Nücûmdan Evkât-ı Hamseye Dâir Risâle, 7. Târih-i Feth-i Bağdâd, 8. Târih-i Feth-i Revân.
ABDURRAHMÂN GÂZİ
02
Tem