Temeli vicdanlara atılmış yüksek bir değer olan
adalet, herkesin ve her şeyin yerli yerinde, ol
ması gereken yerde bulunması anlamına gelir.
Buna göre, âdil olmak her şeyi lâyık olduğu yere
koymaktır; ayakkabıyı ayağa, külâhı da başa yer
leştirmektir.
Adalet, kişilerin sahip oldukları hakların be
lirlenmesine ve belirlenen hakların sahiplerine
teslim edilmesine yarayan ölçüttür. Kendisiyle
rota ayarlanan bir deniz feneri gibi doğru ve dü
rüst yaşamanın temel ilkesidir. Tek başına “ya
salara uymakTa adalet gerçekleşemez; hikmet,
iffet ve cesarett dayanan akıl ve vicdanın ortak
çalışmasına ihtiyaç vardır.
Ölçü ve dengenin hayatı kuşatması, en küçüğünden en büyüğüne
bütün hakların sahipleriyle kavuşması demek olan adalet, düşma
nımıza dahi borcumuzdur. Ayrıca adalet; “Zulm ile âbâd olanın,
âhiri berbâd olur”, “Mazlumun âhı yerde kalmaz”,
“Alma mazlumun âhını, çıkar âheste âheste”, “El
bette olur ev yıkanın hanesi virân”, “Ağlatan gül
mez”, “Mazlumun âhı indirir şâhı” gibi sözlerle
çağrılan, vicdanlara huzur veren bir erdemdir.
Hem kendiyle barışık olmak hem de başka
larına hakiki bir yoldaş olmak, âdil olmaktan
geçer. Adil bir insan herkesin hakkını gözetir,
hak sahibine de hak ettiğini verir. Haklıyı güçlü
bilir, bütün gücüne rağmen haksıza karşı durur.
Herkese lâyık olduğu muâmeleyi yapar, işleri ehline verir. İnsanlar arasında hakemlik yaptığında
Insan adaleti gerçekleştirecek şekilde titizlikle hükmeder. GerÇeği asLa Çarpıtmaz. Öfke veya düşmanlık duyduğu birinin karşısında güçlü konuma geçecek
0lsa adaletsizliğe sapmamak için her zamankinden
daha dikkatli olur. Ölçüp biçerken teraziyi tartıyı; dü
şünüp taşınırken aklını izanını âdil tutar, adaletten sapmaz. Ne iş
yaparsa yapsın onu gereğince yapar.
Adil insan aynı zamanda Adaletten sapmış bir insandan dengeli, dürüst, ölçülü, insaflı, zulüm, hile, desise, tutarsızlık, ilkeli, güvenilir, istikamet üzere taşkınlık, sahtekârlık beklene- dosdoğru, ihlâslı biridir. bilir.
Adalet konusunda titizlik göstermek, gerek ferdin gerekse toplu
mun huzuru için zorunludur. Çünkü bir toplumda işler yapılma
sı gerektiği şekilde yapılmaz ve hak edenin hakkı verilmezse, o
toplumda dirlik ve düzenden bahsetmek mümkün olmaz.
Âdil Olmak
22
Ağu