Ahlak Nedir

Ahlak Nedir? İnsanların toplum içindeki davranışları^ m ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla başvurulan kurallar, başka insanların davranışlarını olumlu ya da olumsuz i biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünüdür. Ahlak kuralları nelerdir? İki ayrı kategoride incelenebilir: 1.Kişisel ahlak kuralları 2.Sosyal ahlak kuralları Kişisel ahlak, fertlerin benimsedikleri ahlak ilkelerini ifade için kullanılan bir terimdir. Sosyal ahlak, daha çok toplum düzeyinde ve kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerinde etkinliği görülen kurallardan oluşur.

Peygamberimizin Ahlak Öğütleri 3 İslam Dininde Ahlâki Görevlerden Başlıcalan

Allah’a, Peygambere ve Kur-an’a karşı görevlerimiz.

Kendi şahsımıza karşı görevlerimiz. Ailemize karşı görevlerimiz.

Bütün insanlara karşı görevlerimiz.

Allah’a Karşı Görevlerimizden bazıları

a- Allah’m varlığına ve birliğine inanmak,

b- Hiç bir şeyi Ona ortak koşmamak, c- İbadet vazifelerini yerine getirmek, d- Emirlerine uygun hareket edip yasal ettiği şeylerden sakınmak, e- Allah sevgisini her şeyden üstün tu mak,

f- O’nun adım saygı üe anmak, g- Verdiği nimetlere şükretmek.

4 Peygamberimizin Ahlak Övütleri

Peygambere Karşı Görevlerimizden bazıları

a- Onun son ve en büyük Peygamber olduğuna inanmak, b- Onu çok sevmek, adı anıldığı zaman salvat-i şerife okumak, c- Onun gösterdiği yoldan yürümek, d- Onun güzel ahlâkını kendimize örnek alarak yaşamak.

Kur-an’a Karşı Görevlerimizden bazıları

a- Kur-an’ı Kerim’in Allah tarafından Peygamberimiz vasıtası ile gönderilen son kitap olduğuna inanmak, b- Onu usulüne göre güzelce okumak, c- Manasım anlamaya çalışmak, d- Kur-an’ı okurken ve dinlerken son derece saygılı olmak, e- Kur-an’m yap dediklerini yapmak, yapma dediklerinden sakınmak.

İnsanlara Karşı Başlıca Ahlaki Görevlerimizden bazıları

Hiç kimseye kötülük yapmamak: Başkalarına yardım etmek:

Büyüklere saygı, küçüklere merhamet göstermek:

Dargın durmamak:

Dargınları barıştırmak Dostları ziyaret etmek:

Misafirleri ağırlamak:

Davete icabet etmek:

Din Kardeşinin İyiliğini İstemek: Başkalarının kusurlarım örtmek Kötülük Yapanları Bağışlamak:

Hastalan Ziyaret etmek:

Cenazelere Katılmak:

Güzel ahlakın dinen ölçüsü Kuran ahlakına uymak ve Peygamberimizin sünnetine göre hareket etmek onu örnek almak ve onlardan gelen emir ve tavsiyeleri yerine getirmektir

6 Peygamberimizin Ahlak Öğütlen . ^

O halde Kuran ahlakı için Yü. ce Mevla’mızın Kuranı Kerimde bize bildirdiği, Hz. Peygamber (sav),inde bizzat yaşayarak örnek olduğu ahlaktır demek mümkündür. f);

Yüce Mevla’mız Kur’an-ı Kerim’de onun için şöyle buyurmaktadır.

“Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” Kalem Suresi 4

“Rasulüm biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” Enbiya Suresi 107

Zaten o, yeryüzünde bulunuş maksadını, ” Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim ” buyurarak net olarak ifade ediyordu.

HZ. MUHAMMED (SAV)’İN

AHLAKI VASIFLARI

Avet-i kerimeler, hadıs-ı şerifler ve Islâm büyüklerinin mübarek sözlerinin

nı özetlemeye çalışalım:

* Rasulullah (s.a.s.) güler yüzlü, tatlı sözlüydü,

* Kimseye fena söylemez, kimsenin sözünü kesmezdi,

* Sert değildi, yumuşak idi,

* Edep ve haya abidesiydi,

* İnsan severdi, Dosttu,

* Çok mütevazı idi. Vakurdu.

* Boş ve lüzumsuz konuşmazdı.

* Karşısındakini candan dinlerdi.

* Çocukları çok sever ve okşardı. Bir hadisi şeriflerinde şöyle buyururlar: “Büyüklerimize hürmet etmeyen, küçüklerimize merhamet etmeyen bizden (kâmil ümmetimizden) değildir”

* Fazilet sahiplerine saygı gösterirdi.

* Akrabasını ve komşusunu hatırdan çıkarmaz, onlara ikramda bulunurdu. Fakat onları kendilerinden üstün, faziletli olanlara tercih etmezdi.

* Cömertti, şefkatliydi,

Peygamberimizin Ahlak Öğütleri

* Sözünde mutlaka dururdu.

* Dinlemesini, söylemekten fazla severdi,

* Nefsine hâkimdi,

* Beyaz giymeyi tavsiye ederlerdi,

* Namazı noksansız kıldıranların en hafif kıldıranıydı.

* Güleceği zaman mübarek elini, mübarek ağzının üzerine koyardı.

* Kahkaha ile gülmez, fakat daima müte-bessim bulunurdu.

* Verilen müjdeler şükrederdi,

* Uyurken mübarek sağ elini, mübarek yanağının altma koyardı.

* Herkesin isteğini mümkün olan ölçüde, yerme getirirdi.

* Eli çok açıktı, cömertliği deryadan farksızdı,

* İlim, hikmet çağlayanı, sabır timsaliydi,

* Atılgandı, tehlikeden korkmazdı, heybetliydi.

* Gelmiş ve gelecek insanların en cesur ve en kahramanı, en kuvvetlisiydi.

Peygamberimizin Ahlak Öğütleri 9

* Hanımlarına karşı insanların en yumuşağı ve ikramlısıydı. Onlara karşı daima tebessümlüydü,

* Ne yer, ne içerse hizmetçisine de aynısını verirdi, Vefat ederken son anlarında dahi “Elinizin altındakilere (hizmetçi ve işçilere) iyi davranmamızı, onların haklarını gözetmemizi ve namaza dikkat etmemizi” tavsiye buyurmuştu.

* Sofradan daima doymadan, yan aç kalkardı.

* Temizliğe son derece ehemmiyet verir ve riayet ederdi,

* Özel işlerini kendisi yapardı. Döşeği içi hurma lifi dolu deridendi.

* Dünya malına asla rağbet göstermezdi, Bir gün yanında dünyalıktan bahsettiler, Buyurdu ki : “İşitmiyor musunuz? Sâde hayat imandandır”‘

* Ekseri yediği arpa ekmeği ve hurmaydı, Allah’ın huzuruna kavuştuğu vakit, evinde az bir arpadan başka yiyecek m

desi bulunmamıştı.

* Kimsenin ayıbım

* Çok adildi y zune vurmazdı,

lere teşvik etaiş™ ” “k”3,lcatl ve M-

* Daima Hakk’ın ve hakim,„ ı vunucusuydu. yılmaz sa-

^Zulüm ve sömürünün amam* daSma-

İnsanların faydası için, kendi rahatını terk ederdi,

* insanlara madde ve mevkisine göre değil, takva ve ahlâkına göre değer verirdi.

* İlim-irfan âdab-erkân şiarıydı.

* Hayatı iman ve cihad olarak görmüştür,

* Cahil bir toplumu, dünyanın en İnsanî, en müreffeh devleti haline getirmiştir, O’nun tebliğ ettiği İslam Nizamı’nı hayatlarına gerçek manasıyla tatbik eden cemiyetler, yine aynı şekilde dünyanın ve

insanlığın efendisi olurlar,

* Modern medeniyetin öncüsü ve insanlığın manevi mimarıdır.

* İlk defa insan haklarım tam manasıyla o açıklamış ve bunu tatbik etmiştir.

Rasulullah (s.a.s.) her yönden örnek alınacak en mükemmel insandır, Her müslümamn O’nu en güzel şekilde öğrenip tanıması; Onun yüce ahlâkım yaşamaya ve yaşatmaya çalışması lazımdır, Çünkü O’nun ahlâkı, Kur’ân ahlâkı idi. Hz. Âişe (r,anha) Validemize, Sahabeler Rasulullah’ın (s.a.s.) ahlâkım sordular. Buyurdu ki: “Siz Kur’ân okumuyor musunuz Allah Rasulü (s.a.s.)’nün ahlak-ı Kur’ân idi”

Şair Nabi şöyle diyor:

“Çalış, ehl-i kemâl ol, uyma her nâdân-ı gümraha,

Baş eğ, el bağla, sonra gel Huzüru Haz-reti Şâh’a.”

Rasulullah (s.a.s.) Efendimizin çok yap

mış olduğu dualarından biri şudur: “Allah’ım: Fayda vermeyen ilimden, kabul olmayan amelden, müstecâb olmayan duadan sana sığınırım” (250 Hadis, H, No: 95).

Bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Ey mümin, sende şu dört şey bulunursa dünyada kaybettiğin (elde edemediğin) şeylere üzülme: Doğruluk ve sadakat, emanetlere riayet, güzel huy ve yüksek ahlâk, meşru çalışıp helalden kazanmak”

GÜZEL AHLAK İLE İLGİLİ ŞEÇME HADİSLER

Kibir (Büyüklenme)

Ebû Hureyre’den, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Cennet ile Cehennem tartıştılar, (Süfyan da, geçen ifade gibi, Cennet ile Cehennem muhasemede bulundular, dedi.). Cehennem dedi ki:

– Bana azılı kimselerle bityiiklenenler gı

rer. Cennet de dedi ki:

– Bana zayıflarla fakirler girer.

Yüce ve ulu olan Allah, Cennet’e şöyle buyurdu:

– Sen benim rahmetimsin, seninle dilediğime merhamet ederim. Sonra Cehennem’e de söyle buyurdu:

– Sen benim azabımsm, seninle dilediğim kimseye azab ederim. İkinizden her biri için dolusu (kadar insan) vardır.”

Zulüm Etseler Bile, Ana-Babaya İyilik Etmek

İbn-i Abbas’dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:

Müslüman ana-babaya sahip olan bir Müslüman, Allah’tan sevap bekleyerek onların hizmetinde bulunursa, Allah ona muhakkak Cennet’ten iki kapı açar. Eğer ana-babadan biri bulunursa, bir kapı açar. Eğer onlardan birini kızdırırsa (gazaba getirirse), onun rızasını kazanmadıkça, Allah

çocuktan razı olmaz.” İbn-i Abbas’a soruldu:

-Eğer ana-baba, o çocuğa zulüm etmiş olsalar da mı?

Çocuğa (dünya işlerinde) zulüm etmiş olsalar dahi (rızalarmı almadıkça, Allah

ondan razı olmaz), cevabını verdi.

t

Sılâ-i Rahmin Fazileti

Ubbade El-Ensarî’den oğlu Sa’d naklettiğine göre, babası şöyle demiştir:

“- Medine-i Münevvere’nin mescidinde Hz. Osman’ın oğlu Amr ile oturuyorduk. Abdullah İbn-i Selâm, kardeşi oğluna dayanarak bize uğrayıp meclisimizden öteye geçti. Sonra (hoşnut olmayan bir tavırla) Amr’ı kasdedip oradakilere döndü ve şöyle dedi:

(İki veya üç defa tekrar ederek:) Ey Osman’m oğlu Amr! İstediğin şekilde hareket et, Muhammed (s.a.v.)’i hak olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah

cc)’ırı kitabı (Tevrat) da şu vardır. (Bunu iki defa tekrarladı): Babana dostluk ve iyilik edenden ilgiyi kesme, yoksa bu hareketli (iman) nurun söner.”

Merhamet Etmeyen Merhamet Olunmaz

Âişe (ra) şöyle anlatmıştır:

Bedevilerden birkaç kişi Peygamber (s.a.v.)’e geldi. İçlerinden bir adam:

Bunun üzerine Allah’ın Rasûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Aziz ve Yüce olan Allah senin kalbinden merhameti çıkarınca, ben sana ne yapabilirim?”

Komşuların Hayırlısı

Abdullah İbn-i Amr, Rasûlullah (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber şöyle dedi:

“- Allah Teâla katında, arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en hayırlı olanıdır. Komşuların da en hayırlısı, komşusuna en

o çocuktan razı olmaz.” İbn-i Abbas’a soruldu:

-Eğer ana-baba, o çocuğa zulüm etmiş olsalar da mı?

Çocuğa (dünya işlerinde) zulüm etmiş olsalar dahi (rızalarmı almadıkça, Allah

ondan razı olmaz), cevabını verdi.

t

Sılâ-i Rahmin Fazileti

Ubbade El-Ensarî’den oğlu Sa’d naklettiğine göre, babası şöyle demiştir:

“- Medine-i Münevvere’nin mescidinde Hz. Osman’ın oğlu Amr ile oturuyorduk. Abdullah İbn-i Selâm, kardeşi oğluna dayanarak bize uğrayıp meclisimizden öteye geçti. Sonra (hoşnut olmayan bir tavırla) Amr’ı kasdedip oradakilere döndü ve şöyle dedi:

(İki veya üç defa tekrar ederek:) Ey Osman’m oğlu Amr! İstediğin şekilde hareket et, Muhammed (s.a.v.)’i hak olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah

(cc)’ırı kitabı (Tevrat) da şu vardır. (Bunu iki defa tekrarladı): Babana dostluk ve iyilik edenden ilgiyi kesme, yoksa bu hareketli (iman) nurun söner.”

Merhamet Etmeyen Merhamet Olunmaz

Âişe (ra) şöyle anlatmıştır:

Bedevilerden birkaç kişi Peygamber (s.a.v.)’e geldi. İçlerinden bir adam:

Bunun üzerine Allah’ın Rasûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Aziz ve Yüce olan Allah senin kalbinden merhameti çıkarınca, ben sana ne yapabilirim?”

Komşuların Hayırlısı

Abdullah İbn-i Amr, Rasûlullah (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber şöyle dedi:

“- Allah Teâla katında, arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en hayırlı olanıdır. Komşuların da en hayırlısı, komşusuna en

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanlara (din işlerini ve vazifelerini) öğretin, kolaylık gösterin ve güçlük çıkarmayın. Sizden biriniz hiddetlendiği zaman sükût etsin, (konuşmasın),”

Tebessüm Etmek

Kays’tan rivayet edildiğine göre, demiştir ki:

Cerîr’in şöyle dediğini işittim:

Ben müslüman olalı beri, Rasûlullah (s.a.v.), beni her gördükçe, yüzüme karşı tebessüm buyurmuşlardır ve Rasûlullah (s.a.v.) şöyle demiştir:

“Bu kapıdan, Yemenlilerden hayırlı bir adam içeri girecektir. Yüzünde de melek

S1(BıTsözün) arkasından Cerîr içeriye girdi.

Gülmek

Ebû Hureyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre, demiştir ki: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Gülmeyi azalt; çünkü çok gülmek kalbi öldürür.”

Danışana Yanlış Yol Gösteren Günah İşlemiş Olur

Ebû Hureyre (r.a) demiştir ki:

Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Söylemediğim sözü bina isnat edip uyduran, cehennemdeki yerine hazırlansın. Kime de Müslüman kardeşi danışır da, bu danışılan adam o kardeşine yanlışı gösterirse, kardeşine hainlik etmiş olur. Kime de yanlış fetva verilirse, onun günahı (işleyene değil) fetva verenedir.”

İnsanlar Arasında Sevgi

Ebû Hureyre (r.a), Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:

Nefsim kudret elinde olan Allah? mın ederim ki, siz Müslüman olmad.iT’ cennete giremezsiniz ve birbirinizi sev?9 medikçe de kâmil Müslüman olamazsm Selamı yayın ki, birbirinize karşı sevgi ka’ zanasınız. Kin beslemekten sakının; çünkü o traş edip kazıyandır. Size saçları traş eder, demiyorum. Ancak o, dini kazıhr siler.”

Güzel Ahlak

Abdullah (r.a)’dan rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:

“Allah Tealâ, aranızda rızıkları böldüğü gibi, ahlaklarmızı da aranızda bölmüştür, (ahlaklarınız birbirinizinkinden farklıdır). Yine Allah Tealâ, malı, sevdiğine ve sevmediğine verir. Fakat imanı ancak sevdiğine verir. Kim malı harcamakta cimrilik ederse, düşmanla mücadeleden korkarsa ve gecenin uykusuzluk dişine meşakkat vermesinden korkarsa.

Lâ İlahe İllallah, Sübhanallah, Elhamdü Lillah, Alluhu Ekber, sözünü çok söylesin. (Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. Her türlü hamd ve övgü Allah’a mahsustur, Allah her şeyden yücedir.)”

Nefsin Cömertliği

Ebû Hureyre (ra), Peygamber (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:

Zenginlik, mal çokluğundan değildir. Gerçek zenginlik ancak nefsin (kalbin) zengin olmasıdır.”

Cimrilik

Ebû Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, demiştir ki:

– RasûluUah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Allah yolundaki (cihad esnasmda çiğnenen) toz-toprak ile cehennem dumanı bir kulun ciğerine ebediyyen toplanmaz.

Cimrilikle iman da hiçbir zaman bir kulun kalbinde toplanmaz.”

Kıskançlık

Cabir (ra) anlatıp demiştir ki:

– Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Ey Seleme oğulları! Sizin (kabile reisiniz), büyüğünüz kimdir?”

Biz dedik ki:

– Cüdd Ibn-i Kays’tır; bununla beraber onu (mal istifçisi olarak) bahillikle itham ederiz. Hz. Peygamber:

Bahallikten daha zararlı (manevi) bir hastalık hangisidir? Bilakis sizin (kabile reisiniz) büyüğünüz, Amr İbni’l-Cemûh’dur” buyurdu.

Nefsin Hoş Olması

Cabir’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:

– Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
“Her iyilik bir sadakadır. Senin tatlı bir yüzle kardeşinle karşılaşman ve senm

(varlık) kabından onun çanağına boşaltman da ma’rufdan = iyiliktendir.”

Bir Fenalığı İşitip De

Onu Yayan Kimse

Şübeyl İbni Avf rivayetinde demiştir ki:

-(Ashab arasmda) şöyle denirdi:

– Ahlak dışı bir sözü işitip de onu yayan kimse, günahında onu icad eden gibidir.”

Ayıplayıcı

Abdullah, Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

Mümin dil uzatıcı değüdir, lanet okuyucu değildir, kötü iş yayan değildir, kötü söz söyleyen değildir.”

• •

Fazla Övmek

Ebû Musa’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:

– Peygamber (s.a.v.), bir adamın, bir adamı övdüğünü ve onu övmekte mübalağa

Ziyaret Etmek

Ümmü Derda’dan rivayet edildiğine eö re şöyle demiştir: & 8

Selman başı kırkılmış olduğu halde üzerinde bir elbise ile görüldü. Kulakları düşüktü. Yani (kulakları) uzun ve genişti. Selman’a şöyle dendi;

– Biçimini ve kılığını çirkinleştirdin. 0 cevap verdi:

– Gerçek hayır, âhiret hayrıdır.”

Küçüğe Merhamet

Amr İbni Şuayb babasından, o da (Meşinden rivayet ettiğine göre, Rasulullah

(s.a.v.) Şöyle buyurdu:

Hayvanlara Acımak

Abdullah İbni Amr İbni’l-As, Peygamber (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:

Merhamet edin ki, merhamet oluna-smız. Bağışlayın ki, Allah sizi bağışlasın. Yazıklar olsun söz hunilerine, (huni gibi, sıvıları akıtıp da kendine bir şey bırakmayan söz dinleyicilerine) ve yazıklar olsun bile bile (kötü) işleri üzerine ısrar eden kimselere!”

# • İnsanların Arasını Düzeltmek için Hayırlı Söz İletmek İbni Şihab’dan, Humeyd İbni Abdur-rahman bana haber vermiştir ki, Akabe İbni Ebu Muayt’ın kızı olan annesi Ümmü Gülsüm, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu kendisine nakletmiştir:

Hayırlı söz söyleyip de insanlar arasını düzelten yahut hayır ileten, yalana değildir.”

Ümmü Gülsüm demiştir ki:

Üç şeyden başka, insanların söyledikleri yalanlardan hiç bir şeye müsaade ettiğini Peygamber’den duymadım. Bu üç şey de şunlardır:

1- İnsanlarm arasını düzeltmek (için yalan söylemek),

2- (Geçimsizliğe yol açmamak için yalan yere) adamın karısına söz söylemesi,

3- (Aynı sebeple) kadmm, kocasma söz söylemesi.

Yalan Uygun Düşmez

Abdullah (îbni Mes’ud) Peygamber (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:

Doğruluktan ayrılmayınız; çünkü doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de Cennet’e iletir. Gerçekten insan doğrulukla hareket eder de Allah katında en doğru kimse yazılır. Yalandan sakımmz; çünkü yalan fenalığa götürür. Fenalık ise Cehennemce iletir. Gerçekten insan yalan söyler de Allah katında çok yalancı y azılır.

Dargınların Arasını Düzeltmek

Ebu’d-Derdâ, Peygamber (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Size namazdan, oruçtan ve sadakadan daha faziletli bir dereceyi haber vereyim mi?”

Ashab:

– Evet, dediler. Peygamber buyurdu ki: Dargmlarm arasım düzeltmektir. İnsanların arasmı bozmak ise, o kökü kazıtandır.”

Yerine Getiremeyeceğin Şeyi

Kardeşine Va’d Etme

İbni Abbas demiştir ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Kardeşinle mücadele etme, onunla (aşm) şaka etme ve yerine getirmeyeceğin bir şeyi ona va’d etme.”

Düşmanlık Etmek

Ebû Hureyre demiştir ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“- Zandan sakınınız; çünkü zan sö

zün en yalanıdır. Alış-verişlerinizle

birbirinizi aldatıcı hareketlerde bulunmayınız, birbirinizi çekememezlik etmeyiniz. Birbirinize karşı kin doğuracak işleri yapmayınız. Dünya menfaatine rağbet edip de aranızda fesad çıkarmayın. Birbirinize (darılıp) arkanızı çevirmeyiniz. Ey

Selam Dargınlığı Gidermek İçin

Kifayet Eder

Ebû Hureyre demiştir ki, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim:

Bir adama, üç günden ziyade bir müminle dargın durması helâl olmaz. Üç gün geçince mümin kardeşine gidip onunla karşılaşarak selâm versin. Eğer (ikinci şahıs) selâmı alıp mukabele ederse, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Eğer selâmı almazsa, selâm veren, dargınlık günahından kurtulur, (beriki günahı yüklenir)/’
Hile Ve Aldatma Hakkında

Ebû Hureyre demiştir ki:

Peygamberimizin Alılnk Öğütleri 29

– Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“- Mümin saf iyi kimsedir; münafık (kâfir) ise, hilekâr kötü kimsedir.”

Sövmek

Kays’dan rivayet edildiğine göre, Kays demiştir ki:

– Abdullah (İbni Mes’ud) şöyle buyurdu:

– Bir adam arkadaşına, sen benim düş-manımsm, dediği zaman bunlardan biri İslâm’dan çıkmıştır; yahut arkadaşından beri kalmıştır. Kays demiştir ki:

– Bundan sonra Ebu Cuheyfe, Abdullah’ın şöyle dediğini bana haber verdi:

– (Bu dargınlardan) tevbe eden müstesnadır, (o kurtulmuştur)

Malda israf

Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Allah sizin üç şeyinize razı olur ve üç şeyini/e razı olmaz. Sizin O’na ibadet edip de kendisine ortak koşmamanıza, topluca

zün en yalanıdır. Alış-verişlerinizle

birbirinizi aldatıcı hareketlerde bulunmayınız, birbirinizi çekememezlik etmeyiniz. Birbirinize karşı kin doğuracak işleri yapmayınız. Dünya menfaatine rağbet edip de aranızda fesad çıkarmayın. Birbirinize (darılıp) arkanızı çevirmeyiniz. Ey

Selam Dargınlığı Gidermek İçin

Kifayet Eder

Ebû Hureyre demiştir ki, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim:

Bir adama, üç günden ziyade bir müminle dargın durması helâl olmaz. Üç gün geçince mümin kardeşine gidip onunla karşılaşarak selâm versin. Eğer (ikinci şahıs) selâmı alıp mukabele ederse, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Eğer selâmı almazsa, selâm veren, dargınlık günahından kurtulur, (beriki günahı yüklenir)/’
Hile Ve Aldatma Hakkında

Ebû Hureyre demiştir ki:

– Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“- Mümin saf iyi kimsedir; münafık (kâfir) ise, hilekâr kötü kimsedir.”

Sövmek

Kays’dan rivayet edildiğine göre, Kays demiştir ki:

– Abdullah (İbni Mes’ud) şöyle buyurdu:

– Bir adam arkadaşına, sen benim düş-manımsm, dediği zaman bunlardan biri İslâm’dan çıkmıştır; yahut arkadaşından beri kalmıştır. Kays demiştir ki:

– Bundan sonra Ebu Cuheyfe, Abdullah’ın şöyle dediğini bana haber verdi:

– (Bu dargınlardan) tevbe eden müstesnadır, (o kurtulmuştur)

Malda israf

Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Allah sizin üç şeyinize razı olur ve üç şeyini/e razı olmaz. Sizin O’na ibadet edip de kendisine ortak koşmamanıza, topluca

Allah’a yemin ederim! Sizden birinizin, karnını doyuruncaya kadar bundan yemesi, bir müslümanın etini yemesinden (gıybet etmesinden) daha hayırlıdır.”

Sırrı Yaymak

Amr ibni’l-As’dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:

O kimseye hayret ediyorum ki, kaderin içine düştüğü halde kaderden kaçar, kardeşinin gözündeki çöp kırıntısını görür de kendi gözündeki merteği bırakır ve kardeşinin canından kini çıkarır da, kendi canında kini bırakır.

Ben sırrımı hiç kimseye vermedim ki, yayılmasından ötürü onu ayıplayayım. Ben onu nasıl ayıplayabilirim ki, sırrımı korumakta aciz kalmış daralmıştım. Başkası sırrımı korumakta benden daha dar olmaz mı)?”

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*