Osmanlılar zamânında yetişen büyük evliyâ ve İstanbul’un mânevî fâtihi. İsmi, Muhammed bin Hamza’dır. Saçının sakalının ak olması veya beyaz elbiseler giymesinden dolayı Akşeyh veya Akşemseddîn lakablarıyla meşhûr olmuştur. Evliyânın büyüklerinden Şihâbüddîn Sühreverdî’nin neslinden olup, soyu hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’a kadar ulaşır. 1390 (H. 792) senesinde Şam’da doğdu. 1460 (H.864)da Bolu’nun Göynük ilçesinde vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Akşem- seddîn Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Yedi yaşında babası ile Anadolu’ya gelip, o târihte Amasya’ya bağlı olan Kavak nâhiyesine yerleşti. Alim ve velî bir zât olan babası vefât edince, tahsiline devâm etti. Genç yaşta aklî ve naklî ilimlerde akranlarından daha üstün derecelere ulaştı. İlim tahsilini tamamladıktan sonra, Osmancık’a müderris oldu.
AKSİYOM; Alm. Axiom (rı), Fr. Axiome (m.), İng. Axiom. Doğru olduğu herkes tarafından kabûl edilen önerme. Postulat, doğruluğu mantıkî olarak kabûl edildiği hâlde, doğruluğu da yanlışlığı da is- patlanamayan önermedir. Aksiyomlar, mantıkî işlemler için yeni teorem ve ispatların elde edilmesinde kullanılırlar. Ancak postulatların aksiyomlardan ayrılması kesin değildir. Aksiyom, matematiğin ve diğer ilimlerin bütün dallarında mevcuttur. Meselâ cebirde çok bilinen bir aksiyom: “Bir eşitliğe eşit şeyler eklenince veya çıkarılınca eşitlik bozulmaz.” ifâdesidir. Her ilimde kullanılan “Bir bütün, parçalarından büyüktür.” ifâdesi de bir aksiyomdur. Matematik aksiyomların temeli, bilginin ana ilkesi olan özdeşlik ve çelişmezlik prensipleridir. Aksiyomlar, matematik yapının temel taşları sayılırlar. Ancak, aksiyom olarak alınan bir önermenin doğruluğunu göstermek çok kolay veya
Akşemseddîn’in yazmış olduğu Nasihatnâme adlı eserin iki sayfası. Eser Süleymâniye Kütüphanesi Mihrişah Sultan kısmı 443/3 numarada kayıtlıdır.
edilmesini bildirdi. Sultan’ın Eshâb-ı kirâmdan Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabrinin bulunduğu yeri sorması üzerine: “Şu karşı yakadaki tepenin eteğinde bir nûr görüyorum. Orada olmalıdır.” cevâbını verdi. Daha sonra orası kazıldı ve Eyyûb Sultan’ın (radıyallahü anh) kabri ortaya çıktı. Fâtih Sultan Mehmed Han, Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabr-i şerifinin üzerine bir türbe,yanma bir câmi ve ilim öğrenmek için gelen talebelerin kalabileceği odalar inşâ ettirdi. Sultan, Akşemseddîn’den İstanbul’da kalmasını istediyse de, Akşemseddîn Pâdişâh’ın bu teklifini kabûl etmedi. Akşemseddîn, İstanbul’un fethinden sonra, Göynük’e yerleşti ve vefâtına kadar orada kaldı. Göynük’e yerleştikten sonra, bir taraftan âhiret hazırlığı yapıyor, diğer taraftan da küçük oğlu Hamdullah’ın ilim ve terbiyesi ile meşgûl oluyordu. “Bu küçük oğlum, yetim, zelîl kalır, yoksa, bu zahmeti çok dünyâdan göçerdim.” derdi. Bir gün hanımının; “Göçerdim dersin yine göçmez- sin!” demesi üzerine; “Göçeyim!” deyip mescide girdi. Akrabâsım ve evlâdını toplayıp, vasiyetini yaptı. Helallaşıp vedâ etti. Yâsîn-i şerîfi okumaya başladı. Sünnet üzere yatıp temiz rûhunu teslim etti (1460). Göynük’teki târihî Süleymân Paşa Câ- minin bahçesine defnedildi. Daha sonra oğullarının kabri ile berâber bir türbe içine alındı. Buyururdu ki: “Her işe besmele ile başla. Temiz ol, dâim iyiliği âdet edin, tembel olma, namaza önem ver. Nîmete şükür, belâya sabret. Dünyânın mutluluğuna mağrûr olma. Ömrüm uzun olsun dersen, kimseye kızma, eziyet etme. Kimsenin nimetine haset etme. Senden üstün olan kimsenin önünden yürüme. Tırnağını aslâ dişinle kesme.
Akşemseddîn hazretlerinin Bolu-Göynük’te, Gâzi Süleyman Paşa Câmii bahçesinde bulunan türbesi.
Çok uyumak kazancın azalmasına sebeb olur. Akıllı isen yalnız yolculuğa çıkma. Gece uyanık ol, seher vakti Kur’ân-ı kerîm oku. Zikrin dâimâ hamd- i Hüdâ (Allahü teâlâya hamd etmek) olsun. Hem Cehennem azâbından endişeli ol. Hasedi terk et, kendini başkalarına medh etme. Nâmahreme (harama) bakma, harama bakmak gaflet verir. Kimsenin kalbini kırma. Düşen şeyi alıp (temizleyerek) yersen fakirlikten kurtulursun. Edepli, mütevâzî ve cömert ol. Cünüb kimse ile yemek yemek gam verir. Yalnız bir evde yatmaktan sakın. Çıplak yatmak fakirliğe sebep olur.” Eserleri: % 1) Risâlet-ün-Nûriyye: Tasavvufa ve tasavvuf ehline dil uzatanlara cevâb mâhiyetindedir. Arab- ça olup, kardeşi Hacı Ali tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. 2) Def’ü Metâin, 3) Risâle-i Zik- rullah, 4) Risâle-i Şerh-i Ahvâl-i Hacı Bayrâm- ı Velî, 5) Mâlûmât-ı Evliyâ, 6) Maddet-ül-Hayât, 7)Nasîhatnâme-i Akşemseddîn.
AKŞEMSEDDÎN
12
Tem