ALICI a. 1. Bir malı satın alan, almak isteyen, almaya hazır kimse, topluluk, ülke vb.; müşteri: Satılık daire henüz alıcı bulamadı. Bu tablo beni ilgilendirmiyor, alıcı değilim. Şeker alıcısı bir ülke. —2. Bir şeye karşı istekli olan kimse: Artık bu gibi değerlerin alıcısı kalmadı. —3. Bir gönderinin, bir mektubun iletildiği kimse: Posta ücreti alıcıya aittir.—A. Bir enerji ya da bir işaret alan ve farklı bir enerji ya da işaret veren düzeneklerin genel adı. —5. Azrail: Alıcıya derman olmaz (atasözü). —6. Yörs. Görücü. —7. (Bir şeye, bir kimseye) alıcı gözüyle bakmak, onu, satın alacak gibi dikkatle gözden geçirmek: Tezgâhtaki mallara alıcı gözüyle bakmıyor, şöyle bir el sürüyordum. || Alıcı verici, bir kimseye bağışladığını daha sonra geri alan kimse için söylenir.
—Anat. Deride ve duyu organlarında bulunan ve uyarıları almaya yarayan organ ya da organ ucu.
—Bıyokim. Hidrojen alıcı, hidrojen taşıyıcıların sonuncusundan hidrojeni alarak canlılarda hücre solunumunun son aşamasını sağlayan oksijen, metilen mavisi, vb. madde. (Bu alıcılar, son alıcının oksijen olmadığı anaerobiyoz gibi olağahdışı durumlarda bile hücre için yaşamsal önem tsCşır.)
—Dilbil. İletişim şemasında, vericiye karşıt olarak, bildiriyi alan ve çözen kimse (konuşucuya göre konuşan, “dinleyen” ya da “gönderilen” de denir.)
—Elektroakust, Ayarlı alıcı, bir tünerle ho-parlörsüz bir yükselteci tek bir bütün içinde bir araya getiren bir Hi-Fi müzik setinin öğesi. || Elektroakustik alıcı, elektrik dalgalarını akustik dalgalara dönüştüren elektroakustik türdönüştürücü,
—Elektrotekn. Elektrik enerjisini, Joüle etkisi dışında bir enerji etkisine (mekanik, kimyasal vb.) dönüştüren düzenek; bu nedenle düzenek, karşı elektromotor kuvvetle donatılmıştır. (Verilen akımın yönüne göre alıcı ya da üreteç işlevi gören kutuplanmış alıcılar [örneğin akümülatör] ve akımın yönü ne olursa olsun oldukları gibi çalışan gerçek alıcılar [elektrik motoru, asitli suyla çalışan voltametre] vardır.)
|| Elektromekanik alıcı, aldığı elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren makine. (Eşanl. alici MAKİNE.)|| Eşzamanlı alıcı, kumanda edilen bir mile takılmış ve eşzamanlı bir vericiye elektriksel olarak bağlanmış senkromakine.
—Endokrinol. Hormonun getirdiği bildirimi tanıyarak hücrede buna uygun yanıtı başlatan oluşum. (Hormonlar bu bakımdan özgüldür: alıcı, özellikle testosteron, kortizol, östrojen gibi hormonlar için çok belirgin bir yapıya sahip moleküller aracılığıyla etki göstererek hücreden özgül yanıtın alınmasını sağlar. Ayrıca, bu bakımdan bazı organların da dokusal özgüllüğü vardır: örneğin memelerdeki östrojen alıcıları gibi.) [Eşanl. HEDEF HÜCRE, HEDEF ORGAN.)
—Fizs. kim. Bağ elektronlarını çeken atom ya da atom grubu. (indükleyici alıcılar ve mezomer alıcılar olarak ikiye ayrılır.)
—ikt. Alıcı kesim, üretim sürecinde, daha önce gelen bir üretim etkinliğinden ürünler alan bir üretim etkinliğine verilen ad. (Demir-çelik üretimi, yüksek fırınların alıcı kesimidir.) || Alıcı kredisi, bir tüccardan almış olduğu bir malı iade eden bir müşterinin, ilerde yapabileceği alımlar için tüccar nezdinde elde ettiği kredi. — Bu kredinin miktarını belirten makbuz.
—Nöroanat. Içorganiçi alıcı, iç ortamdaki (iç organlar ve kaslar) değişiklikleri algılayan ve sinir sistemine aktaran, bir sinir ucuna bağlı almaç ya da başlı başına bu işi gören sinir ucu. || Kimyasal uyarı alıcısı, iç ortamın kimyasal bileşimindeki herhangi bir değişikliği algılayıp sinir lifine iletebilen anatomik oluşum (genellikle özelleşmiş bir hücre). [Karotid atardamar-
lardaki giomus kandaki oksijene ve asilliğe duyarlıdır ve bu yolla özel nöronlara sinyal gönderir. Tat ve koku hücreleri de birer kimyasal uyan alıcısıdır.]
—Nörobiyol. ve Zool. Organizmada doğal uyarıyla sinirler arasında bağlantı sağlayan dışderi kökenli yapjsal ve işlevsel öğeler, (Bk. ansikl. böl.) || Bir nöronda, si-napssonrası zarda yer alan ve sinirsel aracılar için özgül bir çekiciliği bulunan molekül. ||Ağrı ya da acı alıcı, organizmaya zararlı bir etkiden doğan uyarıları algılamaya ve iletmeye yarayan sinir ucu. || Gerilme alıcısı, sinirkas iğleri içinde yer alan ve kas gerilimine duyarlı olan sinir lıcu.
|| Mekanik alıcı, vücuttaki mekanik değişiklikler (kılların hareketi, deride basınç, eklemlerin hareketlenmesi, organ gerilmesi ve duyu sinir liflerinin elektrik akımıyla uyarı iletmesi) arasında bağlantı sağlayan farklılaşmış sinirsel yapı. (Bazı mekanik alıcılar yalnızca anlık değişiklikleri [fazik alıcı], bazıları uzun süren değişiklikleri algılar [tonik alıcı]; mekanik alıcılar, farklılaşmış epitelyel bir yapıyla çevrili sinir ucundan oluşur.) || Sıcaklık alıcı, vücuttaki sıcaklık değişikliklerini algılayâh sinir ucu. (Çevresel ve merkeZİ olmak üzere, iki çeşidi vardır: çevresel sıcaklık alıcılar, deri-mukoza örtüsüyle kaplı yerlerde ve içorganlarıh çoğunda yaygın olarak bulunan, sıcak ve/ya da soğuğa duyarlı serbest uçlardır; deri sıcaklığıyla vücut içi sıcaklığını algılar; merkezi sıcaklık alıcılar, ön hipotalamusta bulunur ve vücut sıcaklığını düzenler.)
—Parapsikol. Bir parapsikoloji deneyinde, duyudışı bir bildirim alan özne. —Radyotekn. Alıcı (radyoelektrik alıcısı), bir antenin yakaladığı radyoelektrik işaretleri yükselten ve çıkışta istenen biçim ve güçte işaretler sağlamak amacıyla bunların kipini çözen aygıt; anien, yakın işaretleri ve istenmeyen gürültüleri ortadan kaldırmak için radyoelektrik işaretleri süzer. ||Evrensel alıcı, oldukça geniş birçok gam frekansına ayarlanabilen ve telgraf, telefon ya da başka ipirçok işaret sınıfını işleyebilen alıcı. || Radyo yâyın alıcısı, radyo işaretlerini alan ve bir hoparlörü çalıştıran alıcı (günlük dilde kısaca RADYO denir). [Bk. ansikl. böl,] \\Televizyon plıcısı, televizyon işaretlerinin görsel bölümünü bir ekran üzerinde görüntüye, işitsel bölümünü de bir hoparlör yardımıyla sese çeviren alıdı (günlük dilde kısaca TELEVİZYON denir).
—Telekem. Çevirici-yazıcı alıcı, kodlu işaretleri mors ya da benzeri abecelere çeviren telgraf alıcısı. || Deler alıcı, işaretleri çevirerek bir bantta delgi biçiminde kaydeden telgraf alıcısı,|| telgraf alıcısı, telgraf işaretlerini oluşturmaya ve genellikle çevirerek karakter biçiminde kaydetmeye yarayan aygıt.
—Tıp. Damardan kan ya da.kan bileşenlerinden biri verilen hasta. || Bir Vericiden alınan bir doku ya da organ nakledilen kişi. ||Gene/ alıcı, kan grubu AB olan kişi. (ABO kan grubundaki tüm bireylerden kan alabilmesine rağmen yalnızca Kendi grubundakilere kan verebilir.) [Rhesus (Rh) sistemi kan uyumu için ek bir etmendir; genel alıcı, vericiyle aynı Rh grubundan olmalıdır.] || Tehlikeli alıcı, herkeste bulunan antijenlerden biri bulunmayıp 37° C’de etkin doğal bir antikoru bulunan kişi (örneğin, Tj (a-) ya da p olup da anti PP, + pk antikoruna sahip kişi).
—Tic. Alıcı riski. Bu riskle satılan njallar için, satıcı, kalite belgesi ya da belli bir amaca uygunluk garantisi vermez. Satın almaya değer olup olmadığına alıcı karar verir. Satış işlemi bitince satıcınin sorumluluğu da sona erer.
♦ sıf. 1. Bir enerji, bir işaret, bir dalga bir akışkan vb. alan bir sistem için kul-anılır. —2. Avını kaçırmayan avcı kuş için Kullanılır: “Alıcı şahinebenzer Âl-i Osman neyleri” (Yahya Bey,XVI. yy.). —3. Alıcı gözle, dikkat ve ilgiyle, inceleyerek.
—Bıyol. Alıcı bölge, hücre zarında, uzakta” gelerek etkiyen bir maddenin yerleş-
tiği bölge. (Sinafısiardaki sinir akışı ileticileri ve hormonlar, pzgül bir alıcı bölgeye yerleşerek hedef hücrelöri etkiler.) —Elektrotekn. Alıcı makine, elektrome-KANİK ALlGI”nın eşanlamlısı.
—AnsIkl Nörobiyol, Alıcı, bazen sinirsel hedefin çevredeki ucudür (serbest uç), bazen de bir sinir lifinin ve bu sinir lifini saran ve onun algılama özelliğini değiştiren epitelyum kökenli farklılaşmış hücrelerin ucudur. Başliöa alıcı çeşitleri şünlar-dır: burun mukozasındaki koku sjlıciları (bunlar uçları kirpikli büyük sinir hücreleridir, kokulu moleküller bunların kirpiklerine yapışır); görme alıcıları (retinadaki koni ve çomak hücreler; buradaki sinirler fi> tonların, görme pigmentlerini kimyasal ölarak değiştirmesiyle Uyarılır); işitme ve dengelenme alıcıları (sinir hücreleri, sıvıların yer değiştirtmesinden ya.dâ titreşimlerden doğan mekanik bozulmalafla uyarılır); duyu ya dâ duyum alıcıları (deri, kemik, eklem ve içorganlarla kan damarlarından [glomus, sinüs, karotis] gelen üya-riların oluşumunu sağlar). Bunlardan başka sıcaklık alıcıları, kimyasal ve mekanik üyarı alıcılar, ağrı alıcıları gibi birtakım alıcılar daha vardır.
—Radyotekn. Radyoelektrik alıcıları. Bu tür dlıcılar, yalnız işledikleri işaretlerin sınıfıyla Öeğil, aynı zamanda bu işaretlerin kuvvetlendirilmesi, seçilmesi ya da kiplerinin çözülmSşindS kullandıkları yöntemlerle belirlenir, İlk alıcılar koherörlü, galen-li, ğeribeslemeli ve.aşirıgehbeslemeli algılayıcılardan yaraHanıyord.u; sonra en alçak radyoelektrik frekanslarında çalışan ve alınfen işaretin frekansını doğrudan kuvvetlendiren alıcılar kullanıldı ve hâlâ kullanılmaktadır.
Sönümsüz dalğalı işaretler, dış ya da iç heterodin* sâlıriifrı üretecinin ya da bir otbdin’m oluşturduğlı vuruyla işitilebilir düzeye ğelir. Günümüzde hemen hemen bütıjn âlıcıiar süperheterodinlidir. Bu tür alıcılarda kuvvetlendirme ve süzme işlemi, değişmez bir frekansa ayarlanabilen ve işaretleri çok iyi seçen bir yükselteçle yapılır. Gehellikle Bu yükselteçler, işaretin düzeyihi.sabitleştirmeye yarayan otomatik kazanç ayarı gibi çeşitli regülatörlerle donatılır; ardından işaret bir kipçö-zere aktarılır ve sonra çıkışta gerekli gücü sağlayan bir yükseltece iletilir, Frekans kiplemesi sözkonusu olduğunda kipçö-zer, sınırlayıcının önünde yer alan bir ayır-taç oluşturur. Bir tek ya da bağımsız yan bantla yapılan yayınlardaysa, guç tüketimini azaltmak için taşıyıcılar zayıflatılmış ya da tümüyle kaldırılmıştır. Oysa, kiple-yen işareti kipçözüm yoluyla yeniden oluşturmak için yeterli düzeyde bir taşıyıcı gerekir. Bu ilkeye dayanan alıcılar, zayıflamış taşıyıcıyı güçlendiren ya da yenileyen Özel bir yükselteçle ya da kaldırılmış taşıyıcının yeniden oluşturulmasını sağlayan yerel bir salınım üreteciyle donatılmıştır.
Son olarak, özellikle iyönosferdeki yayılmada bayılma olaylarının etkilerini azaltmak için çokâlıçılı düzenle alma ilkesihe başvurulur. Bu amaçla, birçok alıcı birbirine bağlanarak, ayrı yerlefüe kurulan ve farklı nitelikler taşıyan bağımsız antenlerle beslenir; böylfece aynı anda oluşan bayılma olaylarının, antenlerde seyrekleşmesi sağlanır.
—Zodl. Birçok hayvanda, insanda bulunmayan duyu ve duyum alıcıları vardır. Bunların algılama alanı insanlarınkinden daha geniştir. Arılar, uzun morötesi ışınları görür ve bunları mor ışınlardan ayırt eder; yılanların tSrmoskopik gözleri, sıcakkanlı hayvanların yaydığı kızılötesi ışınları algılar; memeli hayvanların birçoğu (yarasa, köpek), böcekler, vb. tüm bir sesötesi titreşimler dizisini duyar; balina-giller ses sınırının altında kalan titreşimleri, atlar bacaklarıyla, yerdeki bazı titreşimleri algılar, köstebek ve ağaçkakan uzaktaki böceklerin yerlerini saptar, vb. Ama algılama biçimlerinin en ilginç olanları, elektrolokasyon (çeşitli balıklar) ya da
manyetik alıcılar (güvercin, an) sayesinde hayvanların yönelmesini sağlayanlardır.