Anna ve Yoahim, a z î z e y e a z i z , h u n n e ve
İm r a n olarak da bilinir (ü. İÖ 1. yy, Filistin;
Katolik Kilisesi’ne göre yortu günü 26
Haziran; Ortodoks Kilisesi’ne göre yortu
günü 25 Haziran), bazı apokrif yapıtlardan
öğrenildiğine göre Meryem Ana’nın annesiyle
babası. Adlan ve yaşamları üstüne
bilgiler İS 2. yüzyılda yazılan Protevangelium
o f James (Yakub Önincili) ve İS 3.
yüzyılda yazılan Evangelium de nativitate
Mariae’de (Meryem’in Doğumu İncili) adlı
kitaplarda yer alır. Bu kaynaklara göre
Anna (İbranice: Hannah) Yahuda eyaletinde
Beytlehem’de doğdu; Yoahim ile evlendi.
Nasıra kentinde varlık içinde ve dindar
bir yaşam sürdürmelerine karşın çocukları
olmadığı için büyük acı çekiyorlardı. Yoahim
kısırlığından dolayı tapınağa sitemler
yağdırarak dua etmek amacıyla kent dışına
çekildi. Kocasının ortadan yok oluşuna ve
kendi kısırlığına çok üzülen Anna bir çocuğu
olursa, onu Tanrı’nın hizmetine adayacağına
yemin etti. Karı kocanın ikisi de bir
melek hayali gördüler; melek onlara Anna’
nın gebe kalacağını ve eşi görülmemiş bir
çocuk doğuracağını müjdeledi. Haberciler
Yoahim’in geri döndüğünü bildirdiler ve
Anna onu kentin kapısında karşıladı.
Anna ile Yoahim kızlarının doğumuna çok
sevindiler. Anna çocuğa Meryem adını
verdi. Meryem üç yaşına gelince, Anna’nın
Tann’ya ettiği yeminini yerine getirerek,
yetiştirilmesi için onu Kudüs’teki tapmağa
götürdüler. Bu olay Kilise öğretisinde o
kadar büyük önem kazandı ki, 1585’te Papa
V. Sixtus “Meryem Ana’nın Sunulması”nı
yortu ilan ederek Katolik Kilisesi’nin ayin
takvimine soktu (21 Kasım). Bu yortu
Doğu’da daha önce, büyük bir olasılıkla
543’te Kudüs’te ortaya çıkmakla birlikte,
Batı’da ilk kez 11. yüzyılda İngiltere’de
kutlandı.
Anna ve Yoahim’in yaşamıyla ilgili söylentiler
Eski Ahit’teki Kısır Hanna ve onun
Samuel’e (I. Samuel) gebe kalışının öyküsüne
şaşırtıcı biçimde benzemektedir. Daha
sonraki söylentilere göre, Meryem’in doğumundan
kısa süre sonra Yoahim ölmüş ve
Kutsal Ruh’un cesaretlendirmesiyle Anna
yeniden evlenmiştir. Anna kültü Ortodoks
Kilisesi’nde 4. yüzyıldan beri ön plandadır;
8. yüzyılın başlarında ise Papa Constantinus’un
Anna’nın Roma Kilisesi’ne bağlılığını
açıkladığı tahmin edilmektedir. Yoahim
kültü Batı’ya 15. yüzyılda girmiştir.
Önceden sözü edilen apokrif yapıtlann
etkisinin ve Anna’nın saygınlığının yaygınlık
kazanmasının çok renkli bir tarihi vardır.
Meryem Ana’nın Doğumu (8 Eylül) ve
Kutsal Bakire Meryem’in Lekesiz Gebe
Kalışı (8 Aralık) yortulannın ayinlerle kutlanması
geleneğinin yerleşmesinin temeli
Protevangelium’dadır. 6. yüzyıldan başlayarak
Anna’nın adına birçok kilise inşa
edildi. Ortaçağda Anna kültü çok “yaygınlık
kazandı ve Jean de Gerson, Konrad Wimpinar
ve Johann Eck gibi ilahiyatçıları
etkiledi. Johann Eck o güne değin anlatılan
öyküleri daha da geliştirerek Anna’nın daha
sonra yaptığı evlilikler yoluyla Zebede’nin
oğullan Havari Yuhanna ve Yakub’un,
Simon’un, Yahuda’nın (Judas), Alfeus’un
oğlu Yakub’un ve Yakub’un (Efendi’nin
erkek kardeşi) büyükannesi olduğunu ileri
sürdü. Martin Luther ve başka din adamları
Anna kültüne şiddetle karşı çıktılar; oysa
Reform sonrası papaları Anna’nın saygınlığını
daha da artırdılar. 4. yüzyıla değin
geriye giden Anna ile ilgili Doğu metinleri,
ortaçağ Batı geleneğinin geliştirdiği garip
söylencelere benzemez. Anna, Kanada ile
Bretanya’nın ve çalışan kadınların koruyucu
azizesi olarak kabul edilir.
Anna ve Yoahim
13
Şub