Genel

Anti Aritmik İlaçlar

Anti Aritmik İlaçlar

Aritminin ehemmiyeti ve acil tedaviye muhtaç olup olmadığına, hastanın klinik durumu ve kalp hastası olup olmadığı tet­kik edilerek karar verilmelidir. Ağır kalp hastalan hafif ritm bozukluklarına dahi ta­hammül edemezler. Diğer organların hasta­lıkları da bazen kalbin sağlam olmasına rağ­men zararsız aritmilere yol açabilir. Aritmi neticesi serebral perfüzyonun ağır bir şekil­de bozulması serebral nörolojik defektlere sebep olabilir. Bunu bilhassa serebral vaskü- ler bozuklukların bulunduğu hastalıklarda teşekkül eden aritmilerde müşahede ederiz. Bazı aritmi şekilleri hayatı tehdit edici ola­bilirler ve süratli bir tedaviyi gerektirirler.

Süratli kalb aritmileri kardiak debinin düşmesine ve koroner akımın azalmasına yol açarlar. Koroner akımın azalması, kar­diak fonksiyonunun da düşmesine ve buda yine tekrar perfüzyonun azalmasına yol açar, yani bir circulus vitiosus teşekkül eder. Aritmi neticesi klinik durum ağır bir şekilde bozulur. Kalb hastalığı yoksa, kal aritmilere günlerce kardiak debiyi ve kor ner debiyi düşürmeden tahammül edebilir

Atım sayısının aynı olmasına rağmı aritmiler menşelerine göre farklı klinik ta lo gösterirler ve ağır semptomlar meyda: getirirler. Mesela aynı sayıdaki bir ventrii- taşikardisi yine aynı sayıdaki nodal taşik; diye nazaran daha ciddidir. Yine A-V bla ta görülen dakikadaki 50 atımlık bir rn bozukluğu sinüs bradikardisine bağh a\ sayıdaki bir disritmiye nazaran daha aş telakki edilmelidir. V’entriküler taşikardil* supraventriküler taşikardilere nazaran k diak debi ve koroner perfüzyonda daha aj bozukluklara sebep olurlar.

Şu halde aritmilerin orijinleri, teda deki aciliyeti ve tedavinin muvaffakiyet tayin eder. Multipl ventriküler premati atımlar mivokard infarktüsünde acil bir davivi icap ettirmeyebiiirier. Sol atrium çok geniş olduğu atrial fibrilasyon vaka rında regüler sinüs ritmini herhangi bir davi yolu ile meydana getirmek güç t Buna mukabil atriumun normal oldu vakalarda bu husus kolaylıkla temin edi

Aritmiler normal şahıslarda meyde gelebilirler. Fakat daha çok organik k hastalıklarında teşekkül ederler. At: fibrilasyon daha çok romatizmal kalb b talıklannda görülür ve yine mirrai vaiv hastalıklarında sık teşekkül eden bir ariı şeklidir. Kalb hastalığı mevcut oimac aritmi meydana getiren sebeplerin başu hipertiroidi gelir. Tiroid hastalıklarının davisinde verilen tiroid hormonu da çeş aritmilere yol açabilir.

Dijital toksisitesi de aritmi teşekkül de oldukça sık görülen bir sebeptir. Ane; zi esnasında, bilhassa entübasyon sırasıı ve bazı ufak cerrahi müdahalelerin tatbil de, kalb üzerinde yapılan manipulasyon da da aritmi teşekkül edebilir. Tansiyon ğişiklikleri, sigara, kahve bazı ilaçlar, ini siyon hastalıkları da aritmi teşekkülüne açabilir.

Aritmi tedavisinde aritmi şeklinin hisi mühimdir. Aritmi şekli hakkında kü olarak kısmen karar verilebileceği gibi karar daha çok EKG ile verilir. EKG ya aritminin teşhisi için değil, aynı zama aritmi tedavisinin takibi içinde iüzumlu<

Kardiak aritmilerin çok defa hiç ■ klinik ehemmiyeti yoktur ve tedavi iste Fakat bazen de hayatı tehdit edici olu acil tedaviyi lüzumlu kılar. Aritmi tedı için kat’i teşhisin konması şarttır. Hast

 

dikkatle anamnezi alınmalı ve bütün derivas- vonlan ihtiva eden icap ederse spesifik de- rivasyoniar, yani ösofagial ve intrakardiak EKG alınmalıdır. Karotis sinüs masajı esna­sında alınan EKG de bize teşhis için kıy­metli değerier verebilir.

Esasta mevcut oian ve aritmiye sebep olan hastalığı tesbit ve aritmi tedavisi bakı­mından çok mühimdir. Esas hastalığın teda­visi aritmi tedavisini çok kolaylaştırır ve hatta kendiliğinden aritmi geçebilir.

Antiaritmik ilaçlar kalbde meydana gelen anormal ritmin normale çevrilmesini sağlayan iiaçiardır. Bu ilaçlar aritmiye se­bep olan mekanizmaları yani anormal im- pulse teşekkülünü ve re-entrv mekanizması­nı önleyerek aritmileri sonlandırıriar.

Kalbdeki anormal otomatik mekaniz­mayı ve depolarizasvon sonunu supiese ederek, otomatik fokus etrafındaki dokula­rın iletimini inhibe ederek ve dokulardaki refrakter periyodu değiştirerek kalbde anor­mal impuls teşekkülünü önlerler.

Re-entry mekanizmasını başlatan pre­matüre vuruyu elimine ederek, efektif ref­rakter periyoddaki oransızlığı azaltarak, tek yönlü bloku kaldırarak, çift yönlü blok hasıl eden dairedeki iletimi deprese ederek ve taşikardilerin fonksiyonel refrakter peri­yodunu uzatarak re-entry mekanizmasını ortadan kaldırırlar.

Antiaritmik ilaçlar etkilerine göre Tab­lo : 3-6 ‘de gösterildiği gibi dört sınıfa ayrılır.

Tablo: 3-6

Antiaritmik İlaçların Sınıflandırılması

Sınıf i Sınıf II Sınıf IU
Kinidin Propranoloi Bretiiyum
Prokainamid Metoprolol Amiadoron
Disopiramid Nadolol Sotalol
Fentoin Atenolol Klofilyum
Meksiletin Asebutolol  
Lidokain Sotalol  
Aprindin

Tokainid

  Sınıf IV
Etmozin   Verapamil
Propranolol   Diltiazem
Pranoliyum   Nifedipine

 

  1. Sınıf Antiaritmik İlaçlar:

Kinidin bu grub ilaçların bir prototipi­dir. Bu ilaçlar Aksiyon potansiyelin Faz 4 ve 0 bölümüne etki ederler. İstirahat potan­siyelinde bir değişiklik hasıl etmeden ve ak- sivon potansiyel süresinde belirli bir uzat­ma yapmadan depolarizasyonun maksi­mum hızını azaltırlar. Membran depoiarizas- yonu sırasında Na girişine mani oldukları için membran aksiyon potansiyelinde faz -0-‘m yükselme hızı azalır. Depolarizasyo­nun minimal hızı prematüre (erken) atımla­rın iletimini yeterli derecede azaltır ve pre­matüre erken atım, ventriküler dokuya ya­yılmadan sonlanır. İmpulsun komşu hücre­lere taşınması gecikir. Bu ilaçlar hızlı cevap­lı kalp fibrillerinde efektif refrakter periyo­du uzatırlar.

Özetle Tesirleri:

— Kardivak membran depolarizasyonu sırasında Na giriş hızını azaltırlar.

— Aksiyon potansiyelin faz 4 ve faz O’a kısmına etki ederek depolarizasyonun yük­selme hızını azaltırlar.

— Miyokardın etsitabilitesini azaltırlar,

— Miyokard hücrelerinin efektif refrak­ter periyodlarını uzatırlar.

— Sinir hücrelerinde lokal anestezik et­kileri ve miyokard hücrelerini deprese edici etkileri vardır.

Kinidin (OUINIDINE):

Bir kinin izomeri olan kinidin halen en çok kullanılan ve etkili bir antiaritmik ilaçtır. Kinin’in bütün farmakolojik etki­lerini (antimalarval, antipiretik, oksitoksik ve miyo-rölaksan) gösterir. Sinüs düğümü ve A-V düğüme özel iletim yollarına, atrial ve ventriküler miyokarda direkt ve antikoli- nerjik olarak da indirekt etkisi vardır. Sinüs düğümünün otomatisitesini direkt olarak in­hibe eder ancak bu etki sempatik tonus’u arttırıcı indirekt etki ile ortadan kalkar ve bazen sinüs ritmi hızlanır.

Atrial ve ventriküler adale hücrelerinde ekstabiliteyi ve iietim hızını azaltır. Atrial paeemaker hücreleri ventriküler pacemaker hücrelerine nazaran kinidine karşı daha du- yarlıdırlar. Ventrikül miyokardında pacema­ker hücrelerinde otomatisiteyi azaltır. An­cak toksik dozlarda otomatisiteyi artırmak­tadır.

Terapötik dozlarda A-V düğüm üzerine direkt etki ile A-V iletimi deprese eder.Ay- nı dozlarda indirekt etkisi daha baskındır. Antikolinerjik etki ile A-V geçişi hızlandı­rır. Bu nedenle; atriyal fibriiasyon ve atri- yal flutterde ilacın bu tesiri gözönüne alı­narak önce ventrikül hızı başka bir ilaçla (örneğin dígita! preparatîan) yavaşlatılmalı ve sonra atrial ritmin düzeltilmesi içinde ki­nidin kullanılmalıdır. Digital cisimleri kini­din’in A-V düğümdeki antikolinerjik etkisi-

 

ni ortadan kaldırırlar.

Kinidin’in etkileri serum potasyum se­viyelerine göre değişir. Hipokalyemide ki- nidine cevap azalır. Hiperkalyemide etki fazlalaşır.

Kinidin’in etkisi ile EKG’de PR, QRS ve OT intervalleri uzar. OT intervaline olan etkisi diğer antiaritmiklerden daha fazladır.

Kinidin ventrikül mivokardına negatif inotropik etki eder. Ancak bu etki normal miyokard’da önemsizdir. Hasta miyokard’- da ise depresif etkisi bariz olarak görülebilir. Kinidin vasküler düz adalede reseptör blo­kajı yaparak periferik rezistansı azaltır, ar- teriyel basıncı düşürür.

Kinidin’in toksik etkileri atrioventrikü- ler ve intraventriküler bloklar, ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon (Kinidin Senkop’u) ve miyokard kontraktilitesinde- ki depresyondur. Katekolaminler bu etkile­ri düzeltirler. Yüksek dozlarda; kulak çınla­ması, başdönmesi, başağrısı, görme ve işit­me bozuklukları yapar ve konfüzyon, de- liryum ve halusinasyonlara sebep olur. Te- rapötik dozlarda gastrointestinal sisteme ait iştahsızlık, kusma, bulantı ve diare gö­rülür. Trombositopeni yapabilir.

Oral yolla tamamen absorbe edilir. Intramüsküler enjeksiyonları ağrılıdır ve lo­kal nekroz yapar emilim iyi olmaz. Quini- dine sulfate şeklinde 100-200 mgr’lık tab­letleri vardır. Oral ahırımdan 2-4 saat sonra maksimum plazma seviyelerine ulaşır. Yan­lanma ömrü yaklaşık 5-8 saattir. Karaciğer­de metabolize olur. Böbreklerden % 75- % 90’ı atılır. İdrar pH’sı renal atılımı değiş­tirir. Asid ortamda atılımı kolaylaşır. Kara­ciğer ve böbrek yetersizliğinde dozlar azal­tılmalıdır. Radio immuno-assay metodlar- la plazma konsantrasyonları hesaplanabilir. Terapötik dozlar 2-4 mikrogram/ml kullan­ma sınırları 3-6 mikrogram/ml’dir. Toksik belirtileri 8 mikrogram/ml’de ortaya çıkar.

Oral günlük dozu her 4-6 saatte 200

mg’dır. Vakalara göre 300-600 mg kullana­bilir. t.V. olarak 6-10 mg/kg kinidin gluko- nat 30/dakika içinde verilebilir.

Endikasyonlan:

1)   Atrial, ventriküler, nodal ekstrasis- toller

2)   Atrial fibrilasyon ve atrial flatterde ventrikül ritmi digital ile kontrol altına alın­dıktan sonra ritmi sinüzale çevirmek için

3)   Elektriki kardiyoversiyondan sonra sinüs ritmini idame ettirmek için

4 ■ Elektriki kardiyoversiyonun hasıl eoecegı aritmilerin proflaksisi için

5) WPW sendromundaki ventriküler taşikardiler.

Kontrendikasyonian:

Komplet A-V Blok ve Miyastenia gra- vistir.

Kinidin ventriküler flutter ve ventrikü­ler fibrilasyonun acil tedavisinde l.V. ola­rak kullanılamaz. Kinidin Digital preparat- larınm renal klirensini azaltır ve plazma se­viyelerini arttırır. Bu nedenle digital ile beraber kullanılırken özellikle yaşlılarda ve böbrek yetersizliği olanlarda bu husus dik­kate alınmalıdır.

Prokainamid (Procainamide) :

İlk defa procaine hydrochloride şeklin­de lokal anestezik ve antiaritmik olarak kul­lanılan ilacın formülüne amide grubu eklen­mesi ile antiaritmik etkisi daha artmıştır. Oral, l.V. ve İ.M. olarak kullanılabilir. Te­sirleri kinidine benzer. Vagolitik etkileri kinidin ve disopiramid’den daha azdır.

Sinüs düğümünde özel hücrelere direkt etki ile spontan diastolik depolarizasyon hızım azaltır. Bu etki ile sinüs ritmi yavaş­lar. Terapötik dozlarda sinüs ritmi değiş­mez veya çok az yavaşlar. Sinüs ritmi üze­rine olan vagolitik etkisi daha hafiftir. At­rium ve ventrikül adalesinde eksitabiliteyi azaltır. İletimi yavaşlatır. A-V aksesuar yol­lardaki iletimi deprese eder. Prokainamid’in A-V düğüm üzerine direkt ve antikolinerjik indirekt etkileri vardır. Direkt etki ile A-V iletimi yavaşlatır. Kinidin gibi antikoliner­jik etkisi ile de A-V geçişi hızlandırabilir. Ancak yapılan çalışmalarda vakaların ço­ğunda A-V geçişin azaldığı veya değişme­diği bazı vakalarda ise, çok fazla arttığı gös­terilmiştir. Toksik dozlarda A-V iletimi bloke eder. Prokainamidin normal terapötik dozlarda elektrokardiografik değişiklikleri kinidine benzer. PR, ORS ve QT intervalle­ri uzar. Toksik dozlarda bu değişiklikler daha fazladır.

Prokainamid miyokard kontraktilitesi- ni azaltır. Vasodilatasyon yapar. İ.V. olarak hızlı verildiğinde sistemik arter basıncı dü­şer. Hipotansiyon İ.M. verilmesinde daha nadir görülür. Katekolaminlerin kullanılma­sı ile hipotansiyon ortadan kalkar.

Akut toksik reaksiyonları hipotansi­yondur. l.V. hızlı verilmesi ile santral sinir sistemine ait mental konfüzyon ve halüsi- nasyonlar görülebilir. Diğer toksik belirti­leri A-V Blok, intraventriküler blokdur. Gastro-intestinal sisteme ait bulantı, kus­ma ve diare görülebilir. Uzun süreli (en az bir ay) kullanımda sistemik lupus eritama-

 

 

tosusa benzeyen bir sendrom gelişir. İlacın kesilmesi ile bu etkiler kaybolur.

Oral yol ile emilimi iyidir. Karaciğerde metabolize olur. Böbreklerle atılır. Asid ortamda atılımı daha kolaydır. Oral alımın- dan sonra 1-1,5 saat sonra maksimum kan seviyelerine ulaşır. İntramuskiiler emilim çok hızlıdır. Enjeksiyondan 12-45 dakika sonra kandaki seviye maksimuma ulaşır.

Oral günlük doz 4-6 saatte 500-1000 mgr. günlük doz 4 gr’ı aştığında toksik belirtiler görülür. t.V. kullanımında hipo­tansiyonu önlemek için 100 mg’lık dozlar halinde her 5 dakikada bir yavaş enjeksi­yon yapılır. İlacın intravenöz verilme hızı

1   dakikada 50 mgr’ı aşmamalıdır. Aritmi önleninceye kadar veya doz 1 gr’a çıkın­caya kadar ilaç her 5 dakikada bir 100 mgr. şeklinde verilir. İntravenöz idame dozu 2-6 mg/dakikadır. İntramüsküler olarak 4-8 saat ara ile 0.5-1 gr. verilir.

Endikasyonları:

1)  Atrial ve venfriküler ekstrasistoller

2)  Paroksismal atrial taşikardiler

3)   Yeni başlamış atrial fibrilasyon ve flutterde (Sinüs ritmine dönüşü sağlayabi­lir).

4)  Ventriküler taşikardiler

5)   Elektriki kardiyo versiyondan son­ra atrial ve ventriküler aritmi proflaksisi ve sinüs ritmin idamesi için.

Kontrendikasyonları:

Prokainamidin kontra endikasyonları kinidine benzer. Aynca bazı kişilerde pro- kain ve prokainamid’e karşı aşırı duyarlılık görülebilir. Bu gibi hastalarda kullanılma­malıdır.

Disopiramid (Disopyramide):

Diğer I. sınıf antiaritmikler gibi kalbe direkt ve indirekt antikolinerjik etkisi var­dır. Antikolinerjik etki diğer antiaritmikler- den daha barizdir. Atropinle eşdeğerdedir.

Terapötik dozlarda sinüs hızını genellik­le değiştirmez veya hafifçe arttırır. Atrial adalede iletim hızını ve eksitabiliteyi azal­tır. A-V düğümde direkt etki ile A-V geçişi inhibe eder. Antikolinerjik etki ile A-V iletim kolaylaşır. Düşük plazma konsantras­yonlarında antikolinerjik, toksik dozlarda A-V düğümü bloke edici etkisi daha baskın­dır. Kinidin gibi atrial fibrilasyon ve flutter­de ventrikül hızını arttırabileceğinden bu gibi durumlarda kullanırken dikkatli olun­malıdır. 1,3 – 5,6 mikrogram/ml’lik plazma seviyelerinde A-V düğüm üzerine etkisi çok hafiftir.

Ventrikül adalesi Hiss-Purkinje sistemi­ne olan etkisi kinidine benzer. Disopiramid A-V nodal ve ventriküler iletimi deprese ederek çeşitli A-V bloklara yol açabilir. EKG’de QT uzaması ile birlikte ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyon görüle­bilir. (Kinidin senkopu) digital preparatian- nm plazma seviyesinde değişiklik yapmaz. Disopiramid digital ile beraber kullanılabilir.

Disopiramid ağız yoluyla hızla ve ta­mamen absorbe edilir. Oral alındıktan 1 saat sonra maksimum plazma seviyelerine ulaşır. Karaciğerde metabolize olur. Böb­rek yetersizliğinde disopiramid klirensi aza­lır. Bu nedenle dozun azaltılması uygun olur. Efektif plazma konsantrasyonları 2-4 mikrogram/ml.dir.

Oral olarak günlük doz 6 saat ara ile 100-150 mgr’dır. Aritmilerin çabuk önlen­mesinde 200-300 mgr. yükleme dozu verile­bilir. ilacın dozları kalp yetersizliğinde ve kardiyomiyopatilerde azaltılmalıdır. Kini­din gibi Hipokalyemide etkisi hafifler. Hi- perkalyemide etkisi daha barizleşir. Plaz­madaki dozlarına bağlı olarak EKG’de PR, ORS ve OT intervallerinde uzama görülür. Miyokarddaki depresyon etkisi Prokaina- mid ve kinidinden daha fazladır.

Miyokardın kontraktilitesini önemli ölçüde azaltarak end-diastolik- basıncı yük­seltir kalp yetersizliğine yol açabilir. Miy’o- kardiyal deprasan etkileri katekolaminlerle önlenebilir. Periferik arterlerde vasökons- triksiyon yaparak periferik vasküler rezis­tansı arttırabilir. Bu etkisinin mekanizması bilinmemektedir.

En önemli toksik reaksiyonu kardiyak depresyondur. Sol yentrikül fonksiyonları bozuk olanlarda kontrendikedir. İlacan yan etkileri ağız kuruluğu, görme bozuklukları, bulantı, konstipasyon, idrar retansryonudur. Santral sinir sistemine ait halusiıiasyonlar görülebilir. Bazı vakalarda dozlar 6′ saatte bir 250-400 mgr. şaklinde arttırılabilir.

Endikasyonları:

1)    Unifokal, multifokal ventriküler ekstrasistoller.

2)   Ventriküler salvo ekstrasistoller. ve ventriküler taşikardi.

3)  Elektriki kardiyoversiyondan “sonra atriyal fibrilasyon ve flutterlerin, ventrikü­ler taşikardinin proflaksisi.

Kontrendikasyonları:

Kardiojenik şok, kaip yetersizliğinde ve ilaca karşı allerjisi olanlarda kullanılma­malıdır. Bariz antikolinerjik etki dolayısıyla glokomda kullanılmaz. Üriner retansiyon

 

ve hafif prostat hipertrofileri kontrendikas- von teşkil ederler. 1 A-V blok görüldüğün­de ve QRS, QT intervalierinde 7c 25 veya daha fazla uzama görüldüğünde ilaç dozu azaltılmalıdır.

Lidokain (Xylocaine) (LİDOCAÎNE):

Halen ventriküler aritmilerin önlenme­sinde en yaygın olarak kullanılan bir ilaçtır. Diğer ilaçların kinidin, disopiramid ve pro- kainamidin aksine daha çok ventriküier orijinli aritmilere etkilidir. Terapötik doz­larda sinüs düğümüne etkisi yoktur. Yüksek konsantrasyonlarda sinüs düğümünü yavaş­latabilir. Lidokainin atrial eksitabilite ve atriai iletim hızı üzerine etkisi azdır. Supra- ventriküler taşikardilerde etkili değildir. Ancak \VPW sendromundaki supraventrikü- ler taşikardilerde aksesuar yolda iletimi ge­ciktirerek etkili olabilir.

A-Y düğümde iletim ve efektif refrak- ■t’r periyod üzerine etkisi de minimaldir. Antikolinerjik etkisi yoktur. Normalde A-V geçiş üzerine etkisi yoktur. Atrial flut- ter ve fibrilasyonda ventriküler geçişi hız­landırmaz. İkinci derecede A-V blokda blok derecesini değiştirmez. Bu gibi haller­de diğer antiaritmiklere oranla daha rahat kullanılabilir. Ancak hastalar vakmen takip edilmelidirler. Hiss-Purkinje liflerinde aksi­yon potansiyel amplitüdünü ve membran istirahat potansiyelini azaltır. Eksitabilileyi azaltır. Yüksek dozlarda Hiss-Purkinje sis­teminde otomatisiteyi tamamen ortadan kaldırabilir. Normal ventrikül adalesinde is­tirahat potansiyelini iletim hızını efektif refrakter periyodunu değiştirmez. Esas et­kisi iskemik miyokard üzerinedir. Hasta miyokardda otomatisiteyi efektif refrakter periyodu ve iletim hızmı azaltır. Bu etkileri kandaki yüksek potasyum seviyeleri ile ar­tar.

Lidokain diğer antiaritmikler gibi spe­sifik iletim dokularında ve miyokardda ile­timi geciktirmez, bu nedenle PR, QRS ve QT aralıkları değişmez. Bazı hastalarda QT kısalabilir.

Lidokain terapötik dozlarda (2 mg/kg) miyokarda depresif etkisi yoktur veya hafif pozitif inotropik etkilidir. Yüksek dozlarda

—feontraktiiitcyi—kardiak______ nnt-nutn vp anrt

basıncını azaltır.

uaoKainin primer toKsİK etkisi santral sinir sistemi üzerinedir. Sersemlik hissi en sik görülen yan etkisidir. Hastalarda pares- seziler, orvantasyon bozuklukları, adale

Aşuı dozlarda psikoz, solunum depresyonu yaygın tonik ve klonik kasılmalar ortaya çıkar. Diazepam bu etkilerini önler. Fakat ilacın bu etkileri görüldüğünde dozu mut­laka azaltılmalı veya ilaç kesilmelidir. Lido- kainin yarı ömrü kısadır. İlacın kesilmesi ile toksik etkiler 5-10 dakika içinde kaybo­lur.

Lidokain yüksek dozlarda yaralı miyo­kardda depresyon yapabilir. Orta derecede­ki dozlarda hipotansiyon görülebilir. 2°-3° A-V bloklarda ilaç kontrendikedir.

Oral absorbsiyonu iyi değildir. Üstelik emilimden sonra kana geçmeden % 70’i karaciğerde metabolize olur. Başdönmesi, kusma, bulantı yapabilir. İ.M. enjeksiyonda emilim çok hızlıdır.

Lidokainin yaklaşık % 70’i karaciğerde metabolize olur. Metabolizması karaciğer kan akımına bağlıdır. Karaciğer hastalıkla­rında klirens azalır bu nedenle ilacın dozu azaltılmalıdır. Terapötik plazma konsantras­yonları 2-5 mikrogram/mi’dir. 6 mikrogram- ml üstü toksiktir. Lidokain genellikle İ.V. olarak kullanılır. Plazma yarı ömrü kısa ol­duğu için tedaviye önce bolus enjeksiyonla başlanır. Sonra devamlı İ.V. perfüzyon şek­linde devam edilir. Başlangıçta 75 mg – 100 mg. İ.V. bolus şekünde 2 dakika için­de verilir.

Daha sonra 2-4 mg/dak’lık dozlarda perfüzyona geçilir. İlk bolusdan sonra arit­miye etkili olunamazsa ya dakikada bir 50- 75 mg. olmak üzere 4 defa bolus tekrarlanır veya 20 mg/dak 10 dakika süre ile verilir. Sonra perfüzyona geçüir. İ.M. enjeksiyonla­rı çok tesirlidir. Ancak etkili plazma seviye­si sağlamak için 300-400 mg/kg’hk dozla­rın 2 saatte bir tekrarlanması gerekir.

Endikasyonlar :

—  Akut miyokard infarktüsündeki bü­tün ventriküler ekstrasistoller, ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyonda.

— Digital entoksikasyonu

—  Elektriki kardiyoversiyon sırasında aritmileri önlemek için.

Kontrendikasyonları :

— Lokal anesteziklere karşı alerji

— Komplet A-V blok

— Ağır karaciğer bozuklukları

— Anamnezde grand-mal epilepsi

— 7ü yaş ve üstündeki hastalar.

Fent om (Phenyîoın)

(Diphenylhydantoin) :

Elektrofizyolojik tesirleri lidokaine benzer. Normal konsantrasyonlarda sinüs düğümüne etkisi yoktur. Bununla beraber intravenöz verilmesinden sonra sempatetik

 

 

aktiviteyi arttırarak sinüs ritmini hızlandı­rır ve hipotansiyon yapabilir. Atriumlar üzerine olan etkisi lidokaine benzer. Atrial eksitabiliteyi değiştirmez. Atrial iletim hızı ya değişmez veya hafifçe azalır.

A-V düğüm üzerine antikoiinerjik etki­si azdır. Direki etki iie A-V geçişi kolaylaş­tırır. Fentoin digiıalin yaptığı A-V iletim hızındaki yavaşlamayı ve A-V efektif ref­rakter perıvoddaki uzamayı düzeltir. Digi­tal entoksikasyonuna bağlı olarak verilen A-V geçiş anomalilerini normale döndürür. Digital entoksikasyonuna bağlı olan ventri- kiiler otomatisiteyi azaltır. Ancak ventrikü­ler otomasitevi azalttığı için digital entoksi­kasyonuna bağlı komplet A-V bloklarda dikkatle kullanılmalıdır. Blok düzelmeden otomatisite ortadan kalkarsa ventriküler standstill görülebilir. A-V geçişi hızlandırdı­ğı için atriyal flutter ve fibrilasyonda kul­lanılmaz.

Hiss-Purkinje sisteminde aksiyon po­tansiyel ve efektif refrakter periyodu uzatır. Ventriküler pacemakerlerin hızını azaltır. A-V iletimi düzelttiği için EKG’de PR ve OT intervalleri kısalabilir. Fentoinin hızlı verilmesi ile hipotansiyon, periférik vazodi- iatasyon görülür. Miyokard kasılması azala­bilir. Ancak miyokarda olan depresif etki­si daha azalır.

Ana toksik tesirleri santral sinir sistemi ve hemopoetik sistem üzerinedir. Fentoinin İ.V. kullanımı tehlikelidir. Solunum aresti, çeşitli aritmiler ve hipotansiyon yapar. (50 mg/dakikalık dozlarda.). İ.V. solüsyo­nunun pH’sı 3?üksektir. Bu nedenle injeksi- von yerinde lokal irritasvon yapabilir. İ.V. verilmesi gerektiğinde ilaç serum fizyolo­jik ile sulandırılmalıdır. Santral sinir siste­mine ait toksik belirtiler ataksi, tremor, nistagmus diplopi, görme kaybı, konuşma bozuklukları, ptosisdir. Bu belirtiler 20 mik- rogram/ml’lik serum konsantrasyonlarında görülür. Bu dozlar sınırın üst seviyesidir. Uzun süre kullanmadan sonra anemi, pansi- topeni gibi retiküioendotelyal sistem bo- fzuklukları görülebilir. İlaç kesildiğinde or­tadan kalkar.

Oral verilmesinden sonra % 98’i emilir. Yan ömrü 8-60 saattir. Etkili plazma sevi­yeleri 10-18 mikrogram/ml’dir. Bu seviyeye ulaşmak için başlangıçta ilk gün 1000 mgr. yükleme dozu verilir ve ikinci gün 500-600 mgr. verilir. İdame dozu 300-400 mgr.’dır. İ.V. kullanımından 100 mgr’lık dozlar ha­linde her 5 dakikada bir yükleme yapılır. Aritmiye «tkili oluncaya kadar 1000 mgr.

kadar çıkılır. Daha sonra 300 mgr. ile ida­me doza geçilir.

Endi kasvonları:

— Ventriküler ve supraventriküler taşi- kardiler

—  özellikle digital toksisitesine bağiî ventriküler ve supraventriküler aritmiler

—  Elektriki kardiyoversiyondan sonra ritmi idame ettirmek için. Kontrendikas- yonlan diğer antiaritmikler gibi ağır bradi- kardi. hipotansiyon ve kalp yetersizliğidir.

Etmozin (Ethmozirı):

Birinci sınıf antiaritmiklerdendir. Bu ilaç Sovvetler Birliğinde geliştirilmiştir. Amerika’da halen araştırma safhasındadır. Tesirleri Lidokaine benzer, özellikle miyo­kard infarktüsü sırasında gelişen ventriküler aritmiler etkilidir. Oral yolla emilimi iyidir. Ancak bulantı yapabilir. 6 saatte bir 75- 100 mgr. veya 8 saatte bir 250 mgr. şeklinde kullanılmaktadır.

Enkainid (Encainide):

Etmozin ve lorcainid ve NAPA gibi yeni I. sınıf antiaritmiklerdendir. Direkt membran depresan etkili olan bu ilaç özel­likle Hiss-Purkinje ve intraventriküler iletim­de iletimi uzatır. Ventriküier aritmilerde etkilidir.

Lorkainid (Lorcainide) :

Lokal anestezik etkisi olan I. sınıf anti- aritmik ilaçlardandır. Deneysel çalışmalar­da miyokard iskemisi ve Dubain intoksikas- yonunun yaptığı aritmilerde etkili olduğu gösterilmiştir. İlk çalışmalarda diğer anti- aritmiklere dirençli ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyonda etkili olduğu bildi­rilmiştir. Etkileri Aprindine benzer. Sinüs düğümü, A-V düğümde, atrium ve ventriküi- lerde A-V iletimi geciktirerek ORS’in geniş­lemesine sebep olur. Yapılacak yeni klinik çalışmalarla etkileri daha iyi bir şekilde ortaya çıkanlacaktır. Henüz çalışmalar çok azdır.

NAPA (N-acetylprocainamide)

(Acecainide):

Prokainamidin önemli bir metaboliti olan NAPA yeni I. sınıf antiaritmik bir ilaç­tır. Antiaritmik etkisi yanında pozitif inotropik bir etkiye de sahiptir.

Terapötik doz sının henüz kesinlik kazanmamıştır. Bununla beraber 41 mg/ml’- lik dozlarda elektrokardivografik ve hemo- dinamik olarak toksik belirtileri görülme­miştir. Maksimal antiaritmik etkisi 30 mik- rogram/ml ile başlar. Etkisi prokainamid-

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

den uzundur.

Lupus’a benzer etkileri de prokain amidden daha azdır.

Tokairtid (Tocairıide):

Lidokaine benzer yeni bir I. sınıf an- tiaritmik ilaçdır. Lidokainden farklı olarak oral emilimi ve etkisi iyidir. Plazma yan ömrü 13-14 saatdir. Karaciğerdeki metabo­lizması daha azdır. Oral alındıktan 60-90 dakika sonra en yüksek plazma seviyesine ulaşır. Oral yolla 400-600 mg’lık dozlarda 8 saatte bir verildiğinde etkili plazma sevi­yelerine ulaşır.

En sık rastlanan toksik belirtileri iştah­sızlık, bulantı ve kusmadır. Lidokaine ben­zer sinir sistemi etkileri vardır. Bu etkileri dozlarla ilişkilidir. İlaç kesildiğinde kaybo­lur.

Meksiletirı (Mexiletine):

Etkileri Lidokain ve Tokainide benzer. Oral yolla tamamen emilir ve etkili plazma konsantrasyonlarına 2-4 saatte ulaşır. Plaz­ma yarı ömrü 12 saattir. Günlük dozu 600- 1000 mgr’dır. (12 mg/kg/gün) 6-8 saat ara­lıklarla 200-300 mg.’lık dozlarda kullanılır. Karaciğerde metabolize olur. Lidokain gibi karaciğer hastalıklarında kullanıldığında dozlar azaltılmalıdır, özellikle miyokard infarktüsündeki ventriküler aritmilerde çok etkilidir.

Toksik belirtiler ellerde titreme, baş dönmesi, görme bozukluğudur. Hipotansi­yon, bradikardi, QRS genişlemesi yapabilir.

Propafenort:

Yeni I. sınıf antiaritmik ilaçlardandır. Hayvan deneylerinde membran aksiyon po­tansiyelin yükseliş hızı ve amplitüdünde do­za bağlı azalma olduğu görülmüştür.

Elektrofizyolojik tetkiklerde sinüs oto- matisitesinde azalma AH ve HV zamanında uzama görülmüştür. İlacın parenteral uygu­lamasında kan basıncında kısft süreli düşüş olmaktadır.

Klinik çalışmalarda propafenonun özellikle ventriküler erken atımlar üzerine etkili olduğu ayrıca supraventriküler erken atımlar, supraventriküler taşikardi, ventrikü­ler taşikardi ve WPW Sendromunun tedavisi ve korunmasında yararlı olduğu atrial fib- rilasyonlu vakalarda kardioversiyona iyi ce­vap alındığı belirtilmiştir.

İlaç parenteral ve oral olarak kullanıla­bilir. Parenteral 1 mg/kg. dozda bolus veya infüzyon şeklinde ektopik vurulara etkili olmakta, etki hemen başlayıp 1 saat kadar devam etmektedir. Oral olarak 150 mg. ve 300 mg.’lık tabletleri vardır. Oral alındığın­da etki 1 saat sonra başlamakta 8 saat kadar devam etmektedir. Etkili günlük doz 300- 1800 mg. arasında değişir. Propafenon ile te­davi sinüs hızında azalma P, P-R, QRS süre­sinde uzama görülebilmektedir. Propafenon kullanan vakalarda dilde parestezi acı tad ağız kuruluğu, baş ağrısı, baş dönmesi kons- tipasyon, görme bozukluğu, karın şişkinliği gibi ekstrakardiak yan etkiler bildirilmiştir.

 

 

 

Tablo: 3*7 Aritmik İlaç Seçimi

Aritmi Cinsî Tercih Sırası
İlk ikinci Oçüncü
Ventriküler fib- rilasyon ventri­küler taşikardi D.C. Şok 200 Watt/sn. (3Watt/sec./kg) Lidokain

Prokainamid

Propranolol

Bretilyum

Ventriküler

Ekstrasistol

Lidokain Propranolol

Disopiramid

Fentoin

Kinidin Prokainamid Over-drive pacing
Atriyal Fibrilasyon Atrial flutter Digital Propranolol Digital + Kinidin Verapamil D.C. Şok (Senkronize)
Paroksismal Atrial Taşikardi Digital Propranolol ■ Verapamil D.C. Şok (Senkronize)
Supra Ventriküler Taşikardi Verapamil Propranolol Ajmalin
Atrial Erken Atım Digital Kinidin

Verapamil

 

 

 

dandır.

/on po­nde do-                                                                                                    Tablo: 3*8

Çeşitli Antiaritmik İlaçların Kullanma Dozları ve Van Etkilen

lüs oto­      

Etkili Kan Seviyeleri Mikro gram/ mİ.

 
larımda 1 uygu- i düşüş İlaç Preparat

ismi

Doz İ.Y. veya P.O. Van Etkileri
înonun

üzerine

Lidokain Xylocaine

Antmal

1,0-1,5 mg/kg boluk ta­kiben 1-4 mg/dak. Per- füzyon

2.5

Sinirülik, adele kramplan, baş­dönmesi. kulak çınlaması, kon- velsivoniar. solunum arvesti
r erken entrikü- Kini din Kardiokin Ouini cardine P.O. 4-6×200 mgr. 4-6×400 mgr.

4-8

Ateş, titreme, bulantı, diare, hipotansiyon
rial fib- ı iyi ce-

ıllamla-

Prokainamid Pronestyl

Novocamide

İ.V. 5 dak. aralıklı 100 mgr. yavaş enjeksiyon 1000 mgr. kadar. 1-4 mg/ dak. perfüzyon P.O. 3-4x 500 mg.

4-6

Miyokard depresyonu, hipotan­siyon, QRS genişlemesi, tupus
us veya a etkili t kadar Propranolol lnderal İ.V. 0.5 mg/dak. total doz 5 mg. P.O. 3×40 mgr. 320 mg kadar

25.50

Miyokard depresyonu, hipotan­siyon, bronko spazm
mg. ve ndığın- ıt kadar oz 300- an ile te- R.S süre- oafenon Verapamil Isoprin

Veramil

İ.V. 10 mg. 30 dakika son­ra tekrar veya 5 mikrogram/ kg ile perfüzyon P.O. 3-4x 40-80 mg.   (3 blokerlerle sinerjik etki hipo­tansiyon
Amiadaron Cordarex

Cordarone

İ.V. 5-10 mg. yavaş enjeksi­yon. P.0.200-800 mg/gün

Bulantı, kusma, diare, deride kurşuni renk, korneada lekeler
acı tad ■si kons- işkinliği Propafenon Ritmonorm 3×150-300 mgr.   Dilde parestezi, acı tad, ağır ku­ruluğu, başağnsı, başdönmesi, konstipasyon
ilmiştir. Disopiramid Norpace İ.V. 1-2 mg/kg 5-10 dak. P.O. 4×100-150 mg.

2-4

Ağız kuruluğu, konstipasyon, bulantı, üriner retansiyon, bula­nık görme, miyokard depresyonu

  T okainid Xylotocan P.O. 400-600 mg. 8 saat arayla

6-12

İştahsızlık,bulantı, kusma, kons­tipasyon, karın ağnsı
    Ajmaline Gluritmal 3-4 x 20 mg.

Kölesi taz
  Meksiletin Mexitil İ.V. yükleme dozu 1200 mgr./12 saat 10:14 mg/ kg/gün. Ortalama 12 mg/ kg/gün.

P.O. yükleme 400-600 mg. 3×100-200 mg.

0.75-2

Ellerde titreme, başdönmesi, bulanık görme, disartiri yaygın kasılmalar
 

!

Aprir.din Amidonal P.O. yükleme 200-300 mg. daha sonra 100- 150 mg/gün

1-2

Ataksi, titreme, kolestatik ik- ter, Agranulosi toz.
  Diferilhidan Phenytoin İ.V. 5 dakika ara ile 100 mgr. 500 mg. kadar P.O. 3-4×100 mgr.

8-16

Hipotansiyon, mivokardiyal depresyon hızlı enjeksiyonla kardiak an rest EX.
  Breulyum Bretylol İ.V. 5 mg/kg 50-100 mİ. serum içinde

Ortostatik hipotansiyon, miyo­kard deprasyonu.
    Enkainid İ.V. 0,5-0,9 mg/kg P.O. 25-100 mg.

0,48

PR-ORS HV intervallerinde uzama

 

 

Ajmaline (Neo-glilarytmal):

Reserpine benzeri bir antiaritmik ilaç­tır. Aksesuar refrakter periyodu uzatır ve iletim hızını yavaşlatır. Bu nedenle WP\\ taşikardilerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Oral yol ile günde 2-3 defa 20 mgr. olarak kullanılır. İntravenöz olarak 50-100 mgr. kullanılabilir. (Tablo 3-7,8)

II. Sınıf Antiaritmik ilaçlar:

Bu ilaçlar Beta reseptör blokajı yapa­rak antisempatomimetik ve antiaritmik et­ki hasıl ederler. (Tablo 3-9)

Ahlquist 1948’de adrenerjik reseptör­leri a (alfa) ve (beta) olmak üzere iki gru­ba ayırdı. Kardivovasküler sistemde a resep­törler kan damarları etrafında bulunur. Bu reseptörlerin stimüiasyonu damarlarda va- sokonstriksiyon yapar ve arteriyel basıncın yükselmesine neden olur.

Beta adrenerjik reseptörler vücutta Be­ta j ve Beta2 şeklinde bulunurlar. Dokular değişik oranlarda hem Betaj hem Beta; taşırlar. Beta! reseptörler kalb ve yağ doku­su hücrelerinde, Betaj reseptörler bronş ve vasküler düz adale kas hücrelerinde hakim­dir. Beta reseptörlerin oranı çeşitli insan­larda farklılıklar göstermektedir. Kalbde Beta2 % 15, Betaj % 85 oranındadır.

Kalbin adrenerjik stimuiasyonu kardi- yak ritm bozukluklarına yol açar. Beta re­septör blokerler katekolaminlerin bu etki­lerini* ortadan kaldırırlar. Beta reseptör blo- ker ilaçlar çok çeşitlidir. Birbirlerinden farklı dört ana özellikleri vardır-.

1-  Kardivoseiekuvite: Bir kısmının Be­ta; reseptörleri bloke edici etkisi daha ha­kimdir. Ufak doziar#la bile bu etkiyi husu­le getirirler. Bu özelliği olanlara kardiyose- lektif veya selektiî Beta blokerler denilir. Bu özelliğe Metoprolol. Acebutolol, ateno- lol, Praktoloi sahiptir. Bu grup ilaçlar kro­nik obstrüktif akciğer hastalığı, astma bronşiale, diabet ve periferik damar hasta­lığında kullanılabilir. Ancak yüksek dozlar­da Betaj reseptörleri de bloke edici etkileri görülebilir. Bu husus gözden kaçırılmamalı­dır.

2-   Membran stabilize edici etki: Bu kısım Beta bloker ilaçlar (Progranolol. Ace- botolol) tıpkı I. sınıf antiaritmik ilaçiar gibi aksiyon potansiyelin Faz-0- yükselme hızını ve efektif refrakter perivod süresini azaltır. Ayrıca direkt membran – stabilizan etkileri de vardır. Membran stabilize edici etkileri antiaritmik etkilerini arttırır. Bütün Beti blokerler membran stabilize etkisi olsun v< olmasın antiaritmik etkiye sahiptirler.

3-  İntrensek sempatomimetik aktivite (ISA) Bazı Beta blokerler, Beta blokajda] sonra bir miktar sempatomimetik aktivit gösterirler. Bu özellikleri dolayısıyla bror şiyal astmada periferik damar hastalıklar­da daha rahat kullanılabilirler. Bu ilaçlan miyokardı deprese edici etkileri de azdı Pindolol ISA’sı en yüksek o’ıan Beta bloke

 

 

 

Tablo: 3-9 Çeşitli Beta Bloker İlaçlar

  Kardivo selekti vite ISA Membran stabilize edici etki Doz
Propranalol (inderal proderal) -t- I.V. 10 mgr/gün

P.O. 2-3 x 20-40 mgr/gün

Pindolol (visken)   I.V. 0-4-2 mgr/gün P.O. 2-S x 5-30 mgr/gün
Oxprenolol (Trasicor) + -f İ.V. 4-12 mgr/gün P.O. 1-2 x 80-160 mgr
Acebutolul (Prent)  

-4-

+ İ.V’. 15-50 mgr/gün P.O. 2-3 x 100-200 mgr
Atenolol (Tensinor Tenomin)

+

P.O. 50-200 mgr/gün
Metoproio! (Beloc Lopresor) ■4» P.O. 100-450 mgr/gün
Sotalol (Sotakolen) -t- İ.V. 10-20 mgr/gün P.O. 80-320 mgr/gün
Aprenolo! (Aptin) + – ■ • İ.V. 5-20 mgr/gün P.O. 2-400 mgr/gün
Nadolol P.O. 80-240 mgr/gün

 

—Mi—

 

dir. Alprenolol, Oxprenolol ve Acebutolol ISA özelliğine sahiptir.

4-   Su ve vağüa çözülebilme: İlacın su­da çözülebildiği beyine geçip geçmemesini belirler. Yağda çözülebilenler beyine geçer­ken suda çözülenlerin bu özelliği yoktur. Bu dört önemli özelliklerinden başka Beta biokerierin klirens, toksik metabolitier ve etki süreleri de farklılıklar gösterir.

Tablo: 3-8’de çeşitli Beta Blokerler gösterilmiştir.

Propranolol:

Hem katekolaminlerin etkilerini orta­dan kaldırarak hem de direkt membran stabilize edici etkisi ile aritmileri önleyen bir ilaçtır.

Sinus düğümünde direkt ve indirekt et­kisi ile spontan ritmi yavaşlatır. Atrium adalesinde Kinidine benzer şekilde aksiyon potansiyel amplitüdünü, iletim hızını ve eksitabiliteyi azaltır. A-V düğümde hızı azal­tır. Atrial fibrilasyon ve fiatterde verildiğin­de ventrikül hızı azalır. A-V düğüm üzerine olan etkisi digitalie fazlalaşır. Digital tok- sitesinde bu yüzden kullanılamaz. Hiss-Pur- kinie sisteminde eksitabiliteyi azaltır. Kate­kolaminlerin hasıl ettiği otomatisiteyi dep- rese eder. Ventrikül adalesinde de benzer etkilerle eksitabilite ve otomatisite azalır.

Özetle propranolol düşük dozlarda 100 mikrogram/ml’de Beta blokaj yaparak anti- aritmik etki nasıl eder. Özellikle Atrial fib- riiasyonda ve atriyal fiatterde çok etkilidir. Bu dozlarda katekolaminlerin hasıl ettiği ventriküler ekstrasistol!ere de etkilidir.

Propranolol PR süresini değiştirmez. QRS süresini yüksek dozlarda hafifçe uza­tabilir. OT süresini ise kısaltır.

Propranolol istirahatde kalp ritmini ve miyokard kontraktilitesini azaltır. Stroke volüme ve ejeksiyon hızı azalır. Ventriküler end-diastolik volümünü arttırır. Ekzersizde ise kalbin eksersize karşı inotropik ve kronotropik cevabını azaltır.

Kalb yetersizliği önemli bir toksik be­lirtisidir. Normalde kalbde ritmi azaltır. Ancak normal kalb düşük ritmle yeterli bir kardivak out-put sağbyabilir. Stroke volü­mü sınırda olan bir kalb ise düşük ritmle ye­terli kardivak out-put sağlıyamaz. Yetersiz­liğe girer. Propranolol sıstol ve diastol süre­sini uzattığı için kapak yetersizliklerinde geri akımı arttırır ve hastalığı daha ağırlaş­tırır.

Propranololun ortaya çıkardığı kalb yetersizliği adreneriik inotropik ajanlarla düzeltilmeyebilir. Digital inotropiyi arttıra­bilir. Ancak digitalin propranololun etkile­rini arttırdığı unutulmamabdır. Aminofiiin propranololun ortaya çıkardığı kalb yeter­sizliğinde uygun bir iiaçtır. Yeterli inotro­piyi sağlayabilir. Fakat hipotansiyon yapıcı etkisi tehlikeli olabilir. Propranoioiun kalb yetersizliğinden başka toksik etkisi, ventri­küler asistoli, hipotansiyon, hipoglisemi ve bronkospazmdır. Hamilelerde uzun süre kullanıldığında fetusun uterusa karşı ceva­bını deprese edebilir.

Toksik etkileri görüldüğünde ilaç ani olarak kesilmemelidir. Periferik ve koroner arterlerde vaso-spazm yapacağı için iske- mik kalplerde tehlikeli olabilir.

Propranolol ağızdan tamamen emilir. Karaciğerde metabolize olur. Hipertiroidi karaciğerdeki yıkımı arttırır, hipotiroidi azaltır. Oral olarak supraventriküler taşi- kardilerde 10-30 mgr. günlük dozlar yeter- lidir. Ventriküler aritmilerde daha yüksek dozlar (320 mgr.’a kadar) gerekebilir.

Î.V. olarak 1 mgr. bir dakikada veril­mek üzere 1-3 mgr. bir defada kullanılabilir.

4  saat aralıklarla doziar tekrarlanabilir.

Endikasyonlar:

— Sinüs taşikardisi

—  Atrial flatter ve fibrilasvonda ventri­kül ritmi kontrol etmek amacı iie

—  WPW daki supraventriküler taşikar-

diier

Halotane ve cyclopropane anestezisi­ne bağlı aritmiler

—  A.M.Î. ufak dozlarda ventriküler arit­mileri önlemek amacı ile

—  Ventriküler ekstrasistol ve ventrikü­ler taşikardiler.

Kontrendikasyonları:

— Konjestif kalb yetersizliği

— A.V. blok

— S.S.S.

— Digital toksisitesi

III. Sınıf Antiaritmik ilaçlar:

Bretilyum, Amiadaron. Sotaloi bu grup ilaçlardandır. Bu tür ilaçlar I. ve II. sınıf antiaritmiklere benzemeksizin aksiyon potansiyel süresini uzatırlar. Diğer anüarit- mikler gibi efektif refrakter periyodu uza­tarak eksitabiliteyi azaltırlar. Dıastoiik depolarizasyon fazlarını ve hücre zan istira­hat potansiyelini değiştirmeden îaz – 2- ye etki ederek aksiyon potansiyel suresini uza­tırlar.

Amiadaron (Amiodarone. Cordaronej:

Başlangıçta angina pektorisli hastalar­da bir koroner dilatatöriı olarak takdim edi-

 

¡en bu ilacın daha sonra atrival ve ventrikü- ier aksiyon potansiyel süresini uzattığı gö­rülerek antiaritmik ilaç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Diğer antiaritmik ilaçlara benzemeksizin negatif inotropik etkisi çok azdır. Çeşitli atrial ve ventriküler aritmiler­de kullanılır. Özellikle WPW’lı hastalarda etkisi daha iyidir.

İntravenöz olarak 5-10 mg/kg yavaş olarak verilir. Vasodilatasvon yapabilir. Yüksek dozlarda negatif inotropik etkisi ortaya çıkar. Oral yol ile günlük 200-800 mg. verilebilir. Kronik kullanımda sinüs bradikardisi yapar ve OT intervalini uzatır. Buna ilaveten deride kurşuni bir renk, kor­neada sarı kahverengi pigmentler meydana gelir. Pnömonitis yapıcı etkisi vardır. Ti- roid fonksiyonlarını değiştirir. Serum ti­roksin ve proteine bağlı ivod seviyeleri de­ğişir. Plazma yarılanma ömrü 30-45 güne kadar uzun olabilir.

Bretilyum (Bretylumj:

Bir quarternary ammonium bileşiğidir. Kalb adalesine direkt ve sempatetik sinir sistemi üzerinden de indirekt etkisi vardır. Sinüs düğümünde başlangıçta otomatisitevi arttırır. Bu etki katekolaminlerin salgılan­ması ile bloke olur, sonuçta kalb ritmi de­ğişmez veya hafifçe artar. I. sınıf annarit- mikler gibi atrial adalede efektif ve refrak- ter periyodu uzatır. Direkt etkisi ile A-V geçişi yavaşlatır. Ancak katekolaminlerin etkisi ile A-V geçiş hızlanır. Bu bakımdan atrial fibrilasyonda ve atrial fiatterde teh­likeli olabilir. Hiss-Purkinje sisteminde ve ventrikül adalesinde Kinidine benzer etki­leri vardır. Terapötik dozlarda efektif refrakter periyodu uzatır. Bu etki kateko- lamin salınımı ile ilgili değildir. Katekola­minlerin etkisi ile otomatisiteyi arttırır. Tüm ventrikül miyokardında stabilitevi arttırarak, multipl mikro-re-entry kapasite­sini azaltarak ventrikülün fıbrilasyona karşı duyarlılığını ve fibrilasyon eşiğini yükseltir. Bretilyumun en önemli etkisi budur. Bu nedenle antifibrilatör ajan olarak ani ölüm­lerin önlenmesinde kullanılmaktadır. Bretil­yumun antifibrilatör etkisi katekolaminlere bağlı değildir.

Bretilyum pozitif inotropik etkisi olan tek antiaritmik ilaçtır. Bu etkisi katekola­minlere (norepinefrin e) bağbdır. Sempatik sinir uçlarından başlangıçta norepinefrin salgılar. Daha sonra ise adrenerjik nöronal biosa; yapar ve norepinefrin salınımını in- hibe eder.

Pozitif inotropik ve kronotropik etki­leri dolayısıyla akut miyokard infarktüsün- de iskemiyi arttırabilir.

En önemli yan etkisi hipotansiyondur. Bu etki adrenerjik nöronal blokajın yaptığı vasodilatasyona bağlıdır. Bazı hastalarda bradikardi görülebilir. Bulantı, kusma ve diare meydana getirebilir. Ora! yol iie alın­dığında 3 saat sonra ilacın ancak % 10 – 7g 30’u plazmaya ulaşır. Î.M. emilimi 1 saat­tir. İ.V. verilmesinden sonra hızla elimi­ne olur. Ancak antiaritmik ^etkileri 8-14 saat devam eder. Ventriküler fibrilasyonda İ.V. olarak 5 mgr/kg’lık dozda hızla verile­bilir. Fibrilasyon dönmediği takdirde doz arttırılır.10 mg/kg’lık doz hızla tekrar veri­lir. Sonuç alınıncaya kadar 30 mgr/kg ka­dar dozlar arttırılarak verilir,

Î.M. yol ile 5-10 mg/kg. yapılır. Arit­mi devam ediyorsa 1-2 saat ara ile dozlar tekrar edilir ve 6-8 ara ile aynı dozlar tek­rarlanır. Daha sonra sabit veya aralıklı per- füzvonlara geçilir ve 3-5 gün sonra perfüz- yon kesilerek gerekirse başka bir antiarit- mikle devam edilir. Sabit peruızvonda 1-2 mg/dak Bretilyum verilir. Aralıklı perfüz- yonda ise 5-10 mg/kg. Bretilyum 8 dakika süre ile her 6 saatte bir eniekte edilir. Bre- tilvum diğer antiaritmiiere (Lidokain ve prokainamide) cevap vermeyen ventriküler aritmilerde kullanılır. Antifibrilatör olarak DC şoktan evvel kullanılabilir. Miyokardın kontraktilitesini ve kan basıncını arttırıcı etkileri dolayısıyla iskemik miyokarda za­rarlı olabilir.

  1. Sınıf Antiaritmik İlaçların Etkileri:

Kalsiyum antagonistleri olarak bilinen Verapamil, Nifedipine ve Diltiazem bu gruba girer. Bu grup ilaçlar aksiyon potan­siyelin faz -0-2- sırasında kalsiyumun hücre içerisine girişini önleyerek etki ederler. Si­nüs ve A-V düğümde yavaş cevaplı fibrillere etkileri fazladır. Sinüs ve A-V düğümde ile­timi yavaşlatırlar. A-V iletimi geciktirme özelliği ile verapamil özellikle supraventri- küler taşikardilerde çok kullanılır.

Verapamil:

Bir sentetik papaverin türevidir. Perife- rik ve koroner arterlerde düz adale üzerine etki ederek vasodilatasyon yapar. Aksiyon potansiyelin faz -0-2- sırasında hücre memb- ranmda kalsiyum girişini innibe eder. Böy- lece Faz -4- diastolik depolarizasyon ve ref­rakter periyod uzar. Atrial adalede kontrak- tiliteyi azaltır ve spontan diastolik aktivite- yi inhibe eder. Ayrıca A-V refrakter peri­yodu uzatarak A-V iletimi geciktirir ve böy- lece supraventriküler aritmileri önler. Kalb adalesine negatif inoptopik etkilidir.

İntravenöz verilmesinden sonra maksi­mum kardiovasküler etkileri 3-5 dakikada görülür. Oral verilmesinden sonra ilk etkiler

2   saat sonra başlar. Maksimum etkileri 5 saat içinde görülür. Atrial ve supraventrikü­ler taşikardilerde intravenöz olarak kullanı­lır. 10 mgr. veya 0-145 mgr/kg’lık dozlarda yavaş enjekte edilir. Aritmi önlenemezse 10-30 dakika sonra doz tekrarlanır. Devam­lı perfüzvon şeklinde 0.1 mg/kg’lık dozlar­da kullanılabilir. Hepatik metabolizması olduğu için oral dozu intravenöz dozun 8- 10 katı kadardır. Alışılmış başlama dozu günde 3 defa 40-80 mg’dır. Doz ihtiyaca gö­te arttırılır. Bir kontrendikasvon görülmedik­çe günlük doz 720 mgr.’a kadar çıkılabilir.

Endikasyonları:

— Paroksismal atrial taşikardiler

—   Re-entran supra ventriküler taşikar- diler

— WPW Sendromundaki supraventrikü­ler.taşikardiler

— Prinzmetal Angina

Gastrointestinal sisteme toksik etkileri

vardır. Konstipasyon ve hazımsızlık yapar. Başdönmesi, başağrısı, sinirlilik ve kaşıntı görülebilir. Î.V. verilmesinden sonra geçici hipotansiyon olur. SSS sendromunda ve A-V iletim bozukluklarında negatif krono- tropik ve A-V iletimi yavaşlatıcı etkisi do- layısıyle kullanılmamalıdır. Digital ile bera­ber kullanıldığında etkileri artar.

Diltiazem ve Nifedipine de Verapamil gibi selektif kalsiyum antogonistleridir. Antiaritmik etkileri olmasına rağmen bu iki ilaç halen koroner dilatatörü olarak kulla­nılmaktadır.

Çeşitli antiaritmik ilaçların hemodina- mik, EKG ve A-V düğüm üzerine olan etki­leri Tablo: 3–10,11,12’de gösterilmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

Tablo: 3-10

Çeşitli Antiaritmik İlaçların Hemodinamik Etkileri

İlaç

Ortalama Aort Basıncı

Periferik

Rezistans

Sol ventrikiil Kardiyak end-diastolik out-put Basınç

Kini din

Azalır Azalır Azalır Artar

Prokainamid

Azalır Azalır Azalır Artar

Disopiramid

Değişmez Artar Azalır Artar

Propranolol

Azalır Artar Azalır Artar

Fendoin

Azalır

Değişmez veya azalır

Değişmez veya azalır Değişmez veya azalır

Lidokain

Azalır Değişmez Değişmez veya azalır Değişmez veya artar

Bretüyum

Azalır Azalır Değişmez veya azalır Değişmez veya azalır

 

Tablo: 3-11

Antiaritmik İlaçlarla İlgili Eiektrokardiografik Değişiklikler

İlaç PR İnterval ORS İnterval

Düzeltilmiş OT İnterval

Kimdin Değişmez veya uzar Uzar

Uzar

Prokainamid Değişmez veya uzar Uzar

Uzar

Disopiramid Değişmez veya uzar Uzar

Uzar

Propranolol Değişmez veya uzar Değişmez

Kısalır

Fendoin Değişmez veya kısalır Değişmez

Kısalır

Lidokain Değişmez Değişmez

Değişmez veya kısalır

Bretilyum Değişmez veya uzar Değişmez

Değişmez

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir