ANTİANGİNAL İLAÇLAR: Bazı “Nitrat” ve “Nitrit” bileşikleri, angina pektoris ağrı ataklarını geçirirler ya da ortaya çıkmalarını engellerler. Kısaca “Antianginal” denilen bu ilaçların etki biçimi şöyle özetlenebilir. Bu ilaçlar düz kas liflerinin gevşemelerine yol açarlar.Aynı etkiyi vücuttaki atar ve toplardamarların duvarlarında bulunan düz kaslar üzerinde ¿e gösterirler. Böylece bu damarların genişlemesine neden olurlar. Bu durumda kan, vücudun genişlemiş olan damar sisteminde adeta göllenerek, kalbe dönen kan miktarını azaltır. Kan dönüşü azaldığında ise kalbin iş yükü ve dolayısıyla da oksijen gereksinimi ve kullanımı azalır. Anımsanacağı gibi, angina pektoris ağrı ataklan kalbin oksijen kullanımı ile kalbe gelen koroner kanının oksijen miktarı arasındaki olumsuz dengeden kaynaklanmaktadır. Antianginal ilaçların etkisi ile kalbin oksijen gereksinimi ve kullanımı azalınca yukarıda değindiğimiz olumsuz denge düzelmekte ve angina ağrısı atağı geçmektedir. Antianginal ilaçlar atherosklerozlu koroner damarlarını genişletememektedirler, fakat normal koronerleri genişletebilmektedirler. Bu ilaçlar düz kasları genişlettiklerinden, safra kanallarındaki düz kasları da gevşeterek, safra taşlarının yarattığı şiddetli ağrıları da giderebilmektedirler. Beyin zarlarındaki damarların bu ilaçların etkisi ile aşırı genişlemesi, baş ağrısına yol açabilmektedir. Aniden yüksek dozda antianginal ilaç alındığında tolerans gelişmemiş olan kişilerde damarlar aşın miktarda genişleyip, kalbe dönen kan miktarı çok azalır. Bu ise kalbin daha az miktarda kan pompalamasına neden olur. Bu azalma ise hastayı şoka sokacak kadar ciddi olabilir. Antianginal ilaçlar, karaciğerde parçalanıp etkisiz hale getirilirler. Bu ilaçlar yutulduklarm- da bağırsaklardan emilip vena porta yolu ile karaciğere gidip orada parçalanıp etkilerini göstermeyeceklerdir. Ancak ilaçlar ağıza alınıp dişler arasında kırıldıktan sonra dil altına götürülüp emilecek olursa ilaç ağız içini örten mukozadan kana geçer. Bu kan ise karaciğere uğramadan ilacın tümünü vücuda dağıtır. Antianginal ilaçlara karşı tolerans gelişir. Bu durumda ilacın istenilen etkisi ortaya çıkana
kadar doz yükseltilebilinir. Ancak ilaç bir süre kullanılmazsa, tolerans kaybolur, Antianginal ilaçları ve kullanım biçimlerini şöyle özetliyebiliriz: Nitrogliserin (Trinitrin): 1 tablet 0.3 ya da 0.6 mg. ilaç içerir. Dişler arasında kırılıp dil altında emilir. 1-2 dakikada etkisini gösterir ve etkisi 15-40 dakika kadar sürer. Ataklar sırasında 0.3 – 0.6 mg. yeterli olmaktadır. Gün içinde ataklar ortaya çıktıkça ilaç alınabilir. Amil nitrit: 0.2 mİ. ilaç içeren küçük tüplerdir. Atak sırasında tüp kırılıp içindeki ilaç koklanır. 10 saniyede etkisini gösterir ve bu etki 5-10 dakika kadar sürer. Sodium Nitroprusid: Damar içine verilir, hızla etki eder. İzosorbit dinitrat: Etkisi 15-60 dakikada başlar. Fakat bu etki 1-3 saat kadar sürer. Dil altına 2.5-10 mg. günde 4 kez ya da yutularak 10-40 mg. günde 3-4 defa alındığında, kanda sürekli bir antianginal ilaç yoğunluğu sağlar. Nitrogliserin Merhemleri: 3 cm.’lik bir deri alanına 10-15 mg. % 2’lik nitrogliserin merhemi uygulandığında, 3-5 saatlik bir antianginal etki ortaya çıkar. Merhemin sürüldüğü deri yüzeyi plastik ile örtülür. Bu merhemler daha çok gece uykudayken ortaya çıkan angina ataklarına karşı bir önlem olarak kullanılırlar. Antianginal ilaçlardan nitrogliserin ve amil nitrit ani bir atak sırasında kullanılabilecekleri gibi hastalar angina ağrısı atağı yaratması olası olan herhangi bir bedensel etkinlikten hemen önce önleyici olarak da bu ilaçlan alabilirler (örneğin merdiven çıkmadan hemen önce).
ANTİANGİNAL İLAÇLAR
06
Kas