Yaser Arafat Filistin halkının 40 yılı aşkın bir süredir sürdürdüğü mücadelenin önderidir. Gerçek adı Ab-durrahman Abdürrauf el-Kudva olan Arafat, Filistin Kurtuluş Örgütü (bak. FİLİSTİN Kurtuluş ÖRGÜTÜ) içinde, “kurucu” anlamına gelen “Abu Ammar” adıyla anılır.
Arafat’ın çocukluğu doğduğu kent olan Kudüs ile Gazze’de geçti. 1948-49 yıllanndaki ilk Arap-İsrail Savaşı {bak. Arap-İSRAİl SAVAŞLARI) sırasında Filistinliler’in önderi Abdülka-dir el-Hüsseyni’nin genel sekreteri olarak savaşçı birlikleri örgütledi. Savaştan sonra yerleştiği Kahire’de mühendislik öğrenimi gördü. 1952’de Filistin Öğrenci Birliği’ni kurarak başkanlığını üstlendi ve 1956’da üniversite öğrenimini tamamlayıncaya kadar bu görevi sürdürdü. Aynı yıl katıldığı Mısır ordusunda Fedayiin adlı gerilla örgütünü kurdu ve yönetti. 1956’daki ikinci Arap-İsrail Savaşı’na patlayıcı madde ve sabotaj uzmanı olarak katıldı. Savaştan sonra Kuveyt’e yerleşen Arafat, Arap dünyasının her yanına dağılmış Filistinliler’i tek bir örgütte toplamak amacıyla çalışmalara girişti.
Arafat 10 Ekim 1959’da arkadaşlanyla birlikte el-Fetih’i (Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi) kurdu. El-Fetih’in 1964’te İsrail’e karşı silahlı mücadeleyi başlatma karan almasından sonra 1 Ocak 1965’te İsrail hedeflerine karşı düzenlenen ilk askeri saldınyı gerçekleştiren grubu Arafat yönetiyordu. 1967 Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria’ya geçen Arafat buradaki direnme hareketini örgütledi.
Filistin Ulusal Konseyi’nin 1969’da yaptığı
Filistinli siyaset adamı Yaser Arafat, ülkesinin bağımsızlığı için savaşan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün lideridir.
toplantıda, bütün Filistin gruplarını bir çatı altında toplayan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) kuruluşuna öncülük etti ve örgütün yürütme kurulu başkanlığına getirildi. 1970-71 yıllaniıda Ürdün’de yaşayan Filistinli gerii-lalann burayı terk etmek zorunda kalması üzerine Arafat FKÖ’nün siyasal ve askeri merkezini Beyrut’a taşıdı. 1982’de İsrail birliklerinin Lübnan’a girerek Beyrut’u kuşatmaları üzerine Filistinli gerillalar kenti boşalttılar. Arafat da Beyrut’tan ayrılarak FKÖ’v nün yeni merkezini Tunus’ta kurdu.
1969 sonrasında Arafat’ın çalışmalannın ağırlığı askeri alandan siyasal alana kaydı. Filistin halkının haklılığını tüm dünyaya duyurma ve destek sağlama çabalan 1974’te ilk ürününü verdi. FKÖ’nün gözlemci olarak kabul edildiği Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Arafat bir konuşma yaparak Filistin davasını anlattı. Filistin topraklan üzerinde Müslüman, Hıristiyan ve Museviler’in bir arada yaşayacağı, laik ve demokratik bir Filistin Devleti kurulmasını savundu, Filistin sorununa BM kararlan çerçevesinde, görüşmeler yoluyla bir çözüm bulunması yolundaki çabalannı artıran Arafat, FKÖ’nün Filistin halkının tek yasal temsilcisi olarak tanınması
konusunda büyük başan sağladı. FKÖ lOO’ü aşkın devletle diplomatik ilişki kurdu.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze’de yaşayan Filistinliler’in Aralık 1987’de ayaklanması dünya kamuoyunun Filistin sorununa ilgisini ve duyarlılığını artırdı. Arafat bu durumdan yararlanarak yoğun bir diplomatik çaba içine girdi. Aralannda Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkeyi ziyaret ederek bağımsız bir Filistin Devleti kurulması konusunda destek sağlamaya çahştı. Kasım 1988’de Cezayir’de toplanan Filistin Ulusal Konseyi, Bağımsız Filistin Devleti’nin kurulduğunu ilan etti. Pek çok ülke, bu arada Türkiye de bu devleti tanıdığını açıkladı. Arafat, Filistin sorununu görüşmek üzere aralıkta Cenevre’ de toplanan BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada İsrail Devleti’nin varlığını sürdürme hakkına saygıh olduklarım açıkladı. Bütün bu gelişmeler ABD ile FKÖ arasında doğrudan görüşmelerin başlaması sonucunu doğurdu. Böylece uluslararası alanda büyük başarı sağlayan Arafat, devlet kurma karannı yaşama geçirmek için yoğun çabalannı sürdürmektedir.