Arkeopteriks
Almanya’da bulunmuş yarı sürüngen-yarı kuş hayvan fosili. Bavyera’da Eichstadt’ta Jura döneminin başlangıçından kalma şistli kayaçlar içinde bulunan ilkel kuşa benzer hayvanın kalıntılarına dayanan bazı bilim adamları, kuşların Arkeopteriksken (Archaeopteryx) 75 milyon yıl önce ortaya çıkmış olduklarını ileri sürmüş olsalar da, Arkeopteriks (Yunanca arkhaios “eski” ve pteryx “kanat”tan), bilinen en eski kuştur. Yapılan incelemelerden anlaşıldığına göre, Arkeopteriks, kargadan biraz büyüktü; ağırlığı 200-500 g’dı. Tüylerinin olmasının yanı sıra, üç parmağı çengeltırnaklı ön ayaklarıyla (kanatlar) ve köprücük kemiklerinin çatal biçiminde birleşip kaynaşmasıyla kuşa benzerdi.Kafatasından anlaşıldığına göre, beyni sürüngenler ile daha gelişmiş kuşlar arasında bir düzeye erişmişti. Bir gramdan biraz daha ağır olan beynin tümbeyin ve beyincikten oluşması, duyu algılamasının ve kasların çalışmasını düzenleme yeteneğinin yüksek düzeyde olduğunu ortaya koyuyordu. Uzun, esnek kuyruğu, dişleri ve karın üstü kaburgalarının bulunması, ayrıca bacak kemiklerinin sertliği ve kuşlardaki hava keseciklerinin bulunmaması, sürüngene benzer özellikleriydi.
Arkeopteriks, XIX. yy. başındaki Charles Darvvin’in doğal ayıklanma yoluyla türlerin evrimi kuramıyla ilgili tartışmalarda önemli yer tutmuştur. Kökeni ve alışkanlıkları konusundaki tartışmalarsa, günümüzde de sürmektedir. Bir kurama göre kuşlar, Arkeopteriks aracılığıyla Compsognathus’a benzer bir dinozordan türemiştir. Tüylerin ısı yalıtımı (etkin omurgalılar için önemlidir) için geliştirildiği ve sonra uçuş aracına dönüştükleri sanılmaktadır. Ama bazı paleontoloji uzmanları, birkaç dinozor türünün de tüyleri bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. jArkeopteriks’in kanat çırparak ya da süzülerek uçan bir canlı mı olduğu, yoksa hızlı bir kara canlısı mı olduğu henüz aydınlatılmamıştır. Jura döneminin başlangıcından kalma kayaçlarda bulunan Arkeopteriks iskeletlerinde tüy izlerine rastlanmıştır.sı Lykambes’i kent halkının alay kaynağı haline getirerek, intihar etmelerine neden oldu. Paralı asker olarak Trakya’ya yapılan seferlere katılıp, Paroslular ile Nak- soslular arasındaki bir çarpışmada öldü. Birçok mısra türü bulan ve iambos vezinlerine yeni bir canlılık kazandıran Arkhilokhos, özellikle Horatius’u etkilemiştir.
(