Yazar Arşivi: kozlu

J, alfabenin onüçüncü harfi

J, alfabenin onüçüncü harfi. Ses­bilim bakımından sızmalı, katı diş eti ünsüzüdür. J sesi Türkçe söz­cüklerde bulunmaz. Türkçe’ye son­radan giren yabancı asıllı sözcük­lerde görülür. J harfi Latince’de ün­süz /”yi gösterir. Göktürk alfabesin­de / harfi yoktur. Uygur yazısında ise j yabancı sözcüklerde kullanıl­dı. Mani alfabesinde j sesi ve harfi yer alır. Arap alfabesinde i sesini gösteren bir harf yoktur. J harfini

Devamını Oku »

İZZET MEHMED PAŞA

İZZET MEHMED PAŞA (Darende», Topal) (1792-1855), sadrazam. 1820′ de Boğaz muhafızı, 1821’de Mente­şe valisi, 1824‘de Anadolu valisi. 1824’de Anadolu valisi, 1826’da kap- tanıderya oldu. 1828’de sadrazam­lığa getirildi. Üç ay sonra görevin­den alınarak sırasıyla Vidin, Karo- hisar, Ankara, Kastamonu valiliği­ne ve Boğaz                    skv- diğer sistemin öğeleri arasında! ilişkiye denk düşerse, bu iki ...

Devamını Oku »

İZZET MOLLA Keçeclzâde

İZZET MOLLA Keçeclzâde (1785- 1829), şair. Asıl adı Mehmed İzzet. Medrese öğrenimi gördü, oniki ya­şında iken müderrislik verildi. Ba­basının ölümü (1799) üzerine öğre­nimini güçlükle sürdürdü. Bursa müfettişliğine (1809), kadılığına ge­tirildi (1820). Kimi şiirleri nedeniyle Keşan’a sürüldü. Bir yıl sonra ba­ğışlanarak İstanbul’a döndü (1824). Mekke kadılığı (1825), İstanbul pa­yesi verilip (1826) Harameyn mü­fettişi oldu. Rusya’yla savaşa giril- memesini öğütleyen bir lâyihayı ...

Devamını Oku »

İZZET İsmail Hakkı

İZZET İsmail Hakkı (1909-1977), se­ramik sanatçısı. GSA mimarlık ve grafik bölümlerinde başladığı (1927) öğrenimini Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde sürdürdü (1932). Çe­şitli okullarda öğretmenlik yaptı. 1957 yılından başlayarak Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek 0- kulu’nda seramik bölümü öğretim üyeliği, başkanlığı ve okul müdür­lüğü yaptı. 1955’te gittiği ABD’de New York ve Washington’da eser­lerini sergiledi. Anadolu çini sanatı üzerine uluslararası kongrelere sun­duğu bildirileriyle ...

Devamını Oku »

İZOTOP

İZOTOP, aynı atom numarasını ta- iementin niteliğini belirleyen öğe­ler, çekirdeğindeki proton sayısı (atom sayısı) ile çekirdek çevresin­deki elektronlardır (elektronlar pro­tonlara eşit sayıdadır). Çekirdek içinde protonlardan başka, yükü ol­mayan fakat belirli bir kütlesi olan nötronlar bulunur. Protonlar ile nöt­ronların çekirdek içindeki toplam kütleleri elementin atom ağırlığını oluşturur. Aynı elementin, proton sayısı değişmeden nötron sayısın­da olacak değişiklikler, elementin niteliğini değiştirmeden yalnız a- ...

Devamını Oku »

İZOBAR

İZOBAR, üzerlerindeki atmosfer ba­sıncı eşit olan yüzeyler, eşbasınç. Haritalarda atmosfer basıncı eşit olan noktaların birleştirilmesiyle o- luşan izobar eğrileri incelenerek hava olaylarının önceden kestiril­mesi sağlanır.

Devamını Oku »

İZOPREN

İZOPREN, doğal kauçuğun ana ele­manlarından biri. Formülü, [CH2 = CH-C (CH3) = CH2J Yapısında iki tane çift bağ bulun­duğundan polimerleşmeye çok el­verişlidir. 5 karbonlu gazolinlerden elde edilen tersiyer amilenlerden katalitik dehidrojenlemeyle izopren üretilir. Sentetik kauçuk yapımında kullanılır. Doğal kauçuğa göre izo- prenden yapılan kauçuk daha düz­gün bir nitelik gösterir.

Devamını Oku »

İZONİAZİT

İZONİAZİT, verem mikrobuna karşı bakteriyostatik etki gösteren niko- tinik asit amidinin kısa adı. 1912 yı­lında sentez yoluyla elde edildi. Fa­kat vereme karşı etkisi ancak 1952 yılında anlaşıldı ve bu tarihten son­ra kullanılmaya başlandı.

Devamını Oku »

İZOMORFİ

İZOMORFİ, sistemlerin, nesnelerin, teorilerin yapıları bakımından u- yumluluğu, benzerliği; eşbiçimlilik de denir. Bir sistemin her öğesi di­ğer bir sistemin her bir öğesine tam olarak denk düşer ve bir sis­temin öğeleri arasındaki ilişki de. diğer sistemin öğeleri arasında! ilişkiye denk düşerse, bu iki siste me izomorf denir. Başta moder mantık, sibernetik, matematik, ten rik fizik olmak üzere birçok bilir dalında gitgide ...

Devamını Oku »

İZOMER VE İZOMERİ

İZOMER VE İZOMERİ, kimyasal bi­leşim ve formülleri aynı, molekülle­rindeki atomların dizilişleri ayrı olan kimyasal bileşikler ve bu bileşikle­rin bu tür yapılar göstermesi olayı. Örneğin, molekül formülleri aynı (CüHbO) olan etil alkol (CH3CH2OH) ve metil eter (CH3OCH3) birbirinin izomeridir. İnorganik kimyada izo­mer olan bileşikler çok azdır, izo­meri daha çok organik bileşiklere özgüdür. Başlıca iki izomer türü vardır. Yapısal izomeri ve stereo- ...

Devamını Oku »

İZOLEBANT

İZOLEBANT, elektrik akımının is­tenmeyen bir yere geçmesini en­gellemek amacıyla, tel sarmakta kullanılan yalıtkan bant.

Devamını Oku »

BİZANS İM­PARATORLUĞU

BİZANS İM­PARATORLUĞU) İZOBAR, üzerlerindeki atmosfer ba­sıncı eşit olan yüzeyler, eşbasınç. Haritalarda atmosfer basıncı eşit olan noktaların birleştirilmesiyle o- luşan izobar eğrileri incelenerek hava olaylarının önceden kestiril­mesi sağlanır.

Devamını Oku »

İZNİK BİZANS İMPARATORLUĞU

İZNİK BİZANS İMPARATORLUĞU (1204-1261), Latin egemenliği döminde merkezi İznik’te olmak ü- zere kurulan, daha sonra İstanbul’u ele geçirerek Bizans imparatorlu­ğunu yeniden canlandıran devlet. Latinler’in İstanbul’u işgal etmesi üzerine parçalanan Bizans impara­torluğu’nun toprakları üzerinde irili –  ufaklı birçok devlet kuruldu. Bun­lardan başlıcaları Trabzon merkezli Pontus devleti, Epir merkezli Batı Bizans İmparatorluğu ve İznik mer­kezli Doğu Bizans İmparatorluğu’ ydu. Bizans soylularından bir ...

Devamını Oku »

İZNİK KONSİLİ

İZNİK KONSİLİ, ilki 325, İkincisi 787 yılında İznik’te toplanan kiliseler- arası konsüller. Birinci İznik Kon- siii. Papa Sylvester I döneminde Roma imparatoru Constantinus ta­rafından toplantıya çağrıldı. Tüm Hıristiyan dünyasından gelen 250 kadar piskopos. 20 Mayıs – 25 Tem­muz tarihleri arasında İmparator Constantinus’un huzurunda ve Pa- pa’nın temsilcisi Cordoba Metro­politi Hosius’un başkanlığında ça­lışmalarını yürüttüler. Amaç Arius- çu akımla bozulan kilise yapısını ...

Devamını Oku »

İZMİT KÖRFEZİ

İZMİT KÖRFEZİ, Marmara denizi­nin doğusunda, Kocaeli Yarımada- sı’nın güneyinde yeralan körfez. Yaklaşık 48 km uzunluğundaki İz­mit Körfezi ilk çağlarda Sinüs As- tacus ya da Sinüs Olbianus adını taşırdı. Darıca yakınlarında dara­larak yaklaşık 2 km genişliğinde bir boğum oluşturduğundan körfe­zin iç kısmı çok iyi bir liman özel­liği gösterir. Deniz ulaşımı kolaylı­ğı, büyük pazarlara yakınlık gibi ö- zellikleri nedeniyle İzmit Körfezi’nin kuzey ...

Devamını Oku »

İZMARİTGİLLER

İZMARİTGİLLER, dikenyüzgeçliler alt takımından kemikli balık famil­yası. Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz’de 200 kadar türü ya­şar. En bilinen türleri; izmarit (Ma­ena vulgaris), karagöz balığı (Sar- gus sargus), çipura (Aurata aura- ta), mercan balığı (Pagrus pagrus) dur. (Sparidae) gelişkin yörelerinden biri oldu. 1890 başla­rında 200 bin olan İzmir kent nü­fusunun 89 000’ini Müslümanlar, 52 000’ini Ortodoks Rumlar, 1 063’ ünü Katolik ...

Devamını Oku »

İZMARİT

İZMARİT, izmaritgillerden küçük kemikli balık. 15-20 cm boyunda, gövdesi sert pullarla kaplıdır. Başj lıca yaşam alanı Akdeniz’dir. Yılda iki kez- kıyı ile derin deniz arasında göç eden izmarit Türkiye kıyıların­da bolca avlanır. (Maena Vulgaris/

Devamını Oku »

İZMİR

Ege Bölgesi’nin kıyı kesiminde il. Kuzeyde Balıkesir, doğuda Manisa, güneyde Aydın, batıda Ege Deni- zi’yle çevrilidir. COĞRAFYA Yüzey Biçimleri: İl alanının yüzey biçimlerihi en genel çizgileriyle Ba- kırçay, Gediz ve Küçük Menderes akarsularıyla yarılı doğu – batı doğ- rultulu dağlar ve bu akarsuların a- lüvyal ovaları oluşturur. Karaburun Yarımadası üzerinde ise kuzey – güney doğrultulu dağlar yükselir. İl alanının % ...

Devamını Oku »

Duraklama Döneminde Osmanlı Ordusu

Duraklama Döneminde Osmanlı Ordusu

Duraklama Döneminde Osmanlı Ordusu, (1566-1699); Kanunî Sultan Süleyman’ın ölümü ile, devletin henüz karalarda üstünlüğü, iç denizlerde hakimiyeti ve sosyal düzeni devam etmekte idi. Duraklama Döneminde artık ihtiyaç kalmayan yaya ve müsellemler ve voynuklar gibi bazı eski askeri birlikler kaldırılmıştır. Kapıkullarının toplam mevcudu; 1470’lerde 13.000, tımarlı sipahi 60.000; 1526’da kapıkulu 24.000, tımarlı sipahi 80.000 olduğu halde, 1610’larda kapıkulu 40.000’e çıkmış, timarlı sipahi ...

Devamını Oku »

Günde 1 saat yürüyüş kanserden koruyor

Günde 1 saat yürüyüş kanserden koruyor

Gün içerisinde yürüyüş yapan kadınlarda, daha az hareketli olan kadınlara oranla meme kanseri görülme ihtimali %14 daha az. Amerikan Kanser Derneği‘nin araştırması her gün yoğun tempolu fiziksel aktivite yapan kadınların meme kanserine yakalanma riski %25, günde en az bir saat yürüyüş yapan kadınların yakalanma riskinin ise %14 daha az olduğunu ortaya koydu. Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gökhan ...

Devamını Oku »