Yazar Arşivi: kozlu

ŞAİR EVLENMESİ

ŞAİR EVLENMESİ, Şinasi’nin oyunu (1860). Oyunda, sevgilisi yerine onun çirkin ablasıyla evlendirilen Müştak Bey’in başına gelenler sergilenir. Zifaf gecesi, gerçeği öğrenen Müştak Bey bir yanlışlık olduğunu söylerse de imamın ve mahallelinin baskısıyla çirkin ve yaşlı Sakine’yi almaya zorlanır. Bu sırada arkadaşı Hikmet Efendi imamın cebine bir kese para koyarak yanlışlığın düzeltilmesini sağlar. Kişilerinin gerçekliği, diyaloglarının doğallığıyla Batı etkisindeki Türk tiyatrosunun ...

Devamını Oku »

ŞAH Ü GEDA

ŞAH Ü GEDA, Taşlıcalı Yahya’nın mesnevisi. Yapıtta, Geda adlı birinin Şah adlı bir güzele âşık olması ve aşkı nedeniyle başına gelenler öykülenir. Amaç tasavvufi aşkın yüceliğini göstermektir. “Şah ü Geda”, özgün bir mesnevidir: Yahya Bey, kimseden aktarma yapmadığını özellikle belirtir. Girişten sonra İstanbul surlarını, Ayasofya’yı, çağın gezinti yeri olan Atmeydanı’nı (Sultanahmet) ve burada gezen kimi güzelleri betimler. Mesnevinin değerini de ...

Devamını Oku »

ŞAHRUH MİRZA

ŞAHRUH MİRZA (1377 Semer-kand-1447Fişaverd), Timur İmparatorluğu hükümdarı. Timur’un oğullarından biridir. Küçük yaşlarda savaşlara katıldı ve devlet yönetiminde bulundu. Babasının ölümü üzerine hükümdar oldu (1405). Kardeşleri önce kendisini hükümdar olarak tanıdılar, sonra başkaldırdılar. Ülkede başka ayaklanmalar da oldu. Bunları önlemesine rağmen huzursuzluklar sürdü. 1407’de Mazende-ran’ı, ardından Sistan’ı, daha sonra da Harizm bölgesini ele geçirdi ve karışıklıkların çıktığı Isfahan ile Şi-raz’da egemenliği ...

Devamını Oku »

ŞALGAM

ŞALGAM DS), KH torunu jr. Rus tmeyen irin yarj ¡Osman ı tanın afinde nak zc tBatiad nra Rt hanlığ başla ı ilhak ı ı kendisi iOsma ia ka s’agc sin), titüsü jen Eç Di okulb yküleri tanıd ikin ya^ edin nızı 74), 7 cı Dur “Fıra an Yur lAyna” 1 taraf ır yküsü ¡te. “Kurt 1e ve r taraf ır ...

Devamını Oku »

ŞAH

ŞAH Bir’nci Taktik ian/rğı göre\ Türk Askeri’ MGK G( Şahin dan ilgili olan Selim’in de politikası nındl “Genç Kalemler” hareketin-Hindistan ile Akdeniz arasındaki den ge|en sert topraklara egemen olmâktı; bunun de tıpkı Şah İsmail gibi dini, politikası için bir araç olarak kullandı, Şah İsmail’in aksine Sünniliğin koruyucusu olarak ortaya atıldı. Hedefleri aynı olan iki hükümdarın çarpışması kaçınılmaz oldu. Aralarındaki büyük ...

Devamını Oku »

SVERDLOVSK

SVERDLOVSK, SSCB’de, Ural bölgesinde maden ve endüstri kenti; aynı adı taşıyan yönetim bölgesinin merkezi. Kent ve çevresinde kimya, maden makine ve araçları, uçak, elektrik araçları, hassas aletler vb. endüstriler vardır. Kent aynı zamanda Transsibirya demiryolunun batı terminalidir. Kent, 1721 yılında Rus Çarı Petro tarafından kuruldu ve karısının adı verildi (Ekaterinburg). Rus Devrimi’nden sonra Çar II. Nikola ve ailesi burada idam ...

Devamını Oku »

SVERDLOVSK

SVERDLOVSK SVAZILAND Yüzölçümü Nüfusu Başkenti Resmi dili Dini Resmi adı Para birimi 17.363 km.2 716.000 (1987) Mbabane Si-Swati dili, İngilizce %70 Hıristiyan Svaziland Krallığı : Lilangeni çirdi. İngiliz edebiyatının büyük yergi ustalarından biridir. Toplumdaki aksaklıkları düzeltmek için onun çar- pık yanlarını alaycı ve yergici bir tu- St } ■ tumla sergilemiştir. “Gulliver’in Yol- q culukları”, Batı edebiyatının en çok^,..’., wın ...

Devamını Oku »

SVAZİLAND

SVAZİLAND (Fr. ve İng.: Swaziland), Güney Afrika’da devlet. Doğuda Mozambik, öteki yönlerde de Güney Afrika Cumhuriyeti ile çevrilidir. Yüzölçümü 17.363 km.2, nüfusu 716.000, yönetim merkezi Mbabane, krallık ve yasama merkezi Lo-bamba’dır. Hint Okyanusu’na doğru eğimli platolardan oluşan Svazi-land bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Kalay, altın, amyant ve demir cevheri gibi yeraltı kaynakları da vardır. Svazi Bantuları burada 19. yüzyılda bağımsız ...

Devamını Oku »

SÜVEYŞ KANALI

SÜVEYŞ KANALI, Süveyş Kıstağı’nda açılmış olan ve dünyanın en önemli suyollarından biri olan kanal. Kızıldeniz’i Akdeniz’e bağlar. Süveyş limanından Port Said’e kadar uzunluğu 103 mil, minimum genişliği 60 metre; minimum derinliği ise 12,5 metredir: Manzala Gölü’ nün doğu kenarından, Timsah, Büyük ve Küçük Acı göller içinden geçer. Orta yerinde İsmailiye limanı yer alır. Fransız Ferdinand de Les-seps yönetiminde yapımına 1859’ ...

Devamını Oku »

LAKTİK ASİT ŞEKERİ LAKTOZ

LAKTİK ASİT ŞEKERİ LAKTOZ , İsparta iline bağlı ilçe içenin merkezi olan kasaba, içinde Batı Toroslar’ın kaplı dağları bulunur. Ka-çrtur bir vadi şeridinde kurul-Selçuklular döneminden Seferağa Camisi ve Karaba-hvabeleri tarihi yapılarıdır. Ta-lyvancılık, ormancılık ve mey-yapılır. Yüzölçümü 1.288 İçe nüfusu 21.957, merkez 4.062 (1990). iEN, sütleğengillerden, ço-sıcak ve ılık bölgelerde ye-bir bitki (Euphorbia). Yaprak, ıe köklerinde süt görünüşlü ve yakıcı bir ...

Devamını Oku »

SÜSPANSİYON

SÜSPANSİYON, bir sıvı için ğılmış bulunan makroskopik cıklardan oluşan sistem. Süs yonda parçacıkların asıltıda sı, moleküllerarası çarpışma ve sıvının viskozitesinden ka nır. Asıltıda kalan parçacıkla yutları 1/100.000 cm.’den olup ince süzgeç kâğıdından mezler. Bu parçacıklar gözle mikroskopla görülebilir. SÜT, dişi memelilerin meme rinden salgılanan ve yavruları lenmesinde kullanılan, besin yüksek, tatlımsı, beyaz sıvı; kimi bitkilerin türlü organları lunan beyaz renkte ...

Devamını Oku »

SÜSEN

SÜSEN, birçeneklilerin süsengiller familyasından, çok yıllık bir süs bitkisi (İris). Nisan-haziran ayları arasında türlü renkte ve güzel kokulu çiçekler açar. Susam ve halk arasında yanlış olarak zambak adıyla da anılır. Rizomu hekimlikte kullanılır. Avrupa, Kuzey Amerika ve Kuzey Afrika’da yetişir. Başlıcaları beyaz süsen (İ. florentina), mavi süsen (İ. paitida), bataklık süseni (İ. pse-udocorus) vb. olan 100 kadar türü vardır. SÜSLEME ...

Devamını Oku »

SÜRYANİLER

SÜRYANİLER Turk süslemecilik sanatı öteki dalların yanı sıra cilt yapımında da çok yetkin örnekler vermiştir. kısı arttı ve 12. yüzyılda Süryanca’ nın kullanılma alanı daraldı, sadece kilise dili durumuna girdi. Edes-sa’da (bugünkü Urfa) Amerikalı mis-yonerlerce edebiyat dili haline getirilen Yeni Süryanca’da Türkçe, Kürtçe ve Arapça sözcükler bulunmaktadır. SÜRYANİLER, Güney Anadolu ve Suriye’de yaşayan bir Hıristiyan topluluğu. Süryaniler, Arami soyundan gelirler. ...

Devamını Oku »

SÜRYANCA

SÜRYANCA, Sami-Hami dii ailesi-. nin Sami dalından bir dil. Hıristiyan-. lığı kabul etmiş Süryanilerin dilidir., Bu dilde yazılı edebiyat “Kutsal Ki-, tap”ın Peşitta denilen çevirisiyle baş-, lar. Süryanca yazıda tümü sessiz, 22 harfli ve Arami alfabesinden türe-. tilen bir Sami alfabesi kullanılır. İ.S. 1. yüzyıldan bu yana kullanılan alfa- ’ be ile sağdan sola ve bazen de yu- -karıdan aşağı ...

Devamını Oku »

SÜRÜNGENLER

SÜRÜNGENLER, omurgalıların, kaplumbağa, timsah, kertenkele, yılan gibi hayvanları kapsayan sınıfı (Reptilia). Suda ya da karada yaşarlar. Çok renkli olan derileri kurudur, çoğunlukla salgıbezi bulunmaz. Derinin üstü kemik ya da pul levhalarla örtülüdür; bu yapı hayvanın su kaybını önler. Kertenkeleler ve yılanlarda deri değiştirmesi görülür. Sürüngenlerin iskelet yapıları ve omur sayıları çeşitli cinslerde büyük farklılıklar gösterir. Hepsi dişlidir, dişleri farklılaşmamış olup ...

Devamını Oku »

GERÇEKÜSTÜ

GERÇEKÜSTÜ- Sürüngenler İRTÜNME, temas halindeki iki yü-arasında, birinin öteki üzerinde aydırılması istendiğinde harekete rşı koymak üzere oluşan direnç. ¡Iıca iki türlü sürtünme vardır: ıa sürtünmesi, yuvarlanma sür-lesi. Kayma sürtünmesi statik dinamik sürtünme olarak ikiye iır. Örneğin masa üzerinde du-bir kitap, masa yavaş yavaş bir undan kaldırıldığında, sürtünme »/etinin (statik sürtünme) etkisiy-! hareketsiz kalmaya devam eder, süre sonra kitap masa üzerin-kaymaya ...

Devamını Oku »

SÜRMENE

SÜRMENE, Trabzon iline bağlı ilçe bu ilçenin merkezi olan kasaba. ¡ toprakları engebeli, güneyi dağ-tır. Fındık ve çay tarımı yapılır, mı-r, fasulye ekilir. Kasaba Karadeniz /ısında kuruludur. Yüzölçümü 473 ı.2, ilçe nüfusu 35.306, merkez ifusu 12.008 (1990).

Devamını Oku »

SÜRMEMANTARLARI,

SÜRMEMANTARLARI, özellikle tahılların dokularınc yan ve sürme ya da rastık hastalığı yapan bazitli asalak tarlar takımı giren mantarların sayısız sporla- * kara ya da esmer bir toz duru-nunda, başaklar ve taneler üzerinde yayılarak onları örterler.

Devamını Oku »