(İbranice ha-Ay. “Harabe”), Kenan ülkesinde eski kent. Eski Ahit’te (Yeşu Kitabı 7:8), Yeşu önderliğindeki İsrailoğul- ları tarafından yok edildiği yazılır. Kitaptan, bugün İsrail işgali altında bulunan Ürdün topraklarındaki Baytın’ın (eskiden Beyt-el) hemen doğusunda olduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgilere göre günümüzde et-Tell denen İlk Tunç Çağından kalma sitle aynı yer olması gerekir. 1933-35 arasında Judith Marquet-Krause tarafından et-Tell’ de yapılan kazılarda ise, İÖ 3. binyıla ait büyük bir tapınak ve başka kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Kazıdan elde edilen bulgular buradaki yerleşimin İÖ 2500 dolaylarında son bulduğunu ve yalnızca İÖ 12 ve 11. yüzyıllarda kısa süreli bir yeniden yerleşimin görüldüğünü göstermektedir. Oysa Eski Ahit’te sözü edilen olaylar genellikle İÖ 1400-1200 arasındaki dönemde geçmektedir. Bu karışıklık, Beyt-el’in altında gömülü plan bu eski Kenan kentinin genellikle eski İsrail efsanelerinde daha erken bir döneme ait olan ve 2,5 km doğuya düşen et-Tell’in görkemli harabeleriyle özdeşleştirilmiş olmasına bağlanmaktadır. Ay, Yer’in tek doğal uydusu. Yer ve yer- benzeri gezegenler (Merkür, Venüs, Mars) gibi katı halde ve yaklaşık olarak küre biçimindedir. Yarıçapı 1.738 km dolayındadır. Bu, Yer’in Ekvator’daki yarıçapının yalnızca 0,2725’idir. Kütlesi de Yer’in kütlesinin yalnızca 1/81,3’ü olan Ay’ın yüzeyinden bir parçacığın kurtulabilmesi için gereken hız (kurtulma hızı) Yer yüzeyindeki kurtulma hızının 0,213’üdür. Bu veriler, sıcaklık koşullarının geçmişte de günümüzdeki gibi olduğu varsayımıyla, Ay’ın atmosferini oluşturan molekül ve atomların Ay’ın yüzeyinden, bu uydunun yaşam süresine oranla çok kısa bir süre içinde kurtulup gitmiş olmasını açıklamaya yeterlidir. Ay’ın ortalama yoğunluğu 3,34 gr/cm3 dolayındadır. Bu değer Yer’in çekirdek kabuğunun yoğunluğuna yakındır. Ama Ay yüzünden getirilen kayaçların incelenmesinden, Ay’ın iç yapısının Yer’inkiyle aynı olmadığı, çekirdeğinin çok küçük olduğu, hatta belki de hiç çekirdeğinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Ay, Güneş ışığını yansıtarak ışık verir; aklık derecesi (yansıtılan ışığın alınan ışığa oranı) yalnızca 0,073’tür. Parlaklığı, evrelerine bağlı olarak değişir. Bunun nedeni yüzeyinin engebeli oluşu ve bunun sonucu de Ay’ın devinimini etkileyen bütün etkenler birlikte hesaba katılabilir ve sonuç istenen düzeyde bir kesinlikle elde edilebilir. Laser ışınları ya da radyo dalgalarıyla yapılan gözlemlerde birkaç cm’lik devinimler bile sezilebildiğinden, hesapların da bu ölçüde kesin sonuçlar vermesi gerekmektedir. Ay’ın devinimine ilişkin gözlem sonuçlarıyla hesaplanan değerler arasındaki küçük farkların incelenmesi ve çözülmesi birçok yeni buluşa yol açmıştır
Ay
25
Ara