Genel

aydınların sürekli uğraşıları

 

i ^ ürerin ilk anayurtlarında yapılan .araştır;- { I jc|r, matbaacılığın ilk t mûcidinin Türkler plduğunu belgelemiştir. İngiliz bilgini Carterde, ¡dünyada var olan en eski matbaa harflerinin, uygür!îülindeolduğunu &viH\mu$tur. Nitekim, Turfan, Bejbâlık; Bez^kltk- Kara- Hoço, Yarkent, Hd^gibi Uygular’aâit yerleşme bölgelerimlekt t^ınrj ^esiminde yapılan İncelemeler şopunc^h Selde edilen hurâfat (matbaa h$rfleri), bunun en 0Çik delilleridir. Bunlaı^ sert, dayanrklı ağaçta*»’ yapılbifş veharfcketederek basım yapan harfler- dır. .Zengin Uygur küttür ve medeniyetfcıirt teşekkü]ürîde7bu büyük buluştaa Önemli ölçİi^e , yar^landı^anlaş^İiTiaktadır. – ,

( Savaşların ve çeşitti pölitik yaklaşımların tarihler böyüfıca aracı olduğu,kültür ve, mecfeni- yet alış-verişi bu alanda da görevini yerine getirmiş ve Uygur matbaacılığını, Batı, Moğollar eracrl*ğMe tanımıştır.                                                                                ^ ^ •

1 Matbaa, Avrupayaki kutlanılışjn^an anpak 274 yıl sonra yurdumuza girebilmiştir. Bu gecikmedesosyal, ekonomik ve psikolojiksebeph Jeretkfh olmuşlardır. Bunddndolayıdırkbçfeşitli (bîllVlfi^ eserleri Avrupa’da matbaanın ^arfığına rağmen ¡^¡zçfe mafıdud çt yazmaşı nd&alar, çofcu B^labir elin parmakları sayısını aşamaz durumda yaıartttitardır« ( ..       ^r.

Ileri görüşlü idarecilerin ve aydınların sürekli uğraşıları sonunda matbaa, Sultan III. Ahmet devrinde 1İ40/f?2?^Wrtd& yurdumuza resmen girebilmiştir Sadrazain Nevşehirli Üamat lbr^; hjrfj Paşa, taraiıncÎan f ransalya gönderilen Sait Mehmet Efencfi» Paris’te medeniyetin bu vazge­çilmez aracını inceleme imkânını btıfur. Yirmi* lefefei Çelebi» *Mehmed’in oğlu olan Sait Mehmed Efendi, matbaanırY sağladığı faydalan yerinde ve yakından, tetkik edip, öğrenirice, yurda dönüşün­de, gerekti çalışma ve temaslara koyulmakta gecikmez. Konuya zaten yabancı olmıyan İbra­him Müteferrika da bu çalışmalara canla-başla katılır. Bu4 aiidî yazdığı “Vesilem-Tıbaa” idmdakieseri ile, matbaanın mahiyet, fayda ve flia^         göstecir. .Yılmadan,, sürdürülen

basv.ucular ıve^ığraşılaf^ Jbekletûtenı ive^r^tete gecikmez. İşi artık resmiyete dökmenin zamanı­nın g£ldi$ipi şö^erşk devrif^bu tür işlş^^âdeti! gereğince* Şeyh’umslâm’dan ve^Padişah” danda ferman almak için teştt&&s&fğeçeı4er.; Ybidfklârı difekçeyi İbrahim MütefaH^ İfttzalar. ^^aiam pamat^lbrahim Paşa’ya sütiarlar. Bu

,                                    komisyonda

terefc, müsbet kasarı mer$kial>ekleni len fetva makamından da trin vetfliı^Şeyh’u^iılâm Ab- düllih Efendrnftt #rdŞ fe^â, ^Wbdâri sosyal, ekonomik ve psİkol^k^^^ıdİiielef ‘¿¿i- Ön Önde buluhdürulursâ da, sönuçblarâk, m^- baanıhkurulması,hem de “bu veçhile fâftte-i azîmeyi müştemi} olmakla’* şeklindeki açıklama^ ’> Üe, müteşebbMlşr aynı z^n^ncla destelcleçpiştir.;

Sultan Jil^Ahfitetcin 1726tarihli fermanı üe, Şeyh’ul – Işlâm Abduİlah Effettdfnin fetvası mCfe- betoUr^k akınca, İbrahim Müteferrik iledava arkadaşiarnla büyük güç sağlanmış oÎuryBurtdaft sörtfa i^ter normal ye kolaylıkla yürür. 372$ yıli, mutl(j ^1t^yi^erin ve ti^n^uğraşılarttf verir. Ve.^^yurnuzürt jlk matbaası lsiar&lri’d&; kurularak, basıma hazırlaşır, l   ^ i

V Ibrirfıim’Müteferrika’Hm kon^nda^ltuiFufemj (>ti IBc rtiâftkiÖa? basllabâk Hk eserin bîr sözlük olarak seçildiğini  ^Öâ^ıit- Tıbaat^Öl

Ma’mûre” adı verilen bu ilk matbaada basılacak ^Ibbıttlbtf -^^^ÖİIÖİ^^aTaR $e$\rftto’ı farU?wîli bir; konudur. Bu! seçimde/ yapılacak B^kitfâkÎ îirı 5   İ;^şîrr hadis, fı^ıK ve telâm konM^ış*

daki bir , eser, dolaysiyle itgijMerin, ve halkın

– tenkidine agmmamak konusu amaç ediniidiği ğfci,^dil?çaliiiTiöfefinın durumu veyabancı dilden ¿serleri fıâlka ^¿zandıimrf^ ¿rjoısuntın da elcili Qİduğ^u^£^^m^kt^Yiz.

Işte bu seçim sonunda, Imam Ebû Nasf I bin Hammâd’iI -Cevherî el-ltâr^bt’nın CevherT sinin, Van’lı Mehnr^ed Efendi tarafın

 

 

 

m


bulundu-* P«ı çeviricisini nbabası Nkth veEdebtyat alanında aiz oİÂnVanlı Mehmed Ifendi, lyü(hdaölmüît(lr.4 ma’rifet” terkibi, ebcet İten tarihtir, CazSITnin “Kimya-


gibi* çeşitli k<

değişik esori . Çoğu dil

tutulan ¥a^^’^^^^^^tv^rîiK:isi 666, İkincisi 756 olmak üzere toplam 1422 sahifedir. 31 Ocak 1729 tarihinde basılmıştır. 1000 adet yayınlanan ^ser, zamanı nca yüksek bir fiat sayılabilecek, 35 kuruttan, satıŞa sunulmuştur. Birinci cildin başında, Sultan III. Ahmecfin fermânı i le, Şeyh’ul – islâm Abdullah Efendinin fetvâsı, “Sûret-i Hatt-ı Hümâyûn; S üret-i Emr-i Şertfe mOcibVnç^ amei oluna^ başlığiyle yerilmiş- tir. Bu ikı t^ihi belge, matbaacılığımız tarihçesi olduğu kada^ devrinin sosyal, İdarî ve hukukî atmosferi için de, büyük £nem taşır.

r İşte böyle,bir eserle basıma başlıyanmatba^- mn ^(ışması/gerek ilgililerin işlerini koiaylaştır- mak.ye.gerekse çalışanları ck?lgun ücret verilmek suretiyle, devlet tarafından desteklenir. Görevine böyle^edevam çden rrvatbaa, ortaya çıkan Patrona h^alif ayaklanması, Sultan III. Ahmeçi’in tahtan indiril işi, Müteferrikamdan sonra başım sç/umluluğunu üslenen Kadı İbrahim Efendi’nin 6İömü gibi oİayl^rta zaman zaman zorluklarla karşıiaşırve çalışmasını yavaşlatma çorunda kalırca da, kesinimle cfurdurulmaz. Buna rağnr^en bilm işinden elde edilen ürün/ yeterli değildir.


KAYNAKÇA,:. ■ , . „ •-

(1) ADIVAR» pr- AbdÇUtak Adnan ; Osmanlı Türklerinde, t km, İstanbul, 1943.

(?) BAYSAL, öç ,Jf4e: Mütıtferrikaticçı Birinci Meşrutiyet’e kadar Osmanlı Türkleri’ntn Bastık­ları Kitaplar., İştanbul, 1968.

(t) BURSEVİ, Mehmet Tahir: Osmanlı Müellifleri, İstanbul, ÎSSS-134^. 5

(4)    el Cevherl, $mâm Ebû Nasr İsmail bin Hammâd,

u el-Fârâbî i Sthah-ı Gevheri, ^Çeviren: Vanlculu * Muîiihm«! İbn4 Mustafa d>Vâni), 114Î.

(5)    DANİŞMEND, İsmail Hakta i İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, İstanbul, 1955»                 1

(6)    ERGİN; Qsman Nuri? fûtkiye Maarif Tarihi, İstanbul,                / r ■ .

(7)    ERSOY, Dr. Osman: Türkiye’yeıi Matbaanm Girişi m İlk 3mUcwMsarhr, AnJutra* 1959.

(8)    GERÇEK*           ¿ilahem, Vurk Matbaaçıkğı, L Mütefeo^a Matbaası, Jstanbul> 1959,,

(9)    ÖjCAL,Qrhan: Kiti&mMvrimi, Ankara, ,1971»


yı Saad^^lfe çevirdiği gibi,

Tercihi-

 

-dürer, Seyyidî, ı işliyen

laha çok

 

ğü’nün, bu mânâda doğuşunun 250. yıldönümü­dür. Giinümüz Türk matbaacılığı, modern araç ye gereçlerle ¿¿onatılmış oImp, tekniği ileD0ğj|i’- nun pekçok; Batı’mn birçok ülkelerinden ilçrir dedir. vvT ;

Bfr takırtı malzeme ve yedek parça sıkıntıları giderildiğinde, bu ilerleyişine yteni dev adımlar kazanacağına dair rahatlıkla güven vermektedir.

 

r#: ıK.< Bu yıl,

 

ilk Türk matbaasında, Hk olarak

 

üzerinde durukır| CereMf

kıymetli ;t4Wb4 1Ş9

Bundarv2îpyı! $nce,

 

Çünkö,ltaiKinı MtfteSrrika’nm

kitap basmaya muvaffak olduğunu görüyoru^ Ama, matbaacılığımız y\m de devam eder.

Müteferrîİca’fltn aidi !«ğert sürede basabildiği fin toplamı 23 dkıp, wbu dâ, 12.500

nacağı “hız düşünülmek, gfcrey elden ele; ö#uız!dan omuza taşfr#a^,V«fee getirilir. Tarihî boyunca bir takırii gel-gfc| olafiarına sahne olursa da ilerleyişine devamlafğİfaÖfoüze kadar erîşhr.

1 KUşla*1 insanları neden anlamazlar: Çünkü ^ onlar yazın tarlalara ‘fr *korkulükâlkerlerlkıŞın dakuşlara buğdaytaneşfsşrperler.                                                                                      |

. . – o!                                                                           •’                                       Marcıi$M.RONN£R%

m-öyiehorözlar vardır kİ, öttükleri İçin güneşin döğduğünu sanırlar.

«r-                                                                                          ‘h‘ ■              ■ – ” ‘ ‘ ‘

t    –    v ■ :■> •,;=  ,ÇedricDU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir