Bakara sûresinin 255. âyet-i kerîmesi. Bu ismin Arapça kâideye uygun söylenişi, âyet-ül-kürsî şeklinde olduğu hâlde, Türkçede âyet-el-kürsî diye söylenmesi daha meşhûrdur ve yaygındır. Halk arasında galat (yanlış) olarak “Allâhülâ” denir. Doğrusu “Al- lahü lâ ilâhe illâ Hüv’el-Hayy’ul-Kayyûm” diye söylemektir. Âyet-el-kürsî, Allahü teâlâ- nın sıfatlarını, büyüklüğünü en yüksek bir sûrette bildirmektedir. Akâid ilminin (inanılacak bilgilerin) özünü içerisinde bulundurur. Bu sebeple fa- zîleti büyükdür. Âyet-ül-kürsîyi ihlâsla okuyan, işlerinde muvaffak olur, hayırlı işlerini başarır, insan ve hayvan haklarından ve farz borçlarından başka günâhları affedilir. Yâni tövbeleri kabûl edilir. İnsan ve hayvan haklan için, tövbe ettikten sonra ayrıca hak sâhipleri ile helâllaşmak lâzımdır. Hadîs-i şerîflerde âyet-el-kürsî’nin fa- zîleti ve faydaları bildirilmiştir. Bunlardan bâ- zıları şöyledir:
Her kim farz namazı bitirir bitirmez }
rinden kalkmadan bir kerre âyet-el-kürsî ok yup, otuz üç kerre Sübhânellah, otuz üç ker Elhamdülillah, otuz üç kerre Allahü ekber d<
se, hepsi doksan dokuz olur. Bir kerre de Lâ il he illallahü vahdehü lâ şerike leh lehülmülkü lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, de! Hak teâlâ o kişinin günâhlarını affeder. Farz namazlarından sonra âyet-el-küı okuyan kimse ile Cennet arasında, ölümdi başka mânî yoktur.
ÂYET-EL-KÜRSİ
19
Tem