(Yüksek Kapı), Osmanlı Devleti’ nin son döneminde sadrazamlık makamına ve hükümete verilen ad.Sadrazamlık makamı için uzun süre Bâb-ı Asafi ve Paşa Kapısı(*) adlan kullanıldı; 18. yüzyılda Divan-ı Hümayun yetkilerinin giderek sadrazamlığa geçmesiyle önemi artan Bâbıâli, I. Abdülhamid döneminde (1774- 89) Batılı devletlerce Osmanlı Devleti’nin en yetkili yürütme organı sayıldı. Topkapı Sarayı’nın karşısında, duvarla çevrili bir alandaki Bâbıâli, yangınlar ve onarımlar sonucu değişikliklere uğrarken, kurumsal ağırlığı da II. Mahmud döneminde (1809- 39) arttı. Burası, tümüyle resmî nitelikli bir hükümet dairesi durumuna getirilirken, sadrazamlann özel konutu olmasına da son verildi. 1836’da başlayan yönetsel yenilikler sırasında Batı türü birim ve bürolara aynldı. Reisülküttab, başdefterdar ve sadaret kethüdası gibi kişilerle temsil edilen önceki görevlerin yerini, Hariciye, Maliye, Dahiliye nezaretleri, Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye, Dar-ı Şûra-yı Bâbıâli gibi bağımsız kurullar aldı. 1840’larda Tanzimat’ın gereği olarak reformlar hızlandmlırken, 1844’te inşası tamamlanan yeni yapılarla Bâbıâli’nin görünümü de çağdaşlaştı. Tanzimatçı devlet adamlarının etkinliği ile saygınlığı arttı. Özellikle Abdülmecid döneminde (1839-61) Osmanlı Devleti’ni Batı hükümetleri düzeyinde temsil eden en yetkin kurum durumuna geldi. 19. yüzyılın ikinci yansında yeni hizmet birimlerinin eklendiği Bâbıâli, başta Sadrazamlık Dairesi’ni, Hariciye ve Dahiliye nezaretlerini kapsamaktaydı. Sayılan artan daire ve kalemlerin, kapatılan Enderun’un görevlerinden birini yüklenerek sivil memur ve bürokrat yetiştirmeleri geleneği başlatıldı. Ricâl ve hacegân denen üst düzey yöneticilerinin denetimindeki kalemlerde halife, beylikçi, mümeyyiz, tercüman, kâtip sanlan ile yüzlerce eleman çalışıyor ve
yetenekliler için kısa sürede yükselme yolla- n açık bulunuyordu. Abdülaziz’in (hd 1861-76) özellikle Âli Paşa’nın ölümünden (1871) sonraki ve II. Abdülhamid’in (hd 1876-1909) mutlakiyetçi yönetimleri sırasında, kurumsal ve örgütsel yapısına ilişilmemekle birlikte Bâbıâli, saraydan gelen buyrukları yürürlüğe koyan bir icra dairesi durumuna getirildi. II. Meşrutiyet’in ilanını (1908) izleyen son yıllarda ise, parti iktidarlannın meşruti yönetimlerini temsil etti. Yeni atanan sadrazam Bâbıâli’ye sadaret alayı denen özel bir törenle gelir, atama fermanının okunmasından ve şeyhülislamın duasından sonra makamına otururdu. Kabine toplantılan da genellikle burada yapılır
97