wiki

BÂBİL KRALLIKLARI

Ön Asya bölgesi Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki verimli sâhalarda kurulan ve merkezi Bâbil olan krallıklar. I. Bâbil Devleti: M. Ö. 1895-1595 târihleri arasında Mezopotamya’da Batı Samiler (Amur- rular) tarafından kurulan en büyük ve en teşkilâtlı devlet. Kurucusu olarak Samu Abum bilinmektedir. Bundan sonra gelen üç-dört kral, silik şahsiyetlerdir. Bu sülâle Mezopotamya’yı Elâmlılar- dan tamâmen temizlemiş ve Elâm ülkesini nüfûzu altına almıştır. Elâmlılara son darbeyi vuran kral, eski doğunun en büyük sîmâlarından olan Ham- murabi’dir. Hammurabi, İsin ve Larsa sitelerinin kralı olan Rimsin’i mağlûb ederek, Elâm’a kadar tâkib etti ve sonunda esir aldı. Bundan sonra sınırlarını genişletmeye başladı. Asur ülkesini de devletine kattı. Orta Fırat bölgesinde bulunan ve bugün Teli
Harrir ismi ile anılan Mari’de Kenânilerin kurduğu bir krallıkla temasa geçti. Mari Kralı ile bir müddet dost geçinen Hammurabi, orayı da ülkesine kattı. Kuzeye gittiğine dâir bir kayıt yoktur. Her- hâlde Akkad kralları gibi hudutlarını Akdeniz’e ve Anadolu’nun içlerine kadar genişletememiştir. Zâten Hammurabi, askerî seferlerden ziyâde iç işlere önem vermiştir. Kültür hayâtının hemen her safhasında eserler ortaya koymuştur. Mezopotamya’da ilk defâ gerçek anlamıyla merkezîleşti- rilmiş birleşik bir devleti Hammurabi kurdu. Bu devlete tâbî olan sitelerin başlarındaki kral ve prensler ortadan kaldırıldı. Onlann yerine kralın tâyin ettiği vâliler gönderildi. İdârî teşkilât, geniş bir memur kadrosuna dayanmaktadır. Teşkilâtın en yüksek noktasında bulunan kral, idârî işlerle yakından ilgilenmekte, vergilerin zamânında ve tam olarak toplanılmasına önem vermekteydi. Askerî teşkilâtta da yenilikler yapan Hammurabi, ilk defâ dâimî bir ordu vücûda getirmiş ve idâresini biz- zât eline almıştır. Hammurabi’nin şöhretini artıran husus, düzenlemiş olduğu kânunlardır. Bu kâ- nunnâme, medenî ve cezâ hukûku ile ilgili olan 300 kadar maddeyi ihtivâ ediyor ve halkın birbirle- riyle veya devletle olan münâsebetlerini düzenleme gâyesini güdüyordu. Birinci Bâbil Devletinin ömrü uzun sürmedi. Hammurabi’nin ölümünden sonra yer yer isyanlar çıktı. Dışardan da komşu kavimlerin taarruzları başladı. İsyanlar neticesinde güneydeki kıyı eyâletleri Bâbil’den ayrıldı. Kuzeyden, doğudan ve batıdan gelen istilâ dalgaları, devletin büsbütün sarsılmasına yol açtı. Nihâyet Anadolu’da büyük bir devlet kurmuş olan Hititler M.Ö. 1595 târihinde Fırat boylarından güneye inerek Bâbil şehrini hâki
Burada zikredilen Buhtunnasar, Yeni Bâbil Devletinin en meşhur kralı Nabukednazar’dır. Kendisi ateşe tapardı. Zamânında Bâbil, büyük bir ticâret merkezi hâline geldi. Nabukednazar’dan sonra Bâbil Devleti çökmeye başladı. Bu çöküş, Marduk râhiplerinin düşman olduğu Kral Nabo-Nedo devrinde hızlandı. İran’da Medlerin yerine geçen Perslerin büyük hükümdârı Kiros (Kuruş) tarafından Bâbil şehri alınınca, Bâ- billilerin bağımsızlıkları sona erdi ve ülke Pers İmparatorluğunun bir eyâleti hâline geldi (M.Ö. 539).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir