. Hint-Türk İmparatorluğu bâbü’s-saade, a k a G a l a r k a p is i olarak da bilinir, Osmanlı saraylarında ikinci avludan, üçüncü avluda yer alan enderuna açılan kapı. Burada yönetsel bina ve işlevlerin esas olarak sona ermesini, padişahın iç yaşantısının ve özel dairesinin başlamasını yansıtır biçimde, kapının adı “mutluluk kapısı” anlamına gelir, Topkapı Sarayı Bâbü’s- Saadesi’ne Arz Kapısı ya da Taht Kapısı da denirdi. Konumu bakımından bâbü’s-selama benzeyen bâbü’s-saade, sarayın birun denen dış birimlerini enderundan ayırırdı. Bâbü’s- saade ile bâbü’s-selâm arasında kalan Alay Meydaninın tören yeri olması nedeniyle de bu kapının padişahların yaşamında önemli bir yeri vardı. Cülus ve bayramlaşma törenleri, sefere çıkacak serdar-ı ekreme, san- cak-ı şerifin padişah tarafından törenle teslimi, ayaklanmalarda ve olağanüstü durumlarda ayak divanının toplanması bu kapı önünde gerçekleşirdi. Kubbe altına ve Di- van-ı Hümayun’a gelenlerin bâbü’s-saadeyi selamlaması bir gelenekti. Padişahın, arza
girecek devlet adamlarını ve yabancı elçileri kabul ettiği Arz Odası’na() buradan geçilirdi; arz yetkisi bulunmayanlar ise bu kapıdan geçemezlerdi. Saray görevlileri ve hizmetlileri için ayrı koltuk kapılan vardı ve bâbü’s- saadeyi koruyan akağaların() amiri bâbü’s- saade ağası, bu kapıya bitişik özel dairesinde otururdu. bâbii’s-selam, d e r g â h -i â l I, d e r g â h -i m u – a l l a olarak da bilinir, Osmanlı saraylannda birinci avludan ikinci avluya geçişte yer alan orta kapıya yerilen ad. Edirne ve İstanbul saraylarının konum bakımından benzerlikler taşıyan bâbü’s
selamlan, padişahlık makamının başladığı yerdi. Bâb-ı hümayun sabahtan akşama değin herkese açık tutulurken, bâbü’s-se- lamdan içeri girmek kanunnamelerdeki kurallara bağlıydı. Bâb-ı hümayundan padişahın yanı sıra vezirlerin, ulemanın ve elçilerin de at üstünde geçebilmelerine karşılık, bâbü’s-selama at üstünde fazla yaklaşmak dahi yasaktı; padişahtan başka kimse, buradan at üstünde geçemezdi ve başta sadrazam olmak üzere bütün yöneticiler, bâbü’s-selama adım attıkları andan başlayarak yetkilerini kullanamazlardı. Öteki eski saraylar yıkıldığı için günümüzde tek örneği Topkapı Sarayı’nda görülen bâbü’s-selamm güvenliğinden, bâbü’s-saade ağasının buyruğundaki başkapıcıbaşı ile çok sayıdaki kapıcıbaşı (serbevvabin-i der- âh-ı âli) sorumluydu. Tam bir geç ortaçağ alesi görünümü oluşturan mazgalları, yüksek iki gözetleme ve savunma kulesi arasında kalan iç içe iki kapılı girişe “kapı arası” denirdi. Osmanlı tarihinde bu kapı arasının önemli bir yeri vardı. Cezalandınlacak ya da
105 bac
idam edilecek sadrazam ve vezirlerin tutuk- lanmalan burada yapılırdı. Bâbü’s-selam, iç tarafında divanın da bulunduğu ve saray törenlerinin yapıldığı Alay Meydanı’na açılırdı; bu kapıyı aşabilen ayaklanmacılar, isteklerini padişaha kabul ettirmekte genellikle başarılı olurlardı. Babylon, ABD’de New York eyaletinin güneydoğusundaki Suffolk ilinde, ilçe düzeyinde yönetim birimi (township). Long İsland ile Great South Koyunun güneyine,
Freeport’un doğusuna düşer. 1653’te kurulan Huntington’dan ayrıldıktan sonra 1872’de ilçe düzeyinde yönetim birimi oldu. Başlıca köyleri Babylon (1893), Amityville (1894) ve Lindenhurst’tır (1923). Bunların dışında kalan Deer Park, Copiague ve Wyandanch gibi küçük yerleşmeleri de kapsar. Guglielmo Marconi, ABD’nin ilk telsiz istasyonunu 1900-01’de Babylon köyünde kurdu. Lavvrence Sperry, ilk güdümlü füze deneylerini 1918’de Amityville’de gerçekleştirdi. Önce yatçılık merkezi olarak gelişen Babylon, II. Dünya Savaşı’nm ardından hızlı bir nüfus artışı göstererek değişik sanayi alanla- nnda gelişmelere sahne oldu. Nüfus (1990) 202.889.
Babürlüler
17
Oca