Dengeli beslenme; sağlığı koruyan, başka bir ifadeyle kişiyi hastalıklardan
uzak tutan, fiziksel ve sosyal huzuru sağlayan, vücudu geliştiren,
büyüten, vücuda kuvvet ve enerji veren, dayanma gücü ve başarıyı arttıran
çok önemli bir faktördür. Başarılı çalışma ve sağlıklı bir hayat için gerekli
faktörlerin başında beslenme gelir. Doğru beslenmenin insan vücudundaki
önemi çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur. Mesela Japonya’da pirinç
tüketiminin yaygın olduğu yıllarda (1900) 12 yaş grubu çocukların ortalama
boy ölçüsü 1.34 cm iken, besin üretimi ve tüketimindeki artışa paralel
olarak 1940 yılında 1.38 cm’ye yükselmiş, savaş yıllarında ise 1.36 cm’ye
düşmüştür.
Bu ülkede 1950 yılından sonra ekmek, süt, peynir ve ayrıca C vitaminince
zengin besinleri içeren okul beslenmesi uygulanmış ve 1960 yılında
aynı yaştaki çocukların boyları uzayarak ortalama 1.42 cm’ye ulaşmıştır.
Yetersiz ve dengesiz beslenme günümüzün en önemli problemlerinden
biridir. Bu problemin olumsuz etkilerinden bazıları; bebek ve çocuk ölümlerinin
çokluğu, çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, çocukluk çağında
ortaya çıkan zeka geriliği, enfeksiyonlara karşı direnç azlığı ve iş verimin
düşük olmasıdır. Bugün dünyada milyonlarca insan açlık ve yetersiz beslenme
sonucu ortaya çıkan hastalıklarla karşı karşıya iken, aşın ve yanlış
beslenmenin yol açtığı bozukluklar yüzünden hayatını kaybeden ya da
çalışamaz durumda olanlar da bulunmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenme,
insanın fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkilerken, sağlıklı
hayatı kısaltan ve çalışma kapasitesini düşüren faktörlerin başında gelmektedir.
F
areler üzerinde yapılan çalışmalar, enerji ve proteinler yönünden yetersiz
beslenmenin (protein enerji malnutrisyonu) (PEM), beynin yapı ve
bileşimini olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur. İnsanlar üzerinde de bu
durumu ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır.
Malnutrisyon sonucu; 1. Beyin ağırlığı 2. Beyin hücrelerindeki toplam
deoksiribonükleik asit (DNA) ve ribonükleik asit (RNA) miktarında 3.
Beyindeki lipit, kolesterol ve protein miktarlarında 4. Toplam beyin hücre
15
sayısında 5. Miyelin miktarında azalmalar olmaktadır.
Protein ve enerji tüketimi yetersizliğinden büyüme oranı da
yavaşlamaktadır. Ancak vücut ağırlığında meydana gelen aksaklık daha
sonra tedaviyle düzeltilebilirse de beyin üzerinde oluşan bozukluklar giderilememektedir.
Protein ve enerji gibi, diğer besin elementleri yetersizlikleri
de büyüme ve gelişme yanında beyin gelişimini de olumsuz etkilemektedir.
Dengeli beslenme; beyin hücrelerinin çoğalması, şekillenmesi
dolayısıyla beynin kimyasal ve fizyolojik yapısının gelişimi için gerekli
enerji ve besin elementlerini sağlar. Çevre şartları diyetin kalitesini etkileyerek
beyin gelişimini de etkilemiş olur.Genellikle sosyo-ekonomik seviyesi
düşük olan, ayrıca yetersiz ve dengesiz beslenen çocukların zeka seviyesi,
sosyal çevresi zengin ve dengeli beslenenlerden daha düşük
olmaktadır.Besin kaynakları yeterli olsa dahi, çevre sağlığı koşulları olumsuzsa
sık sık tekrarlanan enfeksiyonlar besinlerin yeterince yararlı olmamasına
neden olmaktadır.Beyin gelişimi davranışlar üzerinde de etkili
olmaktadır. Beyin gelişimindeki bozukluklar ileriki yaşlarda davranış
bozukluğu ve öğrenme yeteneklerinin azalması şeklinde ortaya çıkmaktadır.
BESLENMENİN ÖNEMİ
19
Eki