18 — Bizim kanâatimize göre bunun dayandığı temel düşünce şudur: İhsanın hayatı -gerçek manâsıyla- kendi mülkü değildir; hayat âdeta insana emanet edilmiş veya iğreti olarak ona verilmiştir. Çünkü o, yaratıcısına aittir. O’nun mülküdür, yaradan ise Yüce Allah’dır. Emanetçi durumunda olan insan. Allah’ın kendisine emanet ettiği bir şeyi, O’nun izni olmadan imhâ edemez. Allah ona, kendi yolunda savaş ve benzeri hususlarda emaneti fedâ etmeye izin vermiştir. İntihar iznin dışında kalmıştır. Zarûret halinde murdar hayvan etini yememek bir nevi intihardır ve caiz değildir. İntiharın haram olduğunu ifade eden naslar vardır: «Kendinizi öldürmeyin» meâlindeki âyeti biliyoruz. İmam Buhârî’nin Sehl b. Sâ’d es-Sâidî’den rivâyet ettiğine göre bir er, müşriklerle yapılan bir savaşta büyük fedakârlıklar göstermişti. Bazı müslümanlar «Bugün, şunun yaptığını hiç birimiz yapamadık» dediler. Bunun üzerine Rasûlullâh (s.a.) «Dikkat ediniz, o cehennem ehlindendir!» buyurdu. Topluluktan birisi ‘ben onun peşindeyim’ dedi ve çıkıp onu takibe koyuldu; durdukça duruyor, koştukça da koşuyordu. Nihayet adam ağır bir yara aldı, bir an önce ölmek isteyerek kılınanın kabzasını yere koydu, ucunu göğsüne dayadı ve üzerine yüklenerek kendini öldürdü. Beriki Rasûlullâh (s.a.) ’in huzuruna çıkarak: «Ben şâhidlik ederim ki sen Allah’ ın Rasûlüsün!» dedi Rasûlullâh «Bunun sebebi nedir?» diye sorunca da «Biraz önce cehennem ehlindendir dediğiniz adam…» diye başladı ve hadiseyi anlattı. İşte o zaman Rasûlullâh (s.a.) şöyle buyurdu: «Kişi, insanlara göre cennetliklerin işini işler; halbuki o cehennemliktir; yine kişi -insanlara göre- cehennemliklerin işini işler; halbuki cennetliktir!» (57)
bilgi
12
Ara