BİNGÖL
BİNGÖL; Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Fırat bölümünde, yeşillikler ve yaylalar diyârı hâri- kulâde güzellikleri bulunan bir ilimiz. 41°20′ ve 39°54′ kuzey enlemleri ile 38°27′ ve 40°27′ doğu boylamları arasında yer alır. İlin doğusunda Muş, kuzeyinde Erzurum ve Erzincan, batısında Tunceli ile Elazığ, güneyinde Diyarbakır ile çevrilmiştir. Trafik numarası 12’dir.
İsminin Menşei
Bingöl, ismini Bingöl Dağından alır. Bu dağ üzerinde buzullardan meydana gelmiş pekçok gölcük vardır. Efsâneye göre bu bölgede savaşan ordulardan biri su arar. Köylülerden biri Bingöl Dağını târif ederek, burada bir göl var, der. Komutan askerleriyle bu bölgeye gidince, fışkıran kaynaklardan meydana gelen binlerce gölcüğü görür; “Burası bir göl değil, bingöl!” diye haykırır. Bingöl vilâyetinin eski ismi “Cevlik”tir. Cumhuriyetin ilânından sonra “Çabakçur” ismi ile ilçe olmuştur. Eski kitaplara göre Çapakçur “temiz su” mânâsına gelir. 1936’da il merkezi olan Çapakçur, 1945’te Bingöl ismini almıştır. Başı bulutla, dorukları karla ve üzeri irili ufaklı yüzlerce buzul gölcükleriyle kaplı Bingöl Dağı bu ilin ismi olmuştur.
Târihi
Bingöl’ün târihi çok eskilere dayanır. Bingöl yakınlarında Ahpik köyü ile Karlıova’nın Küpik köyünde bulunan mağaralar çok eski devirlere âittir. Târihte ilk defâ Anadolu birliğini kuran Hi- titler, Bingöl’ün dağlık arâzisine ulaşamamışlardır. Bu sarp topraklara ilk önce M.Ö. 3000 senelerinde Orta Asya’dan ilk Oğuz göçleri olmuş, bunlar gelip yerleşmiş, zamanla ve istilâlarla benliklerinin mühim kısmını kaybetmişlerdir. Hurriler (Suariler), Kimmerler, Asurlular, İs- kitler’den sonra M.Ö. 7. asırda Medler, M.Ö. 6. asırda Persler, M.Ö. 4. asırda İskender bölgeyi iş- gâl etmiştir. Makedonya Krallığı bölününce bölge Pantlar, Selökidler ve Romalılar arasında el değiştirmiştir. Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması üzerine de, Doğu Roma (Bizans) payına düşmüş ve zaman zaman Bizans ile Sâsâniler arasında el değiştirmiş ve BizanslIların elinde kalmıştır. M.S. 7. asırda İslâm orduları hazret-i Hâlid ib- ni Velîd kumandasında gelerek Azakpert ve Kiği kalelerini fethetmiş ve bölgeye İslâmiyet yayılmış ve Müslümanlar yerleşmiştir. Daha sonraları Bizans bu bölgeyi yeniden işgâl etmiştir. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Alparslan’ın emirlerinden Mengüç Bey, Erzincan’ı alarak, beyliğini kurunca, Kığı ve Bingöl yaylalarını Mengüç Beyliğine kattı. Daha sonra Saltukoğulları, Da- nişmendliler ve 1402’de Tîmûr Han bölgeye hâkim oldu. Tûmûr Han 1403’te Anadolu’dan ayrılınca, Bingöl, Akkoyunluların eline geçti. 1473 Otlukbeli Savaşında Osmanlı Hükümdârı Fâtih Sultan Mehmed Han, Akkoyunlu Hükümdârı Uzun Hasan’ı yenince, bu bölge Osmanlı Devletinin eline geçti. Daha sonra da Şah İsmâil Bingöl’ü işgâl etti. Os- manlı Hükümdârı Yavuz Sultan Selîm Han 1514’te Çaldıran Meydan Savaşında İran’ı yenince, bu târihten îtibâren Bingöl hep Türk olarak kaldı. Osmanlı devrinde Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliğini (eyâletini) teşkil eden 24 sancaktan (vilâyetten) ikisinin merkezi olan Genç ve Çapakçur’u içine almıştır. Bingöl düşman istilâsı görmeyen illerimizden biridir.
Fizikî Yapı
Bingöl şehir merkezi ovada kurulmuştur. Deniz seviyesine göre yüksekliği 1177 metredir. Bingöl ili çok dağlıktır. Dağların çoğu 2000 metreden yüksektir. İl topraklarının ancak yüzde 2,5’i ovadır. Dağlar % 83’ünü aşar. Yayla ve platolar yüzde 15’tir. Yüzölçümü 8319 kilometrekaredir.
Dağlar: Bingöl ilinin güneyinde Güneydoğu Toroslara âit Genç Dağları, orta kısmında Şera- fettin Dağları, kuzeydoğuda ise Bingöl Dağı, güneyde Akçara Dağları yer alır.
Bingöl Dağı volkanik bir dağdır. Buzul çağa âit buzullardan müteşekkil yüzlerce buzul gölünü, Bingöl’de görmek mümkündür. Ağrı Dağı da volkanik bir dağdır. Fakat Ağrı Dağı, akan sularını kendi emer ve Ağrı’dan hiçbir akarsu çıkmaz. Bingöl Dağı ise yalnız Bingöl değil, bu bölgenin su deposudur. Aras Nehri ile Murat Suyunun bâzı kolları Bingöl Dağının güney ve güneybatı yamaçlarından doğar. En yüksek yeri Kale Tepe (3194 m)dir. Şerafettin Dağlarının en yüksek noktası (2544 m), Akçara Dağlarının Akçara Tepesi (2940 m), Şeytan Dağı (2919 m), Karagöl Dağı (2628 m), Cemal Dağı (3008 m), Karagöl (2906 m), Çavres (Çoriş) Dağı ise (2246) m) ve Kârir Dağı (2373 m). Yaylaların çoğu Şerafettin ve Şeytan dağları üzerindedir.
Ovalar: Bingöl’de ova yok denecek kadar azdır. İl yüzölçümünün kırkta birine yakın kısmı ovadır. En büyük ovası 80 kilometrekarelik Bingöl Ovasıdır. Genç Ovası ise 6 kilometrekaredir. Göynük Çayı vâdisinde de küçük bir ova bulunur. Ovalar çok bereketlidir.
Akarsular: Bingöl su bakımından çok zengindir. Yağış, bilhassa kar yağışı çok boldur. Bingöl bölgenin su deposu durumundadır.
Başlıca akarsuları: Murat Irmağı, Peri Suyu ve Göynük Suyudur.
Göller: Gölbahri Gölü: Karlıova’nın Kargapazarı yakınında olup, yüzölçümü 7 kilometrekaredir.
Buzul göller: “Göze” ismi verilen binlerce buzul gölcükler vardır.
Başlıcaları: Kuş, Karlı, Belli, İçme, Keskin, Zırlır ve Sar gölcükleridir.
İklimi ve Bitki Örtüsü
Bingöl’de sert kara iklimi hüküm sürer. Kışlar uzun sürer. Kar yağışı bol ve kar kalınlığı 3-4 metreyi bulur. İl merkezinde kışın ortalama ısı -9°, yazın + 39° olur. Yağış miktarı 900 milimetreyi geçer. Senenin üçte biri karla kaplıdır. Yazları sıcak ve kuraktır. Kışın kar, ilkbahar ve sonbaharda bol yağmur yağar. Bol kar ve yağmur yağışı olan Bingöl’ün her yanı, ilkbaharda yemyeşil bir bitki örtüsü ile kaplıdır. Yüzölçümünün % 15’i ormanlarla, % 70’i ise çayır ve mer’alarla kaplıdır. Bilhassa akarsuların vâdileri çok güzel ve yemyeşildir.
Ekonomi:Bingöl’ün ekonomisi hayvancılık, tarım ve ormancılığa dayanır. Bu sektörlerde çalışanlar faal nüfûsun % 85’idir. Sanâyi gelişmemiştir. İmâlat ve inşaat sanâyiinde çalışanlar % 3’tür.
Tarım: Bingöl; dağlık, vâdileri dik ve sarp olduğundan, ovaları % 2,5 ve ekime müsâit yerler ise % 3’tür. Başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, darı, çavdar, baklagiller, fasulye, şekerpancarı, sebze, kavun ve karpuzdur. Genç ilçesinde, üzüm, bol miktarda elma ve armut yetişir. Böngöl’de modern tarım henüz yerleşmemiştir. Tarım âletleri ve traktör sayısı çok azdır. Sun’î gübreleme henüz yapılmamaktadır. Bingöl’ün cevizi meşhur olup, lezzetli ve büyüktür. Ceviz ağacı ise sandık, dolap ve oyma işlerinde kullanılır. Ceviz kerestesi kokulu ve dayanıklıdır.
Hayvancılık: Bingöl ekonomisinde en mühim geçim kaynağı hayvancılıktır. Köylerin % 78’i hayvancılıkla geçinir. Sığır, keçi ve koyun beslenir. Koyunlar mor ve ak karamandır. Et-Balık Kurumunun kombinesi 1983’te açılmıştır. Arıcılık ve tavuk besiciliği de yapılmaktadır. Canlı hayvan, deri, kıl, yün, yağ, peynir satışı ile mühim gelir elde edilir. Balı ve kaymağı çok meşhurdur.
Ormancılık: Bingöl orman bakımından zengindir. Yüzölçümünün % 15’i ormanlıktır. Ağaçlar meşe olup, baltalık orman şeklindedir. Koruluk ormanları azdır. 150 civarında köy orman içinde ve yakınındadır. Mâdenler: Bingöl’ün dağlık bir bölge oluşu ve senenin üçte biri karla örtülü ve yol şebekesi müsâit olmadığından yer altı zenginlikleri henüz tam tespit edilememiştir. Bâzı bölgelerde, demir, fosfat, kaolin ve kömür yatakları bulunmuştur. Bunlardan yalnız kömür çıkarılmaktadır.
Sanâyi: Bingöl’de sanâyi gelişmemiştir. “Kalkınmada öncelikli iller” arasında yer alan Bingöl’de, sanâyinin gelişmesi için teşvik tedbirleri alınmaktadır. Başlıca sanâyi tesisleri yem fabrikası, süt fabrikası, et-balık kurumu kombinası, un, tuğla fabrikasıdır. Köylerde el dokuma tezgâhlan vardır. Kiğı ilçesinde elle dokunan şallar meşhurdur. Kiğı kilimleri siyah ve lâcivert renkli, çizgili ve geometrik desenlidir. 1988 yılında,günlük 40 ton kapasiteli çeltik fabrikası faaliyete geçmiştir.
Ulaşım: Haydarpaşa-Tatvan demiryolu Bingöl’ün Genç ilçesinden de geçer. Malatya-Van ve Muş-Elazığ-Bingöl karayolu ile ülkenin her tarafına bağlanır. Kışın kar, Bingöl’ün ilçe ve köyleri ile irtibatını zaman zaman keser. Demiryolu bilhassa kış mevsiminde daha ziyâde tercih edilir. Bingöl’ün motorlu araç sayısı diğer illere göre azdır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
1990 sayımına göre toplam nüfûsu 250.966 olup, 86.648’i ilçe merkezlerinde, 164.318’i köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 8319 km2 olup, nüfus yoğunluğu 30’dur.
Örf ve Adetler: Bingöl eski çağlardan beri göçebe aşiretlerin yayla ve mer’ası olmuştur. Asırların kültür birikimi göçebelik sebebiyle çok az olarak intikal edebilmiştir. Buna rağmen zengin bir kültüre sâhiptir. Oyunlarda hayvan taklidi, tabiat ve sosyal mücâdele ağır basar. Başlıcası “kartal oyunu”dur. Oyun türü “Halay”dır. Delile, çaçar, meyrome, esmer, çepik, iki ayak ve gelin oyunları meşhurdur. Bingöl’ün kendine mahsus kadın ve erkek kıyâ- fetleri vardır. Kadınlarda yazma, şalvar ve fistan başlıca giyim eşyâsıdır. Halk edebiyâtı zengindir. Halı, kilim ve simle işlenen “çakma” denilen süslemeler, keçeden yapılan “kebe” ve ağaç işleme sanatı çok ileridir. Meşhur yemekleri keşkek, çökelek, bulgur pilavı ve ayrandır. Efsâneleri zengindir. Evliyâ Çelebi, Seyâ- hatnâmesi’nde; “Bir avcı vurduğu kuşu gölde yıkarken kuş canlanıp suya dalmış ve kaybolmuş. Göl (âb-ı hayât) sırrının anlaşılması üzerine bin parçaya bölünmüş ve hangisinin âb-ı hayât olduğu gizlenmiş.” der. Bir efsâneye göre de Köroğlu, Çat Suyunun getirdiği köpüğü içer ve şâir, yiğit olur. Bingöl’ün örf ve âdetlerinde, kültüründe eski Türk boylarının tesiri derindir.
Eğitim: Okur-yazar nistebi % 50’yi biraz aşmıştır. Son senelerde okul ve öğrenci sayısı artmıştır. Şehir merkez ve köylerinde 540 ilkokul, 31 ortaokul, 4 meslek ortaokulu, 5 meslekî ve teknik lise, 6 genel lise vardır. 1 meslek yüksek okulu, 5 kütüphâne mevcuttur. Sağlık hizmetleri bakımından sosyalizasyon bölgesi içindedir. Kayak sporu ileri durumdadır.
İlçeleri
Bingöl’ün; Merkez, Adaklı, Genç, Karlıova, Kığı, Solhan, Yayladere ve Yedisu olmak üzere 8 ilçesi vardır.
Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 95.445 olup, 41.590’ı ilçe merkezinde, 53.885’i köylerde yaşamaktadır.
Merkez bucağa bağlı 47, Ağaçeli (Ilıcalar) bucağına bağlı 13, Sancak bucağına bağlı 15, Yamaç bucağına bağlı 11 köyü vardır. Yüzölçümü 1840 km2 olup, nüfus yoğunluğu 52’dir. İlçe toprakları dağlık ve ormanlıktır. Güneyinde Karaboğa Dağları, kuzeyinde Bingöl Ovası yer alır. İlçe topraklarını Bayram Çayı sular. Köyler ilçenin güneyinde yoğunlaşmış olup, birbirine çok yakındır. Diğer bölgelerde köyler seyrektir. . Ekonomisi hayvancılığa dayanır. Yaylacılık yöntemiyle en çok koyun ve kıl keçisi beslenir. İlçenin güneydoğusunda yer alan Bingöl Ovasında tarım yapılır. Başlıca tarım ürünleri tahıl, meyve ve sebzedir. Üretim bütünüyle ilçe tüketimine dönüktür. İlçe merkezi Bingöl Deresi yatağının güneyindeki geniş düzlükte kurulmuştur. 1971 depreminden önce ilçe merkezi dere yatağı ve yamaçları idi. İlçenin kuzey kıyısından Elazığ-Muş karayolu geçer. Bingöl belediyesi 1920’de kurulmuştur.
Adaklı: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 19.519 olup, 4548’i ilçe merkezinde 14.971’i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 33 köyü vardır. Kiğı ilçesine bağlı bucakken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe merkezi hâline getirildi. İlçe toprakları dağlıktır. Kuzeydoğusunda Şeytan Dağı, güneyinde Şerâfeddîn Dağlarının kuzey uzantıları yer alır. İlçe toprakları Peri Suyunun kolları tarafından derin biçimde yarılmıştır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Yaylacılık yöntemiyle koyun ve kıl keçisi beslenir. Yaylalarda kurulan mandıralarda tereyağı ve peynir yapılır. Akarsu vâdilerinde tarım yapılır. Az miktarda buğday, arpa, patates, soğan, baklagiller, elma ve ceviz yetiştirilir.
Genç: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 43.714 olup, 11.545’i ilçe merkezinde, 32.169’uköylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 6, Servi bucağına bağlı 32, Söğütlü bucağına bağlı 11, Yayla bucağına bağlı 10 ve Yenice bucağına bağlı 6 köyü vardır. Yüzölçümü 1646 km2 olup, nüfus yoğunluğu 26’dır.
İlçe toprakları genelde dağlıktır. Batısında Ak- dağ, doğusunda Akçakara Dağı yer alır. Akçakara Dağının 2940 m olan doruğu ilçenin en yüksek noktasıdır. Dağlardan kaynaklanan suları kuzey sınırını meydana getiren Murat Nehri toplar. Murat Nehri vâdisi ilçe merkezi yakınlarında genişliyerek, Genç ovasını meydana getirir. Dağların Murat Nehrine yakın bölümlerinde meşelikler vardır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Yaylacılık yöntemiyle koyun ve keçi beslenir. Yaylalarda kurulan mandralarda süt ürünleri yapılır.Tarıma elverişli alanlar azdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, ceviz dut ve soğandır. Ayrıca az miktarda şekerpancarı, patates, arpa, elma ve baklagil yetiştirilir. İlçe topraklarında fosfat ve zengin demir yatakları vardır. İlçe merkezi, Murat Nehrinin güneyindeki düzlük bir alanda kurulmuştur. Bingöl-Diyarbakır karayolu ilçenin batı kıyısından, Elazığ-Tatvan demiryolu ise ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 22 km mesâfededir. Genç, zaman zaman idârî değişikliklere uğramış bir ilçedir. 1924-1927 seneleri arasında il merkezi oldu. Daha sonra ilçe yapılarak Elazığ’a, 1929’da Muş’a, 1936’da Bingöl’e bağlandı. Denizden yüksekliği 1100 metredir. İlçe belediyesi 1922’de kurulmuştur.
Karlıova: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 33.257 olup, 8503’ü ilçe merkezinde, 24.753’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 80, Göynük bucağına bağlı 10 köy vardır. Yüzölçümü 1349 km2 olup, nüfus yoğunluğu 24’tür. İlçe topraklan genelde dağlıktır. Kuzeyinde Karagöl Dağları, güneyinde Şerâfeddîn Dağı, orta bölümünde Şeytan Dağı yer alır. Bu dağları Murat Nehrine karışan, Göynük Çayı, Peri Suyu ve Kale Deresi parçalar. Kargapazarı köyü yakınlarında bulunan Bahri Gölü ilin en büyük gölüdür. Dağlar orman bakımından fakir olup, bâzı yerlerinde hayvancılık yönünden önemli olan düzlükler vardır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Hayvancılıkla uğraşan göçmen aşiretler çok sayıda koyun ve keçi beslerler. Yapılan hayvancılık canlı hayvan ticâretine yöneliktir. Ekilebilen arâzi az olduğundan tarım gelişmemiştir. Az miktarda buğday, arpa, patates, ceviz ve elma yetiştirilir. İlçe merkezi Şeytan Dağının doğu eteklerinde düz bir alanda kurulmuştur. Eskiden Kanıreş olan ilçe ismi, daha sonra Bingöl olarak değiştirildi. Bingöl ismi 1938’de il’e ve il merkezine verilince ilçenin ismi Karlıova oldu. İl merkezine 68 km mesâfededir. İlçe belediyesi 1934’te kurulmuştur.
Kiğı: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 11.438 olup, 4544’si ilçe merkezinde, 6894’ü köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 26 köyü vardır. İlçe toprakları dağlıktır.Doğusunda Şeytan Dağı yer alır. Dağlar Peri Suyu ve kollan tarafından derin bir şekilde parçalanmıştır. Peri Suyu Vadisindeki düzlükler, ilçenin başlıca tarım alanıdır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. En çok elde edilen tarım ürünü buğdaydır. Ayrıca az miktarda arpa, patates, soğan ve baklagiller yetiştirilir. Yaylacılık yöntemi ile çok sayıda koyun ve keçi beslenir. Yaylalarda kurulan mandıralarda peynir ve tereyağı üretilir. Arıcılık gelişmiştir. İlçe merkezi, üç yanı tepelerle çevrili Peri Suyu Vâdisinde kurulmuştur. 1966 Varto zelzelesinden sonra, ilçe merkezi zelzeleye dayanıklı evlerin yapıldığı bölgeye taşınmıştır. İl merkezine 73 km mesâfededir. İlçe belediyesi 1926’da kurulmuştur.
Solhan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 35.292 olup, 12.191’i ilçe merkezinde, 23.101’i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 10, Yeni- başak bucağına bağlı 12 köyü vardır. Yüzölçümü 1114 km2 olup, nüfus yoğunluğu 32’dir. İlçe toprakları dağlıktır. Kuzeyinde Şerâfeddin Dağı, güneyinde Yaylım Dağı yer alır. Dağlardan doğan suları Murat Nehri toplar. Şerâfeddin Dağının yüksek kesimlerinde hayvan besiciliği açısından önemli düzlükler vardır. Ekonomisi hayvancılığa dayanır. Göçmen kabileler besledikleri hayvanları yazın Şerâfeddin Dağlarındaki yaylalara çıkarırlar. En çok koyun ve keçi beslenir. Az olan tarım alanlarında buğday, elma, ceviz, arpa, soğan yetiştirilir. İlçe merkezi Murat ve Baraba Suyu arasında kurulmuştur. Bingöl-Muş karayolu kasabadan geçer. İl merkezine 56 km mesâfededir. Denizden yüksekliği 1500 metredir. Eski ismi Boğlan’dır. İlçe belediyesi 1932’de kurulmuştur.
Yayladere: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 3607 olup, 1294’ü ilçe merkezinde, 2313’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 20 köyü vardır. Kiğı ilçesine bağlı bucak merkezi iken, 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe merkezi oldu. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Yaylacılık yöntemiyle en çok koyun ve keçi beslenir. İlçe merkezi Çadırdağı tepesinin eteklerinde kurulmuştur.
Yedisu: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 8694 olup, 2432’si ilçe merkezinde, 6262’i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 12 köyü vardır. Kiğı ilçesine bağlı bucak merkeziyken, 1990’da ilçe merkezi oldu. İlçe toprakları dağlıktır. İlçenin güneyinde Şeytan Dağları yer alır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En çok koyun ve keçi beslenir. İlçe merkezi Peri Suyu Vâdisinde kurulmuştur.
Târihî Eserler ve Turistik Yerleri
Târih boyunca yayla vazîfesi gören Bingöl’de târihî eser diğer illere oranla azdır.
Kiğı Câmii: 1401-1402 senelerinde Akkoyunlu Pir Ali Bey tarafından yaptırılmıştır. Kiğı ilçesindeki bu câmi, bölgede günümüze kadar gelebilen Türk-İslâm eserlerinin en eskidir. 1734, 1767 ve 1797’de tâmir görmüştür.
Kiğı Kalesi: Kiğı’ya 6 km uzaklıkta sarp ve yüksek bir kaya üzerinde, inşâ edilmiştir. Buraya çıkmak oldukça zordur. Kaleyi İslâm orduları kumandanı hazret-i Hâlid bin Velîd fethetmiştir. Bizans dönemi yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Kalenin büyük bir bölümü yıkılmıştır.
Seritarius Kalesi: Murad Irmağı vâdisinde olup, Bingöl merkezine 20 km uzaklıktadır. Urartular tarafından yapılmıştır. Günümüzde taş yığınları durumundadır.
Kral Kızı Kalesi (Dara-Hini): Genç ilçesinde olup, Pers Kralı Dara’nın kızı için yaptırılmıştır. Diyarbük Çayı ile Kansper Çayının birleştiği yerde bir tepe üzerindedir. Günümüzde yıkıntı hâlindedir.
Mesire Yerleri: Bingöl’ün mesire yerleri çok güzeldir. Gerekli turistik tesisler yapıldığı takdirde, Bingöl turizm bakımından eşsiz bir merkezolmaya namzeddir. Güneşin doğuşunun en güzel manzarası Himalayalardan sonra Bingöl’dür. Bu iki yerden başka üçüncü bir yer yoktur.
Kaletepe: Karlıova ilçesinde Bingöl Dağları üzerindedir. Kaletepe’de (3250 m) güneşin doğuşunu ve binlerce irili ufaklı gölcükleri seyretmek insana çok haz verir.
Kırevi: Bingöl’e 10 km uzaklıkta Elazığ karayolu üzerindedir. Ormanlık ve buz gibi kaynakları ile eşsiz bir mesire yeridir. Kayakevi: Bingöl-Elazığ karayolu üzerindedir. Bingöl’e 20 km uzaklıktadır. Her türlü konfora hâizdir. Kış sporları için gerekli olan bütün tesisler vardır.
Kaymakevi: Kayakevine 5 km uzaklıktadır. Kaymak ve balı meşhurdur. Güzel bir manzarası vardır. Soğuk Çeşme: Bingöl-Karlıova yolu üzerinde olup, Bingöl’e 30 km uzaklıktadır. Ormanlık bir yerdir. Buz gibi su kaynaklan, leziz etlerden yapılmış tavaları ile meşhurdur.
Kerek Deresi: Kiğı ilçesinin yakınında çevresi ağaçlarla kaplı bir mesire yeridir.
Kaplıcaları: Birçok sıcak su kaynağı bulunan Bingöl’de Kös Kaplıcası dışında modern kaplıca tesisi yoktur.
Kös Kaplıcası: Fahran bucağına 18 km uzaklıktadır. Banyoları, ağrılı hastalıklarda, romatizmada, kol ve bacak damarlarındaki dolaşım bozukluklarında damar açıcı faydası vardır. İçmeler, karaciğer, safra kesesi, mîde barsak hastalıklarına, özellikle de şeker hastalığına faydalıdır.
Dikpınar Ilıcası: Genç ilçesine 30 kilometredir. Cilt hastalığına iyi gelir.
Horhor (Sabırtaşı) Kaplıcası: Kiğı ilçesindedir. Suyu kükürtlü ve çok sıcaktır. Cilt hastalığına iyi gelir.
Çerme Kaplıcası: Karlıova’nın Çerme köyündedir. Romatizmaya iyi gelir.