BÖCEKLER (insecta), Aim. Insekten (pl.), Fr. Insectes (pl.), İng. Insects. Eklembacaklılar (Arthropoda) şûbesinin bir sınıfı (İnsecta). Böceklerin dış yapısını, anatomisini, fizyolojisini, çevre ile olan ilişkilerini, üreme ve gelişmelerini ve bunlara karşı mücâdele metodunu inceleyen ilme Entomoloji denir. Yeryüzünde bulunan hayvan türlerinin yaklaşık olarak dörtte üçünü (700.000 tür) böcekler teşkil eder. Çeşitli kültür bitkilerine yaptıkları zararlar dolayısıyla ekonomik önem taşırlar. Ancak böceklere sâdece zararlı gözüyle bakmak yanlıştır. Evet böcekler insan gıdâsı olan bitkilere ve depolanmış yiyeceklere, giyeceklere zarar vermekte, insanlara faydalı hayvanlarda asalak olarak bulunmakta ve tehlikeli hastalıklan taşımakta ise de, gıdâlarımızın en kıymetlisi balı ve giyeceklerimizin en pahalısı olan ipeği bize sunmaktadırlar. Severek yediğimiz meyve ve sebzelerimizin meydana gelmesi için çiçekleri tozlaştıran böceklerdir. İncir arıcığı olmasa incir yiyemeyiz. Yabancı otların aşırı derecede çoğalmasını önleyen böceklerdir. Cilâ maddesi gomalakını böceklere borçluyuz. Artık maddeleri yiyerek, çevreyi sessizce temizleyen yine böceklerdir. Aynca zararlı böcekleri yiyerek veya parazitleyerek aşın derecede çoğalmasını önleyen yine böceklerdir. İlgi çekici hareketleri ile biz- leri âdetâ büyüleyen böcekleri sevmemiz için bu kadarını bilmek kâfidir.
Böceklerin vücut yapısı; baş (caput), göğüs (thorax) ve karın (abdomen) olmak üzere üç bölümden meydana gelmiştir. Başta anten, ağız parçaları ve gözler bulunur. Göğüste üç çift bacak ile genellikle iki çift kanat vardır. Karın kısmında ise cinsiyet organları yer almıştır. Böceklerin boyları bir milimetrenin onda birinden 30 santimetreye kadar değişir. Böcek vücûdunun dış tarafı kitinsel levhacıklar ve bunlar arasında bulunan deçi tarafından kaplanmıştır. Bu dış iskelet böcek vücûdunu dışardan gelecek zararlı etkilerden korur ve vücuttan su kaybını önler.
Baş (Caput): Böceklerde baş büyüklük ve şekil olarak çok değişiklik gösterir. Bâzı türlerde baş ekseni vücut eksenine dik, bâzı türlerde de baş ekseni vücut ekseninde aynı doğrultudadır. Yine bazı türlerde ise böceğin başı ileriye doğru hortum şeklinde uzamıştır. Antenler genel olarak gözler arasından çıkar. Böceğin dokunma ve koku alma görevlerini yaparlar. Böcek türlerine göre çeşitli anten tipleri vardır. Böceklerde ağız, besinin sıvı, katı veya hayvansal ve bitkisel doku içinde bulunması sebebiyle çeşitli tiplerde olmaktadır. Çiğneyici, emici, yalayıcı-emici, sokucu-emici gibi çeşitli ağız tipleri mevcuttur.
Böcçklerde nokta ve bileşik (petek) gözler vardır. Bunun yanında ışığa duyarlı deri ışık alıcıları da bulunabilir. Nokta gözler başın tepe kısmında bulunacağı gibi, yanlarda da bulunur. Sayıları değişiktir. Nokta gözler, osel veya sâde göz olarak da bilinirler. Nokta gözlerde birer faset bulunur. Böcek gözünün saydam kat bölgesine faset denir. Bileşik gözler bir çift olup, başın yanlarında bulunur. Sayıları türlere göre değişik olan fa- setlerden meydana gelmiştir. İşçi karıncalarda her petek gözde 100-600, Lepidopteralarda 12.000- 17.000 faset mevcuttur.
Göğüs (Thorax): Böceklerin baştan sonra ikinci bölümünü meydana getiren göğüs, üç halkadan meydana gelmiştir. Bâzı türlerde çok bâriz olarak belirli olan göğüs kısmı, bâzı türlerde başla birleşerek belirsiz bir hâl almıştır. Göğüs üzerinde bacak ve kanatlar bulunmaktadır. Böceklerde üç çift bacak bulunur. Göğsün üç halkasının her birinden birer çift çıkar. Bir bacak 5 bölümden meydana gelmiştir. Bunlar Coxa, Trochanter, Femur, Tibia ve Tarsus’tur. Bacaklar gördükleri vazifelere göre değişik şekiller arz ederler. Birinci çift bacaklar; kazıcı, yakalayıcı, çengelli, temizleyici, sıçrayıcı ve yüzücü bacak gibi çeşitli tiplerde olabilirler. Kanatlar böceklerde genellikle iki çifttir. Bâzı türlerde ise bir çift olarak görülür. Kanatlar göğsün ikinci ve üçüncü halkalarından çıkar. Kanatlar üzerinde damarlar uzanmıştır. Damarlar içerisinde solunum borucukları (trake) boşluğu, vücut sıvısı ve sinir kolları bulunur. Kanatların gerginliğini de bu damarlar sağlarlar. Kanatlar üzerinde bulunan damarlar enine ve boyuna olmak üzere iki kısımdır. Bunların sayısı ve durumları böcek gruplarına göre değişmektedir. Kanatların yapısı böcek takımlarının adlandırılmasında çok önemlidir. Böcek, kanatlarının iki çiftini birden hareket ettirir. Kanatlar, göğüs halkalarında bulunan dikine ve boyuna kasların kasılma ve uzamaları sonucu aşağı yukarı hareket eder, uçuş sırasında kanatlar havada bir sekiz (8) şekli çizer. Böceğin uçuş kuvveti ve hızı, kanatların büyüklüğüne ve kanat hareketinin sür’atine bağlıdır.
Karın (Abdomen): Böceklerin üçüncü bölümünü meydana getiren abdomen genellikle 10 halkadan meydana gelmiştir. Böceğin en büyük kısmını teşkil eder. Yanlarında solunum gözenekleri (stigma), üzerinde ise böceğin cinsel organları ve çeşitli uzantılar bulunur. Bu uzantılar antene benzediği gibi bâzan kıskaç şeklinde de olabilir.
Böceklerde Anatomi ve Fizyoloji
Böcek kasları genel olarak enine çizgilidir. Sayıları yüzlerceden birkaç bine kadar değişir. Dış iskelete içten yapışmış durumdadır ve gâyet kuvvetlidir, birçok böcek kendi ağırlığının 20 misli bir yükü kaldırabilir. Kaslar aynı zamanda vücut halkalarının birbirine bağlanmasını sağlar. Her halkadaki kaslar o halkada bulunan ayrı parçaların ve bacak gibi organların hareketini sağlar. Ayrıca iç organların hareketini sağlayan özel kaslar da bulunmaktadır. Böceklerde sindirim sistemi; ön, orta ve art barsak olmak üzere üç bölümden meydana gelmiştir. Barsak kanalının boyu, böceğin besin durumuna göre kısa veya uzun olabilir. Ön barsak, yutak (pharynx), yemek borusu (oesophagus), kursak (crop) ve ön veya çiğneyici mîde (proventri- culus)den ibârettir. Böceklerde boşaltım, orta barsak ile art barsak arasında bulunan malpighi borucukları vâsıtasıyla olur. Dolaşım sistemi, böceğin sırt tarafına yerleşmiş arka kısmı kapalı bir damardan ibârettir. Kalp adını alır ve 8-11 kadar bölmelerden meydana gelmiştir. Bu bölmelerin yanlarında bulunan kapakçıktı yarıklardan kan içeri girer. Kalp gibi çalışan bu damarın kasılmasıyla kan, arkadan öne doğru bölmeden bölmeye geçer. Önde bulunan kısım ise uzun bir boru olup, aort adını alır. Uç tarafı açıktır. Arkadan gelen kan, bu açıklıktan vücut boşluğuna dökülür. Vücut organları arasında dolaşan kan tekrar yarıklardan (ostia) içeri girer. Böceklerin kanı soluk kirli-sarı veya yeşilimsidir. Oksijen ve karbondioksit taşıma görevi yoktur. Böceklerde solunum, trake (tracheae) sistemi ile yapılmaktadır. Bu sistem vücut içine yayılmış ince borucuklardan meydana gelmiştir. Bu borular stigma denilen deliklerle dışarı açılır. Stig- malardan içeri giren hava veya oksijen, solunum borusu (tracheae) ile bunların uçlarında bulunan daha cüce borucuklara (tracheole) gelir. Meydana gelen karbondioksidin de dışarı atılması bunun tam tersidir. Böceklerde sinir sistemi, beyin (cerebrum), su- boesophagal ganglion ve sinir kordonundan meydana gelmiştir. Beyin üç gangliondan yapılmıştır. Sinir kordonu ise^ genel olarak her vücut halkasında bir çift olmak üzere ganglionlardan meydana gelmiştir. Beyinden çıkan sinirler göz, anten ve üst dudağa; suboesophagol ganliondan çıkan sinirler, ağız parçalarına; göğüsten çıkan sinirler, bacak ve kanatlara; abdomen (karın) halkalarından çıkan sinirler ise, muhtelif organlara gider.
Duyu Organları
Böcekler çeşitli etkileri alan ve bu etkilere tepkiler meydana getiren bir takım duygu organlarına sâhiptir. * Mekaniksel duyu organları: Alıcının herhangi bir kısmında şekille ilgili olan uyarmaları alır. Meselâ bir kısmın bir cisme dokunması veya hava akımının buraya gelmesi gibi. İşitme duyu organları: Bunlar işitme kılları, Johnston organı ve Timpanal organdır. Bâzı böcekler, sâniyede 90.000 titreşime kadar olan seslere duyarlıdırlar.
Kimyâsal duyu organları: Bunlar tat ve koku organlarıdır. Genel olarak tat alma organları ağız parçalarında, koku alma organları ise antenlerde bulunmaktadır. Nem ve sıcaklık duyu organları: Böceklerin nem ve sıcaklık gibi iki çevre etkenine duyarlı olan organlarıdır. Böcekler genel olarak 26°C’de optimal gelişme gösterirler. 46°C’de ölürler ve – 42°C’de sürekli uyuşuk kalırlar, sonunda ölürler.
Ses çıkarma organları: Böceklerde bir takım ses çıkartma organları vardır. Ses çıkartılmasının gâyesi cinsel çağrı, korunma ve birbirlerini tanımadır. Vücudun bir kısmını bâzı cisimlere vurarak, vücudun bir parçasını diğer birine sürterek, kanatları titreterek ve diğer titreşimler ile ses çıkarırlar.
Işık organları: Bâzı böcekler, özel ışık çıkarma organlarına sâhiptir. Bâzıları da ışık meydana getiren bakterilerle veya ışık yayıcı besinlerle ışık çıkarırlar. ,
Salgı organları: Böcekler vücut içinde kullanılan veya dışarı akıtılan maddeleri meydana getiren iç ve dış salgı bezlerine sâhiptir. Meselâ ipek böceğinde ipek maddesi bu bezler tarafından salgılanır.
Böceklerde Üreme
Böcekleryumurta ile ürerler. Bu durum da iki ayrı şekilde olur. Birincisi döllenmiş yumurtayla (Amphygonie), diğeri de döllenmemiş yumurtayla üreme (Parthenogenetik)dir. Döllenmiş yumurta veya cinsel üremede çiftleşme olayı meydana gelir. Böceklerde üreme genellikle bu şekilde olmaktadır. Döllenmemiş yumurta ile üreme de bir kısım böceklerde görülür. Bu durumda döllenmemiş yumurtadan ya sâdece erkekler veya sâdece dişiler veyâhut hem erkek hem de dişi yavrular meydana gelir. Bunların dışında diğer bâzı üreme şekilleri de vardır. Meselâ yaprak bitlerinde olduğu gibi dişi böcek yumurta yerine doğrudan doğruya yavru meydana getirir (Viviparite).
Böceklerde Başkalaşım
Böceklerin ergin olmak için geçirdikleri değişikliğe başkalaşım (metamarphosis) denir. Böcekler yumufta döneminden sonra larva dönemine geçer. Gelişmesini tamamlayan larva, iç organların kaynaşarak ergine has şekillerini aldıkları pupa dönemine girer. Bu dönemden sonra böcek ergin hâle gelir.
Böceklerin Ömrü
Ergin hâle gelen böceğin yaşama süresi o böceğin ömrünü verir. Bu süre muhtelif böceklerde değişik olur. Bâzılarında bir gün, bâzılarında bir mevsim olmasına rağmen, meselâ bal arısı kraliçesi 5, karınca kraliçesi 12 ve termit kraliçeleri 15 yıl yaşar.
Böcekler sınıfım İlmî olarak incelemek için takım ve familyalara ayırmışlardır. Böceklerde sınıflandırma yapılırken kanat yapıları dikkate alınmaktadır.
Kanat durumlarına göre iki alt sınıfta toplanırlar:
I- Kanatsız böcekler (Apterigota): Kanatları bulunmaz. Başkalaşım yok gibidir. Yâni yavru ergine benzer. Kanatsız böceklerin yeryüzünde 2500 türü bilinmektedir. Ağız parçaları ısırıcı çiğneyicidir.
Bu böcekler iki takımda toplanır:
1. Kuyrukla sıçrayanlar takımı (Collembola): Kamın sonunda bulunan ve sıçrama görevini yapan furcula denilen bir organın bulunması sebebiyle bu isim verilmiştir. Boyları 1-2 mm kadar olan bu böcekler, nemli yerlerde yaşarlar. Çürüyen bitkisel otlar altında bolca bulunurlar. Bitkilerin epidermis tabakalarını kemirerek zararlı olurlar.
2. Kıl kuyruklular takımı (Thysonura): Yassı vücutlu üzeri grimsi renkte pullarla kaplı böceklerdir. Uzun antenleriyle karnın ucundan çıkan 2-3 adet kıl şeklindeki uzantılar dikkati çeker. Genellikle hızlı kaçmaları ve vücutlarının kaygan olması sebebiyle gümüşbalıkçıkları ismini alırlar. Çürüyen bitkisel maddelerle beslenirler. Bâzan da unlu ve nişastalı maddeleri yediklerinden, evlerde kitap ve kolalı dantellerde zararlı olurlar. Gündüz saklanarak geceleri faâliyet gösterirler.
II- Kanatlı böcekler (Pterigota): Kanatlara sâhip böceklerdir.
Bunlar, yarı ve tam başkalaşım gösterenler olarak iki gruba ayrılırlar:
A) Yarı başkalaşım gösterenler: Bunlarda yumurtadan ergine benzeyen nimfler çıkar.
1. Su perileri takımı (Odonata): Su kenarlarında zarif uçuşları ile dikkati çeken güzel renkli böceklerdir. Vücut ince ve uzundur. Şeffaf damarlı kanatlan büyüktür. Gözleri iyi gelişmiştir. Bu böcekler iyi avcıdırlar.
2. Ku’ağa kaçanlar takımı (Dermaptera): Ön kanatları deri gibi olup çok kısadır. Arka kanatları şeffaf olup uçuşa geçmedikleri zaman, yelpaze şeklinde kıvrılmış olarak bulunur. Karın ucunda bulunan iri bir kıskaç dikkati çeker. Geceleri faâliyet gösterirler. Daha ziyâde kurumuş ve çürümekte olan bitkisel otlarla beslenirler.
3. Beyaz karıncalar takımı (Isoptera): Cemiyet hâlinde yaşayan böceklerdir. Cemiyet; kraliçe, kral, işçi ve askerlerden teşekkül eder. Daha ziyade tropik bölgelerde yaşarlar. Büyük toprak yığınları yaparak koloni teşkil ederler. Kurumuş ağaç ve odunları içten kemirerek zararlı olurlar.
4. Düz kanatlılar takımı (Orthoptera): 30.000’den fazla türü bulunan bu takım, zirâate zararlı olmaları bakımından önemlidir. Deri şeklindeki ön kanatların altında zar şeklindeki arka kanatlar yelpâze şeklinde kıvrılmış olarak bulunur. Ancak uçacağı zaman açılırlar. Kann ucunda yumurta koyma boruları (ovipozitör) bulunur. Hamamböceği, çekirgeler ve danaburnu bu takıma bağlıdır.
5. Kirpik kanatlılar takımı (Thysanoptera): Kirpik şeklinde kıllarla örtülü kanatlara sâhip böceklerdir. Uzunlukları 0,5-5 mm arasında değişir. Bitkilerin genellikle çiçeklerini ve yapraklarını delerek özsularını içerler.
6. Yarım kanatlılar takımı (Hemiptera): Ön kanatlarının yarısı başka, diğer yarısı başka yapıdadır. Kâideye yakın kısmı kitini, diğer kısmı zar şeklindedir. Alt kanatlar ise tamâmen zar şeklindedir. Zirâate zararlı pekçok türü mevcuttur. Memleketimizde, hububat tarlalarında önemli zarar yapan süne, bu takıma âittir.
7. Homojen kanatlılar (Homoptera): Ön ve arka kanatlar şeffaf ve yeknesaktır. Dinlenme esnâsında çatı şeklini alır. Bitkilerin özsularını içerek zarar yaparlar. Ağustosböcekleri, yaprak böcekleri ve kabuklu bitler bu takımdan olup, zirâate önemli zararlar yaparlar.
B) Tam başkalaşım gösterenler: Bunlarda larva, ergine hiç benzemez. Larva, pupa olarak yeni bir kalıba girerek ergin hâle geçer.
1. Sinir kanatlılar (Neuroptera): Bunlarda da kanatlar vücudu çatı gibi örter. Fakat kanat damarları sinir şeklindedir. Bunlar genellikle küçük böcekleri yediklerinden faydalıdırlar.
2. Kın kanatlılar (Coleoptera): Böcek takımları içinde tür bakımından en zenginidirler. Üst kanatlar sert kitini yapıda olur. Alt kanatlar, zar şeklinde olup, dinlenme hâlinde diğerlerinin altında katlı olarak bulunurlar. Önemli zararlar yapan türleri varsa da bâzı türleri faydalıdır.
3. Pul kanatlılar (Lepidoptera): Kanatlar ve vücudu, kiremit şeklinde renkli pullarla kaplanmıştır. Bu takım bütün kelebekleri ihtivâ eder. Km kanatlılardan sonra en zengin takımdır. Erginin ağız parçaları hortum şeklindedir. Larvalarına tırtıl adı verilir. Tırtıl, pupa olduktan sonra ergin hâle gelir. Erginler balözü ile beslendiklerinden zararsızdırlar. Fakat larvalar bitkilerde önemli zararlar yaparlar.
4. İki kanatlılar (Diptera): Diğer böcek takımlarından iki kanatlı olmaları kayrılırlar. Ancak ikinci çift kanatlar halter şeklini almıştır. Halterler böceğin uçuş esnâsında yön değiştirmesini sağlar. Karasinek bu takımdandır.
5. Zar kanatlılar (Hymenoptera): Arıların dâhil olduğu, bütün kanatlan zar şeklinde olan böceklerdir. Bâzı türlerin dişilerinde yumurta koyma borusu testere şeklindedir. Bâzı türleri zirâate zararlı ise de bal arısı en faydalı böcektir