Burma’da Osmancık Taburu Şehitliği
Osmancık Taburu’nun 700 neferi, Irak’ta İngilizlere esir düşerek Burmaya (Myanmar) götürülmüş, orada rahmet-i Rahman’a kavuşmuş ve o topraklara defnedilmişlerdi. Hayatta kalabilen arkadaşları ise onlara karşı son bir vazife daha yaptılar, adlarına bir kitabe diktiler. Kitabede yazanlar esirlerimizin hâlâ vatanlarını düşündüklerini, kahramanlıklarından hiçbir şey kaybetmediklerini gösteriyor.
Bir Kitabe *
Eğil huşu ile zâ’ir makamdı kudsîde Bu bir hatîre-i gam meşhed4 hamiyetdir (Ey ziyaretçi, bu mukaddes yerde huşu ile eğil, burası bir gam haziresi, hamiyet şehitliğidir.)
Fakat batan bu güneşler ki başka matla1 dan Kamaşdırır nazarı nuru nûr-ı milletdir (Fakat burada batan bu güneşler başka bir yerden doğarak gözleri kamaştırır, zira onun nuru, milletin nurudur.)
Fezayı Harbi Umumî’de parlayan ecrâm Gömüldüler ne hazîn levha-i esâretdir (Harl>i Umumî’nin göklerinde parlayan yıldızlar gömüldüler buraya, ne hazin bir esaret levhasıdır.)
Yeter ki düşmesin ahfâdı nâ-ümîdîye
Vatan binasını tehkîm eden felâketdir
(Yeter ki torunları ümitsizliğe düşmesin, çünkü ümitsizlik
vatan binasını yıkan bir felakettir.)
Uzakta dalgalanan bir ketîbe-i emele Bu ordu nâmına bir yadigâra himmetdir (Uzaklarda dalgalanan sancak, bu ordu adına bir himmet hatırasıdır)
Vâne toplanarak yaptırıldı etrafı Bu türbe, türbemi dil kıble-i hamâsetdir (Bu mezarlık, toplanan yardımlarla yaptırıldı ve bu türbeler, gönül türbesidir, kahramanlık kıbleleridir.)
* Hindiçin’de Rangon vilayetinin Maktele kasabasının yarım saat güneydoğusunda bir nehir yakınında kahraman Osmancık Taburu’ndan yedi yüz esirimizi kucağına alan Türk mezarlığının kitabesidir. 225 metre genişliğinde ve 275 metre uzunluğunda bulunan mezkûr mezarlığın mimarı, Oflu Alemdaroğullarından Mehmed Oğlu Dursun Çavuş’tur.