BUZUL ÇAĞI
BUZULLAŞMALARIN MEKANİZMASI l€ KÖKENİ
I i n£aa delgiyle elde edilen Dördüncü Zaman’a ilişkin kayaç silindirlerinin) incelenmesi, buzul olguları :-r -i-Jçrâ kanıtlamıştır: 15’in üzerinde soğuma evresi, ıss;:-! -; – .1′ 000 yılda bir gibi oldukça düzenli bir tempoyla
lozallaşmalann birbirini izlemesi
t -___bu dönemselliği, Dünya’mn Güneş çevresin-
ı -dışmerkezliğindeki, yaklaşık 100 000 yıllık bir ıe~jcsteren değişmelere bağlanabilmiştir. Diğer yanlı, ı – -,;r^nci yılda, azamî soğuma değerleri, Ekvator’un tu-ıc- : ~;—„y!e yaptığı açının asgarî değerleriyle (43 000 yıllık xn-i:_s.e. 22° ile 25° arasında değişmeler) çakışmaktadır.
■ al- : 2ıafif bir eğilme sırasında kutup dairesinin yakının-_-r _■ r:=csinin asgariye indiği bir yaz yaşanıyordu; bu ise, ııııır – :: ‘ zi buzulu buzlarının çok az erimesine yol açıyordu. ; – . -,r. ¿uzenli aralıklarla işgal ettiği astronomik konumlar, di::: v- ğ: enerjinin miktarını ve dağılımını değiştirir. Bir ; -ş: orta ve yüksek enlemlerde alınan asgarî enerji de-sr~ – :iDördüncü Zaman’da buzul ve buzullararası evir- ı rırbirini izlemesinin astronomik bir açıklaması var-
■ – ¿eri sürülen nedenler (Güneş’in etkinliğinin değiş-
iş., -iza yanardağ tozlarının salınması…) artık kabul gör-
e-i: : ‘ ç-“-kü Güneş’in etkinliğindeki değişiklik çok zayıftır rcziarmın salınmasıyla soğuma dönemleri arasında . i- – , t-g-‘:ic.ı ilişki saptamak mümkün olmamıştır.
– i ~ _r.ey yarıküreler, coğrafî görünüşleri nedeniyle so-r— r_ş çıkışlara farklı tepki vermişlerdir. Antarktika kıta . – – r-7-de değişmeden kalmıştır: güney kutup karasmırl r-ı— : îi alan bu kıta buzulu, buzullararası dönemlerde (en l:-~- milyon yıldan beri) erimemiştir ve okyanuslarla ;. r_ :ç;n buzul dönemlerinde de hiç büyümemiştir. Bu-:ıı ı – -z Ivjzey Kutup Dairesi’yle 40° veya 50° kuzey enlem–.-çalan karasal alanlarda, buzul ve buzullararası evre-
r ,mr m- mtisi Bir buzul dili Maronne (Cantal, Fransa) Vadisi’rıi,
■ re—r,muştur: bu vadi, 10 000yıl önce Massif Central’in ur s taptı olduğunu gösterir.
IFJî’.-~ .
‘-Zr ’.1 – * ,
lerin sırayla birbirini izlemesine bağlı olarak peşpeşe kıta buzulları oluşmuş ve yok olmuştur.
Buzullaşmaların başlaması
Buna karşılık bir buzul çağının kökeni daha gizemlidir. Gene de yakınlarda bu konuda bir varsayım ileri sürülmüştür. Dördüncü Za-man’dan az önce, tektonik hareketler nedeniyle Orta Amerika kıstağının kapanması okyanus dolaşımını değiştirmiştir: Meksika Kör-fezi’nin çok sıcak suları Pasifik Okyanusu’na dökülmek yerine, ABD’nin Atlantik Okyanusu kıyılarını izledikten sonra Batı Avrupa’ya yönelen Gulf Stream’i beslemeye başlamıştır. Atlantik Okyanusu sulannın bu «sıcak anormalliği» yoğun bir buharlaşmaya yol a-çarak, özellikle Kuzey Amerika’nın doğu cephesinde son derece bol yağışlara neden olmuştur. Bu sırada Labrador Dağlarında karla iyice beslenen buzullar gelişmiş ve Grönland’da olduğu gibi çevre ovalara yayılmıştır. Bu dağ eteği buzullan kalınlaşırken, bölgesel sürekli kar sınırı enlemine ulaşmışlardır. Bu sırada yukandan beslenmeye (dağlardan doğan buz akıntısı), karla doğrudan bir beslenme eklenmiştir. Karın yıldan yıla birikmesi ve buzulun devamlı yükselmesiyle kendi kendini hızlandıran bir sürecin sonucunda tümsek biçiminde ve dev hacimli büyük kıta buzulu oluşmuştur.
Önceden bitki örtüsüyle kaplı olan alanların buzlanması bizzat iklimin soğumasına yol açmıştır. Gerçekten de kar, gelen Güneş ışınlarının büyük bölümünü geri yansıtır (yüksek albedo, taze kar için yüzde 80’den fazla): bu enerji kaybı, geniş karasal alanların kar veya buzla kaplı olduğu Kuzey Yarıküre’de önemli boyudara ulaşmıştır. Kıta buzullan havayı tabandan güçlü bir biçimde soğutarak, orta enlemlere serin rüzgârlar yayan antisiklon hücreleri yaratıp beslemişlerdir: yıllık ortalama sıcaklıktaki büyük düşüşler, burada vadi buzullarının oluşmasına yol açmıştır.
Buzullaşma bir defa başladıktan sonra, aksak temposu, süresi belli olan astronomik harekederle düzeltilmiştir.
Daha eski buzullaşmalar için belirsizlikler daha da büyüktür. Bir buzullaşmanın ortaya çıkabilmesi için bazı genel koşulların yerine gelmesi gerekiyordu: kutup enlemlerinde kıtalann ve ilk buzullann belirdiği dağ küdelerinin varlığı. Bu koşullar, jeolojik çağlar sırasında, kıtalann birbirinden uzaklaşması çerçevesinde değişmiştir.
Yeni bir buzul evresine doğru mu?
Her buzularası dönem yaklaşık 10 000 yıl sürdüğüne göre, birkaç bin yıl içinde yeni bir buzul evresi bekleyebiliriz. Elbette insanoğlunun atmosferi değiştirerek yeryüzünün iklim dengesini kalıcı bir biçimde değiştirmemesi koşuluyla, iklim değişikliklerinin yorumu, zaman açısından önemli bir geri çekmeyi gerektirmektedir: 1550-1850 yılları arasında, birbirini izleyen daha az sıcak yazlar ve daha sert kışlar bir küçük buzul çağı’ndan söz edilmesine yol açmıştır: bu üç yüzyıl içinde, Alp buzulları yüzlerce metre ilerlemiştir. Ama bu olayda, jeolojik zamanlarınkinden farklı bir zaman ölçeğinde yer alan küçük bir iklim dalgalanması söz konusuydu. □
61
Bir buzulun İzleri. Zeminin perdahlanmış olması, sürüklenen kayaçlann ve gezgintaş bloklannm (arka planda) bıraktığı çizgili izler eski bir buzulun varlığına tanıklık etmektedir.
-15
İZOTOP BİLEŞİMİ
(deliklilerde [foramınifera] oksijenin zaman içindeki değişimi ı
/\A
\ AA (\ ! •’ ;ı i
-100
İT 7 I 3 TTİRal5bl 5cKdl5el6İ ra-
yaş 50000 100000 yıl S.
__8«0 I
-deniz seviyesi â
ı ı izotop evresi
Buzullu üstatizm düzeyleri (-130 000 yıla kadar) Pasifik Okyanusu’nun Ekvator kesiminin batı bölümünden alınmış bir deniz çökeli karotunda, deliliklerin (foraminifera) kavkısındaki 1S0/160 oranına bakılarak belirlenebilir.
AYRICA BAKINIZ
– IB.ANSH Antarktika
– HM Arktika
– IB.ANSÜ buzullar
– ısasn çöl
– ÜSSÜ erozyon
– İB.ansm iklim
– IB.ANSLİ kıyılar