CANLI OLUŞUMLARIN İLK MADDESİ RNA OLABİLİR Mİ?

CANLI OLUŞUMLARIN İLK MADDESİ RNA OLABİLİR Mİ?

1981-82 yıllarında, Thomas R.Cech adlı araştırmacı ve arkadaşlarının karşılaştıkları bir olay, yukarda belirtilen temel görüşü sarstı. Bu araştırmacılar, tek hücreli tetra hymeno-RNAüzerinde çalışırken, bu hücrenin RNAsının kendisini belli yerlerinden parçalayıp, belli bir kısmıçıkarttıktan sonra yeniden birleştirebildiğine tanık oldular. Yani RNA bu işlemi, hiçbir protein yapılı enzimin katkısı olmadan kendi kendine başarıyordu. Bu işlem sırasında RNAnın kendisi değiştiği için, katalizör yerine yeni bir isim bulundu: Ribozym. Bu yeni kavram yerleşirken araştırmacılar, aynı RNAnın başka r-RNAların oluşumunda etkili olduğunu ve tepkimelerden değişmeden çıktığını da saptadılar. Gerçi, proteinlerin oluşumu sırasında ribozomlarda bulunan ve ne işe yaradığı bilinmeyen bazı r-RNAların varlığı daha önceden de biliniyordu, ancak bunların başlıbaşına, enzim görevi yapan oluşumlar olduklarından kimsenin haberi yoktu.

1980 yılında, Cech ve arkadaşları, üzerinde çalıştıkları

O-OH

_ÂAoh+~vV

Tetrahymena r-RNA ’sında saptanan, hiçbir enzim kullanmaksam intron kesme işlemi, serbest bir guanosin- nükleotit ya da guanosintrifosfat molekülünün kimyasal tepkimeye girmesiyle başlar, önce bu molekülün grubu, intronun başlangıç nükleotitindeki OH grubu ile birleşir (1). Soldaki exon ile intron bağı koparılır, bu arada intronla guanosin arasında bir bağ oluşur (yukarda solda gösterilmiştir). Serbest kalan sol exonun OH grubu, intronun 3 *üncü ucu ile birleşir (2). Bu bağ da .hemen parçalanır ve iki exon parçası bütünleşir. Intron ise, yapıdan kesilerek uzaklaştırılmış olur (3). Benzer tepkimeler sonucu serbest intron, yapısından 15 nükleotitlik bir parçayı atar ve geri kalan kısım bir daire şekline dönüşür (4). Kısa süre sonra yeniden doğrulaşır (5). Bu sırada yapısından 4 nükleotitlik bir parça daha kopar, geri kalan tekrar daire- leşir (6). Daireleşen kısım, yani yapısından toplam 19 nükleotit uzuklaştıran intron yeniden açılır, doğru şekline dönüşür. Bütün bu olayların biyokimyasal önemi, günümüzdeki yoğun çalışmalarla gün ışığına çıkarılacak ve yeni yeni bilgiler elde edilecektir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*