CASUSLUK VE KARŞI CASUSLUK

CASUSLUK VE KARŞI CASUSLUKcasusluk-cetesinin-ilk-hedefi-kurmay-subaylar_m

Devletlerin, güvenlik ve iktidarlarını güvence altına almak için uygulamaya koyduğu askerî, siyasî veya İktisadî stratejiler, özellikle gizli servisler aracılığıyla toplanan yığınla bilginin analizini gerektirir. Siyasî gruplar arasındaki rekabetin başlangıcından bu yana, gizli ajanların araştırmalarını sürdürdüğü alanlar, günümüzde yüksek teknoloji ürünlerinin yapım yöntemlerini de içine alacak kadar genişlemiştir.
Casusluk, gizli tutulması gereken bilgilerin ulusal sınırlar dışına çıkarılmasıdır. Yabancı ülkeler hesabına çalışan muhbirlerin bu yasadışı faaliyetlerine karşı geliştirilen üç mücadele şekli vardır: önleyici karşı casusluk, yabancı casusların kimliğini ortaya çıkarıp onları işlevsiz hale getirmeyi amaçlar; savunmaya dönük karşı casuslukta, rakip gizli servisler hakkında bilgi toplamak hedeflenir; saldırıya dönük karşı casusluktaysa «zehirleme», yani yanlış bilgilendirme operasyonları yürütülür. Bu, özellikle iki taraflı casusların yanlış bilgi aktarmasını sağlayarak gerçekleştirilir.

Paramiliter operasyonlar ve komando operasyonları özel servislerin görev alanına girer. Benzer biçimde, «psikolojik savaş» ve propaganda da bu servislere bırakılmıştır.

AMAÇLAR VE ARAÇLAR

Geleneksel haberalma kaynağı casuslar, rakip sistemin içine sızarak, yalnızca gerçekliği söz götürmeyen olayları değil, düşmanın metotlarına ve düşman yöneticilerin niyetlerine ilişkin kesin ipuçlarını da aktarırlar. Diğer yandan, gizli servisler, mikrofonla veya başka elektronik cihazlarla dinleme, hava yoluyla casusluk, uydulardan yararlanma gibi günden güne mükemmelleşen teknolojik yöntemlere başvururlar. Nitekim, minyatürleştirmedeki ilerleme sayesinde, şimdi meydana çıkarılması iyice güçleşen mikrovericiler kullanıma sokulmuştur. Bu mikrovericilerden, elçilik binalarında veya başka yerlerde gizli konuşmaların yapıldığı bölümleri tespit etmek için yararlanılır.

Radyo dalgalarının dinlenmesi, bir kıtadan diğerlerine gönde-
rilen mesajların ele geçirilmesini sağlar. Böylece, günümüz beralma dünya çapında bir boyut kazanmış ve stratejik i görmeye başlamıştır. Elektromanyetik yayınların yakalan lerinin belirlenmesi, uyduların gelişmesiyle mümkün oln Uydulardan, ayrıca başka tipte iletişim ve yayınların bozulı da da yararlanılır (radar, uzaklıkölçerler, uzaktan kumandal lerin güdümü, gemi veya uçaklarda seyre yardımcı aletleri: m). Bu dinleme sistemlerinin ne kadar etkili olduğu Körfez şı’yla kanıtlanmıştır.

Uyduların mükemmelleştirilmesiyle daha çok şey daha rülmektedir. Günümüzde uydu alıcıları, bütün ülkelerin ü den, sınır kaygısı olmaksızın uçarlar; çünkü hukuken, gözel leri ülkenin hava sahasına saldırmış sayılmazlar. Dolayısıy ni geliştirilen bir uçağın ilk uçuşu, bir namlunun kalibres: düşman birliklerinin hareketlerine ilişkin bilgileri aktarma güvenilir teknik araçlar uydulardır.

Denizaltıların durmadan gizlice kol gezdiği denizde d ber alma çok gelişmiş teknik araçlarla yapılır. Su al duymayı sağlayan sonar sayesinde, düşman denizaltılarır şini, bir geminin batışını, bir uçağın veya füzenin düşüşün pit etmek mümkündür.

Casusluğun önemli bir bölümü siyasî-askerî haberalmad: cak, bir ülkenin sınaî, malî ve teknolojik potansiyeline (siy. askerî gücün belirleyicisi bu potansiyeldir) ait ekonomik ve: toplanması, askerî casusluk kadar önemli, büyük ihtimalle c dan daha eski bir casusluk şeklidir. Devletlerarası olsun öz sun, sanayi casusluğu gelişmiş ülkelerde sıkça rastlanılan bir dur. Basında veya bilimsel yayınlarda çalışan uzmanlar, «ka: açık» verilere ulaşabilirler. Sanayi casusluğuysa «saklı tut teknolojileri konu alır. Soğuk savaş döneminde sanayi casus nun olağanüstü artışı karşısında, NATO’ya üye ülkeler sına: nn korunmasına ilişkin düzenlemeleri pekiştirdiler. Nite 1950’de, Varşova Paktı’na üye devletlerle NATO ülr arasındaki ticaret politikasının koordinasyonundan sorumlu com adı verilen gayriresmî bir komite kuruldu. Bu komite, tronik malzeme’ ihracatını ve askerî amaçlarla kullanılabı yüksek teknolojilerin transferini yasaklıyordu.

Dev boyutlara varan özel casusluk, üretime ilişkin teknik 1 ri ve sırları ele geçirmeye yönelik olabileceği gibi (teknik c; luk), müşteri kayıtları veya önemli uluslararası ihalelerde rai. letmelerin teklifleri konusunda bilgi toplamaya yönelik de ; lir (ticarî casusluk). Devletlerarası casusluktaki uygulamalar : da da geçerlidir: ajanlar görev yerine yollanır; telefonların dı: mesinde, belgelerin fotoğraflarının çekiminde, gizli yerlenr. pit edilmesinde son derece gelişmiş teknik araçlar kullanık: nümüzde bu casusluk türü, çok yüksek rakamlarla ifade e: zararlara yol açar.

GİZLİ SERVİSLER

Bir haberalma servisinin yapısı ve hareket alanı, ülkenin e. rejimine sıkı sıkıya bağlı olarak, hükümetçe belirlenir. Nitî: demokratik devletler, özel servislerin görev alanlarını yaban: kelere ait bilgi araştırmalarıyla sınırlandırarak bu kuruluşlar, siyasete karışmasını engellemeye çalışırlar. Buna karşılık, ot: rejimlerin var olduğu ülkelerde, siyasî iktidar; hem içeride- : de dışarıda bilgi sağlamak için gizli servisleri kullanır.

Batılı haberalma örgüderinin yapısı ve görevleri

XVI. yy’da Avrupa’da ulus-devletlerin ortaya çıktığı ve u._ rarası ilişkilerin geliştiği bir ortamda, I. Elizabeth’in hüküır.i ğı döneminde, ilk haberalma örgütlerinden biri kuruldu.

İngiltere’de. Intelligence Service («Haberalma Servisi> derece etkili oluşuyla birçok başka ülke için model teşkil ; Merkezî bir dairesi bulunmayan örgütün başında JİC (Joint İr. ligence Committee; «Yüksek Değerlendirme Kurulu») bul.: Başbakana bağlı bu kurul, Foreign Office (Yabancılar Bürcs. bazı sivil servis temsilcileriyle çeşitli haberalma servislerine neticilerinden oluşur. Söz konusu haberalma servisleri «saymayan» belgelerin analizi (Joint Intelligence Bureau; «Birleş:.- : beralma Bürosu»); casusluk, karşı casusluk ve eylem (Spec:E-telligence Service; «Özel Haberalma Servisi»); elektronik c;; luk (Government Communications Headquarters; «Devlet ■ berleşme Merkezi»); Scotland Yard’la işbirliği içinde yapılar şı casusluk (Military Intelligence Bureau; «Askerî HaberalmH 1 rosu») gibi alanlarda uzmanlaşmışlardır. Bu faaliyetlere ord- : beralma servisleri de katılır.
GIleniekerBrücke. Rejim muhalifi Anatoli Şçaranski’nin Sovyet ajanlarıyla değiş tokuşu, 1986’da Berlin’de, 1962’den beri birçok gizli ajanın serbest bırakıldığı bu köprüde gerçekleşti.

i 3Meşik Devletleri’nde. Amerikan gizli servisleri,

– .: -e yabancı gözüken dev boyutlarda bir bürokrasi

– ::cr.ce, İkinci Dünya Savaşı sırasında pek başarı-

– ie. casusluk alanında merkezî bir örgüte kavuş-: I1A ‘Central İntelligence Agency; Merkezî Habe-

. : jrjldu. CİA, özerkliklerini korumakla birlikte ço-

– : -ağlı birçok örgütün başındadır. Bu örgütlerden en , : ieniz ve hava ordularına bağlı askerî haberalma

– : ibralarında koordinasyonu sağlayan DİA’dır (De-ii-:e Agency; «Savunma Haberalma Örgütü»), DİA

– ■ – itinasından sorumludur; dolayısıyla haberalma fa-: . ‘-3- bütçenin yarıya yakınını alır. Elektronik casus-

: –.gierin ele geçirilip çözülmesi NSA’mn (National

– «Ulusal Güvenlik Örgütü»); yabancı güçlerin

– :-,r_2 ilişkin CİA’nın elde ettiği bilgilerden yararlanıl–1 J r„r. (Atomic Energy Commission; «Atom Enerjisi : *-v alanına girer. Ülke içindeki karşı casusluktan so-

31’dır (Federal Bureau of învestigation; Federal

— ;• Hr-rosu).

:. r arasında kimi zaman şiddetlenen rekabet, ele ge-

■ ;._snn bir merkezde toplanıp kullanılmasından so–arafmdan yatıştırılır. CİA, «değerlendirme»lerini . . sr—k Konseyi aracılığıyla devlet başkamna ulaştırır.

– r ı~,:lyar dolarlık bütçesi ve 30 000 kişilik personeliy-

• – _r.en üç görevi vardır: dış haberalma, karşı casusluk . aş döneminde ağır eleştirilere konu olan gizli ve

-illiyet.

..;an fazla bir süre boyunca kaynaklarının yarısını . — jcadele uğrunda harcayan CİA, Sovyetlerin çöküşün-; -.3 ;şlevini yeniden belirlemek; Birleşik Devletlerin kar-. -Junduğu tehlikeyi (terörizm, nükleer silahların artışı ; i – değerlendirmek zorundadır. Hem 1990’da Irak’ın Ku-hem de ertesi yıl SSCB’deki darbe sırasında hazırlık-. ii3r. CİA için reform gerekli hale gelmiştir. Soğuk sava-_s ekonomik casusluk karşı casusluğa yönelen CİA, :-l< haberalma servisi gi > aynaklarının büyük bölümü-

– , —jca ayırmıştır.

“criLiye’de. Devletin güvenliğini sağlamak, önemli bilgileri ve devlet sırlarının yabancı devletlerce ele geçirilme-

– iir.ek amacıyla görevli teşkilatın adı Millî İstihbarat ; – dır (MİT).
ÜNLÜ CASUSLAR
: Kontesi. A)exa«ire Ötı*’ Üç Sthhşörkr’de Milady ı ölümsü4eştirdt|Şi Kontes,

I RichcÜeu’nün ajanıydı ve s Anne d’Alıtriehe’ii |ngi!İ56İ.

, verdiğileblMfâa «ie ekle görey«ı^ili&j|p. ’

I Schulmeister. l

ajanı, Schuîmeister’in, lann lSOSfctjte’AejİBEt*:

: büyüft katkısı toldfiışta;’; t Alfred Redl. Yüzyılın ba-. Avusturya-Macaristan karşı uk örgütünûft:

«gizli servisleflnee:gö«v1endiri-l« Ruslata Âvuetoçi-Massjisr;; . kurmayıma1 piantsıöû^;vmxk 11913’tegetçekkiittgottaya ’ i intihal ini 1 ı Iferi. gerçek âdı^jgaisfc;

ı Zelle olan Mata Hari, Berlin’de J AnsçıykenBirinci pünj;» Şavâ-f yfom başlangıcında Almanlarca [.^»evlendirilerek Ajaa H-fl adını f *nştı. Casuslutakibarifeluşeye-F «eneklerinden de yaradan* Mata f Bm, Paris’te yakalanarak-15 «tem | 1917’de ölüme aahkfen ‘ lkhard Sorge. Bu casus, îapon-jsı’dakı Alman elçiliğinde gff«vBy-f fen, Alman işgata&tkesntKÖAu 1 ‘ Stalin’e büdinnfe aneak SaİiftSor- -ge’yeinaonuımı9U.,Dab»XHm,Ja-r ponya’nm SSCSV® saldımaya»* Jmı söyleyerek Stalin’ın birliklerini Batı cephesine ytğKsasna, dolayısıyla Moskova’nın kutttttawnı sulayan casus, kimliği oraya çılanca 1944’te, Japonya’da İsıldı.
«Rainbow Warrior». Çevreci Greenpeace Örgütü’nün gemisi Fransa’nın nükleer denemeleri aleyhinde gösteri yapıyordu; 1985’te Fransız Milli İstihbarat Örgütü tarafından batırıldı.
Kurtuluş Savaşı’ndan sonra kurulan Millî Emniyet Hizmetleri Teşkilatı, 6 temmuz 1965 tarihli yasayla Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) adını aldı. MİT 1 kasım 1983 tarihli Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu ile yeniden düzenlendi.

Başbakanlığa bağlı olan kuruluşun başında bir müsteşar vardır. MİT müsteşarı diye isimlendirilen bu yetkili, Millî Güvenlik Ku-rulu’nun kararı, Başbakan’ın inhası ve Cumhurbaşkanının onaması ile göreve atanır. Teşkilatta çalışan memurlarsa MİT mensubu diye nitelendirilir. MİT mensubu, Teşkilat Kanunu veya bu kanuna göre çıkartılmış talimatlarda yazılı ödevleri yerine getirmekle görevlendirilmiş kimsedir.

Millî İstihbarat Teşkilatı’mn görevleri Türkiye Cumhuriye-ti’nin ülkesi ve milletiyle bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, anayasal düzenine ve millî gücünü oluşturan bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında millî güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı yetkili devlet makamlarına ulaştırmaktır.

Sovyet modeli

1991’in sonunda Mihail Gorbaçov tarafından dağıtılmadan önce, Sovyet haberalma sistemi, Amerikan sisteminden farklı olarak, çeşitli faaliyederi tek bir kuruluşta toplayacak şekilde düzenlenmişti. Sınırsız yetkilere sahip dev boyutlardaki bu kuruluş, KGB (Komitet Gosudarstvennoy Bezopasnosti; Devlet Güvenlik Komitesi), yurtdışı casusluk, yurtiçi karşı casusluk ve iç güvenliği ilgilendirdiği kabul edilen her konudan (sınır muhafızlarından bile) sorumluydu. Sadece askerî haberalma, KGB’nin değil GRU’nun (Glavnoye Raz-vedivatelnoye Upravleniye; Genelkurmay Haberalma Başmüdürlüğü) görev alanına giriyordu. Rus komünizminin sonu ve KGB’nin dağılmasıyla, bu dev yapı tartışma konusu haline geldi.

1917’de Bolşeviklerce kurulan gizli polis örgütü Çeka, 1954’te KGB’ye dönüştü. Zaman zaman GRU’nun yetki alanına taşan KGB, dünyada başka benzeri bulunmayan, sınırsız imkânlara sahip bir bakanlıktı. Kara, hava ve deniz gücünün yanı sıra, 700 000 ajanı, yaklaşık 6 milyon bilgi gönderen adamı bulunan KGB’ye Sovyet Parlamentosu’nda 1991 için ayrılan bütçe 4,9 milyar rubleydi (3,5 milyar dolar). KGB’ye bağlı beş daireden en ünlüsü, özel operasyonlardan ve yurtdışında bilgi toplamadan sorumlu olanıydı. Yüksek Sovyet Prezidyu-mu’nun tayin ettiği bir başkanı olan ve resmî olarak Bakanlar Kurulu’na bağlı bulunan KGB, gerçekte Politbüro’nun deneti-mindeydi. Böylelikle, komünist iktidarın dayanağını oluşturuyordu.

Bütün denetim ve baskı güçlerine sahip bu tek merkezin yıkılması, Batılı modele daha yakın bir casusluk-karşı casusluk sisteminin kurulmasını sağladı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, askerî haberalmadan vazgeçerek yabancı rakiplerinin üretim yöntemlerini öğrenmeyi ve potansiyel pazarları ele geçirmeyi hedefleyen Japonya gibi, Rusya Cumhuriyeti de haberalma servislerini ekonomik amaçlar doğrultusunda kullanmaktadır. Gizli servislerin, gitgide ülkelerinin refahına daha çok katkıda bulunmaya yönelik genel eğilimi de böylece kanıtlanmıştır. □
101
.a:1-
Elyesa Bazna. Gicero1 âdıyla tanınan casus. Ankara’daki JngSiz, büyükelçisinin uşağıydı.. 1943’te Alrnşıjlara, özellikle NojıSandiyi 1 çıkarmasının hazırlıklara» ilişkin önemli belgeler, sağlamıştı, Nazi üst k^emeleı^efej%’v®ek%a(p.;. :feraedöilyle ttı madı.

Kim Philby. Burgess ve MacLean gibi Philby de, tktoei Dünya Sava-şı’ndahl’sİJBrfctngiltz ^atpcaİBa, servislerine sazan Ml-6 gorevlile-nfaden bip^di. B«’ottaya;çıSWıln>-ca, SSCB^e sığındı.

Anthony Blunt. İngiliz karşı ca-sasltık senâslerinse ydlar boyu it-

ya’niji göz#»;, İngiltere Kraliçe-si’nin resim koleksiyönlaniHâan sorumlu sanat tsrihçm Blunt’un kanili 1981’de ortaya çıkarıldı.
Casusluk oyuncuklan. ABD cs :.

mağazalarda, dinleme, kayıt .ez-yayını aygıtlarının satışı. harK ” r_ bir kesiminin haberalmaya hayranlığı göstermektedir
AYRICA BAKINIZ

– IB.AMI komünizm

– |B.ANSL| silahlanma ve

silahsızlanma

– [b.-anslj siyaset

– İBiASsli terör
Kim Philby. 19631e deşifre oidu.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*