İslam

islami bilgi

Seleflerimiz yaşamakta olduğumuz bu topraklan, üzerinde İslâm uygarlığı kurulsun, kendi inandıkları hayat nizamı uygulansın, doğru gördükleri kanunlar ve uygunluğuna güvendikleri hareket metodları hakim olsun diye fethetmişlerdir. İslâmî nesillerin beka ve devamı, tamamiyle günümüz nesillerinin -seleflerinden miras olarak alıpta diğer bütün milletler arasında seçkin bir konuma geldikleri- İslâmî medeniyet ve uygarlığı Rabbani metoda uygun olarak sonraki kuşaklara aktarmalarına dayanmaktadır. Müslümanların varlıklarım ...

Devamını Oku »

Ahlak Nedir

Ahlak Nedir? İnsanların toplum içindeki davranışları^ m ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla başvurulan kurallar, başka insanların davranışlarını olumlu ya da olumsuz i biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünüdür. Ahlak kuralları nelerdir? İki ayrı kategoride incelenebilir: 1.Kişisel ahlak kuralları 2.Sosyal ahlak kuralları Kişisel ahlak, fertlerin benimsedikleri ahlak ilkelerini ifade için kullanılan bir terimdir. Sosyal ahlak, daha çok toplum düzeyinde ve kişilerin birbirleriyle ...

Devamını Oku »

YahudiAlimlerinin Tevrat’taki Bâzı Şeyler Hakkında Mtislümanlara Bilgi Vermekten Kaçınmaları:

Muâz b. Cebel, Sa’d b. Muâz ve Hârice b. Zeyd, Tevrat’ta olanlardan bazı şeyleri Yahudî âlimlerinden sormuşlardı. Yahudi âlimleri, onları haber vermekten kaçındılar ve gizlediler. Bunun üzerine, yüce Allâh, indirdiği âyette şöyle buyurdu : «İndirdiğimiz beyyîneleri ve yol göstereni, Idtab’da insanlara anıkladıktan sonra gizleyenler yok mu, onlara Allâh da» linet eder, lânetcller de, lânet ederler (Bakare: 159)» (19). Peygamberimizin Dört ...

Devamını Oku »

YAHUDİ ÂLİMLERİYLE YAPILAN DİNİ MÜNAKAŞALAR

Fakat, O, öğretmekte ve okuyup okutmakta olduğunuz kitab sayesinde Rabbaniler olunuz!» der. Şirin, Melekleri ve Peygamberleri Tanrılar edinmenizi de emretmez. O, size, sîzler Müslüman olduktan sonra, kâfirliği emreder mi biç! (Al-i tmrân: 79-80)» (17). Yahudi Alimlerinin, Kur’ân-ı Kerim’in, Gökten Topluca tndlginl Görmedikçe İnanmayacaklarını Söylemeleri : 16 — Yahudi âlimlerinden Mahmud b. Seyhân, Nûman b. Edâ, Bahri b. Amr, Uzeyz b. ...

Devamını Oku »

İSLÂM TARİHİ MEDİNE DEVRİ I

Ud Yahudi Aliminin Hz. MAsâ’dan Sonra Peygamber Gelmediğini tddiâ Etmeleri : 10 — Yahudi âlimlerinden Sükeyn ve Adiy b. Zeyd, Peygamberimize : «Yâ Muhammedi Biz, Musa’dan sonra, Allâh’m, insanlara herhangi bir şey indirdiğini bilmiyoruz!» dediler. Onların bu sözleri üzerine yüce Allah şöyle buyurdu : «Nûh’a, ondan sonraki Peygamberlere vahy ettiğimiz ve İbrahim’e, İsmail’e, İshâk’a, Yâkûb’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyûb’a, Yûnüs’e, Harun ...

Devamını Oku »

İSLÂM TARİHİ MEDİNE DEVRİ I

Bunun üzerine inen âyette göyie buyruldu : «Gerçek ilimden nasibi olmayanlar da (AHâh, bizimle konuşsaydı, y&hud, bize bir âyet, bir mûdze gelseydi ya?) dediler. Onlardan öncekiler det tıpkı onların söylediMer! sözler gibi, sözler söylemişlerdi. Kalpleri, birbirine benzedi. Biz, şeksiz şüphesiz inanan Ur kavim için, âyet ve mftcizeleri apaçık bildirmişizdir.» (Bakare: 118) (6). İki Yahudî Aliminin, Ata Dinini Bırakmayacaklarım Söylemesi : ...

Devamını Oku »

DlNİ MÜNÂKAŞALAR

Ona mutlaka yardım edeceksiniz!) diye Peygamberlerden bir ahid ve mîsâk almış, onlara (ikrar ettiniz mi, bunun üzerine ahdimi kabûl-lendinizmi?) demiş, onlar da : (İkrar ettik!) demişlerdi Allah da : (öyle ise, şâhid olunuz! Ben de, sizinle birlikte şâhidler-denlm!) demişti. (Al-i Imran: 81)» âyetine muttali’ olunca : Vallâhi, Muhammed hakkında bize, ne bir söz verilmiştir, ne de, bizden bir söz alınmıştır!» ...

Devamını Oku »

yahudî Alimleriyle yapılan dinî münakaşa ve MÜCADELELER

Peygamberimiz, Peygamber olarak gönderilmeden önce, Yabudfler; Evs ve Hazreç Kabileleri ile aralan açıldıkça, onlara : «Bir Peygamber, gelmek, gönderilmek üzeredir; geleceği zamanın gölgesi düştü. 0 Peygamber gelince, biz, Ona tâbi olup İrem ve Ad kavimleri gibi, kökünüzü kazıyacağız!» derlerdi (1). Cenâb-ı Hak, Yahudüerin kendi aralarmdan çıkmasını bekledikleri Peygamberimizi Hz. İsmail’in soyundan, Arablar arasından çıkannca, Ya-hudîler, Onu da, Onun hakkmda söylediklerini ...

Devamını Oku »

SIRMA B. EBl ENESİN MÜSLÜMAN OLUŞU ve PEYGAMBERİMİZ HARKINDAKİ ŞİİRİ

Ebû Kays Sırma b. Ebî Enes, Câhiliyet devrinde Râhibler gibi dünyâdan el etek çeken, kaba elbiseler giyen, putlardan uzaklaşan bir Me-dineli idi. Ctinûb olunca, gûsleder, hayızlı hâlinde kadına yaklaşmazdı. Bir aralık, Nasrânîliğe de, niyetlenmiş, sonra, ondan geri durmuştu. Evinin bir köşesini Mescid edinip oraya kapanmıştı. Ctinûbü ve hayızlı kadım içeri sokmazdı. Putlardan hoşlanmayıp aynldığı sırada : «Ben, İbrâhim’in Rabbma ibâdet ...

Devamını Oku »

YAHUDİLERİN PEYGAMBERİMİZE DÖRT SORUSU

Yahudî âlimlerinden bir takmaları bir gün, Peygamberimizin yanma gelerek: «Yâ Muhammed! Biz, sana Peygamberden başkasının bilemeyeceği dört soru soracağız. Eğer, bunların cevâbım verebilirsen, sana tâbi olur, sana inanır ve seni tasdik ederiz!» dediler. Peygamberimiz : «İstediğinizi sorunuz. Eğer ben, o soruların cevaplarım size bildirirsem —bu yolda Allâh’a söz vermiş olacağınız için— beni tasdik etmeniz, bana tâbi ve Müslüman olmanız gerekir!» ...

Devamını Oku »

YAHUDÎLERİN PEYGAMBERİMİZE RUH HAKKINDAKİ SORUSU

Abdullâh b. Mes’ud der ki : «Resûlullâh’la birlikte bir gün, Medine harâbelerinde yürüyorduk. ResûluUâh, hurma dalından bir değneğe dayanıyordu. Bir kaç Yahudîye rastladı. YahudUer, birbirlerine : (Ona, Rûhu sorunuz!) dedUer. Bazısı: (Ona bir şey sormayınız. Belki, sorduğunuz şey hakkmda hoşlanmıyacağınız bir şey söyler!) Bazıları ise : (Muhakkak soracağız!) dedüer. İğlerinden birisi kalkıp : (Yâ Ehel Kasım! Ruh nedir?) dedi. Peygamber ...

Devamını Oku »

İSLÂM DÜŞMANI YAHUDİ ÂLİMLERİNDEN BAŞLICALARI

Peygamberimiz, Medine’ye hicret ettiği zaman, Medine’de ve Medine civârmda pek çok Yahudi âlimleri vardı. Bunlar, Peygamberimize ve îslâmiyete karşı açıktan cephe almışlardı. İbn-i îshak’a göre : Yahudî âlimlerinin bütün düşmanlıkları, Peygamberliğin kendilerinden alınıp, Arablara verilmesinden duydukları kıskançlık ve kinden üeri geliyordu. Bunlar, Evs ve Hazreç Kabilesi Müşrik ve Münâfıklarmdan bir çoklarım da, kandırarak kendi saflarına çekmeğe muvaffak olmuşlar, Peygamberimizi yalanlamak, ...

Devamını Oku »

Suffalılara Kur’ân-ı Kerim ve Yazı Öğretilmesi:

Ensâr’dan Ubâde Ib. Sâmit, Ehl-i Suffa’ya fahrî plarak yazı ve Kur’-ân-ı Kerîm öğretirdi. Ubâde b. Sâmit, bu hususta der ki : «Ben, Ehl-i Suffa’da bir çoklarına yazı ve Kur’ân öğretirdim. Onlardan birisi, bana bir yay hediye etmişti. Kendi kendime : (Bu, kıymetli bir mal değildir. Ben, bununla, Allâh yolunda ok atanm!) dedim. Bununla berâber, Resûlullâh’a gidip : (Yâ Resûlallâh! Yazı ...

Devamını Oku »

Yeryüzünde İlk Selâmlaşma Hâdisesi:

Yüce Allâh, Hz. Âdem’i yaratınca, ona «Haydi, Meleklerden şurada oturanların yanlarına git de, onlara selâm ver ve senin selâmını nasıl aldıklarını işit. Çünki, bu, hem senin, hem de, senden sonra gelecek zürriyetin için selâmlaşma örneği olacaktır!» dedi. Bunun üzerine, Hz. Âdem, Meleklere (Esselâmü aleyküm = selâm olsun sizlere. Kazâdan, belâdan selâmette kalasınız!) diye selâm verdi. Onlar da (Esselâmü aleyke ve ...

Devamını Oku »

PEYGAMBERİMİZ (A.S.) İN MEDİNE’YE GELİŞİ

Medine-¡ Münevvere

Peygamberimizin Gözlenişi ve Karşılanışı: Medineli Müslümanlar, Peygamberimizin Medine’ye gelmek üzere Mekke’den yola çıktığım işittikleri zaman, her gün, sabah namazım kıldıktan sonra Harre mevkiine çıkarak öğle sıcağı basıncaya, zevâl vaktine kadar Peygamberimizi gözlerlerdi. Yine bir gün, uzun uzun gözledikten sonra dönüp evlerine girdikleri sırada idi ki, Yahudüerden birisi, kendisine aid bir iş için, kulelerden bir kulenin üzerine çıkıp uzaklan gözetlerken, Peygamberimizle ...

Devamını Oku »

Namaz kılanın bütün yaptıkları ibadettir

Eğer namaz kılarsanız, bütün ömrünüzü ibadetle geçirebilirsiniz. Bundan daha büyük müjde olabilir mi? Rabbimizin bize ihsan ettiği nimetler sayılamayacak kadar çok. Buna karşılık kısa bir ömürde yaptığımız sınırlı ibadetlerin, şükür için ne kadar yetersiz olduğu açık. Ayrıca burada ibadetlerimizle ebedî bir Cenneti kazanacağız. İşte sayısız nimetlere şükretmek ve sonsuz Cenneti kazanmak için ibadetimizin ne kadar yetersiz olduğunu bilen Rabbimiz, bize ...

Devamını Oku »

Namaz en vazgeçilmez ibadet

Rabbimizin bize emrettiği en büyük ve en vazgeçilmez “namaz ibadetini hakkıyla ve eksiksiz yerine getirebilmemiz için ilk şart, “namazın önemini çok iyi kavramak”tır. Her şey önemi derecesinde vazgeçilmezdir. İslâm büyükleri, ölüm döşeğinde bile namazlarını kılmaktan vazgeçmemiştir. Ama biz, ahir zaman Müslümanları, hiçbir gerçek mazeretimiz olmadığı halde namazlarımızı terk edebiliyoruz. Gereken önemi verseydik böyle durumlara düşer miydik? Yemekten, sudan, havadan vazgeçtiğiniz ...

Devamını Oku »

Hiç lik Makamı

Kıssa bu ya: Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:“Kimsin?”“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:“Sen kimsin?”“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Hoca.“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış.“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.“Vezir” demiş.“Daha daha sonra?”“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”“Peki, ondan sonra?”Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp:“Hiç.”“Daha niye kabarıyorsun be adam. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin hiçlik makamdayım.”

Devamını Oku »

Bîr ruh ve müstakil bir varlık sahibi olan insan

İNSAN: Bîr ruh ve müstakil bir varlık sahibi olan insanı, Kur’an-ı Kerîm’deki bazı âyetlerde cinn ile beraber zikredilmesi dolayısiyle bu bahsin sonuna almayı muvafık gördüm. Allah Teâlâ, âdemi yani insanı nasıl yarattığını Kur’an-ı Azîmüşşan’»nda şöyle bildiriyor: «Ki yarattığı her $ey’İ güzel yaparı, insanı yaratmıya da çamurdan bavlıyan O’dur. Sonra O, bunun zürriyetini ha kıy r bir sudan meydana gelen nutfeden ...

Devamını Oku »