Sağlık Bilgisi

AKUT (ANİ) BÖBREK YETMEZLİĞİ

AKUT (ANİ) BÖBREK YETMEZLİĞİ: Akut böbrek yetmezliği, çeşitli etkenlere bağlı olarak, böbrek işlevlerinin ani olarak bozulmasını anlatan bir terimdir. Hastalığın genellikle ilk fark edilen belirtisi, hastanın çıkardığı günlük idrar miktarındaki azalmadır. Bu azalma “Oligüri” düzeyindedir. Yani hastaların günlük idrar miktarı 500 mİ ’mn altındadır. Ancak oligüri gelişmeyebilir. Akut böbrek yetmezliğinin klinik özelliklerine ve belirtilerine geçmeden önce, hastalığı yaratan etkenlerden söz ...

Devamını Oku »

KUM DÖKME (KRİSTALÜRİ)

KUM DÖKME (KRİSTALÜRİ): Oksalat ve/veya fosfat ve /veya ürat ve /veya sistin kristallerinin erimemiş olarak idrar içinde atılmaları olayına “Kristalüri” (kum dökmek) denilmektedir. İdrardaki eriyebilen kalsiyum okşatan,erimeyen kalsiyum oksalat tuzları haline gelmesiyle, idrarda oksalürinin egemen olduğu bir kum dökme olayı saptanabilir. İdrar asiditesinin azalması, diabet.es mellitus (şeker hastalığı), lösemi, sanlık, sinirlilik ve mıde-bağırsak bozuklukları halinde idrarda oksalat atılımı çoğalır. Oksalüri ...

Devamını Oku »

İDRARDA BAKTERİ BULUNMASI

İDRARDA BAKTERİ BULUNMASI (BAK- TERİÜRİ): İdrarda çok miktarda bakteri bulunması olayına “Bakteriüri” denilmektedir. İdrarda en çok koli, stafilokok ve streptokok bakterilerine rastlanmaktadır. Bakteriüride, idrar bulanık bir görünüm kazanmaktadır. Bakterilerin kaynağı idrar yollarındaki herhangi bir yapı olabileceği gibi, bağırsaklar ya da bademcikler de bakteriler için bir odak oluşturabilir. Tedavide bakterilerin kaynağı bulunup, buraya yönelik bir tedavi programı uygulanmalıdır.

Devamını Oku »

İDRARDA CERAHAT ÇIKMASI

İDRARDA CERAHAT ÇIKMASI (PİÜRİ): İdrara cerahat karışması olayına “Piüri” denilmektedir. Bu durumda idrarda akyuvarlar bulunur. Santrifüj sonrası idrardan elde edilen çökelti mikroskop altında incelendiğinde, her mikroskop alanında normalde 3-5 lökosit bulunur. İdrarda cerahat bulunması, yani piüri, idrar yollarında iltihabi bir olayın bulunduğuna bir kanıttır. Bazen de üreme yollarındaki bir iltihap, piüriye neden olabilir. Bazı vakalarda ise iltihabın bulunmasına karşın, piüri ...

Devamını Oku »

İDRARDA HEMOGLOBİN ÇIKMAMASI

İDRARDA HEMOGLOBİN ÇIKMAM (HE™ MOGLOBİNÜRî): idrarda hemoglobin bulunması olayına “Hemoglobinüri” denilmektedir. İdrardaki hemoglobin yeterli düzeye eriştiğinde, idrarın rengi kırmızıya dönebilir.

Devamını Oku »

İDRARDA KAN ÇIKMASI (HEMATÜRİ)

İDRARDA KAN ÇIKMASI (HEMATÜRİ): İdrarda alyuvarların bulunması olayına “Hema- türi” denilmektedir. İdrara karışan alyuvarlar fazla olursa, idrar çıplak gözle incelendiğinde bile kırmızı görülür. Buna “Makroskoik hematü- ri”denilmektedir. Alyuvarların miktarı az olduğundaysa, ancak mikroskobik incelemede alyuvarlar görülebilir. Bu duruma “Mikroskobik hematüri” denilmektedir. Kanama çok fazla olduğunda, idrar tamamen kan görünümündedir. Bu duruma ise “Masif hematüri” denilmektedir. Bir mİ kan, 500 mi ...

Devamını Oku »

İDRAR RENGİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

İDRAR RENGİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER: İdrar içinde çıkartılan bazı maddeler idrara değişik renkler kazandırır. İdrardaki renk değişiklikleri ve bunların kaynaklandığı nedenler şunlardır: Renksiz idrar: Fazla miktarda sıvı içmek, kronik glomerülonefrit, diabetes insipidus, diabetes mellitus (şeker hastalığı) v San idrar: Yoğunluğu yüksek idrar. Tetrasiklin, piridin ilaçlarını alanlar Turuncu idrar: İdrarda ürobilinojenin fazla bulunması Kırmızı idrar: Hemoglobin,miyoglobin, fenolftale- in, anilin boyalan, alyuvarlar. Bulanık beyaz ...

Devamını Oku »

İDRAR AKIŞINDA BOZUKLUKLAR

İDRAR AKIŞINDA BOZUKLUKLAR: İdrar akış hızının azalması ve/veya idî*arın incelenmesi ve/veya idrar etme süresinin uzaması ve/veya damlalar halinde çıkartılması ve/veya aniden kesilmesi durumlarına idrar akışı bozuklukları denilmektedir. İdrarın aniden kesilmesi, mesanedeki bir taşın üretranın iç deliğini aniden tıkaması halinde görülür. Bazen de mesanedeki bir tümör uzantısının aynı deliği tıkamasıyla gelişir. Prostat hiperplazisi vakalarında idrarın akış hızı zamanla azalır,idrar etme zamanı ...

Devamını Oku »

GLOMERÜLER FİLTRASYON

GLOMERÜLER FİLTRASYON: Normal bir insandaki glomerüler filtrasyon miktarı, bir dakikada 125 mİ kadardır. Böbrek glomerülleri tarafından süzülerek Bowman kapsülünün idrar boşluğu denilen bölgesine geçen ve idrarın ilk taslağı olan ve “Ultrafiltrat” adını alan bu süzüntünün yaklaşık % 99’u, böbrek tüpleri tarafından yeniden geri emilmektedir. Eğer bu geri emilim olmasaydı, vücut günde 180 litre sıvı kaybetmek zorunda kalacaktı. Çünkü bir dakikada ...

Devamını Oku »

BÖBREKLERİN İŞLEVİ

BÖBREKLERİN İŞLEVİ: Böbrekler kanın süzülüp, bu süzüntüden idrarın hazırlandığı organlardır. Böbreklere bir dakika içinde gelmekte olan atardamar kanının miktarı yaklaşık olarak 1250 mİ kadardır. Bu miktar ise kalbin bir dakikada vücuda pompaladığı kan miktarının % 25’ine eşittir. Yani kalbin pompaladığı kanın dörtte biri böbreklerde süzülme ve temizlenme işlemine girmektedir. Bilindiği gibi arteria renalis denilen atardamar aracılığıyla böbreklere erişen atardamar kanı, ...

Devamını Oku »

BÖBREĞİN MİKROSKOBİK YAPISI

BÖBREĞİN MİKROSKOBİK YAPISI Böbrek mikroskobik olarak incelendiğinde, idrar ileten tüpler, bunlar arasındaki bağdokusu ve bunun içinde ilerleyen damar, sinir ve lenf sisteminden kurulmuş olduğu görülür. İdrar taşıyan tüpler, [bunlar çok ince borucuklardır) işlev bakımından iki ayrı bölümden kurulmuştur. Bunlardan ilkine “Nefron” ya da “İdrarı hazırlayıcı bölüm” denilmektedir. İkincisine ise “Toplayıcı tüpler” (collecting tubule) denilmektedir. Toplayıcı tüpler nefron tarafından hazırlanmış olan ...

Devamını Oku »

BÖBREKLERİN KABA İÇ YAPISI

BÖBREKLERİN KABA İÇ YAPISI: Böbrekler enlemesine üst kutuptan alt kutuba kesilip incelendiğinde başlıca iki bölümden oluştukları görülür. Bunlardan ortada, böbreğin iç yan kenarına yakın olanına “Böbrek medullası” denil mektedir. Böbrek kapsülü ile böbrek medullası arasında uzanmakta olan böbrek dokusubölümüne ise “Böbrek korteksi” denilmektedir. Böbrek medullasmda tepesi küçük kalikslere açılan piramit biçiminde yapılar görülür. Bu yapılara “Malpigi piramitleri” ya da kısaca ...

Devamını Oku »

ÜRETRA

ÜRETRA: Üretra, idrar kesesinde biriken idrarı vücut dışına taşıyan bir tüptür. Kadın üretrası 4 cm. uzunluğunda, erkek üretrası ise 18-20 cm. uzunluğundadır. Üretra, idrar kesesine “îç üretral delik” denilen bir delikle açılmaktadır. Üretranm dışa açılan deliğinin adı ise “Dış üretral delik”tir. Üretranm yapısı ve diğer özellikleri ansiklopedinin “Erkek ve üreme yollan hastalıkları” bölümünde ayrıntılı bir biçimde İncelenmektedir.

Devamını Oku »

MERKEZİ GLOMERÜL

MERKEZİ GLOMERÜL Merkezi glomerül, özel bir kılcal damar yumağıdır. Glomerüle gelen bir “Getirici atardamar” çok sayıda kılcal damarlara bölünerek, merkezi glomerülün bu kılcal damar yumağım oluşturur. Her bir kılcal damar, çok sayıda kıvrımlar yaptıktan sonra diğer kılcal damarlarla birleşip, yeniden bir atardamara dönüşür. Glomerülden ayrılan bu atardamara ise “Götürücü atardamar” denilmektedir. Getirici ve götürücü atardamarlar, aynı noktadan girip çıkarlar. Getirici atardamar ...

Devamını Oku »

BÖBREK TÜPLERİ

BÖBREK TÜPLERİ: Her bir böbrek tüpü Bowman kapsülünden doğduktan sonra, toplayıcı tüplere kadar ulaşıncaya dek şu bölümlerden kurulurlar: 1) Proksimal kıvrımlı tüp: Böbrek tübünün bu bölümü, korteks bölgesinde yol aldıktan sonra böbreğin piramitlerinden birine girer. 2) Henle kulpunun inen dalı: Proksimal kıvrımlı tüp, böbrek piramitlerinden birine girdikten sonra “U” biçimindeki “Henle kulpunun inen dalma açılır. Henle kulpunun inen dalı piramit ...

Devamını Oku »

BOWMAN KAPSÜLÜ

BOWMAN KAPSÜLÜ: Bowman kapsülü, aslında böbrek tüplerinin merkezi glomerülü, yani kılcal damar yumağını dışardan sarmakta olan uzantısıdır. Bowman kapsülünün iki yaprağı vardır. Birincisi içte, kılcal damar oluşturan bütün damar kıvrımlarını örten bölümdür. Buna “Viseral yaprak” denilmektedir. İkincisi ise glomerül yumağını bir torba gibi dışardan saran bölümdür. Bu bölüme ise “Parietal yaprak” denilmektedir. Viseral yaprak ile parietal yaprak arasında bir boşluk ...

Devamını Oku »

PELVİS RENALİS VE ÜRETER

PELVİS RENALİS VE ÜRETER: Böbreklerde hazırlanan idrarın, idrar kesesine nakledilmesi gerekmektedir. Bu nakil işlemini pelvis renalis ve bunun uzantısı olan üreter gerçekleştirmektedir. Kabaca bir huniye benzettiğimiz pelvis renalis, böbrek sinusu içine yerleşmiştir. Pelvis renalisin geniş olan tabanına böbrek papillaları açılmaktadır. Böbrekler hazırladıkları idrarı bu papillalar- dan pelvis renalisin içine damlatırlar. Böylece idrar ilk önce pelvis renalisin içinde birikir. Bilindiği gibi ...

Devamını Oku »

BÖBREĞİN ZARLARI

BÖBREĞİN ZARLARI: Her iki böbrek de ikişer zarla kaplıdır. Bunlardan içte olanına Kadavrada böbrekler “Böbrek kapsülü” dışta olanına ise “Böbrek fasyası” denilmektedir. Bu iki zar arasında “Perirenal yağ” denilen bir yağ tabakası bulunmaktadır. Böbrek kapsülü böbreğe sıkıca tutunmuştur ve böbreğin tüm yüzeyini kaplar. Böbrek kapsülü hilus bölgesinden, böbrek sinüsünün içine doğru uzanır ve burada “Pelvis renalis”in küçük kalikslerine tutunur. Böbreği ...

Devamını Oku »

BÖBREKLER:

BÖBREKLER: Böbrekler karın boşluğunda, omurganın sağ ve solunda yerleşmiş olan bir çift organdır. Böbreklerin üst uçlan 12. sırt omuru hizasında alt uçları 3. bel omuru hizasında bulunmaktadır. Sağ böbrek, soldakine oranla 1-2 cm. daha aşağıdadır. Bunun nedeni hemen üzerindeki karaciğerdir. Böbrekler yaklaşık olarak 12 cm. uzunluğunda, 6 cm. eninde ve 3 cm. kalmlığmda- dır. Her nefes alışta böbrekler 2 cm. ...

Devamını Oku »

İDRAR KESESİ

İDRAR KESESİ (VEZİKA ÜRİNARİS) (MESANE): İdrar kesesi, böbrekler tarafından hazırlanan idrarın dışarı atılmadan önce birikti- rildiği bir kesedir. İdrar kesesinde 400 mİ. kadar idrar birikebilir. Kese içindeki idrar miktarı 280 mİ.’ye eriştiğinde idrara çıkma hissi uyanmaktadır. İdrar kesesi “Küçük pelvis” boşluğu içinde bulunur. İdrar kesesinin dört yüzü vardır. Bunlar arka-taban yüzü, üst yüz ve iki tane de ön-alt-yan yüzlerdir. Arka-taban ...

Devamını Oku »