SALEP ŞERBETİ 100 gram salep otu kökü (toz halinde), 200 gram pudra şekeri. 1 litre soğuk suyun içinde 1 saat bekletilir, sonra iyice silkelenerek çalkalanır. Üzerine 2 litre sıcak su ilâve edildikten sonra hafif ateşte bir saat kaynatılır. Soğutulur. Beyaz salep şerbeti hazırdır. Bu şerbetten küçük çocuklarada verilirse ishali ve bağırsak nezlesini önler. Bu şerbetten bacakları eğri (RAŞİTİK) çocuklara devamlı ...
Devamını Oku »Sağlık Bilgisi
SALEP ÇAYI BİTKİSEL FAYDASI
SALEP ÇAYI Bir yemek kaşığı ince kıyılmış salep otu kökü çay gibi demlenerek balla tatlandırılıp içilir. Cinsi kudreti arttırmak için bu çaydan öğleden evvel ve öğleden sonra 1 çay bardağı içmek gerekir.
Devamını Oku »SOLUK BENİZLER TIBBİ BİTKİSEL ÇÖZÜMÜ
SOLUK BENİZLER 1 Anason kaynatılıp şerbeti içilirse yüze güzellik verir. Canlılık ve renk verir sarılığı giderir.
Devamını Oku »KARINDA SOĞULCAN NASIL GEÇER? TIBBİ BİTKİSEL ÇÖZÜMÜ
SOĞULCAN 1— Karında soğulcan bulunması halinde Soğulcan otunu çok ince kıymalı ve lâpa yapıp karına koymalı. 2— Bir tutam soğulcan otunu balla karıştırmalı ve yemeli. 3— Nar kabuğunu kaynatıp suyunu içmeli.
Devamını Oku »SOĞUK ALGINLIĞI İÇİN NE YAPMAK GEREKİR ?
SOĞUK ALGINLIĞI Soğuk algınlığı, dünyanın her yerinde sık sık görülen bir hastalıktır. Sıcak memleketlerden ziyade kışı şiddetli, ilk ve sonbaharları yağmurlu, rutubetli ve değişik geçen memleketlerde daha çok görülür: Mevsim değişmelerinde havaların birdenbire soğuması, bu hastalığın ortaya çıkmasına ve yayılmasına sebep olmaktadır. Bir defa hastalığa tutulup geçirenlerin vücudunda kuvvetli bir bağışık hasıl olmadığı için her insan yılda 2 3 defa ...
Devamını Oku »SİNDİRİM BOZUKLUKLARININ ÖNLENMESİ
SİNDİRİM BOZUKLUKLARININ ÖNLENMESİ Sindirim bozukluklarının önlenmesi için aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmesi lâzımdır. 1— İyi çiğnemeliyiz : Çünkü acele yemekten, dişlerin bozukluğundan dolayı besinler ağızda iyi çiğnenmezse, tükrükle karışma tam olmayacağından nişastalı maddelerin hazmı güçleşir. Besinlerin midede kalma zamanı uzadığı gibi barsağa geçişte zor olur. 2— İştahlı yemeliyiz : Çünkü iştahsız yenilen bir yemekte de gerek tükrük, gerekse mide saygısının ...
Devamını Oku »GLOMERÜLONEFRİT
GLOMERÜLONEFRİT: Böbrek glomerülle- rinin iltihabi değişikliklere uğraması olayına “Glomerülonefrit” denilmektedir. Ancak glome- rülonefrit tek başına ortaya çıkmaz. Vücuttaki bazı hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkar. Yani glomerülonefrit daha geniş kapsamlı bir hastalığın bir parçasını oluşturur. Fakat bu geniş kapsamlı hastalıkta glomerüllerdeki iltihap ve bundan kaynaklanan belirtiler ön plana çıkar. Bilindiği gibi glomerüller, kanın süzülerek ilk idrar taslağının hazırlandığı yapılardır. Bu yapıların ...
Devamını Oku »DİALİZİN YARATTIĞI PSİKOLOJİK SORUNLAR
DİALİZİN YARATTIĞI PSİKOLOJİK SORUNLAR: Yaşamlarının geri kalan bölümünü yapay böbrek makinesine bağlı olarak geçirmek zorunda olan hastalarda bazı psikolojik sorunlar doğmaktadır. Hastanın bu sorunların üstesinden gelebilmesi için, bir psikiyatristin yardımına gerek duyulabilir. Hastanın yaşama isteğinin güçlendirilmesinde yakınlarının telkinlerinin de büyük ve çok olumlu etkisi vardır. Hastaların bir makineye bağlı olarak yaşıyor olmalarının yaratacağı psikolojik sorunlar da göz önüne alındığında, hastaların ...
Devamını Oku »HEMODİALİZ
HEMODİALİZ: Hemodializ, halk arasında çok yerinde bir deyimle “Yapay böbrek” olarak tanımlanmaktadır. Bu tip dializde hastanın kan dolaşımı, yapay böbrek makinesine bağlanmaktadır. Makineye gelmiş olan kan burada dializ işleminden geçirilmekte ve daha sonra yeniden hastanın kan dolaşımına geri gönderilmektedir. Hastadan, yapay böbrek makinesine çekilen kan ile makineye konan dializat arasındaki yan geçirgen zar yapay bir zardır. Makine ile hasta arasındaki ...
Devamını Oku »PERİTONEAL DİALİZ
PERİTONEAL DİALİZ:Peritoneal dializde, yarı geçirgen zar olarak hastanın peritonu kullanılmaktadır. Periton boşluğu içine verilecek olan, genel olarak “Dializat” denilen bazı steril sıvılar, kanda dolaşan vücut için zararlı maddeleri dializ ilkesine uygun olarak kendi içlerine çekerler. Böylece vücut, fazlası zararlı olan bu maddelerden kurtulmuş olur. Periton zarındaki kılcal kan damarları dializatla dolu kanın peritona ulaşmasını sağlarlar. Bu durum da, periton boşluğundaki ...
Devamını Oku »DİALİZİN GEREKTİĞİ DURUMLAR NELERDİR
DİALİZİN GEREKTİĞİ DURUMLAR (DİALİZ ENDİK AS Y ONLARI): Gerek akut gerekse de kronik böbrek yetmezliği vakalarında, hastaların dialize alınması gerekmektedir. Akut böbrek yetmezliği sırasında hastaların kan potasyumunda gelişmiş olan ciddi yükselmeler, kanda üre, ürik asit ve kreatin gibi azotlu maddelerin aşırı derecede birikmesi durumu, vücut asiditesinin artması ve vücutta fazla miktarda sıvı birikmesi dializ ile düzeltilebilir. Eğer akut böbrek yetmezliğindeki ...
Devamını Oku »Diailiz Nedir
DİALİZ: Bir çözeltideki kolloidlerle kristal- loidleri birbirlerinden ayırma işlemine “Dializ” denilmektedir. Bunun için çözelti ile su arasına yarı geçirgen bir zar konur. Kristalloidler yarı geçirgen zardan suya geçerler, buna karşılık kolloidler geçemezler. Böylece bir çözeltideki kolloidlerle kristalloidler yarı geçirgen bir zar aracılığıyla birbirlerinden ayrılmış olurlar. Kolloidler, gaz, sıvı ya da katı bir ortam içinde çözünmüş atom ya da molekül toplulukları ...
Devamını Oku »DİALİZ
DİALİZ: Bir çözeltideki kolloidlerle kristal- loidleri birbirlerinden ayırma işlemine “Dializ” denilmektedir. Bunun için çözelti ile su arasına yarı geçirgen bir zar konur. Kristalloidler yarı geçirgen zardan suya geçerler, buna karşılık kolloidler geçemezler. Böylece bir çözeltideki kolloidlerle kristalloidler yarı geçirgen bir zar aracılığıyla birbirlerinden ayrılmış olurlar. Kolloidler, gaz, sıvı ya da katı bir ortam içinde çözünmüş atom ya da molekül toplulukları ...
Devamını Oku »KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNİN TEDAVİ İLKELERİ
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNİN TEDAVİ İLKELERİ: Daha önceki başlıklarda ayrıntılarıyla incelediğimiz gibi, kronik böbrek yetmezliği vakalarında vücudun özellikle asit-baz, sıvı, üre ve sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfat gibi iyonlarında dengesizlikler ve bozukluklar gelişmektedir. Değişen bu dengeler, hastanın kalp, akciğer, beyin, sindirim kanalı ve kemikleri gibi çeşitli organ ve dokuların çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kronik böbrek yetmezliği nin tedavisinde amaç vücutta değişmiş olan bu ...
Devamını Oku »KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNDE LABORATUVAR BULGULARI
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNDE LABO- RATUVAR BULGULARI: Kandaki üre azotu (Blood urea nitrogen= BUN) yükselmiş bulunur. Kanın normal BUN değeri 100 mİ kanda 10-20 mg ’dır. Kanın kreatin miktarı da yükselir. Normalde lOOml serumda 1-1,5 mg kreatin bulunmaktadır. Kandaki kalsiyum miktarı düşer. Serumdaki normal kalsiyum miktarı 9-11 mg/100 ml’dir. Kanın fosfat miktarı da yükselmiştir. Kan serumundaki sodyum miktarı normal ya da ...
Devamını Oku »KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNİN BELİRTİLERİ
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNİN BELİRTİLERİ: Kronik böbrek yetmezliğinin ilk belirtisi “Polidipsi” (çok su içme) “Poliüri” (çok idrar çıkarma) ve “Noktüri” (gece idrara çıkma) biçiminde olabilir. Halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, iştahsızlık, özellikle sabah saatlerinde ortaya çıkan mide bulantısı, kusma, uykusuzluk, hafif bir nefes darlığı, ağızda kötü bir tad, inatçı hıçkırıklar, solukluk, göz fırlaklığı (egzoftalmi), görme bozuklukları, bilinç bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. ...
Devamını Oku »KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ VE VÜCUTTA DEĞİŞEN DENGELER
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ VE VÜCUTTA DEĞİŞEN DENGELER: Su: Kronik böbrek yetmezliğinde hastalar, idrar içinde fazla miktarda su kaybederler. Çünkü böbrek tüpleri vücut için gerekli olan suyu idrarın ilk taslağından geri ememezler. Bu durumda hastalar çok miktarda su içmek zorunda kalırlar. Bu durum, özellikle hastalığın sonlarına kadar sürer. Glomerül filtrasyonu normalin % 5-10’u indiğinde, böbrekler artık süzme işleminde önemli ölçüde yetersiz ...
Devamını Oku »KRONİK (MÜZMİN) BÖBREK YETMEZLİĞİ
KRONİK (MÜZMİN) BÖBREK YETMEZLİĞİ: Bilindiği gibi, böbreklerde yaklaşık olarak iki milyon nefron bulunmaktadır. Her bir nefron ise glomerül ve bunu izleyen böbrek tüplerinden kurulmuştur. Glomerüllerde idrarın ilk taslağı hazırlanıp, bu taslak böbrek tüplerine boşaltılmaktadır. Böbrek tüplerinde ise bu taslak çeşitli geri emilim ve salgılanma olaylarına uğrayıp asıl idrara dönüştürülmektedir. Her bir nefrona küçük bir böbrek gözü ile bakabiliriz. Kronik (müzmin) böbrek ...
Devamını Oku »AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİNİN TEDAVİSİ
AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİNİN TEDAVİSİ: Akut böbrek yetmezliğinin tedavisi hastane koşullarında, sürekli doktor denetimi altında gerçekleştirilir. Tedavide iki ana hedef vardır. Birincisi akut böbrek yetmezliğini yaratan asıl nedenin tedavi edilmesi, İkincisi ise hastanın bozuk olan vücut sıvıları dengesinin normale yaklaştırılmasıdır. Bu amaçla hastanın “Dializ”e alınması gerekebilir. Dializ konusu ilerde ayrıntılarıyla incelenmiştir,
Devamını Oku »AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİNİN KLİNİK ÖZELLİKLERİ VE BELİRTİLERİ
AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİNİN KLİNİK ÖZELLİKLERİ VE BELİRTİLERİ: Hastalığın başlıca iki dönemi vardır. Bunlardan ilki, hastalığın başlangıç dönemine uymakta olan ve birkaç günden 6 haftaya kadar uzay ab ilen “Oligüri” dönemidir. Oligüri dönemini “Diürez” dönemi izler. Oligüri döneminde idrar azlığı ön plandadır. Diürez döneminde ise böbrekler idrar hazırlama görevlerini düzeltmeye başlamışlar ve idrar hazırlamaya başlamışlardır. Sözünü ettiğimiz bu ikinci dönemde, hastanın ...
Devamını Oku »