wiki

TEFERRUK

Parçalanma, dağılma, ayrılma. Esk. tıp. Teferruk-ı ittisal, herhangi bir sebepten ötürü ya da bir hastalık sonucu ciltte yarıklar ve çatlaklar oluşması.

Devamını Oku »

TEFERRUG

1- Vazgeçme, cayma, bırakma. 2-Bir işi bitirip ondan kurtulma. 3- Satın alınan bir mülkün tapusunu kendi üstüne geçirme.

Devamını Oku »

TEFERRUAT

1- Bir bütünü oluşturan ve ikincil nitelikte oldukları da düşünülen öğeler; ayrıntılar; Bir olayın bütün teferruatını öğrenmek. Teferruatla uğraşmak. En küçük teferruata bile önem verir. 2- Teferruata kaçmak, bir konuda gereksiz ayrıntılara girmek: Şu işi teferruata kaçmadan anlat. Med. huk. EKLENTİ’nin eşanlamlısı.

Devamını Oku »

TEFERRU

1-Dallanma, dal budak salma. 2- Bölünme, bir çok kısma ayrılma. 3- Bir kökten çıkıp ayrılma.

Devamını Oku »

TEFENNÜN

1- Bilim ya da sanatta bilginin en üst noktasına erişme, her şeyi bilme, öğrenme. 2- Konuşma ya da tartışmada çeşitli üslup ya da iddialara başvurma, çeşitli biçimde söz söyleme. 3- Tefennün etmek, eylemek, bilimleri öğrenmek.

Devamını Oku »

TEFENNİ

Akdeniz bölgesinde Burdur iline bağlı ilçe; 13 667 nüf. (1990); 14 köy. Merkezi, Burdur’un yaklaşık 63 km güney-batısında Tefenni, 5 458 nüf. (1990). Tarım (tahıllar, şekerpancarı, üzüm, vb).

Devamını Oku »

TEFELİ

Sık dokunmuş bez, kumaş vb. için kullanılır; Tefeli bez. (Dokunan kumaşın atkı ipliklerini sıkıştıran tarak, tefeye bağlı olduğundan ve tefeye kuvvet verilerek atkı ipliklerinin iyice sıkışması sağlandığından sık dokulu kumaşlar için tefeli sözcüğü kullanılır.)

Devamını Oku »

TEFEKKÜR

1-Düşünme, düşünüş, düşünce. 2- Tefekkür etmek, düşünmek. 3- Tefekküre dalmak derin derin düşünmek, derin düşünceye dalmak. Tasav. Sufinin içine kapanıp, kendisini her şeyden sıyırarak yalnızca Tanrinın ululuğu, evrendeki tanrısal tecelliler üzerinde düşünceye dalması. (Tefekkür, tasavvufun başta gelen ilkeleri arasında yer alır. “Bir saatlik tefekkür bin saatlik ibadetten hayırlıdır” özdeyişi bunu gösterir. Tefekkür kalbin zikri sayılır ve bu nedenle bazı sufilere ...

Devamını Oku »

TEFEHHÜM

1- Farkına varma, anlama. 2- Tefehhüm etmek, farkına varmak, anlamak.Esk. Su-i tefehhüm, yanlış anlama, kötüye çekme.

Devamını Oku »

TEFECİLİK

Tefecinin işi; faizcilik. —Huk. izin belgesi olmadan, ödünç para verme işleriyle ilgili yasa hükümlerine aykırı davranarak, faizden para kazanma amacıyla ödünç para işleri yapma. (Tefecilik sayılan işleri yaptıkları belirlenen kişiler hapis ve para cezasıyla cezalandırılır.)

Devamını Oku »

TEFECİ

Yüksek faizle ödünç para veren kimse; faizci. Kredi talebinde bulunanların özel durumlarından yararlanarak, cari ve yasal faiz oranlarının üzerinde bir faizle borç veren kimse; murabahacı.

Devamını Oku »