Özellikle beyi ki kılcal damarların genişlemesi ise kan hare tinin hızlanmasına, insanların canlılık kazan sına ve yorgunluğu atmalarına yol açar.
Bir grup gönüllü üzerinde yapılan dene1 ler, çay içenlerin matematik problemlerini zi sel olarak daha kolay çözümlediklerini, sö soruları daha kolay anlayıp yanıtladıklarını o ya koymuştur. Özdeş şekilde, gençlerden ya lara değin her yaştaki insanlar üzerinde yapı denemeler, çayın zihinsel yorgunluğun gid meşine «tkili olduğunu göstermiştir. Bu dene: sonuçları, çayın genelde sinir sistemi üzer güçlendirici etki yaptığına ilişkin görüşleri tekler niteliktedir.
Çayın, mide fizyolojisi, özellikle asidik sularının salgılanması üzerine etkilerine ili araştırmalar, ilginç olduğu kadar önemli so İEr vermiştir Yıllardan ben dünyadaki çay yakileri, çayın mideyi rahatlatıcı etki yaptı midede asitlik yaratmadığını, gaz üretmed ve hazımsızlığa da neden olmadığını açıkla lardır. Bu açıklamanın, zamanımızdaki mo tıp araştırma bulgularıyla da uyum içerisinde duğu, çayın mide salgılarını çoğaltmadığı tanmıştır. Araştırmalar, mide salgıları üzeri bardak sıcak su ile 1 bardak çayın özdeş yaptığını göstermiştir.
Arı kafein çözeltisinin mide salgılarını ğalttığı kesin olarak bilindiğine göre, kafein ren çayın olumlu etkileri nasıl açıklanabilir? feinin olumsuz etkilerinin, çayda olumlu s dönüşmesi gerçekten ilginçtir. Çay içerisinde lunan ve thearubigin adı verilen bileşikler ile tepkimeye girerek, kafeinin mide üz olumsuz etkilerini önlemektedir. Midenin ortamında, anılan tepkime geçerliliğini sü Ancak, midede alkali bir ortamın olıısması \ bir anda alkali tppkimeli bir madde ile kaı şılması, kafeinin bileşikten bağımsız sekle şerek kana geçmesine ve insan vücudu üz yukarıda açıklanan olumlu etkilerini gerçekleşmesine neden olmaktadır.
Çay, bir yandan hazmı kolaylaştırırken, öte yandan midenin daha kısa sürede boşalmasına neden olur. Çay, kabızlığı giderici ve spazm çözücü özelliğe de sahiptir. Bunların yanı sıra içilen çay, boğaz ve burundaki fazla ifrazatın kolaylıkla mideye inmesine ve hazım yoluyla kısa sürede vücuttan dışarı atılmasına neden olmaktadır. Böylece çay, hastalık ve soğuk algınlıkları sonucu boğaz ve burunda oluşan aşırı ifrazatın giderilmesine de katkıda bulunarak, in-scnları rahatlatır.
Çayın, ateşi düşürdüğü ve baş ağrılarını giderdiği hususunda Çin halkının inancı, çayda bulunan kafeinin, beyin ve derideki kılcal damarları genişletmesi olgusu ile kanıtlanmıştır. Derinin yüzeyine yakın yerlerdeki kılcal damarların genişlemesi, sıcaklığın dışarıya atılmasına neden olur ve böylece, vücudun yüksek olan sıcaklığı düşer. Bu sav, sıcak yaz günlerinde içilen çayın, insana serinletici etki yapmasının nedenini açıklamada da geçerlidir. Öte yandan, çayın baş ağrısını gidermesi olgusu ise, beyindeki kılcal damarların genişlemesi sonucu, kan basıncının düşmesi ve ağrının ortadan kalkması şeklinde açıklanmıştır.
Çay, içerdiği vitaminler nedeniyle de, insan sağlığı üzerine olumlu etki yapar. Çayda, B grubu vitaminler bulunmaktadır. Anılan vitaminler suda çözündükleri için, demleme anında çay suyuna r/< 90-100 oranında geçerler. Siyah ve yeşil çaydaki B grubu vitaminlerin miktarları birbirine yakındır. Ancak, çay bitkisinin geliştiği ortama ve çaya işleme tekniğine bağlı olarak çaya geçen vitamin miktarı değişebilmektedir. Bu arada, çay bitkisinin C vitamini yönünden çok varsıl olmasına karşın, çaya işleme anında parçalanması nedeniyle, siyah çayda C vitamini yok denebilecek kadar azdır.
Çayda, E ve K vitaminlerinin de bulunduğu saptanmıştır. E vitamini, özellikle Hindistan ve Sri Lanka çaylarımla daha fazladır. K vitamininin ise Sovyetler Birliği çaylarında fazla miktarda bulunduğu saptanmıştır. O nedenle, Sovyetler Birliği’nde çay, kanları güç pıhtılaşan çocukların tedavisinde kullanılmaktadır. Çayda bulunan K vitamini miktarı, balık eti ve yeşil sebzelerde bulunan K vitamini miktarına yakındır. Günde 5-7 brrdak çay içildiğinde, vücudun K vitamini gereksinmesinin karşılanabileceği ileri sürülmüştür.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, çayın P vi-taminince çok varsıl olduğunu göstermiştir. Çayda bulunan kateşinlerin güçlü P vitamini aktivi-tesine sahip oldukları saptanmıştır. Öte yandan, çayın insan sağlığı üzerine olumlu ve önemli et-
kileri, son yıllarda çayda bulunan kateşinlere dayandırılarak açıklanmıştır. Bununla ilgili olarak çayda bulunan kateşinlerin, insan sağlığı yönünden önemli 3 ayrı görevi yaptıkları rapor edilmiştir. Bunları şöyle sıralayabiliriz :
1. Kateşinler, P vitamini aktiviteleri nedeniyle, vücutta kılcal damarları güçlendirici etki yaparlar,
2. Antioksidan etkileri nedeniyle radyasyona karşı koruyucu etki gösterirler,
3. Antimikrobiyal (bakterisit ve baktetiosta-tik) etkiye sahiptirler.
Çayda, insan sağlığı için önemli işlevleri olan değişik mineral maddeler bulunmaktadır. Çay bitkisi mangan, alüminyum ve flor biriktiren bir bitki olarak bilinmektedir. Sovyet bilim adamları, içerdikleri bakır ve demir nedeniyle çayın kansızlığa olumlu etki yaptığını ve insan sağlığı için manganın temel elementlerden olduğunu, alüminyumun ise insan dokusunda daima yer aldığını saptamışlardır Özdeş şekilde, insan sağlı-öi yönünden bakır ve çinkonun asal element oldukları da rapor edilmiştir.
Daha önce de işfret edildiği gibi, çay bitkisi flor biriktiren bitkilerden biri, belki de birincisidir. Çoğunluk siyah çaylarda, flor miktarı 100 ppm ile SCO ppm arasında değişmektedir. Flor, insanlarda dişleri güçlendirmekte ve özellike çocuklarda diş çürümesini önlemektedir. O nedenle, ileri gitmiş ülkelerde ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, içme sularına kontrollü şekilde 1 ppm flor karıştırılmaktadır. Çayda, deme geçen flor miktarını araştıran bilim adamları 5 gr siyah çayın 100 ml suda 5 dakika demlenmesiyle oluşan çaydan, günde 6-9 bardak içilmesiyle, insanların gereksinme duyacakları floru alabileceklerini saptamışlardır.